head
2183026 810x458 75f08
Cumartesi, 27 Temmuz 2024

Dünya

 

Mevcut ve eski başkanları korumakla görevli Gizli Servis'in Direktörü Cheatle, Trump'a yönelik silahlı saldırının 'hiç gerçekleşmemiş olması gerektiğini' söyleyerek "Nihai sorumluluk bende" dedi...

 

ABD Gizli Servis Direktörü Kimberly A. Cheatle, ABD'nin eski başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump'a yönelik suikast girişimine ilişkin ABD basınına açıklamalarda bulundu. Trump'a yönelik saldırı sonrası güvenlik zafiyeti eleştirileri ile karşı karşıya kalan kurumun direktörü, ABC'de yayınlanan 'Good Morning America' programına verdiği röportajda, saldırının 'hiç gerçekleşmemiş olması gerektiğini' söyledi, "Nihai sorumluluk bendedir" ifadelerini kullandı.

NBC News haber sitesinin aktardığına göre, Gizli Servis Direktörü Cheatle, programda şu ifadeleri kullandı: "Bana, silahlı saldırganın esasında potansiyel bir tehdit şüphelisi olarak tespit edildiği söylendi. Birimler söz konusu kişiyi bulmak için harekete geçti. Maalesef, olayların hızlı gelişmesiyle de birlikte, bahsi geçen kişinin sonunda yeri tespit edildiğinde çoktan çatıdaydı ve eski başkana ateş edebilmişti."

'BU, KABUL EDİLEMEZ BİR DURUMDU'...

Olayın tüm sorumluluğunu üstlenen Kimberly A. Cheatle, "Gizli Servis'in direktörü benim. Bu, kabul edilemezdi. Bu, bir daha olmaması gereken bir şey" ifadelerini kullandı. 

Trump'a yönelik suikast girişiminin ardından mevcut ve eski başkanları korumakla görevli ABD Gizli Servisi, saldırıda güvenlik açığı olduğu ve vakitlice hareket etmediği yönünde eleştirilere maruz kalmıştı. The New York Times (NYT) gazetesinin haberine göre, ABD Gizli Servisi, Trump'a suikast girişiminde bulunan 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks'un konuşlandığı binanın güvenliğini sağlamamıştı.

Trump'ın miting yapacağı alanın güvenliğinin sağlanması için bölgeyi ziyaret ederek korunması gereken yerleri belirleyen Gizli Servis, Trump'ın konuşacağı sahneye yalnızca 120-150 metre yakınlıktaki Crooks'un ateş açtığı binayı koruma alanına almamıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Trump, başkan yardımcısı adayının Cumhuriyetçi Senatör James David Vance olduğunu açıkladı. Cumhuriyetçi Parti de Trump'ın adaylığını açıkladı...

Cumhuriyetçi Partiden başkanlık için yarışan eski ABD Başkanı Donald Trump, başkan yardımcısı adayının Cumhuriyetçi Ohio Senatörü James David Vance olduğunu duyurdu.

Trump, kararını Social Truth adlı sosyal medya hesabından açıkladı.

Cumhuriyetçi Ohio Senatörü James David Vance'ın en uygun kişi olduğunu belirten Trump, başkan yardımcısı adayının çok başarılı bir kariyeri olduğunu kaydetti.

TRUMP DA DUYURULDU...

Cumhuriyetçi Parti, 5 Kasım başkanlık seçimleri için aday olarak Donald Trump'ı seçtiklerini duyurdu.

Seçime ilişkin açıklama, Milwaukee'de toplanan Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi'nde yapıldı.

Açıklamada, Trump'ın gerekli oyu aldığı belirtilerek, "Cumhuriyetçi Parti, 5 Kasım başkanlık seçimleri için aday olarak Donald Trump'ı seçti." ifadesi kullanıldı.

J.D VANCE KİMDİR?

Ohio Senatörü 1984 doğumlu Vance, Ohio'da doğdu ve lise eğitimini tamamlayınca ABD ordusuna katılarak 2005 yılında Irak Savaşı'nda deniz piyadesi olarak savaştı.

Ohio Devlet Üniversitesinde lisans eğitimini tamamladıktan sonra Yale Hukuk Fakültesi'ni bitiren Vance'ın aynı zamanda "en çok satan kitaplar" listesine giren "Hillbilly Elegy" başlıklı bir biyografisi bulunuyor.

 
 

Daha önce Trump'ı eleştiren ve ona "Amerika'nın Hitleri" diyen Vance, 2022 yılında siyasete atıldığından beri Trump'ı destekliyor.

2022'de Ohio Senatörü seçilen Vance, evli ve 3 çocuk sahibi.

SUİKAST GİRİŞİMİNDEN BIDEN'I SORUMLU TUTMUŞTU...

Vance'in Trump'a yönelik suikast girişimi sonrasında "(ABD Başkanı Joe) Biden'ın kampanyası Trump'ı otoriter bir faşist olarak gösterdi. Bu retorik Trump'a suikast girişimine yol açtı" ifadelerini kullanması, ABD basınında Ohio'lu senatörün başkan yardımcısı olmaması gerektiği yorumlarını beraberinde getirmişti.

İç politikada, Vance muhafazakar görüşleriyle biliniyor.

IRAK SAVAŞI YORUMU: BANA YALAN SÖYLENDİ...

Vance, ABD siyasetinde Ukrayna konusunda yorumlarıyla ön plana çıkan senatörler arasında yer alıyor.

"Irak'a ülkemi gururla temsil etmek için gittim ama gittiğimde bana yalan söylendiğini gördüm" ifadeleriyle ABD'nin Irak Savaşı sırasında yürüttüğü politikayı eleştiren Vance, ABD Başkanı Biden'ın Ukrayna politikasına da karşı çıkıyor.

Ukrayna'nın savaşta başarılı olmak için yeterli asker ve teçhizata sahip olmadığını ifade eden Vance, Biden yönetiminin de "net bir planı" olmadığını savunuyor.

Vance, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Ukrayna'nın günün sonunda Rusya'ya bazı topraklarını bırakmak zorunda kalacağını ve bu savaşı bitirmemiz gerektiğini kabullenmek ABD'nin çıkarına olacaktır. Doğu Avrupa'da yüz binlerce masum sivilin yaşamını yitirdiğini ve büyük insani trajediyi düşündüğümüzde, buradaki ölümleri bitirmek hem bizim hem de onların çıkarına olacaktır." ifadelerini kullanmıştı.

İSRAİL YANLISI TUTUM...

İsrail-Gazze konusunda da Biden yönetimini "esirlerin serbest bırakılmasını" sağlayamadığı için eleştiren Vance, İsrail'in "işi bitirmesine" imkan tanınması gerektiğini belirtiyor.

ABD üniversitelerinde düzenlenen Filistin'e destek gösterilerine de tepkili olan Vance, "Neyi savunduğunuz umurumda değil. Kamu alanlarımızı çöplüğe çeviremezsiniz. Kamplardan kurtulun. Yasaları uygulayın" diyerek karşı çıkmıştı.

İsrail yanlısı tutumuyla ön plana çıkan Vance, ABD'nin İsrail'e gerekli desteği sağlaması gerektiğini savunuyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

İsrail'in Han Yunus'ta Filistinlilerin sığındığı okulu vurması sonucu çok sayıda kişi öldü ve yaralandı...

İsrail'in Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentinde yerlerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı okulu vurması sonucu ölen ve yaralanan oldu.

Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, Han Yunus kentinin Abesan bölgesinde yer alan, yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı bir okulun hedef alındığı belirtildi.

Saldırıda onlarca Filistinlinin hayatını kaybettiği, ilk yardım ekiplerinin yaralıları kentteki Nasır ve El-Emel hastanelerine nakletmek için çalışmaya devam ettiği aktarıldı.

Filistin Kızılayından yapılan bir diğer açıklamada, İsrail'in Han Yunus'un merkezindeki Ebu Hamid Kavşağı'nı bombalaması sonucu ölen ve yaralananlar olduğu kaydedildi.

İlk belirlemelere göre 25 kişinin öldüğü, 53'ten fazla kişinin yaralandığı belirtildi.

TÜRKİYE’DEN AÇIKLAMA

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:

- “İsrail’in, Gazze’nin Han Yunus kentinde Filistinlilerin sığındığı bir okulda onlarca masum sivili katletmesini lanetliyoruz.

- Han Yunus’ta ortaya çıkarılan toplu mezarlar ve son dört günde buradaki dört okulun hedef alınması, İsrail’in Filistin halkını topyekûn yok etmeyi amaçladığının somut birer kanıtıdır.

- Bu saldırılar, Netanyahu Hükümetinin ateşkes müzakerelerini baltalamayı hedeflediğini de göstermiştir.

- İsrailli yetkililer, insanlığın tüm değerlerini ve uluslararası hukuku hiçe sayan bu eylemlerinden ötürü kanun önünde hesap vereceklerdir.”

GAZZE'DEKİ DURUM

Yaklaşık 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze'de, zorunlu göç Filistinlilerin hayatının bir parçası halinde geldi. Saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'deki Filistinlilerin yaklaşık 2 milyonu zorla yerinden edildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Fransa'da yapılan son genel seçimlerde sol ittifak Yeni Halk Cephesi'nin zaferi, özellikle liderleri Jean-Luc Mélenchon'un Filistin devletini tanıma sözüyle uluslararası basında geniş yankı uyandırdı...

Fransa'da yapılan erken genel seçimlerin ikinci turunda sol ittifak Yeni Halk Cephesi sandıktan birinci çıktı.

 

Seçim sonuçlarına göre,

--Yeni Halk Cephesi 178 milletvekili çıkararak en büyük grup oldu.

--Macron'un ittifakı 150,

--Faşist Ulusal Birlik İttifakı (RN) ise 125 milletvekili elde etti.

Seçimler, beklentilerin aksine, Ulusal Birlik'nin üçüncü sırada kalmasıyla sonuçlandı.

Dünya basını, Yeni Halk Cephesi'nin seçim öncesinde ve sonrasında Filistin devletini tanımayı vaat ettiği haberini geniş bir şekilde duyurdu.

 

Almanya'nın Die Tageszeitung gazetesi, Fransız seçmenlerin aşırı sağcıların yönetimini istemediğini vurgularken,

Der Spiegel dergisi seçimleri sağa karşı bir referandum olarak değerlendirdi.

İngiltere'nin The Guardian gazetesi, merkez ve sol seçmenlerin rahat bir nefes aldığını ancak geleceğe ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini belirtti.

Jean-Luc Mélenchon'un liderliğindeki Boyun Eğmeyen Fransa partisinin Filistin devletini tanıma sözü, uluslararası basında da yankı uyandırdı. ABD'nin CNN International haber sitesi ve İsrail'in The Times of Israel gazetesi de bu taahhüdü haberlerinde önemli bir nokta olarak ele aldı.

BBC: FİLİSTİN DEVLETİ TANINMASI VAADİYLE DİKKAT ÇEKİYOR...

Fransa'da yapılan erken genel seçimlerin ikinci turunda sol ittifak Yeni Halk Cephesi, sandıktan birinci çıkarak 178 milletvekili kazandı. Macron'un ittifakı 150, faşist Ulusal Birlik İttifakı (RN) ise 125 milletvekili elde etti. Bu sonuçlar, beklentilerin aksine, aşırı sağcı Ulusal Birlik'nin üçüncü sırada kalmasıyla sonuçlandı.

THE GUARDİAN: SOL VE MERKEZ SEÇMENLER 'İÇ RAHATLAMASI' YAŞIYOR...

Merkez ve sol seçmenler, Fransa'da yapılan genel seçimlerin ardından büyük bir iç rahatlaması yaşıyor. Ancak, geleceğe dair belirsizlikler devam ediyor. Seçim sonuçları, aşırı sağın beklentilerin ötesinde bir performans gösterememesiyle dikkat çekti.

*CNN International: Filistin Devleti'nin Derhal Tanınması Vaadinde Bulunarak Dikkatleri Üzerine Çekti

Fransa'da yapılan genel seçimlerde sol ittifak Yeni Halk Cephesi'nin lideri Jean-Luc Mélenchon, seçim zaferini Filistin devletinin derhal tanınması vaadiyle kutladı. Bu taahhüt, uluslararası basında da geniş yankı buldu.

DER SPİEGEL: FRANSA SEÇİMLERİ, SAĞA KARŞI BİR REFERANDUM...

Almanya'nın Der Spiegel dergisi, Fransa'daki genel seçimleri sağa karşı bir referandum olarak değerlendirdi. Seçim sonuçları, aşırı sağın beklenen performansı gösterememesiyle, ülkedeki siyasi dengeler üzerinde derin etkiler yarattı.

THE TİMES OF ISRAEL: FRANSIZ SİYASETTE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR...

İsrail'in The Times of Israel gazetesi, Fransa'da yapılan genel seçimlerde sol ittifak Yeni Halk Cephesi'nin lideri Jean-Luc Mélenchon'un, Filistin devletinin tanınması sözü vermesini önemli bir gelişme olarak değerlendirdi. Bu söz, Fransız siyasetinde yeni bir dönemin başladığına işaret ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Rusya’ya bağlı Dağıstan’da geçtiğimiz günlerde yaşanan eş zamanlı saldırıların ardından güvenlik güçleriyle silahlı kişiler arasında yeni bir çatışma çıktı...

 

Rusya'ya bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti'nde 23 Haziran'da bir sinagog, iki kilise ve bir polis kontrol noktasına düzenlenen eş zamanlı terör saldırılarına ilişkin soruşturma devam ederken, akşam saatlerinde Üniversite Meydanı'nda güvenlik güçleriyle silahlı kişiler arasında yeni bir çatışma çıktı.

 

448649232 968136445091327 9153726207820356476 n 6d51b

"LÜTFEN DİKKATLİ OLUN"...

Bölge yönetimi, çıkan çatışmanın ardından bölge sakinlerini dışarıya çıkmamaları konusunda uyararak, “Şehirde bir kez daha huzursuzluk baş gösterdi. Sizden dışarıya çıkmamanızı rica ediyoruz. Lütfen dikkatli olun” dedi.

Saldırıda ölü veya yaralı bilgisi henüz paylaşılmazken, yerel kaynaklar, çatışma çıkan bölgenin abluka altına alındığını belirtti.

Öte yandan, Dağıstan’da 23 Haziran’da düzenlenen terör saldırılarında 16'sı polis ve 5'i sivil toplam 21 kişi hayatını kaybetmişti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Gazeteler