head

2183026 810x458 75f08
Cuma, 19 Aralık 2025
rek_lam_11_386cd_1aab8.jpg

Dünya

Son bir ayda 10’dan fazla Avrupa ülkesinde görülen gizemli dronlar, büyük tedirginliğe neden oldu. Kaynağı bir türlü tespit edilemeyen dronlar NATO’yu da alarma geçirdi...

Avrupa’da son haftalarda art arda yaşanan “esrarengiz dron” olayları kıtayı alarma geçirdi.

Litvanya’da patlayıcı yüklü bir insansız hava aracı tespit edilmesi, Danimarka ve Norveç’te hava sahalarının geçici olarak kapatılması, Almanya’da Münih Havalimanı’nın iki kez kapanması ve ABD’de benzer vakaların görülmesi, “hibrit tehdit” endişelerini yeniden gündeme taşıdı.

MÜNİH’TE HAVA TRAFİĞİ FELÇ OLDU...

Almanya’daki son olay, Avrupa genelindeki belirsizliğin fitilini ateşledi. Münih Havalimanı, Perşembe gecesi tanımlanamayan dronların görülmesi üzerine tam 7 saat kapatıldı. Cuma sabahı yeniden açılan havalimanı, akşam saatlerinde ikinci dalga dron gözlemleri nedeniyle tekrar uçuşa kapatıldı.

 

Akşam saatlerinde başlayan kısıtlama kısa sürede tam kapanmaya dönüştü. Yaklaşık 6 bin 500 yolcu havalimanında mahsur kalırken, uçuşlar Stuttgart, Nürnberg, Viyana ve Frankfurt’a yönlendirildi.

Alman Hava Trafik Kontrol Merkezi (DFS), “onaylanmamış dron gözlemleri” uyarısı yaptıklarını, yolcu güvenliğini korumak amacıyla tüm operasyonların durdurulduğunu açıkladı.

‘BU DRON’LARI KİM UÇURUYOR?’

Münih’teki bu son olay, Avrupa’da Eylül boyunca art arda yaşanan benzer dron ihlallerinin son halkası oldu. NATO ülkeleri arasında “koordineli hibrit saldırı” olasılığı konuşuluyor.

SON ZAMANLARDA YAŞANAN DRON İSTİLALARI... 

Polonya: 9 Eylül’de 19 Rus insansız hava aracının ülke topraklarına girdiği, bunlardan dördünün düşürüldüğü bildirildi. Bu olay, Ukrayna savaşının başından bu yana Polonya’ya yönelik ilk doğrudan dron saldırısı olarak kayda geçti.

 

Romanya: 8 ve 13 Eylül’de Ukrayna sınırında Rus yapımı “Geran” tipi kamikaze dronlar tespit edildi; F-16’lar havalandı.

Danimarka: Kopenhag, Aalborg ve Billund başta olmak üzere birçok havaalanında dron gözlemleri nedeniyle uçuşlar askıya alındı.

Litvanya: 28 Temmuz’da Rusya’dan gelen bir dron, askeri bir eğitim alanında patlayıcı yüklü halde bulundu.

Letonya: Belarus sınırından gelen bir dron ülkenin doğusunda düştü.

Norveç: 23 Eylül’de Oslo Havalimanı çevresinde dron görülmesi üzerine hava sahası üç saat kapatıldı.

Fransa: 22 Eylül gecesi Mourmelon-le-Grand askeri üssü üzerinde tanımlanamayan dronlar tespit edildi.

Almanya: Yılın ilk dokuz ayında havaalanları çevresinde 144 dron ihlali kaydedildi.

PENTAGON DA ALARMDA...

Avrupa ve dünya  basınında çıkan haberlere göre; benzer olaylar ABD’de de yaşanıyor.

Pentagon, geçtiğimiz yıl Virginia’daki Langley Hava Üssü üzerinde 17 gün boyunca uçan tanımlanamayan dron sürüsünü hâlâ tespit edemedi.

Yetkililer, bu araçların “çim biçme makinesi sesi çıkaran”, yüksek hızlı ve organize biçimde hareket eden bir “dron filosu” olduğunu açıkladı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

AB komisyonu, olası bir savaşa hazırlık yapılması konusunda üye ülkelerin vatandaşlarını uyardı. 450 milyon Avrupalının üç günlük hayatta kalma çantasının hazırlaması gerektiği söylendi. Su, yiyecek, yedek kıyafet gibi ürünlerin önemine vurgu yapılırken, hayatta kalmak için büyük önem taşıyan ancak unutulan bazı günlük eşyaların da altı defalarca çizildi...

Avrupa Birliği bu yıl başında, üye ülkelerinin vatandaşlarına üç gün boyunca hayatta kalmayı sağlayacak acil durum çantaları hazırlamaları yönünde uyarı yaptı.

AB yüksek yetkilisi Hadja Lahbib," artan jeopolitik gerilimler sebebiyle olası bir savaşın" yaklaştığının üzerinde durdu.

Suyun, yiyeceğin ve ilaçların savaş durumunda bulunamayacağını hatırlatan Lahbib, 450 milyon kişiye temel ihtiyaçlarını içeren bir bir hayatta kalma çantasını hazırlamaları gerektiğini duyurdu.

Açıklamada, bu çantalardan eksik edilmemesi gereken "olmazsa olmaz" ürünler tek tek sıralandı. Bu ürünlerin hayatınızı kurtarabileceği özellikle vurgulandı.

ÇANTALARDAN EKSİK ETMEYİN!

Bu kitlerde su, yiyecek, el feneri, çok amaçlı çakı ve pille çalışan radyo gibi malzemelerin bulunması gerektiği belirtildi.

Amaç, bir felaket ya da çatışma anında evlerini terk etmek zorunda kalabilecek milyonlarca kişinin en azından ilk üç gün boyunca hayatta kalabilmesi.

Bir saldırı halinde sivillere yardım edecek bir mekanizmanını en geç üç gün içinde kurulacağını söyleyen yetkililer, bu üç gün içinde "zor koşullara hazırlanması" gerektiğini söyledi.

HERŞEYDEN ÖNEMLİ TEK ÜRÜN

Ancak bir ürün, diğer tüm ürünlerden çok daha önemli. Uzmanlara göre üç gün boyunca su en temel ihtiyaç olacak.

Günde üç ila dört litre su içilmesi öneriliyor, bu nedenle şişelenmiş suyun yanında bir filtre bulundurmak da önemli.

Yiyecek açısından ise bozulmayan konserve ve enerji barları tavsiye ediliyor, basit bir konserve açacağı da unutulmaması gerekenlerden.

ELEKTRİK HATLARI KESİLECEK

Savaş esnasında kritik enerji altyapısının vurulabileceği ve bu sebeple elektriğin kesilebileceğinin altı çizildi. 

Cep telefonları hayati bilgilere erişim sağladığı için taşınabilir şarj cihazlarının ve bunları şarj edecek cihazların ne kadar önemli olduğu hatırlatıldı.

Enerji depoloma araçları, hatta çantaya sığabilecek büyüklükte bir güneş panelinin bile alınması öneriler arasında.

HAVA ŞARTLARI DEĞİŞEBİLİR

İlk yardım çantası, düzenli kullanılan ilaçlar, yara bandı, dezenfektan ve hatta acil durum battaniyesiyle tamamlanmalı.

Uzmanların eklediği diğer unsurlar arasında nakit para, seyahat belgelerinin kopyaları ve kişisel hijyen malzemeleri var.

Dijital ödeme sistemlerinin çalışmadığı bir ortamda banknotların hayati önem taşıdığı uyarıya eklendi.

EĞLENMEK DE DOĞAL BİR İHTİYAÇ

Soğuktan korunmak için kıyafetler ve battaniyelerin gerekli olduğu, aynı zamanda çocuklar ya da evcil hayvanlar için ek malzeme taşınmalı.

Savaş durumunda moralin ne kadar değerli olduğu üzerinde duran Lahbib, bir kart oyunu gibi basit eğlencelerin bile psikolojik dayanıklılık sağlayabileceğini söyledi.

Yetkililer böyle bir kitin umarız hiçbir zaman kullanılmayacağını ama beklenmedik bir durumda hazırlıklı olmanın hayat kurtarabileceğini söylüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

İsrail merkezli The Times of Israel gazetesi, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından hazırlandığı öne sürülen 21 maddelik yeni Gazze ateşkes teklifinin ayrıntılarını kamuoyuna duyurdu...

Haberde, teklifin amacının Gazze'deki savaşı sona erdirmek ve Filistin Devleti’ne giden yolu açmak olduğu belirtildi. Teklifin, geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında Arap ve Müslüman liderlerle yapılan görüşmelerde ABD tarafından sunulduğu kaydedildi.

Witkoff’un önerdiği planın en dikkat çeken maddeleri arasında İsrail’in saldırılarını durdurması, Hamas’ın esir tuttuğu tüm İsraillileri 48 saat içinde serbest bırakması, Filistinli esirlerin ve cenazelerin iadesi, Gazze’ye insani yardım akışının başlatılması ve Hamas’ın Gazze yönetiminde yer almaması yer alıyor.

 

Haberde, teklifin henüz Hamas’a resmi olarak iletilmediği, ancak ABD'nin teklifi Hamas kabul etmese bile kısmen uygulamaya koymayı planladığı ifade edildi.

600 YARDIM KAMYONUNA İZİN VERİLECEK...

Plana göre, Gazze'ye günde 600 yardım kamyonu girişine izin verilecek, altyapının yeniden inşası için uluslararası bir ekonomik kalkınma planı başlatılacak. Yardımlar ise Birleşmiş Milletler, Kızılay ve bağımsız kuruluşlar tarafından dağıtılacak. Gazze'nin yönetimi, Hamas’ın dışında tutulacak bir Filistinli teknokratlar hükümeti tarafından üstlenilecek.

 

FİLİSTİN POLİSİ KURULACAK...

ABD, Arap ülkeleri ve uluslararası ortaklarla birlikte Gazze’de güvenliği sağlamak için geçici bir uluslararası istikrar gücü kurmayı planlıyor. Bu yapı, Filistinli bir polis gücü oluşturmak ve eğitmekle de sorumlu olacak.

İLHAK OLMAYACAK...

Planın diğer maddeleri arasında İsrail’in Gazze’yi ilhak etmeyeceği, mevcut işgal ettiği bölgeleri kademeli olarak uluslararası güce devredeceği ve Katar’ın Gazze’de arabuluculuk rolüne saygı duyulacağı bilgisi yer alıyor.

ve son maddede ise ABD’nin, “barış içinde bir arada yaşamayı” mümkün kılacak bir siyasi ufuk üzerinde Filistinliler ve İsrailliler arasında diyalog başlatmayı amaçladığı vurgulanıyor. Plan ayrıca, Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik güvenilir bir yolun açılabileceğini öngörüyor.

İşte madde madde Gazze planı...

"1. Gazze, komşularına tehdit oluşturmayan, radikalleşmenin ortadan kaldırıldığı, terörden arındırılmış bir bölge olacaktır.

2. Gazze, (Filistinli) halkın yararına yeniden geliştirilecektir.

3. İsrail ve Hamas bu öneriyi kabul ederse, savaş derhal sona erecek, İsrail ordusu tüm saldırılarını durduracak ve Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilecektir.

4. İsrail'in anlaşmayı kamuoyu önünde kabul etmesinden sonraki 48 saat içinde, sağ ve ölü tüm İsrailli esirler iade edilecek.

5. Esirler iade edildikten sonra İsrail, ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış birkaç yüz Filistinli esiri ve savaşın başlangıcından bu yana esir alınan binden fazla Gazze sakinini serbest bırakacak, birkaç yüz Filistinlinin naaşını teslim edecek.

6. Esirler iade edildikten sonra barış içinde bir arada yaşamayı taahhüt eden Hamas üyeleri affedilecek, Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen üyelere ise kendilerini kabul eden ülkelere gitmek için güvenli geçiş hakkı tanınacaktır.

7. Anlaşmaya varıldığında, Gazze Şeridi'ne Ocak 2025'teki anlaşmada belirlenen miktardan daha az olmamak kaydıyla insani yardım girişi başlayacaktır. Bu kapsamda günde 600 kamyon yardım, kritik altyapının yenilenmesi ve molozların kaldırılması için gerekli ekipmanların girişine izin verilecektir.

8. Yardımlar, her iki tarafın da (Hamas ve İsrail) müdahalesi olmaksızın, Birleşmiş Milletler (BM), Kızılay ve bağımsız diğer uluslararası kuruluşlar tarafından dağıtılacaktır.

9. Gazze, halka günlük hizmetleri sağlamakla sorumlu olacak Filistinli teknokratlardan oluşan geçici bir geçiş hükümeti tarafından yönetilecektir. Hükümet, ABD'nin Arap ve Avrupalı ortaklarıyla istişare ederek kurduğu yeni bir uluslararası kuruluş tarafından denetlenecektir. Filistin Yönetimi reform programını tamamlayana kadar Gazze'nin yeniden inşası için bir finansman çerçevesi oluşturacaktır.

10. Modern Orta Doğu şehirlerinin inşasında deneyimli uzmanların bir araya getirilmesi, yatırımları çekmek ve istihdam oluşturmak amacıyla Gazze'nin yeniden inşası için bir ekonomik plan oluşturulacaktır.

11. Katılımcı ülkeler tarafından müzakere edilmiş indirimli gümrük tarifeleri ve erişim oranları ile bir ekonomik bölge kurulacaktır.

12. Kimse Gazze'yi terk etmeye zorlanmayacak, terk etmeyi seçenlerin ise geri dönmesine izin verilecek. Ayrıca Gazze sakinleri kalmaya teşvik edilecek ve orada daha iyi bir gelecek inşa etme fırsatı sunulacak.

13. Hamas, Gazze'nin yönetiminde hiçbir rol oynamayacak. Tüneller dahil olmak üzere saldırı amaçlı askeri altyapının yıkılması ve inşasının durdurulması konusunda taahhüt verilecek. Gazze'nin yeni liderleri, komşularıyla barış içinde bir arada yaşamayı taahhüt edecek.

14. Hamas ve diğer Gazze gruplarının yükümlülüklerini yerine getirmesini ve Gazze'nin İsrail'e veya kendi halkına tehdit oluşturmamasını sağlamak için bölgesel ortaklar tarafından bir güvenlik garantisi verilecektir.

15. ABD, Arap ülkeleri ve diğer uluslararası ortaklarla Gazze Şeridi'ndeki güvenliği denetlemek üzere derhal konuşlandırılacak geçici bir uluslararası istikrar gücü oluşturmak için çalışacaktır. Bu güç, uzun vadeli bir iç güvenlik organı olarak görev yapacak bir Filistin polis gücü oluşturacak ve eğitecektir.

16. İsrail, Gazze'yi işgal veya ilhak etmeyecek, İsrail ordusu, bölgede değişen güvenlik güçleri istikrarı sağlandıkça şu anda işgal ettiği toprakları kademeli olarak devredecektir.

17. Hamas bu öneriyi geciktirir veya reddederse, yukarıdaki noktalar terörden arındırılmış bölgelerde uygulanacak ve İsrail ordusu bu bölgeleri kademeli olarak uluslararası istikrar gücüne devredecektir.

18. İsrail, Katar'da gelecekte saldırı düzenlememeyi kabul eder. ABD ve uluslararası toplum, Doha'nın Gazze'de önemli arabuluculuk rolünü kabul eder.

19. Nüfusu radikalleşmeden uzaklaştırmak için bir süreç oluşturulacaktır. Bu süreç, İsrail ve Gazze'deki zihniyet ve anlatıları değiştirmek amacıyla dinlerarası diyalogu da içerecektir.

20. Gazze'nin yeniden inşası ilerledikçe ve Filistin Yönetimi reform programı uygulandıkça Filistin halkının arzusu olarak kabul edilen Filistin Devleti'nin kurulması için güvenilir bir yolun koşulları oluşabilir.

21. ABD, barış içinde bir arada yaşama için siyasi bir ufuk üzerinde anlaşmak üzere İsrail ve Filistinliler arasında bir diyalog kuracaktır."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Kremlin, Trump’ın Türkiye’nin Rus petrolü alımlarını durduracağı iddiasına sert yanıt verdi. Sözcü Dmitri Peskov, Türkiye’nin kendi çıkarlarına göre karar veren egemen bir devlet olduğunu vurguladı. Moskova, TürkAkım ve Mavi Akım’ın tam kapasite çalışmaya devam ettiğini açıkladı. Açıklama, Erdoğan ile Trump görüşmesinin hemen ardından geldi ve enerji hatlarının Rus ekonomisi için kritik önemini bir kez daha ortaya koydu...

 

trump putin en kisa surede gorusmek istiyor 1734941415 437 small 1cc28

Kremlin, Donald Trump’ın 'Türkiye’nin Rus petrolü alımını durduracağına' dair sözlerine yanıt verdi.

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, 'Türkiye’nin hangi alanlarda Rusya ile işbirliği yapacağına kendi başına karar veren egemen bir devlet olduğunu' söyledi.

Peskov, “TürkAkım tam kapasiteyle çalışıyor. Mavi Akım tam kapasiteyle çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti ile ticari ve ekonomik işbirliğimizi sürdürüyoruz. Türkiye hangi ticaret türlerinin kendisi için faydalı olduğuna kendi karar verir ve faydalı olduğu sürece bu ticareti sürdürür” dedi.

 

orig 7f5e4

 

RUSYA KISKAÇTA KALDI...

Erdoğan - Trump görüşmesinden sonra gelen bu açıklama, Kremlin'in endişelerini ortaya koydu. 

Kremlin, Rus gazını Türkiye’ye taşıyan TürkAkım ve Mavi Akım boru hatlarının kapanması durumunda, Kuzey Akım boru hattının da patlatılmasıyal Avrupa'ya olan tüm ticari bağlarını kaybetmiş olacak.

Türk Akım ve Mavi Akım'ın 'tam kapasite' çalışması, Rusya'nın ekonomisi için hayati önem taşıyor. Eğer Ankara, Trump'la anlaşmak için bu hatları kaparsa bu durum Rusya'nın ekonomisini doğrudan etkiliyor.

Bu sebep Kremlin açıklaması da, ABD Başkanı Donald Trump’ın Perşembe günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından, Türkiye’nin Rusya’dan enerji alımlarını durduracağına inandığını söylemesinden kısa süre sonra geldi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Kanada ve Avustralya Filistin’i resmen tanıyan ülkeler arasına katıldı. İngiltere’nin bugün atacağı adımla Avrupa’da artan destek, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda da etkisini gösterecek...

İngiltere, Kanada ve Avustralya devletleri, Filistin devletini resmen tanıdıklarını açıkladı. İngiltere'nin bugün gerçekleşecek resmi tanımasından sonra atılan bu adım, Avrupa'da büyük takdir topladı.

Filistin'i tanıma kararı alan İngiltere'yle tarihi ve ekonomik bağları olan Avustrulya ve Kanada'nın, Filistin'i tanıması şaşırtıcı olmadı, ancak büyük önem taşıdı. 

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Filistin'i resmen tanıdıktan sonra yayınladığı video mesajında "Bugün, Filistinliler ve İsrailliler için barış umudunu ve iki devletli çözümü yeniden canlandırmak amacıyla İngiltere, Filistin Devleti'ni resmen tanıyor" denildi.

Ancak Starmer, Hamas'ın Filistin'de bir geleceği olamayacağını yineledi ve İngiltere'nin Hamas üyelerine yönelik yaptırımları genişleteceğini de belirtti.

İsrail'den tepki ise gecikmedi. İsrail Emniyet Bakanı Itamar Ben-Gvir, "Hamas'ı tanıyarak katiller, tecavüzcüleri haklı çıkardınız. Bu tanıma sadece İsrail'in Judea ve Samaria'yı (Gazze ve Batı Şeria) ilhak etmesini hızlandıracak" dedi.

Avrupa'da Fransa ve İngiltere'nin başını çektiği Filistin devletine olan destek, New York'ta gerçekleşecek Birleşmiş Milletler Olağan Kurulu'na yansacak.

Avrupa'nın önemli bir kısmı, ABD ve İsrail'in de katılacağı kurulda Filistin'i resmen tanıyacak. Filistin'i tanıyan ülkeler arasında Fransa, İspanya ve İrlanda da bulunuyor. Portekiz de dün Filistin'i resmen tanıdığını duyurdu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar