head

2183026 810x458 75f08
Çarşamba, 18 Haziran 2025
rek_lam_11_386cd_1aab8.jpg

Dünya

 

Rus şarkıcı Vadim Stroykin, St. Petersburg'da kaldığı apartmanın 10. katından düşerek hayatını kaybetti. 58 yaşındaki sanatçının ölümü, Rusya'da büyük yankı uyandırdı. Stroykin, Rus lider Vladimir Putin'e yönelik eleştirileri ve Ukrayna'ya yaptığı bağışlarla tanınıyordu...

 

PUTİN'E "APTAL" DEDİĞİ İÇİN HEDEFTEYDİ...

Vadim Stroykin, sık sık Vladimir Putin'i eleştiren açıklamalarıyla gündeme gelmişti. Hatta bir konuşmasında Putin için "aptal" ifadesini kullanmıştı. Bu tür açıklamaları nedeniyle Rusya'da "aşırıcılık yanlısı" olmakla suçlanıyordu. İngiltere'de eğitim gören şarkıcı, ülkesindeki siyasi baskılara rağmen eleştirilerini sürdürüyordu.

UKRAYNA'YA YAPTIĞI BAĞIŞLAR TARTIŞMA YARATMIŞTI...

Stroykin, Rusya'nın Ukrayna ile savaş halinde olmasına rağmen Ukrayna'ya maddi destekte bulunmuştu. Bu durum, Rusya'da "vatana ihanet" suçlamalarına yol açmıştı. Şarkıcının, bu suçlamalarla yargılanması ve 20 yıla kadar hapis cezası alabileceği iddia ediliyordu.

ÖLÜMÜYLE İLGİLİ SORU İŞARETLERİ...

Vadim Stroykin'in 10. kattan düşerek hayatını kaybetmesi, ölümünün ardından birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Özellikle Putin'e yönelik eleştirileri ve Ukrayna'ya yaptığı bağışlar nedeniyle hedefte olan şarkıcının ölümü, bazı çevreler tarafından şüpheli bulunuyor. Rus yetkililer ise olayla ilgili resmi bir açıklama yapmadı.

 

 

 

STROYKİN'İN MÜZİK KARİYERİ VE ELEŞTİREL DURUŞU...

Vadim Stroykin, Rusya'da hem müziği hem de siyasi duruşuyla tanınan bir isimdi. Şarkılarıyla geniş bir hayran kitlesine sahip olan Stroykin, aynı zamanda ülkesindeki siyasi gelişmelere karşı eleştirel bir tavır sergiliyordu. Bu durum, onu hem sevildiği hem de hedef haline getirildiği bir konuma taşımıştı.

RUSYA'DA BASKI ORTAMI TARTIŞMALARI...

Stroykin'in ölümü, Rusya'da artan baskı ortamına dair tartışmaları da yeniden alevlendirdi. Özellikle muhalif seslerin susturulduğu yönündeki iddialar, şarkıcının ölümüyle birlikte tekrar gündeme geldi. Uluslararası insan hakları örgütleri, Rusya'daki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü konusunda endişelerini dile getiriyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

ABD Başkanı Donald Trump talimat verdiğini açıkladı. Guantanamo artık yasadışı göçmenleri gözaltında tutmak için kullanacak...

ABD Başkanı Donald Trump,Guantanamo ’yu yasadışı göçmenleri gözaltında tutmak için kullanacaklarını duyurarak, Guantanamo'da 30 bin kişi kapasiteli tesisin hazırlanması talimatını verdiğini açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump, ülkeye kaçak giren "suçlu göçmenlerin" gözetim altında tutulması için Guantanamo Körfezi'nde 30 bin kişinin kalacağı tesisin hazırlanması talimatını verdi.

ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği törende, düzensiz göçmenlerin ülkeye girişlerini engellemek amacıyla hazırlanan "Laken Riley Yasasını" imzalayarak yasalaştırdı.

2. döneminde imzaladığı ilk yasanın düzensiz göçmenlerle ilgili olduğunu kaydeden Trump, sınır güvenliği konusunun kendisi için enflasyondan da diğer başlıklardan da daha önemli olduğunun altını çizdi.

İmza töreninde Trump, ABD'ye farklı ülkelerden çok sayıda "suçlunun" geldiğini ve bu kişilerin Joe Biden döneminde rahatça ülkeye girebildiklerini savunarak artık ciddi tedbirler aldıklarını anlattı.

ABD Başkanı bu kapsamda, Guantanamo Körfezi'ndeki ABD'ye ait tesislerde 30 bin "suçlu göçmenin" tutulacağı tesisin hazırlanması talimatı verdiğini açıkladı.

Trump, "Bugün Savunma ve İç Güvenlik Bakanlıklarına, Guantanamo Körfezi'ndeki 30 bin kişilik göçmen tesisinin hazırlıklarına başlamaları talimatını veren bir kararname imzalıyorum. Çoğu kişi, Guantanamo'da Amerikan halkını tehdit eden en kötü suçlu yasa dışı yabancıları alıkoymak için 30 bin kişilik yerimiz olduğunu bile bilmiyor. Bazıları o kadar kötü ki onları tutacak ülkelere bile güvenmiyoruz, çünkü geri gelmelerini istemiyoruz. Bu yüzden onları Guantanamo'ya göndereceğiz." ifadelerini kullandı.

Trump, bu adımla Guantanamo'daki tesislerdeki kapasitenin iki katına çıkarılmış olacağını ve "en kötü suçluların bile buradan kaçamayacağını" söyledi.

Yasa dışı bir göçmen tarafından öldürülen Amerikalı bir üniversite öğrencisine atfen "Laken Riley Yasası" olarak adlandırılan tasarı, Kongrenin her iki kanadından bazı Demokratların da desteğiyle geçmişti.

Tüm seçim sürecinde kendisi için en önemli başlığın, sınır güvenliği olduğunu söyleyen Trump için büyük bir "yasal zafer" sayılan düzenleme, sınır muhafızlarına, çeşitli suçlara karışmış düzensiz göçmenleri mahkeme kararı olmaksızın tutuklama imkanı veriyor.

ABD-Meksika sınırındaki güvenlik önlemlerini artırabilmek amacıyla Trump, yeni bir başkanlık kararnamesi imzalamış ve sınıra ilave 1500 asker gönderme kararı almıştı.

Trump yönetimi, Venezuelalı göçmenlere verilen "Geçici Koruma Statüsü"nü iptal etti

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, eski Başkan Joe Biden döneminde ülkedeki Venezuelalı göçmenlere verilen "Geçici Koruma Statüsü" uygulamasını iptal ettiğini bildirdi.

Noem, Fox News'de katıldığı programda, Venezuelalı göçmenlere verilen "Geçici Koruma Statüsü"ne ilişkin değerlendirmede bulundu.

ABD'deki Venezuelalı göçmenlere de diğer göçmenlerle aynı sürecin uygulanacağını belirten Noem, bu kişilerin durumunun tek tek değerlendirileceğini ve ona göre hareket edileceğini söyledi.

Noem, Biden döneminde Venezuelalı göçmenlere "Geçici Koruma Statüsü" tanıyan uygulamanın süresinin uzatılmayacağını, daha önceki yönetimin kararlarının "ellerini bağlamasına" izin vermeyeceklerini ifade etti.

Joe Biden döneminde başlatılan uygulama uyarınca, Venezuela'dan gelenlere 18 ay boyunca "Geçici Koruma Statüsü" verilmişti.

Biden döneminde doğal afet ya da askeri ihtilafın bulunduğu ülkelerden gelenlere verilen bu statüden, 17 ülkeden yaklaşık 1 milyon kişi faydalanıyordu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

ABD'nin 47'nci Başkanı seçilen Donald Trump, görevi Joe Biden'dan devraldı. Trump Başkan olarak ilk konuşmasında, ABD'nin Mars'a çıkacağını, Panama Kanalı'nı geri alacağını, yabancı ülkeleri vergilendireceğini, milyonlarca suçlu yabancıyı sınır dışı edeceğini söyledi...

ABD Başkanı Donald Trump, 4 yıllık aranın ardından bugün Kongre'de düzenlenen törende yemin ederek görevine resmen başladı.

ABD'de 5 Kasım 2024'te yapılan başkanlık seçimlerinde Demokrat rakibi Kamala Harris'e üstünlük sağlayarak seçimleri kazanan Trump, bugün Beyaz Saray'a yeniden döndü.

ABD Yüksek Mahkemesi Başkanı Yargıç John Roberts'ın yönettiği ve dua ile başlayan törende yemin eden Trump, ülkenin 47. Başkanı olarak tarihe geçti.

Trump'ın, eşi Melani Trump'ın tuttuğu İncil'e yemin ederken el basmaması ise dikkat çekti.

Trump, "Ben, Donald J. Trump, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı görevini sadakatle yerine getireceğime ve Amerika Birleşik Devletleri Anayasasını tüm gücümle muhafaza edeceğime, koruyacağıma ve savunacağıma yemin ederim" ifadeleriyle yemin etti.

 
 
 

ESKİ BAŞKANLAR DA KATILDI...

Soğuk hava nedeniyle Trump'ın talimatıyla Kongre binası içinde gerçekleşen yemin törenine Joe Biden'ın yanı sıra eski başkanlar Barack Obama, George W. Bush ve Bill Clinton da katıldı.

JD VANCE YARDIMCI OLDU...

Öte yandan Trump'ın yemin etmesinden hemen önce kürsüye gelen JD Vance de yemin ederek resmen ABD Başkan Yardımcısı oldu.

DONALD TRUMP'TAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR...

Yemin ettikten yaptığı konuşmada Trump, ülkedeki düzensiz göçmen sorununa dikkati çekerek, 2019’daki gibi yine ABD-Meksika sınırına ilişkin Ulusal Acil Durum ilan edip, yasa dışı göçleri engelleyeceğini ve bu kişileri sınır dışı edeceğini belirtti.

 

Trump, göçmenlerin mahkeme davalarını beklemek üzere ülkeye salınmasını ifade eden Cumhuriyetçilerin "yakala ve serbest bırak" diye tarif ettiği uygulamayı sona erdiren bir yürütme emri çıkaracağını kaydetti.

Konuşmasında düzensiz göçmenler için "suçlu" nitelemesi yapan Trump, ayrıca ABD’nin güney sınırına asker göndereceğini kaydetti.

Konuşması sık sık partililerin alkışları ile kesilen Trump, "Yakında Meksika Körfezi'nin adını Amerika Körfezi olarak değiştireceğiz" ifadesini kullandı.

'PANAMA KANALI'NI GERİ ALACAĞIZ'...

ABD'nin yeni başkanı, konuşmasında daha önce gündeme getirdiği “Panama Kanalını geri alma” konusuna da değinerek Panama'nın kanal operasyonlarında tarafsızlık gerektiren anlaşmaları ihlal ettiğini savundu.

Trump, "Amerikan gemilerine aşırı ücretlendirme uygulanıyor ve hiçbir şekilde adil davranılmıyor ve buna ABD Donanması da dahil. Bunların hepsinin üstüne, Çin Panama Kanalı'nı işletiyor. Biz onu Çin'e vermedik, Panama'ya vermiştik ve geri alıyoruz.” ifadelerini kullandı.

ABD ordusunu daha da güçlendireceklerini belirten Trump, bunu yaparken "barış yapıcı ve birleştirici" olarak bir miras inşa etmek istediğini söyledi.

Trump, “Tıpkı 2017'de olduğu gibi, dünyanın gördüğü en güçlü orduyu yine inşa edeceğiz. Başarımızı sadece kazandığımız savaşlarla değil, aynı zamanda sonlandırdığımız savaşlarla ve belki de en önemlisi, asla girmediğimiz savaşlarla ölçeceğiz" diye konuştu.

Konuşmasında Mars’a Amerikan astronotlarını gönderip ABD bayrağı dikmek istediğini de belirten Trump, tekrar başkanlığa dönmesinin ABD’de imkansız gibi görünen şeylerdeki başarısının bir kanıtı olduğunu söyledi.

Trump, “Birçok kişi benim böyle tarihi bir siyasi geri dönüş yapmamın imkansız olduğunu düşünüyordu, ancak bugün burada gördüğünüz gibi işte buradayım. Şimdi karşınızda, Amerika'da hiçbir şeyin imkansız olduğuna inanmamanız gerektiğinin kanıtı olarak duruyorum. Amerika'da imkansız, bizim en iyi yaptığımız şeydir" dedi.

Hükümetin çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını sona erdirmek için politikalar imzalayacağını da belirten Trump, “Bu hafta, ırk ve cinsiyeti kamusal ve özel yaşamın her alanına sosyal mühendislik olarak yerleştirmeye çalışan politikalara da son vereceğim. Liyakate dayalı bir toplum oluşturacağız.” ifadelerine yer verdi.

'ENERJİ İÇİN' TALİMAT...

Ekonomi alanında atacağı adımlara da değinen Trump, kabine üyelerine rekor düzeydeki enflasyonu yenmek ve fiyatları düşürmek için ellerindeki geniş yetkileri kullanma talimatı vereceğini ifade etti.

Trump, ABD'nin enerji üretimini artıracaklarına işaret ederek, "Bugün Ulusal Enerji Acil Durumu ilan edeceğim" dedi.

Elektrikli araç zorunluluklarını da iptal ederek otomobil endüstrisini "kurtaracaklarını" vurgulayan Trump, Amerikan otomobil işçilerine verdiği sözü tutacağını da dile getirdi.

Trump, ülkenin ticaret sistemini derhal gözden geçirmeye başlayacağını belirterek, "Diğer ülkeleri zenginleştirmek için vatandaşlarımızı vergilendirmek yerine, vatandaşlarımızı zenginleştirmek için yabancı ülkelere tarife uygulayacağız" diye konuştu.

Tarifeler, harçlar ve yabancı kaynaklardan sağlanan gelirleri toplamak için "Dış Gelir İdaresini" kuracaklarını kaydeden Trump, ayrıca yönetiminin "Hükümet Verimliliği Departmanını" kuracağını da anımsattı.

TÖRENE SİYASİLERİN YANI SIRA İŞ İNSANLARI DA KATILDI...

Öte yandan Trump'ın yemin törenine Amerikalı milyarderler Tesla ve SpaceX'in sahibi Elon Musk, Amazon'un sahibi Jeff Bezos, Meta'nın Üst Yöneticisi Mark Zuckerberg, Apple'ın Üst Yöneticisi Tim Cook ve Google'ın Üst Yöneticisi Sundar Pichai gibi isimler katıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Suriye Geçiş ve Limanlar İdaresi, dün yayımladığı genelgeyle İran, Rusya ve İsrail mallarının ülkeye girişini yasakladı. Yeni hükûmet daha önce de İran ve İsrail vatandaşlarının ülkeye girişini yasakladığını duyurmuştu...

Suriye hükûmeti; İran, Rusya ve İsrail mallarının ülkeye girişini yasaklayan bir karar aldığını duyurdu.

Suriye Geçiş ve Limanlar İdaresi'nin açıklamasında, Maliye Bakanlığı'nın 17 Aralık tarihli genelgesinde İran, İsrail ve Rusya menşeli malların Suriye topraklarına girişinin yasakladığını açıkladı. Alınan kararın ardından, tüm kara ve deniz sınır liman idarelerine dağıtılacağı öğrenildi. 

Bu karar, İran ve İsrail vatandaşlarının ülkeye girişini yasaklayan resmî genelgeden sonra geldi. Buna karşılık Suriye'de faaliyet gösteren havayolu şirketlerine de İran ve İsrail vatandaşlarını ülkeye taşımalarının yasak olduğu aktarılmıştı.

Başkent Şam'a uçuşlara başlayan Türk Hava Yolları da söz konusu karara uyarak Suriye'ye söz konusu iki ülke vatandaşlarını taşımayacağını duyurmuştu. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

ABD, son yılların en yıkıcı orman yangınlarından biriyle mücadele ediyor. California eyaletinin Los Angeles bölgesinde başlayan yangınlar, hızla yayılarak büyük bir çevresel ve insani felakete yol açtı...

Yangın sırasında oluşan "ateş hortumu" ise olayın dehşetini gözler önüne serdi.

ABD’nin batı kıyısında yer alan Los Angeles, son günlerde yangın felaketiyle sarsılıyor. Bölgenin lüks mahallelerinden biri olan Pacific Palisades yakınlarında başlayan yangınlar, altı farklı bölgeye yayıldı. Yangının etkisi, yerel halkı tahliyelere zorladı ve geride büyük bir yıkım bıraktı. Yetkililer, yangınların New York’a kadar etkilerini hissettirdiğini ve geniş çaplı bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor.


CAN KAYIPLARI ARTIYOR: 11 ÖLÜ, 10.000'DEN FAZLA YAPI KÜL OLDU...

Yangınların bilançosu her geçen saat ağırlaşıyor. Yetkililer, şimdiye kadar 11 kişinin hayatını kaybettiğini ve 10.000’den fazla ev ile yapının yangında tamamen yok olduğunu açıkladı. Başkan Joe Biden, yaptığı açıklamada can kayıplarının daha da artmasından endişe duyduğunu dile getirdi. Biden, bölgenin savaş alanına döndüğünü ve iklim değişikliğinin yangınların şiddetini artırdığına dikkat çekti.

ATEŞ HORTUMU KAMERALARCA GÖRÜNTÜLENDİ...

Yangınlar sırasında oluşan ve doğa olayları arasında ender rastlanan "ateş hortumu" anbean görüntülendi. Şiddetli rüzgarların etkisiyle devasa bir alev sütununa dönüşen bu doğa olayı, çevredeki yangınların hızla yayılmasına yol açtı. Uzmanlar, bu tür olayların iklim değişikliğine bağlı olarak daha sık görülebileceğini belirtiyor.

HOLLYWOOD YILDIZLARININ MALİKANELERİ YANDI...

Pacific Palisades bölgesinde başlayan yangınlar, birçok Hollywood yıldızının lüks malikanelerini de etkiledi. Yangında zarar gören veya tamamen kül olan evler arasında ünlü isimlerin mülklerinin bulunduğu bildirildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, yangının maddi zararının boyutlarını bir kez daha ortaya koydu.


YAĞMALAMA OLAYLARI VE TAHLİYE ENDİŞELERİ...

Yangın nedeniyle bölgeden tahliye edilen insanların evlerinde yaşanan yağma olayları, yetkililerin bir başka endişesi haline geldi. Başkan Biden, güvenlik güçlerinin bu konuda daha sıkı önlemler alacağını belirtti. Biden ayrıca yangından etkilenen bölge halkına yardım etmek için kapsamlı bir plan hazırladıklarını ifade etti.


İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YANGINLAR: UZMANLAR NE DİYOR?

Uzmanlar, iklim değişikliğinin orman yangınlarının sıklığını ve şiddetini artırdığını vurguluyor. California gibi sıcak ve kurak bölgelerde artan sıcaklıklar, bu tür yangın felaketlerinin oluşumuna zemin hazırlıyor. Daha geniş kapsamlı önlemler alınmazsa, bu olayların gelecekte daha yıkıcı olabileceği tahmin ediliyor.

ABD’de yaşanan bu felaket, doğanın gücü karşısında insanların ne kadar savunmasız olduğunu bir kez daha gösterdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar