head

2183026 810x458 75f08
Cuma, 19 Aralık 2025
rek_lam_11_386cd_1aab8.jpg

Türkiye Haberleri

Uyuşturucu testi pozitif çıkan Ela Rumeysa Cebeci, İstanbul Adliyesine gelerek ifade verdi. Cebeci, test sonuçlarının yanlış olduğunu savundu. Cebeci'nin 'Uyuşturucuyu hayatımda görmedim' dediği belirtildi. Ela Rümeysa Cebeci çıkarıldığı mahkemece tutuklandı...

Uyuşturucu testi pozitif çıkan Ela Rumeysa Cebeci, İstanbul Adliyesine gelerek savcıya ifade verdi.

İfade vermek üzere İstanbul Adliyesine gelen Ela Rumeysa Cebeci, güvenlik görevlilerinden basın mensuplarının kendisini çekmemesini istedi. Cebeci soruşturma savcılarının bulunduğu kata çıkarken, soruları yanıtsız bıraktı.

Daha sonra konuşan Cebeci, test sonuçlarının yanlış olduğunu ifade etti. Cebeci, 'Test sonucu yanlış, hayatımda uyuşturucu görmedim' dedi.

Uyuşturucu soruşturması kapsamında geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan ve ardından serbest bırakılan spiker Ela Rümeysa Cebeci ifade için adliyeye geldi. Cebeci’nin saçından alınan örnekte Adli Tıp Kurumu'nda yapılan incelemede uyuşturucu madde tespit edilmişti.

CEBECİ TUTUKLANDI...

Savcılıktaki ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen spiker Ela Rümeysa Cebeci, çıkarıldığı mahkemece 'Uyuşturucu madde kullanımı kolaylaştırmak' suçundan tutuklandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Şişli'de ters yöne giren otomobil kaldırımdaki yayalara çarptı. Kazada 2 kişi hayatını kaybederken 6 kişi de yaralandı...

İstanbul’un Şişli ilçesinde otomobilin yaya geçidindekilere çarpması sonucu 5 kişi yaralandı.

Kaza, Halide Edip Adıvar Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, seyir halindeki bir otomobil, henüz bilinmeyen bir nedenle yaya geçidinden geçmeye çalışan vatandaşlara çarptı.

İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Yaralılar, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı.

2 KİŞİ ÖLDÜ...

Halide Edip Adıvar Mahallesi Darülaceze Caddesi'nde bir otomobil ters yöne girerek ilerledi. Otomobil önce motosiklete ardından kaldırımdaki yayalara çarptı. Kazada 2 kişi hayatını kaybetti, 6 kişi ise yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar ambulanslarla hastaneye götürüldü. Kaza ile ilgili inceleme sürüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Yaptığı hareketle sosyal medya 85 yaşındaki İbrahim dedeyi konuşmuştu. 85 yaşındaki İbrahim Çakmakçı'dan bugün acı haber geldi...

Isparta'nın Sav beldesinde "Hayır Bahçesi" ile tanınan ve yetiştirdiği ürünleri ücretsiz dağıtan 85 yaşındaki hayırsever İbrahim Çakmakçı, evinin bahçe girişine beton döktüğü sırada aniden fenalaşarak hayatını kaybetti.

Yaptığı yürekleri ısıtan hareketle Türkiye onu konuşmuştu İbrahim Dededen acı haber

Olay, akşam saatlerinde Isparta'nın Sav beldesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, "Hayır Bahçesi" olarak bilinen alanda yetiştirdiği ürünleri vatandaşlara ücretsiz olarak ikram eden 85 yaşındaki İbrahim Çakmakçı, ziyaretçiler rahat girip çıksın diye bahçesinin girişine beton döktüğü sırada aniden fenalaşarak yere yığıldı.

Olayı gören çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Çakmakçı'nın hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından Çakmakçı'nın cansız bedeni hastaneye kaldırıldı.

İlk belirlemelere göre ölümün doğal nedenlerden kaynaklandığı değerlendirilirken, kesin ölüm nedeni yapılacak otopsinin ardından netlik kazanacak.

30 YIL BOYUNCA YOLDAN GEÇEN HERKES ONUN BAHÇESİNDE PAYINI ALDI

Öte yandan Çakmakçı, 15 yıl önce trafik kazasında hayatını kaybeden eşiyle birlikte kurduğu ‘Hayır Bahçesi'nde, yaklaşık 30 yıldır yetiştirdiği meyve ve sebzeleri yoldan geçenler ile ziyaretçilerle ücretsiz olarak paylaşıyordu.

Kısa sürede sosyal medyada büyük ilgi gören İbrahim dedenin bu yılki tek hedefi ise bahçesinin yıllık 5 bin ziyaretçiye ulaşmasıydı. Acı haberi alan İbrahim Çakmakçı'nın sevenleri ise bölgede büyük üzüntü oluşturdu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Konya’da yaşanan cinsel istismar olayı kamuoyunda infial yarattı. Bir diş kliniğinde çalışan kadın asistanın, diş hekimi karı koca tarafından uyutularak cinsel istismara maruz bırakıldığı iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı...

Konya’nın Kulu ilçesinde bir özel diş kliniğini yöneten karı-koca hakkında cinsel saldırı iddiasıyla hazırlanan iddianame kabul edildi.

Sabah'tan Tolga Yanık'ın haberine göre, Konya’nın Kulu ilçesinde özel bir diş kliniğinin yöneticileri olan Hakan A. (48) ve eşi Sebahat A. (45) hakkında, mesai arkadaşları Z.M.’ye (29) yönelik cinsel saldırı iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı.

 

Tutuklu bulunan çift hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Z.M., "Eve gittiğimde enerji içeceği içtim. İlk başta fark etmedim ama sonra içinde alkol olduğunu anladım. Sarhoş olup kendimi kaybetmişim. Kendime geldiğimde yatak odasında çıplak haldeydim ve Hakan bana cinsel saldırıda bulunuyordu. Korktuğum için sesimi çıkartamadım. 40 dakika filan bu şekilde devam etti. 'Ağabey yapma, babam yaşındasın' dedim ama dinlemedi. Sebahat da dudaklarımdan öpüyordu. Bağırmamam için ağzımı kapattılar. Hakan gözüme yumruk attı. 'Seni öldürürüz, çıplakken videonu aldık, başkalarına yayarız' diye tehdit ettiler. Sebahat beni banyoda yıkadı. Evden çıkmama izin vermediler. Hakan, 'Biz Sebahat ile ilişkiye gireceğiz sen de izleyeceksin, izlemezsen öldürürüz' dedi. Hakan banyoya gittiğinde telefonumu alıp evden ayrıldım. Arkadaşlarımı arayıp durumu anlattım" ifadelerini kullandı.

 

İddianamede yer alan Adli Tıp raporunda, mağdurun vücudunda Hakan A.’ya ait sperm ve DNA örneklerinin, iç çamaşırlarında ise Sebahat A.’ya ait DNA profillerinin tespit edildiği belirtildi.

Savcılık, şüpheliler hakkında 49’ar yıla kadar hapis cezası talep etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

İzmir Torbalı'da üç kişinin ölümüyle ilgili ilk başta 'cinayet ve intihar' şüphesi üzerinde durulan olayda, polisin dikkati korkunç gerçeği ortaya çıkardı.

İzmir'in Torbalı ilçesindeki evlerinde 24 Ekim'de ölü bulunan anne, baba ve oğlunu çiftin diğer çocuğunun silahla vurduğu tespit edildi.

 
 
Muratbey Mahallesi'nde Hatice (54) ve Şadi (67) çifti ile oğulları Mehmet Avcı'nın (33) ölü bulunmasına ilişkin Asayiş Şube Müdürlüğü  Amirliği ekiplerince çalışma yürütüldü.
 

Ekipler, Mehmet Avcı'nın cansız bedeninin bulunduğu odadaki bulgulardan olayın cinayet olabileceğinden şüphelendi.

Bunun üzerine Cinayet Büro ve Suç Analiz Büro amirliklerinden özel ekip oluşturuldu. Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturmaya İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri de destek verdi.

 

594413794 1922145411710563 988005335759467938 n 3545b

AİLENİN DİĞER ÇOCUĞU EKİPLERCE TAKİBE ALINDI

Aile bireylerinin tüm irtibatlarını inceleyerek çiftin diğer oğlu M. Avcı'nın (31) hareketlerini mercek altına alan ekiplerce, yaklaşık 60 güvenlik kamerasına ait 1200 saatten fazla görüntü izlendi.

Kayıtlardan şüphelinin, İzmir'den Torbalı'ya gelerek çeşitli iş yerlerinden pamuk, kolonya ve eldiven temin ettiği belirlendi.
 

Ailenin yan dairede oturan komşularının olay günü şiddetli ses duydukları, sesin saat aralığının belirlenmesiyle şüphelinin o sırada evde olduğu ve kısa süre sonra ayrıldığı ortaya çıkarıldı.

Dijital materyallerdeki incelemede zanlının cep telefonundaki internet geçmişinde tabanca sesinin desibel seviyeleri gibi aramaların bulunduğu ve cinayeti önceden planladığı belirlendi.

Şüphelinin önce annesini tabancayla öldürdüğü, ardından babasını eve çağırarak başka bir odada vurduğu,son olarak eve gelen ağabeyini de salonda öldürdüğü tespit edildi.

Zanlının tabancanın üzerindeki parmak izlerini sildiği ve ağabeyinin ölü bulunduğu odayı intihar süsü verecek şekilde düzenlediği belirlendi.

M. Avcı'nın, cinayeti maddi sıkıntılar nedeniyle mirası tek başına alabilmek amacıyla işlemiş olabileceği şüphesi üzerinde duruluyor.

Gözaltına alınan zanlı, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği hakimlikçe tutuklandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde Mehmet Bertan, evde döverek ağır yaraladığı eşi Halime Bertan’ın öldüğünü düşününce olayı gizlemek için trafik kazası süsü vermeye çalıştı. Tarlaya giren araçta yaralı bulunan Halime Bertan hastaneye kaldırılırken, Mehmet Bertan gözaltına alındı...

Olay, pazar günü Akçakale’ye bağlı Arıcan Mahallesi’nde meydana geldi. Akşam saatlerinde 34 LS 4241 plakalı otomobilin tarlaya uçtuğu ihbarı üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Ekipler araçta Halime Bertan’ı baygın buldu. Bertan’ın vücudunda morluklar ve kırıklar tespit edildi. Aracın sürücüsü Mehmet Bertan’ın ise olayda yara almadığı belirlendi.

Halime Bertan ambulansla Akçakale Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Tedaviye alınan Halime Bertan’ın yaralarının trafik kazasıyla uyumlu olmadığı, şiddetli darp sonucu oluştuğu belirlendi. Bunun üzerine jandarma ekipleri, olayın seyrini yeniden değerlendirdi.

ÖLDÜĞÜNÜ DÜŞÜNMÜŞ...

Akçakale İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin yaptığı araştırmada Mehmet Bertan’ın çıkan tartışmada eşini tekme, tokat ve sopayla dövdüğü belirlendi.

Bertan’ın, eşinin öldüğünü düşündüğü, olayı gizlemek amacıyla otomobile bindirip kırsal yola götürdüğü ve aracı tarlaya sürerek kaza gibi göstermeye çalıştığı ortaya çıktı. Jandarma Mehmet Bertan’ı gözaltına aldı.

Halime Bertan’ın yoğun bakımdaki tedavisinin sürdüğü ve hayati tehlikesinin devam ettiği bildirildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına alındı...

Ünlü şarkıcı Güllü'nün kızı Tuğyan Ülker Gülter ile arkadaşı Sultan Nur Ulu, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında haklarında yakalama kararı bulunması nedeniyle İstanbul Büyükçekmece’de gözaltına alındı.

İki isim, valizleriyle birlikte yurt dışına kaçma hazırlığı yaparken polis ekipleri tarafından takibe alındı.

Operasyonun, akşam saat 21.45 sıralarında başladığı ve dakikalar içinde tamamlandığı bildirildi. İlk işlemleri İstanbul’da yapılan şüphelilerin, soruşturmanın yürütüldüğü Yalova’ya sevk edilmeleri bekleniyor.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyaya ilişkin detay vermezken, kaçış planının nasıl deşifre edildiğine yönelik incelemelerin sürdüğü belirtildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

İstanbul'da uyuşturucu operasyonunda polise ateş açıldı. Çatışmada ağır yaralanan polis şehit oldu...

İstanbul Çekmeköy'de sabah saatlerinde yapılan uyuşturucu operasyonunda şüphelilerin ateş açması sonucu bir özel harekat polisi yaralandı. Ağır yaralanan polis memuru Emre Albayrak kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Şüphelilerden R.A.(35) etkisiz hale getirilirken Ç.A. ve C.A. gözaltına alındı.

İstanbul emniyeti Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sabah saatlerinde Aydınlar Mahallesi Adnan Kahveci Caddesi'nde bulunan eve uyuşturucu operasyonu gerçekleştirdi. Yapılan operasyonda evde bulunan şüpheliler polis ekiplerine ateş açtı. Çıkan çatışmada özel harekat polisi Emre Albayrak yaralandı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan polis memuru Emre Albayrak şehit oldu. Şüphelilerden R.A. (35) etkisiz hale getirildi. Diğer şüpheliler Ç.A. ve C.A. gözaltına alındı.

 
 

Şehit polis Emre Albayrak

İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA...

İstanbul Valiliği'nden  "Çekmeköy İlçesinde narkotik operasyonunda ağır yaralanan polis memurumuz Emre Albayrak, kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Milletimizin başı sağ olsun" açıklamasını yaptı. 

 

SALDIRGANLARIN SUÇ DOSYASI KABARIK...

Polis memuru Emre Albayrak’ı şehit eden saldırganların suç dosyası kabarık çıktı.

Cemal A., kasten yaralama; Çetin A.,2 adet tehdit, hakaret, 2 adet genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 3 adet kasten yaralama, 2 adet TCK 191; Ramazan A., da 4 adet kasten yaralama, 2 adet tehdit, hakaret, 1 adet bilişim yolu ile hırsızlıktan suç dosyalarına sahip. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Van'ın Tuşba ilçesinde 4,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi...

 

Osmaniye'nin Bahçe ilçesinde yolcu otobüsünün TIR'a çarptığı kazada 7 kişi hayatını kaybetti, 11 kişi yaralandı. Kazanın ardından TIR sürücüsü H.K. gözaltına alındı...

Feci kaza, saat 05.00 sıralarında Adana- Gaziantep otoyolu Bahçe ilçesi Ayran Tüneli yakınlarında meydana geldi.

 

Sürücüsünün ismi öğrenilemeyen SEÇ turizme ait 27 AVD 454 plakalı yolcu otobüsü, aynı güzergahta 06 CSZ 652 plakalı TIR'a çarptı. Kazada 7 kişi hayatını kaybetti, 11 kişi yaralandı.

İhbarla bölgeye çok sayıda kurtarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla Osmaniye'deki çeşitli hastanelere kaldırıldı.

Otoyolun Gaziantep yönü kaza nedeniyle bir süre trafiğe kapatılırken, ulaşım kontrollü şekilde tek şeritten sağlandı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

VALİLİK CAN KAYBI VE YARALI SAYISINI PAYLAŞTI

Osmaniye Valiliği'nden yapılan açıklamada, kazada otobüste yolcu olarak bulunan 7 kişinin öldüğü, 11 kişinin yaralandığı bildirildi.

Hayatını kaybedenlerin kimlik tespit çalışmalarının sürdüğü anlatılan açıklamada yolun trafiğe kapatıldığı kaydedildi.

Kazanın ardından TIR sürücüsü H.K. gözaltına alındı.

KİMLİKLERİ BELİRLENDİ

Osmaniye'de yolcu otobüsü ile TIR'ın çarpışması sonucunda ölenlerin Esma Atlar (37), Mehmet Kızıldoğan (42), Ahmet Keske (19), Nezihe Avcu (55), Ökkeş Acet (56), Yaşar Doğan (59) ve Eda Bayrak (36) olduğu açıklandı.

Cenazelerin otopsi işlemlerinin ardından toprağa verilmek üzere memleketlerine gönderildiği bildirildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Isparta Keçiborlu'da dağlık alanda yanmış otomobilin yanında bir kişinin başsız cesedi bulundu. Kayıp başın bulunması için geniş çaplı soruşturma başlatıldı...

Olay, gündüz saatlerinde Keçiborlu ilçesine bağlı Aydoğmuş köyündeki dağlık alanda meydana geldi.

Dağlık alanda bir otomobilin yandığını görenler 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Olay yerine gelen ekipler yanan otomobilin yakınında başsız erkek cesedi buldu. Araçtaki yangını söndürülmesinin ardından, cesedin kimliğinin belirlenmesi için jandarma tarafından inceleme başlatıldı.

 

Yapılan çalışma sonucu cesedin evli ve iki çocuk babası Ferdi Özdemir’e ait olduğu belirlendi. Özdemir'in cenazesi, olay yerindeki incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere morga kaldırılırken, cesedin başının bulunması için bölgede ekipler tarafından arama çalışması başlatıldı.

 
 

Öte yandan Ferdi Özdemir'in son görüntüleri ortaya çıktı. Aydoğmuş köyünün meydanında bulunan markete dün saat 19.55 sıralarında gelen Özdemir'in bir paket sigara aldıktan sonra ayrıldığı iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Jandarma, olayla ilgili soruşturmaya çok yönlü olarak devam ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Antalya'ya yurt dışından tatile gelen İbrahim Gedik (80), içinde cep telefonu, pasaport ve 4 bin avro bulunan çantasını bindiği otobüste unuttu.

Şoför Yusuf Yevlal (48) tarafından bulunan çanta, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir tarafından Gedik'e teslim edildi...

Yurt dışında yaşayan İbrahim Gedik, bugün öğle saatlerinde uçakla Antalya Havalimanı'na geldi.

Kentteki yakınlarının yanına gitmek için havalimanından Büyükşehir Belediyesi'ne ait halk otobüsüne binen Gedik, ineceği durağa geldiğinde yanındaki el çantasını oturduğu koltukta unuttu.

Çantasını unuttuğunu fark etmeyen Gedik yakınlarının yanına ulaştı. Bu sırada son durağa ulaşan otobüsün şoförü Yusuf Yevlal, koltukta unutulan çantayı fark etti.

Çantayı alan Yevlal, içinde cep telefonu, pasaport ve 4 bin avro bulunan çantayı duraktaki görevlilere teslim etti.

Görevliler cep telefonundan ulaştıkları Gedik'e, çantasını otobüste unuttuğunu söyledi.

Büyük mutluluk yaşayan Gedik, çantasını Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir'den teslim almak için belediyeye geldi.

 

 

 

HABER: Ayten  YILMAZ

Büyükçekmece Adliyesi'ndeki emanet bürosunda bulunan 50 kilogram gümüş ile 25 kilogram altın adliyedeki görevli memur tarafından çalındı. Hırsızlığı gerçekleştiren memur hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Soygunun ayrıntıları ortaya çıkarken, hırsızlığı gerçekleştiren memurun aylar önceden soygunu planladığı ve vize başvurusu yaptığı belirlendi...

1 Aralık sabahı Büyükçekmece Adliyesi'ndeki Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Bürosunda görevli zimmet memuru Erdal T.'nin uzun süredir işe gelmediği tespit edildi.

Bunun üzerine savcılık, şüphe üzerine anahtarları emanet memuru Kemal D.'de bulunan kasaları açtırdı.

 
 

Açılan kasaların tamamen boş olduğu belirlendi. İlk tespitlere göre yaklaşık 50 kilogram gümüş ve 25 kilogram altının kayıp olduğu ortaya çıktı.

 
 
 

AİLESİYLE BİRLİKTE İNGİLTERE'YE KAÇMIŞ!

Savcılık, durumun tespiti üzerine emniyet ekipleri ile irtibata geçerek Erdal T. ve Kemal D. hakkında gözaltı talimatı verdi.

Yapılan araştırmada, Erdal T'nin eşi Esma T. ve çocuklarıyla birlikte 19 Kasım 2025'te saat 08.22'de Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan İngiltere'ye uçakla kaçtığı belirlendi.

Bunun üzerine Erdal T. ve eşi hakkında yakalama kararı çıkarıldı.

Diğer şüpheli Kemal D. ise gözaltına alındı.

Emanet büroda görev yapan yazı işleri müdürü dahil tüm personelin bilgi sahibi sıfatıyla ifadeleri alındı.

Ayrıca şüphelilerin ev adreslerinde Sulh Ceza Hakimliği'nce arama yapıldı ancak herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı.

Öte yandan yürütülen soruşturma kapsamında kamera kayıtlarının incelemeleri devam ederken, şüphelilerin telefonlarına ait HTS kayıtları da istendi.

Gözaltındaki Kemal D. hakkında ek gözaltı süresi alındığı öğrenildi. 

9 AY ÖNCEDEN VİZEYİ ÇIKARMIŞ!

ATV'den Mustafa Kadir Mercan'ın haberine göre; Emanet memuru Erdal T.'nin 4 yıldır görevde olduğu, soygunu 13 Kasım sabahı 07.40’ta gerçekleştirdiği, ziynet eşyalarını alışveriş arabasına yükleyip siyah poşetle çıkardığı, Mart ayında İngiltere vizesi aldığı, tüm mal varlıklarını satıp İngiltere’ye kaçtığı, kaçmadan önce “Ailemle sorunlarım var” diyerek izin aldığı ortaya çıktı.

Firari Erdal T.'nin, "Soygundan 6 gün sonra firar ettiği belirlenirken, arkadaşlarına da “Allah çarşınızı pazar etsin, ben altınları sattım” dediği ortaya çıktı. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Türkiye’de yasa dışı bahisle mücadele kapsamında MASAK’a olağanüstü yetkiler tanıyan düzenleme tamamlanmak üzere. Yeni dönemle birlikte banka hesapları mahkeme kararına gerek olmaksızın dondurulabilecek. 1 Ocak 2026’dan itibaren ise 200 bin TL üzeri para transferleri için zorunlu açıklama dönemi başlıyor...

Son yıllarda artan yasa dışı bahis trafiği, ekonomi yönetimini ve ilgili kurumları yeni önlemleri devreye almaya zorladı. Son kabine toplantısının ardından Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), kapsamlı bir eylem planı üzerinde çalışmasını hızlandırdı. Edinilen bilgilere göre, bankacılık sistemine erişimi doğrudan etkileyen 20 maddelik düzenlemede sona gelindi.

BANKA HESAPLARI DONDURULABİLECEK... 

Hazırlanan taslağa göre MASAK, yasa dışı bahis gelirlerinin izini sürerken önemli bir yetki genişlemesine kavuşacak.

Yeni düzenleme yürürlüğe girdiğinde:

-MASAK, şüpheli bir banka hesabını mahkeme ya da savcılık kararı olmadan anında bloke edebilecek.

-Mal varlığına yönelik tedbirlerde kurum tek başına aksiyon alabilecek.

-Bu adımın, yasa dışı bahis gelirlerinin hızla el değiştirmesinin önüne geçmesi amaçlanıyor.

1 OCAK 2026'DA ATM'LERDE YENİ DÖNEM BAŞLAYACAK... 

MASAK’ın hazırladığı değişiklikler yalnızca hesap dondurma yetkisiyle sınırlı değil.

1 Ocak 2026’dan itibaren para hareketlerinde yeni bir dönem başlayacak.

Buna göre:

-Gün içinde yapılan ve toplam tutarı 200 bin TL’yi aşan tüm para transferleri için ayrıntılı açıklama şartı getirilecek.

-Bu zorunluluk; mobil bankacılık, internet bankacılığı ve ATM’lerden yapılan transferleri de kapsayacak.

-ATM üzerinden yapılan işlemlerde limit aşılırsa, gönderici kişi en az 20 karakterden oluşan bir açıklama metni girmeden işlemi tamamlayamayacak.

Bu nedenle 1 Ocak’tan itibaren karta ATM’ye takan herkes para transferi sırasında ekranda “Açıklama girme zorunluluğu” uyarısıyla karşılaşacak.

Uzmanlar, düzenlemelerin temel hedefinin finansal sistemdeki riskli para hareketlerini azaltmak ve yasa dışı bahis ağlarının finansmanını kesmek olduğunu belirtiyor. Para transferi açıklamalarının zorunlu hale gelmesiyle hem takip kolaylaşacak hem de şüpheli işlemler kısa sürede tespit edilebilecek.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Sosyal medyada ‘doğal’ veya ‘tamamen bitkisel’ ifadeleriyle pazarlanan zayıflama ürünleri ciddi sağlık riskleri taşıyor. 32 yaşındaki bir vatandaş, ‘zayıflama kahvesi’ kullandıktan sonra kalp durması nedeniyle entübe edildi. Türk Eczacılar Birliği'nden halka uyarı geldi...

Türk Eczacılar Birliği’nden halka önemli bir uyarı geldi. Sosyal medya hesabından, "doğal ve bitkisel" adı altında satılan ürünlerine ilişkin uyarıda bulunuldu. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

 

CİDDİ SAĞLIK RİSKİ TAŞIYOR...

"Sağlığın kısa yolu yoktur. Sosyal medyada ‘doğal’ veya ‘tamamen bitkisel’ gibi aldatıcı ifadelerle pazarlanan ürünler, metabolizmayı hızlandırdığı iddiasıyla ciddi sağlık riskleri taşıyor.

Son örnek: 32 yaşındaki bir vatandaşımız, ‘zayıflama kahvesi’ kullanımı sonrası kalbinin durması nedeniyle entübe edildi.

 

VAATLER YANILTICI...

Bitkisel veya çay-kahve şeklinde tanıtılan ürünler zararsız değildir. İnternetteki ‘kolay çözüm’, ‘sihirli formül’ ve sağlık beyanı vaatleri yanıltıcıdır.

Vitamin, mineral ve bitkisel ürünler Sağlık Bakanlığı denetiminde olmalıdır. Sağlığınızı riske atmayın: Bu ürünleri sadece hekim ve eczacı danışmanlığıyla kullanın.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Şırnak Cizre’de aynı kafede pizza yedikten sonra zehirlendikleri belirlenen 4 kişi fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan Mehmet Emin İğdi hayatını kaybetti...

Zehirlenme kabusu bu sefer de Şırnak'ı vurdu. Cizre’de iddialara göre bir kafede pizza yiyen dört kişi yedikleri pizzadan zehirlenerek fenalaştı. Çevredeki vatandaşların 112 acil çağrı merkezine haber vermesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi.

4 KİŞİ HASTANEYE KALDIRILDI...

Sağlık ekiplerinin olay yerinde yapmış olduğu ilk müdahalenin ardından, zehirlenen 4 kişi ambulanslarla Cizre Dr. Selahattin Cizrelioğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

1 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ...

Hastaneye kaldırılan 4 kişiden Mehmet Emin İğdi hayatını kaybetti. İğdi’nin cansız bedeni otopsi için hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeninin yapılacak otopsiden sonra belli olacağı öğrenildi.

Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp ile AKP Adıyaman Milletvekili AKP'li Ejder Açıkkapı arasında gergin anlar yaşandı...

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere AKP Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı.

CHP milletvekilleri toplantıya kasket takıp, buğday ve oyuncak traktörle katıldı.

CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Macaristan'da et ticareti yapan bir şirketinin ortağı olduğu ortaya çıkan Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mücahit Taylan'ın komisyon görüşmelerine katılmasına tepki gösterdi.

 
 

Alp, "Hangisinin hangi et şirketi varsa onu da söylesin. Et ticaretinden para kazanıyorsa Macaristan devletine vergi veriyorsa onu da söyleyecek. Mücahit kalk ayağa! Sen Mücahit misin, müteahhit misin söyle! Et ithalatından para kazanıyor musun kazanmıyor musun onu söyle. 'Genel Müdürüm' demekle olmaz" dedi.

Alp'in sözlerinin ardından AKP'li Ejder Açıkkapı ile CHP'li Alp arasında sözlü tartışma yaşandı. Alp, "Senin yüzünden böyle hırsızlar doldu buraya. Bürokrat falan değil, müteahhit o. Senin kafanı koparırım" diye Açıkkapı'nın üzerine yürürken, Açıkkapı da "Artistlik yapıyorsun sen, artiste bak. Otur yerine. Bu iftirayı atan şerefsizdir" diye bağırdı.

Diğer CHP milletvekilleri de "Adamda utanma olmaz mı, et ticareti yapıyor adam", "Bu adamlar bürokrat olduktan sonra bu ülkede et ithalatı bitmez" diyerek tepkilerini dile getirdi.

Komisyon Başkanı Muş'un 5 dakika ara vermesi ve diğer milletvekillerinin Alp ve Açıkkapı'yı sakinleştirmesinin ardından komisyonda tansiyon düştü.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

İstanbul Bağcılar'da bulunan Plevne Çocuk Parkı'nda oynayan 5 çocuk, park içerisindeki elektrikle çalışan oyuncaklarda oluştuğu iddia edilen elektrik kaçağı nedeniyle akıma kapıldı. Olay sonrası bölgeye çok sayıda ambulans sevk edildi...

Bağcılar'da parkta bulunan oyuncak motosiklete binen 5 çocuk, elektrik akımına kapıldı.

Olay, saat 14.00 sıralarında Hürriyet Mahallesi'nde bulunan Plevne Parkı'nda meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre; Nevin Mehmet Bilginer İlkokulu'nda okuyan 5 öğrenci, okuldan çıktıktan sonra parkta oynamaya başladı.

JETONLU MOTOSİKLETE BİNDİLER...

Jeton ile çalışan oyuncak motosikletlere binen 5 çocuk, elektrik akımına kapıldı. Parktakilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi.

Sağlık ekipleri, ilk müdahalenin ardından 5 çocuğu çevre hastanelere kaldırdı. Çocukların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, Bağcılar Belediyesi ekipleri parkı kapattı. Polis ekipleri olaya ilişkin inceleme başlattı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Meteoroloji'nin uyarılarının ardından Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kuvvetli yağış ve kar etkili oldu...

Van, Bitlis ve Hakkari'de yağış etkisini artırırken kar ve tipi nedeniyle Muş'ta 14, Sivas'ta da 46 köy yolu ulaşıma kapandı; Siirt'te araçlar mahsur kaldı.

.

Meteoroloji uyardı, çok sayıda ili kar vurdu: Yollar ulaşıma kapandı, irtibat kesildi

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yapılan bilgilendirmelere göre; Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde karla karışık yağmur ve yer yer kar şeklinde bir hava beklendiği bildirildi.

Yağışların özellikle Bitlis, Muş, Siirt, Şırnak ve Hakkari çevreleri ile Van'ın güneybatı kesimlerinde yer yer kuvvetli olacağı tahmin edildiği de bildirildi.

Uyarıların ardından Van, Bitlis ve Hakkari'de yağış etkisini artırırken kar ve tipi nedeniyle Muş'ta 14, Sivas'ta da 46 köy yolu ulaşıma kapandı; Siirt'te araçlar mahsur kaldı.

İşte kar yağışının olduğu iller ve son durum...

Sivas...

İl Özel İdaresinden yapılan açıklamaya göre, bölgede etkili olan kar ve tipi nedeniyle 46 köy yolu ulaşıma kapandı.

Ekipler, yolların açılması için çalışma yürütüyor. Çalışmalarda, hastalık, doğum ve vefat gibi vakaların görüldüğü yerlere öncelik veriliyor.

Öte yandan il merkezinde soğuk hava etkisini sürdürüyor.

Siirt...

İl Özel İdaresinden yapılan açıklamaya göre, yoğun kar nedeniyle ilçeye bağlı Geçittepe grup köy yolunda 4 araç yolda mahsur kaldı.

İhbar üzerine bölgeye İl Özel İdaresi ekipleri yönlendirildi. Ekiplerin çalışmaları sonucu araçlar güvenli bölgelere ulaştırıldı.

Muş...

Kentin yüksek kesimlerinde gece etkisini gösteren kar ve tipi ulaşımda aksamalara neden oldu.

Karla mücadele ekipleri, kapalı yolların açılması için çalışma başlattı. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, kentte gece kar yağışının etkili olduğunu söyledi.

Kar nedeniyle 14 köy yolunun kapandığını belirten Yentür, "Ekiplerimiz kapanan yollarda çalışma başlattı. Vatandaşların mağdur olmaması için yolları en kısa sürede açacağız" dedi.

Van...

Van'da iki gündür süren soğuk hava, yüksek kesimlerde yerini kara bıraktı, Başkale ve Bahçesaray ilçeleri beyaza büründü.

Güne kar yağışıyla uyananlar, araçlarının üzerindeki birikintileri temizledi.

Van-Bahçesaray kara yolunun Karabet ve Van-Hakkari kara yolunun Güzeldere geçitlerinde kar ve sis nedeniyle sürücüler ilerlemekte güçlük yaşadı.

Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü ekipleri, Karabet Geçidi'nde karla mücadele çalışması yürüttü.

Belediye ekipleri de kırsal mahallelerde karla mücadele çalışması başlattı.

Bitlis

​​​​​​​Bitlis'te dün etkili olan soğuk hava, sabah saatlerinde yerini kara bıraktı.

Kar nedeniyle araçların üzeri karla kaplandı, parklar beyaza büründü.

Acil durumlar için de bazı noktalarda karla mücadele ekipleri hazır bekletildi.

Hakkari...

Hakkari'de gece başlayan ve aralıklarla etkisini sürdüren kar nedeniyle kent merkezi beyaza büründü, araç ve ağaçlar karla kaplandı.

Vatandaşlar iş yerleri önünde ve araçların üzerinde biriken karı temizledi.

İl Özel İdaresi ve Karayolları ekipleri, yollarda kar küreme çalışması başlattı, trafik ekipleri de sürücüleri dikkatli olmaları yönünde uyardı.

Hakkari'de kar ve tipi nedeniyle mahsur kalan 2 minibüsteki 20 kişi, karla mücadele ekiplerinin çalışması sonucu kurtarıldı. Yüksekova ilçe merkezinde etkili olan kar yağışı ise sürücülere zor anlar yaşattı.                                                                                                                                                 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Kredi kartı ve elektronik ödeme araçlarında dolandırıcılığı önlemek için müşteri kimliklerine yüz, parmak izi, ses ve göz taraması gibi benzersiz biyometrik özellikler ekleniyor.

Ödeme Hizmetleri Kanunu'nda yapılacak değişiklikle, özellikle akıllı telefon kullanmayan ve dolandırıcıların hedefindeki 65 yaş üstü vatandaşlar için ses tanıma sistemi gibi özel çözümler de devreye alınacak.

Vatandaşların banka hesaplarını hedef alan yöntemlerin önüne geçebilmek amacıyla müşteri kimlik bilgilerinin güvenlik yapısında kapsamlı bir değişikliğe gidilmesi planlanıyor.

Yeni düzenlemeyle birlikte, bankalar tarafından müşterilere verilen kimliklere biyometrik doğrulama unsurları eklenmesi öngörülüyor. Buna göre, elektronik ödeme araçlarının kullanımında güvenliği artırmak için yüz tanıma, göz taraması, parmak izi ve ses tanıma gibi kişinin doğuştan sahip olduğu benzersiz fiziksel ve biyolojik özellikler bankacılık sistemine entegre edilebilecek.

Yeni Şafak’ta yer alan habere göre, düzenlemenin amacı, müşteri bilgilerinin kopyalanması yoluyla banka hesaplarının boşaltılması gibi suçların önüne geçmek ve elektronik ödeme araçlarının kullanımında güvenlik seviyesini yükseltmek olarak belirtiliyor.

BİYOMETRİK DOĞRULAMA ELEKTRONİK ÖDEME SİSTEMLERİNE DAHİL EDİLECEK

Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Kanunu’nda yapılması beklenen değişiklik, kredi kartı dahil tüm elektronik ödeme araçlarına biyometrik güvenlik unsurlarının eklenmesini kapsıyor. Böylece ödeme esnasında kişinin benzersiz biyometrik verileri doğrulama aşamasına dâhil edilerek dolandırıcılık girişimlerine karşı ek bir koruma sağlanacak.

Düzenlemenin devreye girmesiyle birlikte, kimlik bilgilerinin ele geçirilmesi ya da kopyalanması yoluyla yapılan işlemlerin engellenmesi hedefleniyor. Biyometrik tanımlama sistemleri sayesinde, işlem sırasında yalnızca kart ya da kimlik bilgisi yeterli olmayacak; ek olarak kişinin biyometrik doğrulaması istenecek.

65 YAŞ ÜSTÜ KULLANICILAR İÇİN SES TANIMA SİSTEMİ

Biyometrik doğrulama yöntemleri arasında yer alacak ses tanıma sisteminin, özellikle akıllı telefon kullanmayan kesimler için önem taşıdığı ifade ediliyor. Akıllı telefon kullanımının düşük olduğu 65 yaş üstü vatandaşların sıklıkla dolandırıcıların hedefi haline geldiği belirtilirken, bu grubu korumak amacıyla ses tanıma özelliğinin devreye alınmasının planlandığı aktarıldı.

Ses tanıma sistemi sayesinde yaşlı kullanıcıların, herhangi bir ek cihaz kullanmadan, yalnızca seslerini kullanarak güvenli doğrulama yapabilmelerinin yolu açılacak.

DÜZENLEME 11. YARGI PAKETİ'NDE YER ALACAK

Elektronik ödeme güvenliğini artırmaya yönelik bu yeni uygulamanın, hazırlıkları süren 11. Yargı Paketi içerisinde bulunması bekleniyor. Paketin yasalaşmasıyla birlikte biyometrik doğrulama, ödeme hizmetleri alanında yaygın olarak kullanılacak bir güvenlik standardı haline gelecek.

Gürcistan- Azerbaycan sınırında TSK'ya ait C-130 askeri kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan 20 asker son yolculuğuna uğurlanıyor...

Türkiye, Gürcistan- Azerbaycan sınırında düşen uçaktaki 20 şehidine ağlıyor. Türkiye'nin dört bir yanında şehit askerler için tören düzenleniyor.

Adli Tıp Kurumu'nun ardından şehitler için ilk tören Mürted Hava Üssü'nde gerçekleştirildi. Şehitler askeri törenin ardından memleketlerine uğurlandı. 

TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDA AĞITLAR YÜKSELDİ

Şehit Hava Pilot Binbaşı Nihat İlgen'in cenazesi, Kayseri'de son yolculuğuna uğurlandı. 

Hava Pilot Binbaşı Nihat İlgen ve Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Burak Özkan’ın cenazeleri, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Sağlık Bakan Yardımcısı Halim Özçevik, protokol üyeleri ve şehit yakınları tarafından havaalanında karşılandı. Şehit Özkan’ın cenazesi Kayseri Havalimanı’ndan memleketi Niğde’ye uğurlandı.

 

Şehit İlgen için ise Kayseri Kalemkırdı Camisi’nde cuma namazının ardından kılınan cenaze namazı kılındı. İlgen'in cenazesi Kartal Şehitliği’nde toprağa verildi.

Cenaze törenine, İlgen'in ailesi ve yakanları, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Sağlık Bakan Yardımcısı Halim Özçevik, Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, silah arkadaşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

ÜÇ ASKERİMİZ ANKARA'DA SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Hava Pilot Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Ümit İnce ve Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Cem Dolapci'nin cenazeleri, Ankara'da son yolculuklarına uğurlandı.

Milli Savunma Bakanlığı'na ait C-130 tipi askeri kargo uçağının Gürcistan'da düşmesi sonucu şehit olan Hava Pilot Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Ümit İnce ve Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Cem Dolapci’nin cenazeleri, Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki Mürted Hava Meydan Komutanlığı'nda düzenlenen törenin ardından helallik alınmak üzere ailelerinin evlerine götürüldü. Şehit Dolapci'nin Mamak'taki baba ocağında helallik alındı. Şehit Uzman Çavuş Cem Dolapci'nin annesi Asuman Dolapci, "Gururluyum. Oğlumla çok gururlanıyorum; ama yüreğim yanıyor. 'Anne ben de şehit olabilir miyim, Allah bana da nasip eder mi' dedi hep; 'belki eder belki etmez annem' derdim. 'Sen üstte çalışıyorsun, savaş olacak da o zaman' dedim hep. Aklımın ucuna gelmezdi benim yavrumun göreve gidince uçağının düşeceği" dedi.

DEVLET ERKANI TÖRENDE

3 şehidin cenazesi daha sonra Ahmet Hamdi Akseki Camisi'ne getirildi. Burada şehitler için tören düzenlendi. Törene TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara Valisi Vasip Şahin ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Protokol üyeleri, şehit ailelerine taziyede bulundu. Cenaze namazı öncesi aileler, şehitlerin Türk bayraklarına sarılı tabutları ve fotoğraflarını öptü. 3 şehit için ayrı ayrı cenaze namazı kılındı. Dua edilmesinin ardından şehitlerin tabutları, askerlerin omuzlarında cenaze araçlarına taşındı. Şehit Dolapci ve İnce’nin cenazeleri Cebeci Şehitliği’nde, şehit Kandemir’in cenazesi ise Gölbaşı Ballıkpınarı Mezarlığı’nda gözyaşları arasında toprağa verildi.

ŞEHİT MERCAN BİR YIL ÖNCE EVLENMİŞTİ

C130 askeri kargo uçağında şehit olan Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan'ın (27) cenazesi, memleketi Eskişehir’de toprağa verildi.

Şehit Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan'ın cenazesi, sabah saatlerinde Eskişehir 1’inci Ana Jet Üssü’ne getirildi. Şehit Mercan için Reşadiye Camii’nde cuma namazının ardından cenaze namazı kılındı. Cenaze törenine, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, AKP Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, CHP Eskişehir milletvekilleri Utku Çakırözer ile Jale Nur Süllü, şehidin anne ve babası Ayşe ile İbrahim Mercan, eşi Esra Mercan, kardeşleri ve çok kişi katıldı.

EŞİ UZUN SÜRE GÖZYAŞI DÖKTÜ

Esra Mercan, 1 yıl önce dünya evine girdiği eşinin tabutuna sarılarak vedalaştı. Şehidin annesi Ayşe Mercan da uzun süre tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Şehidin eşi ile annesi, yakınları tarafından teselli edilmeye çalışıldı.

İl Müftüsü Muharrem Gül’ün kıldırdığı cenaze namazının ardından, Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Mercan’ın cenazesi askerlerin omzunda top aracına kadar taşındı. Şehit Mercan’ın naaşı Vişnelik Mahallesi’ndeki Eskişehir Hava Şehitliği’ne götürülerek toprağa verildi.

Hava Uçak Bakım Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan için Zonguldak Havalimanı'nda tören düzenlendi.

Özcan'ın naaşı babaevine getirildi.

ŞEHİT EMRAH KURAN'IN OĞLU 7 AY ÖNCE DOĞMUŞTU

Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Emrah Kuran'ın cenazesi, memleketi Muğla'nın Milas ilçesinde toprağa verildi. Askeri uçakla Milas Hava Meydan ve Garnizon Komutanlığı'na getirilen şehit Kuran'ın naaşı, protokol üyelerince karşılandı.

Saygı duruşunda bulunulup şehidin öz geçmişinin okunduğu törende İl Müftüsü Rüstem Can tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve dua edildi. Şehidin naaşı, cenaze nakil aracına konularak toprağa verilmek üzere Ekinanbarı Mahallesi'ne uğurlandı.

Ekinanbarı İlkokulunun bahçesinde düzenlenen törenin ardından şehidin naaşı, tören mangası eşliğinde Ekinanbarı Mahallesi Mezarlığı'na götürüldü.

Cuma namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından şehidin naaşı toprağa verildi.

Törene şehidin babası Osman, annesi Huriye, eşi Gülşah, oğulları Aras (10), Bartu (5) ve 7 aylık Barlas Kuran ve yakınlarının yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Muğla Valisi İdris Akbıyık, AKP Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, Muğla milletvekilleri, eski milletvekili Aydın Ayaydın, Garnizon Komutanı ve Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Rafet Oktar, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Adem Şen, İl Emniyet Müdürü Süleyman Karadeniz, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, siyasi parti il başkanları, askeri yetkililer ile vatandaşlar katıldı.

Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan, memleketi Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Ankara'da Mürted Hava Meydan Komutanlığı'nda düzenlenen törenin ardından Türk Hava Kuvvetlerine ait uçakla Merzifon'a gönderilen şehit Kaplan'ın Türk bayrağına sarılı naaşı, cenaze aracıyla Gümüşhacıköy Cumhuriyet Meydanı'na getirildi.

Buradaki törende şehidin ailesi ve yakınları tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Protokol üyeleri, evli ve 2 çocuk babası şehit Kaplan'ın ailesine başsağlığı diledi.

Cuma namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından Kaplan'ın naaşı, Gümüşhacıköy Şehitliği'nde toprağa verildi.

Cenaze törenine şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Amasya Valisi Önder Bakan, Amasya Garnizon Komutanı Tuğgeneral Kemal Çakıroğlu, Merzifon Garnizon Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Halil Uğur Serin, AKP Amasya Milletvekilleri Haluk İpek ve Hasan Çilez, CHP Amasya Milletvekili Reşat Karagöz ile askeri erkan ve vatandaşlar katıldı.

ŞEHİT EŞİNİN ASKERİ ÜNİFORMASINI GİYDİ

Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Akın Karakuş'un (39) cenazesi memleketi Sakarya’ya getirildi. Şehit eşinin askeri üniformasını giyen Sinem Karakuş, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılıp gözyaşı döktü.

Şehit askerlerden Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Akın Karakuş’un cenazesi, Ankara’da düzenlenen törenin ardından uçakla Kocaeli Cengiz Topel Havalimanı’na getirildi. Şehidin cenazesi burada, askeri törenle karşılandı. Karşılama töreninin ve edilen duanın ardından Karakuş'un cenazesi, kara yoluyla memleketi Sakarya’ya getirildi. Serdivan ilçesinde, Akşemsettin Camisi’nde büyük bir kalabalık şehidi karşıladı. Şehidin babası Mürsel Karakuş ayakta durmakta zorlanırken, oğlunun tabutuna sarılıp öperek gözyaşı döktü. Şehidin askeri üniformasını giyen eşi Sinem Karakuş da gözyaşları içinde Türk bayrağına sarılı tabutuna sarıldı. 

ŞEHİT AYKUT'UN EŞİ VE OĞLU DA PARKASINI GİYDİ

Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş İlker Aykut (39), memleketi Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı. Şehidin parkasını giyen eşi Duygu, oğlu Poyraz, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılarak gözyaşı döktü.

Şehit Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş İlker Aykut'un cenazesi, askeri uçakla Tekirdağ Çorlu Atatürk Havalimanı'na getirildi. Şehit Aykut'un cenazesi, buradan da kara yoluyla toprağa verileceği Tekirdağ'ın Muratlı ilçesi Kırkkepenek Mahallesi'ne götürüldü. Şehit Aykut için Kırıkkepenek Mahallesi Camisi'nde cuma namazı sonrası cenaze namazı kılındı. Cenazeye, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, milletvekilleri, şehidin eşi Duygu, oğlu Poyraz, annesi Zülbiye, babası Ünal Aykut ile binlerce kişi katıldı. Duygu Aykut, cenazeye oğlu Poyraz ile birlikte eşinin parkasını giyerek katıldı. Anne ile oğlu, Türk bayrağına sarılı tabuta sarılıp, gözyaşları döktü. Tabuta sarılıp gözyaşı döken şehidin annesi Zülbiye Aykut, yakınları tarafından teselli edildi.

Tekirdağ Müftüsü Mustafa Soykök'ün kıldırdığı cenaze namazının ardından şehit İlker Aykut, Kırkkepenek Mahallesi Mezarlığı'nda toprağa verildi.

2 ASKERİN CENAZESİ BURSA'YA GETİRİLDİ

Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu (39) ile Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız’ın (38) cenazeleri, Bursa’ya getirildi. Şehitlerin cenazeleri törenle karşılandı.

Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen askeri kargo uçağında şehit olan 20 askerden Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu ile Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız’ın cenazeleri, uçakla memleketleri Bursa’ya getirildi.

CENAZELER TAŞIYAN UÇAK YOĞUN SİSTEN İNEMEDİ

Cenazeleri taşıyan uçak, yoğun sis nedeniyle Yenişehir Havalimanı’na inemedi. 1 saat havada tur atan ve pisti pas geçen uçak, Balıkesir Havalimanı’na iniş yaptı. Burada Şehit Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Emre Sayın’ın cenazesini bırakan uçak, daha sonra Yenişehir Hava Meydan Komutanlığı'na geldi.

Yenişehir Hava Meydan Komutanlığı'ndaki törene, şehitlerin ailelerinin yanı sıra Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Enver İskurt, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa İl Jandarma Komutanı Tümgeneral İdris Tataroğlu, Eskişehir Hava Kontrol Grup Komutanı Hava Tuğgeneral Hakan Cirit, Bandırma 6’ncı Ana Jet Üs Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Esat Çetin, İl Emniyet Müdürü Kadir Gökce, AKP Genel Başkan Vekili Efkan Ala, AKP ve CHP milletvekilleri, AKP Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, İYİ Parti İl Başkanı İsmail Kaya, ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ve askeri erkan katıldı.

Düzenlenen askeri törenin ardından Şehit Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu'nun cenazesi toprağa verilmek üzere Yenişehir ilçesine, Şehit Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Ramazan Yağız'ın cenazesi ise Harmancık ilçesine gönderildi. 

AĞABEYİNİ ASKER SELAMIYLA KARŞILADI

Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Emre Altıok’un (32) cenazesi, memleketi Samsun’a getirildi. Şehit Altıok’un polis memuru kız kardeşi Gamze Süngerli, ağabeyinin cenazesini, onun kepini takıp, asker selamı vererek karşıladı.

Ankara’da düzenlenen törenin ardından uçakla Samsun- Çarşamba Havalimanı’na getirilen şehit Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Emre Altıok’un cenazesini, Samsun Valisi Orhan Tavlı, Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, AK Parti Samsun milletvekilleri Çiğdem Karaaslan ve Orhan Kırcalı, CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, Samsun Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Bekçepınar ve Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ahmet Bahadır, askeri erkan ve yakınları karşıladı. Şehidin babası İsa (54), annesi Gülay (53) ve oğlu Emirhan Altıok (2) ile kız kardeşleri Gamze Süngerli (30) ile Sevdegül Altıok (23) Ankara’dan aynı uçakla, 9 aylık hamile eşi Seda Altıok (29) ise Sağlık Bakanlığı’na ait ambulans uçakla geldi.

İKİNCİ ÇOCUĞUNU KUCAĞINA ALMAK İÇİN GÜN SAYIYORMUŞ

Ağrı’da polis memuru olarak görev yapan kız kardeşi Gamze Süngerli, şehit ağabeyinin cenazesini uçaktan indirilirken onun kepiyle asker selamı vererek karşıladı. Şehidin annesi Gülay Altıok cenazede ayakta durmakta güçlük çekti. 1 çocuk babası Emre Altıok’un eşi ile birlikte ikinci çocuklarını kucaklarına almak için gün saydığı öğrenildi.

Şehit Astsubay Üstçavuş Emre Altıok’un cenazesi, ikindide Ovabaşı Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği (28), memleketi Çorum’da son yolculuğuna uğurlandı.

Şehit Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği'nin cenazesi, uçakla Amasya Merzifon Havalimanı’na, buradan da kara yoluyla memleketi Çorum'a getirildi. Şehidin Türk bayrağına sarılı cenazesi, merkeze bağlı Yaydiğin köyündeki babaevine getirilerek helallik alındı. Ardından cenaze, Akşemsettin Camii’ne götürüldü. Burak İbbiği'nin kardeşi Bülent İbbiği cenaze törenine, şehidin askeri kıyafetlerini giyerek katıldı. Törene, Çorum Valisi Ali Çalgan, AKP Çorum Milletvekilleri Yusuf Ahlatçı ve Oğuzhan Kaya, CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, askeri yetkililer ve çok sayıda kişi katıldı.

Cenaze töreninde baba Rüştü İbbiği ve annesi Gül İbbiği güçlükle ayakta durabildi. Cuma namazı sonrası kılınan cenaze namazının ardından şehit Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği, dualar eşliğinde Çorum Şehitler Kabristanı’nda toprağa verildi.

Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca, Kırklareli'nde toprağa verildi.

Çorlu Atatürk Havalimanı'ndan askeri törenle alınan Karaca'nın (27) naaşı, Lüleburgaz ilçesine bağlı 8 Kasım Mahallesi'ndeki baba ocağına getirilerek burada helallik alındı.

Ardından şehit Karaca için Lüleburgaz'daki Sokullu Mehmet Paşa Camisi'nde cenaze töreni düzenlendi.

Bekar olan şehidin Türk bayrağına sarılı naaşı, tören mangası tarafından camiye getirildi.

"GURBET KUŞUM SILADAN UÇTU GİTTİ"

Cami bahçesinde oğlunun resmine sarılan anne Karaca, "Hikayeni yazamadım annem. Yarım koydular bizi. Gurbet kuşlarımız onlar bizim. Gurbet kuşum sıladan uçtu gitti. Ben doyamadım evladıma, kara toprak nasıl doyacak? Bana, 'Anne şehit olursam senin adını yazdırırım, babam dayanamaz. Sen güçlüsün.' dedi. 'Ama çok ağır yük o, bana verme onu.' dedim. 'Hayır anne dik duracaksın, vatan sağ olsun diyeceksin.' dedi. Ama biliyor musunuz, benim yüreğim taşıyor. Yine de vatan sağ olsun. Vatan sağ olsun güzel evladım." diyerek ağladı.

Emekli uzman çavuş olan baba Nedim Karaca da gözyaşlarına hakim olamadı. Karaca, "Sen şehitlik mertebesine ulaştın oğlum, seninle gurur duyuyorum." dedi.

Şehidin ağabeyi Bünyam Karaca da kardeşinin tabutuna sarıldı. Cenazenin başında nöbet tutan bir askerin de gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Vali Turan, büyük üzüntü yaşayan şehit babası Karaca'nın elini tutarak onu teselli etmeye çalıştı.

Törene, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Adalet Bakan Yardımcısı Hurşit Yıldırım, Kırklareli Valisi Uğur Turan, Edirne Valisi Yunus Sezer, AKP Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, CHP Kırklareli Milletvekilleri Fahri Özkan ile Vecdi Gündoğdu, 55. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Erdal Köse, Kırklareli Belediye Başkanı Derya Bulut, Lüleburgaz Kaymakamı Kemal Yıldız, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yusuf Eskitürk, İl Emniyet Müdürü Sinan Çamuroğlu, Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli, ilçe ve belde belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluşları ile siyasi parti temsilcileri ve diğer ilgililer katıldı.

Helallik alınmasından sonra İl Müftüsü Yusuf Eviş cenaze namazını kıldırdı. Top arabasıyla kortej eşliğinde bir süre taşınan şehidin naaşı, ilçe şehitliğine defnedildi.

Hava İkmal Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu'nun cenazesi Konya'da toprağa verildi. Ankara'daki Mürted Hava Meydan Komutanlığı'nda düzenlenen törenin ardından uçakla Konya'ya getirilen şehit Kuyucu'nun naaşı, helallik alınmak üzere Selçuklu ilçesindeki babaevine götürüldü.

Ardından Konya Şehitliği'ne getirilen Kuyucu'nun Türk bayrağına sarılı tabutunun başına gelen babası İbrahim ile annesi Fadimeana Kuyucu ve yakınları gözyaşlarına hakim olamadı.

Fatmanur Kuyucu, şehit eşinin kamuflajıyla tören alanına gelerek tabutuna sarılıp gözyaşı döktü. Kuyucu'nun naaşı, İl Müftüsü Ali Öge'nin cuma namazını müteakip kıldırdığı cenaze namazının ardından Konya Şehitliği'nde toprağa verildi.

Şehidin cenazesinin toprağa verildiği sırada Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları'nın iki uçağı, şehitlik üzerinden uçuş gerçekleştirdi.

KARDEŞİ RÜYASINDA ŞEHİT OLDUĞUNU GÖRMÜŞ

Öte yandan şehit Kuyucu'nun kız kardeşi Fatmanur Kuyucu ile uçak düşmeden önce telefonla yaptığı yazışmalar ortaya çıktı.

Kuyucu'nun, kendisinin şehit olduğunu rüyasında gördüğünü telefonda mesajla ileten kardeşine "Hayırlara gelsin kardeşim, keşke olsa öyle bir şey ama nerede." diye karşılık verdiği görüldü.

Cenaze törenine şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Konya Valisi İbrahim Akın, İl Emniyet Müdürü Maksut Yüksek, AK Parti İl Başkanı Fatih Özgökçen, MHP İl Başkanı Remzi Karaarslan, Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Samet Bağcı, 3. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Mete Kuş, milletvekilleri ile çok sayıda kişi katıldı.

GÖZYAŞLARI SEL OLDU

Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Emre Sayın'ın (40) cenazesi Balıkesir'de toprağa verildi.

Şehit Emre Sayın'ın Türk bayrağına sarılı naaşı, cenaze töreninin yapılacağı Zağnos Paşa Camisi'ne getirildi. Burada taziyeleri kabul eden şehidin babası Adem, annesi Keziban, eşi Zeliha ve 10 yaşındaki oğlu Adem Kutay Sayın, tabuta sarılarak gözyaşı döktü.

Helallik alınmasının ardından Balıkesir İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, cenaze namazını kıldırdı.

Daha sonra top arabasına konulan şehit Sayın'ın cenazesi, Başçeşme Mezarlığı'ndaki şehitliğe defnedildi.

Törene, şehit Sayın'ın yakınlarının yanı sıra Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, AKP Balıkesir Milletvekilleri Mustafa Canbey, İsmail Ok, Ali Taylan Öztaylan, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, MHP Balıkesir Milletvekili Ekrem Gökay, İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir İl Jandarma Komutanı Albay Murat Özer, Balıkesir İl Emniyet Müdürü Şükrü Yaman ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Burak Özkan'ın cenazesi, memleketi Niğde'de defnedildi. Ankara'daki Mürted Hava Meydan Komutanlığı'nda düzenlenen törenin ardından Kayseri'ye, oradan da Niğde'ye getirilen şehit Özkan'ın cenazesi, helallik için Selçuk Mahallesi'ndeki baba ocağına götürüldü.

Evli ve 2 çocuk babası şehidin naaşı daha sonra cenaze töreni için Fatih Sulatan Mehmet Camisi'ne getirildi.

"SANA ŞEHİTLİK ÇOK YAKIŞTI"

Şehidin eşi Tuğba Özkan, burada tabuta sarılarak, "Çok yakıştı sana şehitlik, sen öyle bir adamdın ki çok yakıştı sana şehitlik" diyerek gözyaşı döktü.

Törene katılan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Alpaslan Kavaklıoğlu ve Adalet Bakan Yardımcısı Mehmet Yılmaz ile protokol üyeleri, şehidin ailesine başsağlığı diledi.

İl Müftüsü Hüseyin Gün'ün ikindi vakti kıldırdığı cenaze namazının ardından şehit Özkan'ın naaşı, Niğde Şehitliği'nde toprağa verildi.

Törene, şehidin ailesi ve yakınları, Niğde Valisi Cahit Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, AKP Niğde Milletvekili Cevahir Uzkurt, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, MHP Niğde Milletvekili Cumali İnce, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, il protokolü ve vatandaşlar katıldı.

AĞABEYİNİ KAMUFLAJIYLA KARŞILADI

Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri kargo uçağında şehit olan 31 yaşındaki Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş İlhan Ongan'ın cenazesi, Bilecik'te toprağa verildi.

Ankara'daki Mürted Hava Üssü'nde gerçekleştirilen törenden sonra şehit Ongan'ın Türk bayrağına sarılı naaşı, askeri uçakla Eskişehir'deki 1. Ana Jet Üs Komutanlığına getirildi.

Şehidin tabutu, buradaki karşılamanın ardından cenaze aracına yüklenip kara yoluyla Bilecik'e ulaştırıldı.Daha sonra kent merkezindeki Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan babaevinin önüne getirilen Ongan'ın cenazesi, helallik alınmasının akabinde törenin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı'na götürüldü.

Şehidi uğurlamak için alana gelen binlerce kişi, meydanda yoğunluk oluşturdu. Ongan'ın babası Ali, annesi Hatice ile ağabeyinin kamuflajını giymiş kız kardeşi Ayşe, cenaze namazı öncesi tabutun başına geldi.

Şehit Ongan'ın cenazesi, Cumhuriyet Meydanı'nın yanındaki Osmangazi Camisi'nde kılınan namazdan sonra Bilecik Şehitliği'ne defnedildi.

Törene, Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ali Vanlı, İl Emniyet Müdürü Gökalp Şener, İl Genel Meclisi Başkanı Ramazan Kurtulmuş, AK Parti İl Başkanı Serkan Yıldırım, CHP İl Başkanı Ali Özdemir ile şehidin ailesi ve yakınları katıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Milli Savunma Bakanlığı, Azerbaycan’dan Türkiye'ye gelmek üzere havalanan bir C130 kargo uçağının Gürcistan'da düştüğünü duyurdu. Şehit haberini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. MSB uçakta 20 askeri personelin olduğunu duyurdu. Henüz düşüş sebebi belli olmayan uçağın kalkış yaptıktan 27 dakika sonra radardan kaybolduğu ortaya çıktı...

Milli Savunma Bakanlığı, Azerbaycan’dan havalanan Türk Hava Kuvvetleri'ne ait kargo uçağının Gürcistan'da düştüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasında "Azerbaycan’dan ülkemize gelmek üzere havalanan bir C130 kargo uçağımız Gürcistan’da düşmüştür. Arama kurtarma çalışmalarına Gürcistan makamları ile koordineli olarak başlanmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.

Bakanlık, Erdoğan'ın açıklamasının ardından uçakta 20 personelin olduğunu, arama-kurtarma çalışmalarının devam ettiğini duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Düşen uçağımızda uçuş ekibi ile birlikte 20 personelimiz bulunuyordu. Arama kurtarma çalışmaları devam etmektedir" ifadesi kullanıldı.

Şehit haberini ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında vermişti:

"Kargo uçağımızın düştüğünü derin bir üzüntüyle öğrendik. İnşallah bu kazadan en az bir badireyle çıkarız. Rabbim şehitlerimize rahmet eylesin."

UÇAĞIN ENKAZINA ULAŞILDI...

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, uçağın enkazına ulaşıldığını duyurdu. Yerlikaya, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada "Gürcistan İçişleri Bakanı Sayın Gela Geladze ile düzenli olarak görüşmeye devam ediyorum. Sayın Bakan C130 askeri kargo uçağımızın enkazına saat 17.00 civarında ulaşmış ve arama kurtarma çalışmalarına devam etmektedir. Şehitlerimize Allahtan rahmet, Milletimize, ailelerine başsağlığı dilerim. Makamları âli olsun" ifadelerini kullandı.

"ENKAZ, KAZA KIRIM EKİPLERİMİZİN İNCELEMESİ İÇİN EMNİYETE ALINMIŞTIR"

MSB'den konuya ilişkin yapılan açıklamada "Gürcistan arama kurtarma ekipleri saat 17.00'de uçağın enkazına ulaşmıştır. Enkaz, kaza kırım ekiplerimizin incelemesi maksadıyla emniyete alınmıştır. Kaza kırım ekibimiz bölgeye intikal etmektedir. Uçağın düşme sebebi, uçak enkazında kaza kırım ekibimiz tarafından yapılacak detaylı inceleme sonucunda belirlenecektir" denildi.

KALKIŞ YAPTIKTAN 27 DAKİKA SONRA RADARDAN KAYBOLDU...

Henüz düşüş sebebi belli olmayan uçağın rotasına dair bilgiler ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre, sabah saat 09.50'de Trabzon'dan havalanan kargo uçağı ilk olarak Azerbaycan'ın Gence şehrine 11.06'da iniş yaptı.

Burada bir süre bekledikten sonra 13.20'de Türkiye'ye gelmek üzere Gence'den havalanan uçak kalkış yaptıktan 27 dakika sonra radardan kayboldu.

ERDOĞAN, GÜRCİSTAN BAŞBAKANI İLE GÖRÜŞTÜ...

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze ile görüştüğünü duyurdu. Başkanlıktan görüşmeyle ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:

- "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

- Görüşmede Gürcistan’da düşen askeri kargo uçağımız ile ilgili başlatılan arama kurtarma çalışmalarındaki son durum ele alındı.

- Gürcistan Başbakanı, kazada şehit düşen askerlerimiz için taziyelerini Cumhurbaşkanımıza iletti.

- Cumhurbaşkanımız görüşmede Kobakhidze'ye başsağlığı dilekleri ve destekleri için teşekkür etti."

ALİYEV'DEN TAZİYE MEKTUBU...

Kazanın ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Erdoğan'a taziye mektubu göndererek "Türkiye’nin acısı bizim acımızdır” ifadesini kullandı:

"Gence'den kalkan ve Türkiye Kara Hava Kuvvetlerine ait askeri kargo uçağının Gürcistan topraklarında kaza yapması sonucu askerlerin hayatını kaybetmesi haberi bizi derinden üzdü.

Bu zor zamanlarda acınızı paylaşıyor, yaşanan trajedi nedeniyle size, hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına, kardeş Türkiye halkına kendi adımdan ve Azerbaycan halkı adına derin üzüntülerimi sunuyorum. Allah rahmet eylesin."

BAKAN GÜLER'DEN GÖRÜŞME TRAFİĞİ...

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, uçağın enkaz arama ve kurtarma çalışmaları hakkında Gürcistan Savunma Bakanı Irakli Chikovani, Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov ve Azerbaycan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kerim Veliyev ile görüşme gerçekleştirdi.

Uçağın dört motorlu turboprop askeri nakliye uçağı Lockheed C-130 Hercules olduğu öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

İstanbul Kadıköy’de 33 yaşındaki Gözde Yılmaz, bir eğlence mekânının önünde arkadaşlarıyla otururken, kıskançlık nedeniyle saldırıya uğradı. Yanına yaklaşan bir kadın, "Sen benim sevgilimle mi berabersin?" diye bağırdıktan sonra Yılmaz'ın başına yanıcı madde döküp ateşe verdi. Genç kadın ağır yaralanırken, olayın ardından kaçan kadın saldırgan kısa sürede yakalanarak tutuklandı...

Olay, Kadıköy Caferağa Mahallesi’nde bulunan bir eğlence mekânının önünde meydana geldi.

Bir çocuk annesi Gözde Yılmaz, arkadaşlarıyla birlikte dışarıda oturduğu sırada telefonla kısa bir görüşme yaptı.

Görüşmenin hemen ardından yanına gelen kadın şüpheli, elindeki yanıcı maddeyi Yılmaz’ın başına döktü.

'SEN BENİM SEVGİLİMLE Mİ BERABERSİN'...

Saldırgan, “Sen benim sevgilimle mi berabersin?” diye bağırdıktan sonra çakmağı çakarak genç kadını ateşe verdi. Olayın ardından hiçbir şey olmamış gibi bölgeden uzaklaştı.

ARKADAŞLARI SÖNDÜRMEYE ÇALIŞTI...

Alevler içinde kalan Gözde Yılmaz’a ilk müdahaleyi yanında bulunan arkadaşları yaptı. Panik içinde yangını söndürmeye çalışan grup, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılan Yılmaz’ın vücudunda üçüncü derece yanıklar oluştu. Genç kadının yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü ve hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.

 

 

 

SALDIRGAN TUTUKLANDI...

Saldırının ardından kaçan kadın şüpheli, polis ekiplerinin kısa sürede yaptığı çalışma sonucu yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen saldırgan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis, olayın kıskançlık nedeniyle işlendiğini değerlendirirken, soruşturmanın çok yönlü olarak sürdüğü bildirildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

AKP'li eski Milletvekili Şamil Tayyar, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Anayasa Mahkemesi'nin 'Gezi' tutuklusu Tayfun Kahraman hakkında verdiği "hak ihlali" kararına uymayarak Kahraman’ın tahliyesi ve yeniden yargılanması yönündeki talepleri reddetmesine tepki gösterdi...

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin 'Gezi' tutuklusu Tayfun Kahraman hakkında verdiği "hak ihlali" kararına uymayarak Kahraman’ın tahliyesi ve yeniden yargılanması yönündeki talepleri reddetti.

AKP'li eski Milletvekili Şamil Tayyar, ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile mahkemenin kararına tepki gösterdi.

Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

- İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nin, Anayasa Mahkemesi’ni yetki gasbında bulunmakla suçlayıp Tayfun Kahraman’la ilgili yeniden yargılama kararını yok sayması, çok açık ve net hukuk dışı karardır.


- Anayasada açıkça belirtildiği gibi AYM kararları kesindir. Eğer bir yerel mahkeme, AYM’ye meydan okuyup kararlarını yok sayarsa en büyük zararı Türkiye’ye verir. HSK, bu yerel mahkemeyi incelemeye almalıdır.

 

- AYM de iktidar da takipçisi olmalıdır. Bu, basit ve sıradan bir hadise değildir.

  • Anayasa rafa kaldırılıp her kurum kendi özel hukukunu oluşturmaya kalkarsa, gayri nizami unsurlar ülkeye hükümdar olur, kaos olur, yazık olur. Türkiye bunu hak etmiyor.                                                                       574865415 858244069988385 873899207057335682 n 24c09                                                                                                                                           

ALANYA GÜNEŞİ HABER MERKEZİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bolu’da ‘Adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklu bulunan Hakan K., eşiyle birlikte kendisini ziyarete gelen 4 yaşındaki kızını açık görüş sırasında dövdü. Ağır yaralanan küçük kız yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı...

 

552238435 1189123753120650 2940893540641090819 n 1 ae0e5

Olay, cuma günü Kuruçay mevkisinde bulunan Bolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda meydana geldi.

‘Adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklu bulunan Hakan K.’yi boşanma aşamasındaki eşi ve kızı ziyarete gitti. Açık görüş sırasında Hakan K. kızına saldırıp, duvara fırlattı.

Küçük kız ağır yaralanırken, infaz koruma memurları Hakan K.’ye müdahale etti.

Çocuk, çağırılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalenin ardından İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Kız çocuğunun sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu ve yoğun bakım ünitesinde tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

Tek kişilik hücreye konulan Hakan K. hakkında cezaevi savcısı tarafından işlem başlatıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

TP Petrol Dağıtım AŞ firmasının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (EPDK) bildirdiği Antalya ve Hatay'daki akaryakıt miktarının, rafinerinin bildirdiği miktardan 18 bin 476 ton eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine başlatılan soruşturmada gözaltına alınan 9 şüpheliden 3'ü tutuklandı...

Edinilen bilgiye göre, 22-24 Ekim'de STAR Rafineri'nin EPDK'ye bildirdiği Hatay Dörtyol ve Antalya tesislerindeki rakamlar ile rafineriye depo hizmeti veren TP Petrol Dağıtım AŞ'nin bildirdiği rakamlar arasında uyumsuzluk olduğu tespit edildi.

STAR Rafineri'nin, kendisi adına faturalı ürünlerin kendisinden habersiz satıldığı iddiasıyla Antalya ve Hatay Dörtyol Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikayette bulunması üzerine soruşturma başlatıldı.

1 MİLYAR LİRALIK AKARYAKIT VURGUNU

 
 

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince yapılan incelemede, firmanın Antalya'daki deposunda piyasa değeri güncel fiyatlarla 232 milyon 256 bin lira olan 4 bin 9 ton, Hatay Dörtyol'daki deposunda ise piyasa değeri 820 milyon 561 bin lira olan 14 bin 467 ton akaryakıtın eksik olduğu belirlendi.

 

Tespit üzerine düzenlenen operasyonda TP Petrol Dağıtım AŞ'nin genel müdürü M.B, eski genel müdürü Ç.D, ikmal müdürü H.G. ve tesis müdürü O.E.C. Antalya'da gözaltına alındı.

3 YÖNETİCİ TUTUKLANDI, YÖNETİM KURULU BAŞKANI YURT DIŞINDA

İstanbul'da gözaltına alınan Ş.Z, Ş.H.Z. F.B. ve S.U. ile Muğla'nın Fethiye ilçesinde gözaltına alınan H.G.K. ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

Gözaltı kararı verilen TP Petrol Dağıtım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı İsfendiyar Zülfikari ve aynı şirkette üst düzey yönetici olan A.Ç.Y'nin yurt dışında oldukları belirlendi.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan eski genel müdür Ç.D. savcılıktan serbest bırakılırken, genel müdür M.B, ikmal müdürü H.G. ve tesis müdürü O.E.C. çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklandı.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'ndan açıklama

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'ndan yapılan açıklamada sözkonusu şirketin Zülfikar Holding'e ait Türkiye Petrolleri Dağıtım A.Ş olduğu vurgulandı.

Açıklama şöyle:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında ilk kez Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları binalarına Türk Bayrağı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın posteri de asıldı...

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı etkinliklerine hazırlıklarda son aşamaya gelinirken, Milli Eğitim müdürlüklerinin milli bayram kapsamında Türk Bayrağı'nın yanına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın posterinin asılmasını istemesi tartışmalara neden olmuştu.

Söz konusu tartışmalar sürerken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) dikkat çeken bir adım geldi. 



TSK TARİHİNDE İLK: ERDOĞAN POSTERLERİ ASILDI...

Gazeteci Müyesser Yıldız, 29 Ekim kutlamaları kapsamında ilk kez TSK'nın Ankara'da bulunan Genelkurmay Başkanlığı binasına ve Kuvvet Komutanlıkları binalarına Türk Bayrağı ve Atatürk'ün yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterlerinin de asıldığını belirtti. 

Komşusunun ihbarıyla acı gerçeği öğrendi, iki çocuğunun babası kuzeni çıktı...

Antalya'da önceki yıl boşandıktan sonra komşusunun ihbarıyla DNA testi yaptıran Hüseyin A., üç çocuğundan 2'sinin babası olmadığını öğrendi. Testte iki kız çocuğunun babası ise Hüseyin A.'nın kuzeni çıktı.

Antalya'nın Kepez ilçesinde 2007'de evlendiği Ş.T. ile 2'si kız, 3 çocuğunun ardından önceki yıl boşanan Hüseyin A., hayatının şokunu bir telefonla yaşadı.

Ayrılığından birkaç gün sonra kendisini arayan komşusun, eşinin kuzeniyle ilişkisi olduğunu ve çocukları için DNA testi yaptırması gerektiğini belirtmesi üzerine harekete geçen Hüseyin A., Antalya 13'üncü Aile Mahkemesi'ne başvurarak babalık davası açtı.

 

Mahkeme kararıyla Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı'nda yapılan DNA testinde, Hüseyin A.'nın oğlu E.A.'nın (16) yüzde 99,99 olasılıkla biyolojik babası olduğu ancak kızları H.A. (13) ve E.A. (10) için ise biyolojik babası olmadığı raporlandı.

Raporun ardından mahkeme tarafından iki kız çocuğunun soy bağının reddine karar verildi.

BİYOLOJİK BABA KUZEN ÇIKTI...

Bu kararın ardından Hüseyin A.'nın eski eşi Ş.T. bu kez M.K. hakkında iki çocuk için babalık davası açtı.

Dava süreci devam ederken Ş.T., geçen ağustos ayında yaşamını yitirdi. Mahkeme tarafından istenen DNA testinde, M.K.'nin 2 kız çocuğunun yüzde 99,9 oranında biyolojik babası olduğu sonucuna ulaşıldı.

Ancak kuzen babanın sonuçları kabul etmediği öğrenildi.

ÇOCUKLARA KAYYUM ATANABİLİR...

Yeni DNA testi sonuçlarına ilişkin mahkeme sürecinin devam ettiğini ve 3 Aralık'ta duruşmanın görüleceğini kaydeden Hüseyin A., "Davayı açan kişi öldüğü için de mahkeme bu çocuklar için kayyım atayacaktır" dedi.

TAZMİNAT DAVASI DA AÇILDI...

Bu olayla ilgili ilk DNA testi sürecini başlattığı andan itibaren çocukların biyolojik babasının üzerindeki ev, araba gibi eşyaları eşi ve oğluna devrettiğini de anlatan Hüseyin A., "Bu şekilde mal kaçırdı, tazminat davası açacağım için. Şu an o tazminat davası sürecimizi başlattık, hukuki olarak ne gerekiyorsa onlara sonuna kadar devam edeceğiz" diye konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Toprak Razgatlıoğlu, Dünya Superbike Şampiyonası'nda (WSBK) 3. kez şampiyon oldu...

Milli motosikletçi Toprak Razgatlıoğlu, Dünya Superbike Şampiyonası'nda (WSBK) üst üste 2, toplamda 3. kez şampiyon oldu.

10. sıradan başladığı yarışı 3. sırada bitiren Toprak Razgatlıoğlu, genel klasmanı 616 puanla 1. sırada noktalayarak Superbike'ta kariyerinin üçüncü dünya şampiyonluğunu ilan etti.

GELECEK SEZON MOTOGP'DE...

Milli sporcumuz, gelecek sezon motosiklet yarışlarının en prestijli şampiyonası MotoGP'de yer alacak.

Toprak Razgatlıoğlu ayrıca bu seride yarışan ilk Türk sporcu olarak tarihe geçecek.

Prima Pramac Racing ile anlaşan Toprak, Yamaha’nın fabrika destekli motoruyla piste çıkacak.

 
 

7 YAŞINDAN BERİ MOTOSİKLETİN ÜSTÜNDE

Türkiye Motosiklet Federasyonu Milli Takımlar Kaptanı Kenan Sofuoğlu koordinesinde Dünya Superbike Şampiyonası kariyerini sürdüren 28 yaşındaki Toprak, 7 yaşından beri motosiklet kullanıyor.

Superbike'da ilk dünya şampiyonluğunu Pata Yamaha ile 2021 yılında kazanan Toprak, Türk motor sporları tarihinde Kenan Sofuoğlu'nun Dünya Supersport Şampiyonası'ndaki 5 şampiyonluğundan sonra Dünya Superbike Şampiyonası'nda bu başarıya ulaşan ilk Türk motosikletçi oldu ve İngiliz yarışçı Jonathan Rea'nın 6 yıllık şampiyonluk serisini sonlandırdı.

Yamaha'ya en çok yarış alan pilot ünvanını kazandıran Toprak, ikinci dünya şampiyonluğuna ise 2024'te ROKiT BMW Motorrad takımıyla ulaşırken BMW'ye de tarihindeki ilk Superbike şampiyonluğunu getirdi.

2025'te de dünya şampiyonu olan Toprak, BMW'ye de ikinci pilotlar şampiyonluğunu kazandırdı.

 

 

 

 

ALANYA GÜNEŞİ HABER MERKEZİ

KAYNAK: Ajanslar

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul’un Şişli ilçesinde ambulansa yol vermeyen sürücü E.A.'nın Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalandığını duyurdu...

 

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Yerlikaya, mevcut uygulamada bu ihlalin yalnızca 993 TL idari para cezası gerektirdiğini ancak bunun yeterince caydırıcı olmadığını belirtti.

Yeni Trafik Kanunu Teklifi'nde geçiş üstünlüğüne sahip araçlara yol vermeyen sürücülere yönelik yaptırımların ağırlaştırıldığını açıklayan Yerlikaya, ambulans ve itfaiye araçlarına yol vermeyenlerin ehliyetine 30 gün süreyle el konulacağını, araçlarının da aynı süreyle trafikten men edileceğini söyledi. Teklifte ayrıca, aynı ihlali 5 yıl içinde ikinci kez işleyenlerin ehliyetlerinin tamamen iptal edilmesi de öngörülüyor.

Yerlikaya, ambulansların zamanla yarıştığını vurgulayarak, "Bugün yol vermediğimiz ambulans, yarın bizi ya da çok sevdiğimiz birini hastaneye yetiştirmeye çalışıyor olabilir" dedi.

Vatandaşlara da çağrıda bulunan Yerlikaya, ambulansa yol vermeyen ya da trafik güvenliğini tehlikeye atan sürücülerin 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirilmesini istedi.

 

 

 

HABER: Halime Yağmur  AKDAĞ

British American Tobacco (BAT) da sigara fiyatlarını artırdı. Yeni listeye göre BAT grubunda en ucuz sigara 90 TL’ye, en pahalısı ise 105 TL’ye yükseldi...

Philip Morris, Captain ve Japan Tobacco International gruplarının ardından British American Tobacco da (BAT) zam furyasına katıldı.

Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar’ın X hesabından paylaştığı yeni listeye göre BAT grubuna ait sigaralara 5 TL’lik fiyat artışı geldi.

Böylece grubun en ucuz sigarası 90 TL, en pahalı sigarası ise 105 TL oldu.

 

YENİ LİSTE...

19 Ekim 2025 itibarıyla uygulanacak yeni fiyat listesi şöyle:

  • Kent Switch: 97 TL
  • Kent D Range (Blue Long, Grey Long): 97 TL
  • Kent D Range (Blue, Grey): 95 TL
  • Kent Switch (Dark Blue): 95 TL
  • Kent (Dark Blue, Dark Blue Long): 95 TL
  • Kent (Blue, White): 105 TL
  • Kent Slims Long (Blue, Grey): 103 TL
  • Kent Slims (Black, Grey): 105 TL
  • Rothmans (Tüm Ürünler): 90 TL
  • Tekel 2000 (Tüm Ürünler): 90 TL
  • Tekel 2001 (Tüm Ürünler): 95 TL
  • Viceroy (Tüm Ürünler): 95 TL
  • Pall Mall (Tüm Ürünler): 95 TL
  • Maltepe & Samsun: 95 TL                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        HABER: İbrahim AKDAĞ

Manavgat Belediyesi temizlik işleri çalışanları G.M. ve N.G. sabah saatlerinde Mehmet Özkaynak'ın kullandığı çöp toplama aracıyla kırsal mahallelere doğru yola çıktı. Araç ilerlerken şoför Mehmet Özkaynak ve G.M. arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle G.M., Mehmet Özkaynak'ı boynundan bıçaklayıp kaçtı. Bu sırada yol kenarındaki çöpleri araca yüklemeye çalışan N.G.'nin ihbarıyla olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Özkaynak'ın hayatını kaybettiği belirlendi.

 

antalya cop toplarken tartistigi mesai 955183 283636 c6472

Diğer taraftan Mehmet Özkaynak ve G.M. arasında 2 gün önce tartışma yaşandığı öğrenildi.

G.M., olaydan kısa süre sonra Manavgat Hacıobası Yol Kontrol Noktasında jandarma ekiplerine teslim oldu.

Daha sonra işlemleri için İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürülen G.M., buradan da adliyeye sevk edildi.

Savcılıkta ifade veren zanlı, Özkaynak'ın tavır ve konuşmalarından rahatsız olduğunu ve aracı çok hızlı kullandığını belirterek, konuşmalarına dikkat etmesi ve kamyonu yavaş kullanması konusunda yaptığı uyarıları dinlemediğini, bunun üzerine de öldürmeyi planladığını söylediği öğrenildi. Bu sabah da planı uygulamak için harekete geçtiğini ve ormana geldiklerinde cinayeti işlediğini anlatan Mutlu, pişman olmadığını dile getirdi.

İfadesinin ardından sulh ceza hakimliğine sevk edilen zanlı tutuklandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, ilçede yapılan park, tesis ve sosyal alanların kimliği belirsiz kişiler tarafından zarar görmesinin üzüntü verici olduğunu belirterek, vatandaşlara kamu mallarına sahip çıkma çağrısında bulundu...

541697022 1246960647197177 6977071453748507556 n a01ed

KAMU MALINA ZARAR VERMEK SADECE BUGÜNÜMÜZE DEĞİL, GELECEĞİMİZE DE ZARAR VERMEKTİR...

Gazipaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, yaptığı açıklamada, “Kamu malına zarar vermek sadece bugünümüze değil, geleceğimize de zarar vermektir. Gazipaşa Belediyesi olarak bizlerin en büyük görevi, ilçemizde yaşayan her bir vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu hizmeti vermek, vatandaşlarımızın rahatı, huzuru ve mutluluğuna katkı sağlamaktır. Bunu yaparken de tüm hizmetlerin, hepimizin katkılarıyla hayata geçtiği hassasiyetine büyük özen gösteriyoruz” dedi.

541957564 1451780993616930 7689157160937149471 n df87c

KAMU MALLARINDA TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKI VAR...

Başkan Yılmaz, belediyenin titiz bir tutum içerisinde çalışmalarını yürüttüğünü vurgulayarak, “İlçemize kazandırdığımız parklarımızın, tesislerimizin ve sosyal alanlarımızın kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından zarara uğratılması, kırılması, yok edilmeye çalışılması bizleri ziyadesiyle üzmektedir. Zira söz konusu alan, park ve tesislerin tamamı birer kamu malıdır, tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır ve Gazipaşa’mızda yaşayan her bir bireye aittir” ifadelerini kullandı.

541992011 1482340339659479 3888409804294158121 n a54cc

 

GAZİPAŞA HEPİMİZİN, HEP BİRLİKTE KORUYALIM...

Başkan Yılmaz, kamu mallarına zarar vermenin sadece belediyenin çalışmasına değil, tüm hemşerilerin hakkına yapılmış bir saygısızlık ve saldırı anlamına geldiğini belirterek, “Halkımızın bu konuda bizlere destek olmalarını, bu tür olaylara şahit oldukları anlarda emniyet güçlerimize veya belediye ekiplerimize ihbarda bulunmalarını rica ediyoruz. Nasıl ki insanlar evlerindeki eşyaları kırıp tahrip ederek zarar vermiyorsa, kamu mallarına da hiçbir şekilde zarar vermemelidir. Halkın malına zarar vermek, kendi malımıza, çocuklarımızın geleceğine zarar vermektir” dedi.

550828534 1144294357149817 4340951844804206936 n 1 3510c

Başkan Yılmaz, Gazipaşa halkını yaşadıkları çevreye sahip çıkmaya ve saygı göstermeye davet ederek, “Gazipaşa hepimizin, lütfen hep birlikte koruyalım” çağrısında bulundu.

Vatandaşlar ihbarlarını 0 533 195 56 64 numaralı Gazipaşa Belediyesi WhatsApp hattı üzerinden iletebilecek.

 

 

 

HABER:  Uğur   AKDAĞ

 

Manavgat Sülek-Hacıisali Mahallesi yolunda sabah saatlerinde meydana gelen olayda, Manavgat Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı çalışanlar çöp toplama görevindeydi. Edinilen bilgilere göre, Mehmet Özkaynak yönetimindeki çöp kamyonunda bulunan işçiler Gökhan M. ve Nurullah Güzel, rutin temizlik çalışmasını sürdürüyordu.

BOĞUŞMANIN ARDINDAN BIÇAK DARBESİYLE ÖLDÜ...

Nurullah Güzel’in çöp almak için araçtan indiği sırada kamyondan gelen sesler üzerine geri döndüğü, o anda Mehmet Özkaynak ile Gökhan M. arasında boğuşma yaşandığını gördüğü öğrenildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, Özkaynak’ın boğazından bıçaklanarak hayatını kaybettiğini belirledi.

ZANLI OLAY YERİNDEN KAÇTI...

Olayın ardından Gökhan M.’nin bölgeden kaçtığı, Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin zanlının yakalanması için geniş çaplı arama çalışması başlattığı bildirildi. Mehmet Özkaynak’ın cenazesi, jandarma olay yeri inceleme ekipleri ve savcılık incelemesinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

CİNAYETTEN KISA SÜRE ÖNCE BİRLİKTE VİDEO ÇEKMİŞLER...

Olayla ilgili ortaya çıkan yeni detaylarda, Mehmet Özkaynak ve Gökhan M.’nin cinayetten kısa bir süre önce sosyal medyada paylaştıkları bir videoda birlikte oldukları öğrenildi. İkilinin daha önce tartıştıkları ve olay günü aralarında yeniden anlaşmazlık çıktığı iddia edildi. Olayla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya eski tip sürücü belgelerinin yenilenmesi için son tarihin 31 Ekim 2025 olduğunu açıkladı...

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile  eski tip sürücü belgelerinin yenilenmesi için son tarihin 31 Ekim 2025 olduğunu açıkladı.

Bakan Yerlikaya paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

- SÜRE UZATILMAYACAK!

- Eski tip SÜRÜCÜ BELGELERİNİN yenilenmesi için SON TARİH: 31 Ekim 2025. 

- Bu tarihten sonra eski tip sürücü belgeleri kullanılamayacak ve eski tip sürücü belgesini  yenilemek isteyen vatandaşlarımız, indirimli “harç değerli kağıt” ve “hizmet bedelinden” YARARLANAMAYACAKTIR.

 

- Temmuz ayında eski sürücü belgesini değiştirmek için 1 milyon 424 bin 516 başvuru alındı. Günlük ortalama 64 bin 750 eski tip sürücü belgesi değiştirildi. 

- Ancak uzatma kararının ardından talepler hızla düştü:

- Ağustos: 96 bin 134 başvuru (günlük ortalama 4 bin 577 eski tip sürücü belgesi değiştirildi.)

- Eylül: 60 bin 703 başvuru (günlük ortalama 2 bin 890 eski tip sürücü belgesi değiştirildi.)

- Halen 2 milyon 33 bin 472 vatandaşımız eski tip sürücü belgesi kullanıyor.

- Vatandaşlarımıza sesleniyorum, lütfen nüfus müdürlüklerimizden randevumuzu alalım, eski belgelerimizi yenileyelim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

CHP tarafından düzenlenen ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitingine Afyonkarahisar ev sahipliği yaptı. Mitinge katılan vatandaşlara seslenen CHP lideri Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne (ABB) yönelik operasyona tepki gösterdi ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'a destek verdi...

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde, her hafta sonu ise Türkiye’nin farklı illerinde düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bu haftaki adresi Afyonkarahisar oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kalabalığa seslendi. Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne (ABB) yönelik operasyona tepki göstererek "Mansur başkanımıza saldırı başlattılar. Mansur Yavaş'a uzanan bu kirli elleri bu millet kırar. Ekrem Başkan da Mansur Başkan da bu milletin gönlünde yer tutmuştur, arkalarında halk vardır. Onları kimseye kurban etmeyiz. Sayıştay gelmiş denetlemiş kusur görmemiş, müfettişler gelmiş hiç kusur görmemiş. Mansur Başkan iç denetleme yapmış tek kuruş yolsuzluk çıkmamış." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İletişim Başkalığını uyaran Özel "Erdoğan'ı uyarıyorum. Buradan İletişim Başkanını uyarıyorum. Cumhurbaşkanlığının imkanlarını bir partinin lehine kullanıyorsun yetmedi. Bir partinin aleyhine kullanıyorsun yetmedi. Utanmadan namuslu insanlara kara çalmak için kullanıyorsunuz." diyerek ABB'ye yönelik operasyona tepkisini sürdürdü.

CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde düzenlediği ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitinglerinin 57'ncisi adresi Afyonkarahisar oldu. Mitingin yapılacağı alan polis barikatları ile kapatıldı. Miting alanına Türk Bayrağı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP bayrakları asıldı.

 

Saat 16.00’da başlayan büyük buluşmada, on binlerce vatandaşa seslenen Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle:

- Mermerlerine tarihi, termal sularına şifayı, Kocatepe'ye mertliği işleyen Afyonlular hepiniz hoş geldiniz. Ulu Camii'nin 40 sütunu gibi dimdik duran, milliyetçiliği haşhaş tarlalarına kazımış olan, Büyük Taaruz'un zafer kilidini açan kahraman Afyon, canım Afyon hoş geldiniz. Biz bugün buraya Afyon'un vicdanına sığınmaya geldik. Biz bugün burada bir miting yapmaya değil, hak, hukuk, demokrasi için bir büyük eylemi yapmaya geldik.

 

- Miting olunca Afyon'da bu meydana tüm partiler geliyor. İktidar partisi de geliyor ve son zamanlarda arama noktasına kadar zor varıyor. O arama noktasının iki katını dolduran Afyonlulara helal olsun. Birileri meydanlardan kaçarken birileri kalabalıklardan korkarken birileri 'Aman ha aman sıcak salonlarda serin salonlarda oturayım. Buradan siyaset yapayım. Gücü, icazeti millette değil Amerika'larda arayım' derken buraya milli iradeyi milletin gücünü göstermeye 'Patron benim. Ben seçerim. Kim derse bu yönetim bunu bilen benim. Çünkü milli iradeyim' diyenler gelmiş. Hoş geldiniz, şeref verdiniz.

"Doğru adayı bulduk, Afyon'un önüne koyduk"

- 1950'den beri Afyon'da belediye seçimleri yapılıyor. Tam 15 kez sandık başında şehrin kime emanet edileceğine Afyonlular karar verdi. 15 kez kazanamadık biz. 15 kez kaybettik. Ama dönüp de Afyon'a küsmedik. Sen doğrusunu bilmiyorsun demedik. Sen bilmezsin bu şehri yöneteceğe millet karar vermez, biz karar veririz demedik. Sabrettik. Çalıştık. Hatayı kendimizde aradık. Doğru adayı bulduk. Afyon'un önüne koyduk. Seçimleri kazandık. İşte genel başkanı olduğumda grup başkan vekilim olan, Meclis'te dört dönem sekiz yıl aralıksız birlikte görev yaptığımız iyi günde, kötü günde yan yana durduğumuz, birbirimize sahip çıktığımız, partimize, ülkemize sahip çıktığımız, benim kardeşim sizin evladınız Burcu Köksal. Hem de öyle birkaç parti yarışırken aradan çıkarak değil. Yüzde 51 oyla iki kişiden birinin fazlasını alarak seçildi ona da helal olsun, size de helal olsun."

"Hadi bakalım Erdoğan, Afyonluların elinden kurtarsın seni Donald Trump da göreyim"

Afyonkarahisar'da belediyenin yaptığı hizmetlerini anlatan Özel, şöyle devam etti:

- Tabii biz burada muhteşem bir miting yapıyoruz da orada yan tarafta buraya sığamayanlar gelmiş onları da selamlıyorum. Tayyip Erdoğan o kalabalığı bulsa kalabalık toplandı der, miting yapar sizinle. Burcu çalışıyor ama iktidar maalesef Afyon'u unuttu. Eber Gölü kurumaya yüz tuttu. Ama önlem almıyorlar. Zafer Havalimanı her yıl zarar etmeye devam ediyor. Bu sene 220 milyon TL daha uçmayan yolcu için başta garanti verdikleri için ödeme yaptılar. O para Afyon'da Burcu'da olsa ne hizmetlere Kütahya'da Belediye Başkanımızda olsa ne hizmetlere dönüşür ama burada uçmayan yolcu için garanti ödemesi. Hastane yaparlar, gelmeyen hasta için ödeme, yol yaparlar, geçmeyen araç için ödeme, tünel yaparlar, geçmeyen araçlar için ödeme. Millet, bu kadar yokluk, bu kadar sıkıntı çekerken kendi müteahhitlerine bu paraları peşkeş çekenlere yazıklar olsun. Afyon bunu unutmaz. AK Parti'nin kalesi olan yerde meydan inliyor 'Erdoğan istifa' diye. Ne oldu? Meşruiyet uçtu bitti. Meşruiyet bu meydanda olacakken Trump da arandı. Şimdi meydan 'istifa' diyor. Hadi bakalım Erdoğan, Afyonluların elinden kurtarsın seni Donald Trump da göreyim. Ey Erdoğan altına sandalye sürmekle altından sandalye çekmekle olur olmaz övgüler dizmekle karşısına dizdiği bu memleketin bakanlarına çocuk muamelesi yapmakla çok akıllıymış bunlar demekle olmuyor. Meydanlarda oluyor bu iş.

- Niye bu kadar öfkelisiniz? Çünkü Afyon'un şeker fabrikası vardı, kapattılar. SEKA'sı vardı kapattılar. Buradan hatırlatalım. Afyon biliyor da Türkiye duysun. Türkiye'nin nüfusu 60 milyondu, AK Parti geldi. Bugün 86 milyon. O gün Afyon'un nüfusu 812 bindi. Sanırsın aynı oranda artsa bir milyon 100 bin olması lazım. Rahat rahat ilyonu geçmesi lazım. Ama 60 bin kişi kayıpla 750 bin kişi. Yani 22 yılda Türkiye 60 milyondan, 83 milyona giderken. Afyon neredeyse 850 binden 750 bine doğru gerilemiş. Bu şehri küçültüyorlar. Bu şehri yoksullaştırıyorlar. Oy alırken yüz döndükleri, yüz sürdükleri bu şehre sonra sırtlarını dönüyorlar. Önümüzdeki sandık gelince Afyon'a sırtını dönene Afyon da sırtını dönecek.

"Hesabı herkes şöyle yapsın: Tayyip Erdoğan'dan kurtulursam asgari ücret 50 bin lira olur"

- Bu cennet şehri, bu tarih şehrini, bu üretimin topraklarından bereket fışkıran insanının alın terinde bereket olan namusuyla kazanan, namusuyla harcayan bu şehri perişan edenleri ilk seçimde gönderecek Afyon. Değerli Afyonlular sizin sorunlarınızı çözmeyenler, Türkiye'de de bir kara düzen tutturdular gidiyor. AK Parti'nin kara düzeni hakim oldu memlekette. Bu düzende Erdoğan'ın çıkarları sizin çıkarınızla çatışıyor. Erdoğan kendi çıkarları için milletin huzurunu da, refahını da hiçe sayıyor. Öyle bir noktadayız ki artık bundan kötüsü olur mu dediğimiz günü ertesi gün arar hale geliyoruz. Bu milletin refahını bu milletin huzurunu feda ediyorlar. Bugün bir gram altın beş bin lirayı geçti. AK Parti geldiğinde bundan 23 yıl önce en düşük emekli maaşı sekiz çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşı iki çeyrek altın alıyor. Bir yanda eğer Tayyip Erdoğan geldiğinden bugüne hiçbir şeyi iyileştirmese ama emeklilere de ilişmese olduğu gibi kalsa bugün 56 bin lira alacak emekli bugün 16 bin lira alıyor. 16 bin lira yoksulluk demek hatta açlık, sefalet demek. Asgari ücretli Tayyip Erdoğan geldiğinde yedi çeyrek alıyordu. Hesapta bir yanlışlık yok. Eskiden en düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerindeydi. Hatta daha eskiden bir buçuk katıydı. Bugün en düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 60-65'i. Ve asgari ücrette 22 bin lira gibi açlık sınırının altında bir seviyede, eskiden yedi çeyrek altın yani hiç gelmese, hiç ilişmese emekçiye dokunmasa yedi kere yedi 49, 50 bin lira alacakken asgari ücretli bugün 22 bin lira alıyor. Yani hesabı herkes şöyle yapsın: Tayyip Erdoğan'dan kurtulursam asgari ücret 50 bin lira olur. Tayyip Erdoğan'dan kurtulursam emekli maaşım 56 bin lira olur.

 

"Bu iktidar sadece ve sadece zengine iyi gelen, yandaşa iyi gelen bir iktidardır"

- Ve bunun aldığı 14,5, çeyrek altının bugün geldiği nokta tam tamına beş buçuk çeyrek altın. Memur ayda dokuz çeyrek altın kaybetmiş. Üniversiteye yolladığın öğrenci bile 1,5 çeyrek altın burs alırken bugün gram altının yarısını alıyor. Öyle ya bugün üç bin lira veriyor. Gram altının neredeyse yarısı. Oysa bunlar gelmeden önce bir öğrenci bursu bir buçuk çeyrek altındı. Şunu görelim: Erdoğan geldiğinden beri, AK Parti geldiğinden beri bu iktidar emekliye iyi gelmedi. Geldi mi? Asgari ücretliye iyi gelmedi. Geldi mi? Öğrenciye iyi geldi mi? Peki çiftçiye iyi geldi mi Bunlar bu haldeyken esnaf ne yapsın. Esnafa iyi geldi mi? Bu iktidar sadece ve sadece zengine iyi gelen, yandaşa iyi gelen, işi gücü tıkırında olanlara iyi gelen bir iktidardır. Buradan ısrarla söylüyorum: Bu memlekette zengin yüzde 20, yani en zengin yüzde 20 toplam gelirin yüzde 90'ını alıyor. Geri kalan yüzde 80 sadece yüzde 10'unu alıyor. Bu memlekette, en zengin yüzde 1, yüz kişinin en zengini, neredeyse gelirin yarısını alıyor. Geri kalan 99 kişi kalan yarısını bölüşüyor. O yüzden biz CHP olarak adı üstünde, halkın partisi olarak, kurucusu bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'in partisi olarak kimsesizlerin kimsesi olmaya geliyoruz. CHP Türkiye'nin birinci partisi.

- Siyaset öncelik belirleme işidir. Benim önceliğim, bizim önceliğimiz bu meydandır. Oradan bizleri dinleyenlerdir. Evlerinde, ekran başında bizi dinleyenlerdir. Ama Erdoğan'ın önceliği başkalarıdır. O, 19 Mart darbe sürecinde sizin, bizim rezervimizi sadece zenginlere, paralarını alıp gidenlere, borsadan çıkanlara, döviz yaptıranlara, yabancı yatırımcılara harcadı ve sen dönüp isteyince 'yok' diyor.

"Çoluğunun, çocuğunun boğazından geçecek lokması da Erdoğan tarafından haciz altındadır"

- Bakın, o gün harcadığı para 160 milyar dolar. O günden bugüne bu, çiftçiye bir yılda ödenen desteklerin tam 100 katı. Bu, emeklilere bir asgari ücret vermek için ihtiyaç olan paranın tam 150 katı. Asgari ücreti 30 bin lira yapmak için gerekli paranın tam 120 katı. Yani size 'para yok' diyenler yalan atıyorlar. Size kaynak yok diyenler yalan atıyor. Polise mesai vermeden çalıştırıp 'kaynak yok' diyenler yalan atıyor. Jandarmanın da, polisin de, infaz koruma memurunun da, öğretmenin de, çoluğunun, çocuğunun boğazından geçecek lokması da Erdoğan tarafından haciz altındadır.

"Bakan evlatlarının devri bitecek, vatan evlatlarının devri başlayacak"

- Mutlaka kurtaracağız bu ülkenin geleceğini. Çocuklarınızın geleceğini, bu ülkenin evlatlarının geleceğini kurtaracağız. Herkesi doyuracağız. Herkesin karnı doyacak. Herkes yarınlara umutla bakacak.  Bakan çıkıyor diyor ki, 'Tasarruf yapacaksak elbette emekliden, asgari ücretliden yapacağız'. Avrupa'da son 10 yılda asgari ücretin en az arttığı ülkeyiz. AKP geldiğinde 10 emekliden üçü çalışıyordu. Şimdi altısı çalışıyor. Yine Avrupa Birliği ülkelerinde emekliler gayrisafi milli hasılanın yüzde 10'unu alıyorlar. Ama Türkiye'de sadece yüzde 3,7'sini alıyorlar. Ve bizde bakan çıkmış, hâlâ daha emekliden tasarruf etmekten bahsediyor. Burada bakana şunu söylüyorum: Sen de haklısın, doğrusunu sen de biliyorsun, bu meydan da biliyor. Sandık gelecek, oylar sandığa girecek, bir devir kapanacak. Yeni bir devir başlayacak. Bakan evlatlarının devri bitecek, vatan evlatlarının devri başlayacak.

"Amerika'ya giderken hediye paketi yaptırmış. Hediye paketinin içinde yok yok..."

- Erdoğan'ın kendine çalıştığı yetmedi, zenginlere çalıştığı yetmedi. Şimdi elde avuçta kalan da Trump'a çalışıyor. Trump'ın kapısını aşındırdı. Oralardan meşruiyet arıyor. Emekliye para yokken, asgari ücretliye para yokken, don vurmuş çiftçinin hasarı karşılanmazken, Amerika'ya giderken hediye paketi yaptırmış. Hediye paketinin içinde yok yok... 225 tane Boeing uçağı, sıvılaştırılmış gaz, bademden pirince, cevizden Amerikan otomobiline, Amerikan viskisine, makyaj malzemesine kadar tamamının gümrük vergilerini sıfırladı. Senin ürettiğinde vergi var, pahalı kalıyor. Amerika'dan gelen ucuz kalıyor, kapış kapış gidiyor. Türk çiftçisine, Türk üretimine atılan en büyük kazık. Kendi ülkesinden her şeyi verdi ama kendisi elleri boş döndü. Ne aldın? Hiçbir cevap yok.

"Hiçbir şeyi beceremiyorsan, hiçbirini alamadıysan, F-35'lerimizi isteseydin, alıp getirseydin"

- Meşruiyet almış, milletin gözünden düşmüş, meşruiyeti Amerika'da aramış, Trump'ın kendisini övmesiyle güya meşruiyet kazanmış. Hiçbir şey olmasaydı bile bu kadar tavize, bu kadar görüşmeye, bu kadar anlaşmaya bizim Amerika'da parası ödenmiş, bitmiş, üzerine Türk bayrağı yapışmış altı tane F-35 uçağımız var. Geçen dönem bunlara el koydular. Bizi F-35 programından attılar. İsrail'de F-35 var, Yunanistan'da var. Türkiye'nin parasını ödediği F-35'ler Amerika'da hangarda duruyor. Hiçbir şeyi beceremiyorsan, hiçbirini alamadıysan, F-35'lerimizi isteseydin, alıp getirseydin ama kendine meşruiyet arayan, maalesef Trump'ın altına çektiği sandalyeye güvenen Erdoğan'a söylüyorum: Sandalyeyi, makamı, mevkiyi, koltuğu millet verir, millet alır. Trump, altına sandalye çektiyse o sandalyeyi altından millet çekip alacak.

"Erdoğan'ın dostu Trump'tır, Trump'ın dostu Netanyahu'dur, Erdoğan Netanyahu'nun dostudur"

- Gazze'de çok büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. 65 bin çoğu çocuk ve kadın, öldü. 165 bin kişi sakat kaldı, savaştan etkilendi. Bu soykırıma karşı, Erdoğan Amerika'ya giderken Filistin'in bir ümidi vardı. Bizim hakkımızı savunur mu? Biz de dedik ki, 'Git, Filistin'in hakkını savun. Netanyahu'nun bir savaş suçlusu olduğunu söyle. Trump'a, 'İsrail'i desteklemekten vazgeç' de ve oradan Filistin için iyi bir sonuç al. Ben Amerika dönüşü Esenboğa Havaalanı'nda seni karşılayıp tebrik edeceğim’ dedim. 'En büyük teşekkürü ben edeceğim' dedim. Gitti Amerika'ya, görüşmeyi yaptı. Görüşmede Boeing'in B'si var, nükleer enerjinin N'si var, sıvılaştırılmış doğal gazın N'si var. Ama maalesef Gazze'nin G'si yok. Gazze'nin G'sini konuşmadı. Çünkü bana, dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Dostumun dostu dostumdur, dostumun düşmanı benim de düşmanımdır. Erdoğan'ın dostu Trump'tır. Trump'ın dostu Netanyahu'dur, Erdoğan, Netanyahu'nun dostudur.

"Trump'la öğle yemeği yiyen Erdoğan'dan Filistin'e dost olmaz"

- Filistin bizim dostumuzdur. Netanyahu Filistin’in düşmanıdır. Biz Netanyahu'ya düşmanız, Filistin'e dostuz. Biz, 3. Cumhurbaşkanımız Bülent Ecevit'in Yaser Arafat'a nasıl destek verdiyse, Mahmud Abbas'a o desteği veririz. Biz Deniz Gezmiş ve arkadaşları, Filistin'e nasıl destek verdiyse, Filistin'e o desteği veririz. Ama işi gelince milli görüşçü olan, işi gelince milli görüş gömleğini çıkaran, işine gelince 'Filistin davası benim davam' diyen ama şimdi gidip Netanyahu'ya 'savaş kahramanı' diyen, Trump'la öğle yemeği yiyen Erdoğan'dan Filistin'e dost olmaz. Buradan, bütün dünyanın gözü önünde Sumud Filosu Filistin'e doğru ilerlerken, İspanya cesaret gösterip filoyu koruyor, İtalya filoyu koruyor ama esas koruması gerekenler Trump'tan korkularına susuyorlar. Sumud Filosunu, Deniz Kuvvetleri korumalıdır. Türkiye, Filistin'e sonuna kadar sahip çıkmalıdır. Her şey bittiğinde mazlum Gazzeliler bugünlere bakınca, tepelerine yanan bombaları değil belki onu unutacaklar. Ama Netanyhau'nun dostu Trump'la yemek yiyen, şakalaşan ve kendilerini unutan Erdoğan'ı asla affetmeyecekler.

"Trump, Erdoğan'ın 19 Mart darbesini görünce 'bizim çocuklar başardı' demiştir"

- 19 Mart darbesinden sonra, yani bu milletin sofrasından kalkıp Trump'ın sofrasına oturanlar, ondan icazet alanlar Cumhurbaşkanı adayımıza, siz takdir ederseniz, millet takdir ederse bir sonraki cumhurbaşkanımıza Ekrem İmamoğlu'na, geleceğin iktidar partisi Cumhuriyet Halk Partisi'ne darbe yapmaya kalkıştılar. Biliyorsunuz bu darbeciler hep Amerika'dan icazet alır. Kenan Evren, 1980'de Amerika'dan icazet almış, darbeyi yapmıştı. Ertesi gün Amerikalılar haberi birbirine 'bizim çocuklar başardı' diye duyurdular. 1980 darbecileri Amerika'nın bizim çocuklarıydı 31 Mart'ta seçimleri kaybedince demokrasiden ayrılanlar, 19 Mart darbesine kalkışanlar Trump'ın bizim çocuklarıdır. Trump, Erdoğan'ın 19 Mart darbesini görünce 'bizim çocuklar başardı' demiştir.

- 192 gündür Cumhuriyet Halk Partisi büyük bir saldırı altında. 192 gündür direniyoruz, mücadele ediyoruz. Sizin de burada bu darbeden bir misafiriniz var; İpek Elif Atayman. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışanı. Görevini yapmış, geçtiğimiz yıllarda devretmiş. Birtakım iftiralarla ifadeye çağrılmış. Önüne kağıt sürmüşler, demişler ki 'Eğer bunu, bunu böyle söylersen serbest kalırsın. Evladına, ailene kavuşursun.' O demiş ki 'Doğru bildiğimi söylerim. Bilmediğimi söylemem.' 'O zaman' demişler, 'Sana iyi yolculuklar.' Onu yedi saat mesafeye, Afyon'a gönderdiler. Ailesi zorluk içinde, kendisi zorluk içinde. Ben geçen Zafer Yürüyüşü için geldiğimizde kendisini ziyaret ettim. Siz Afyonlular olarak çok misafirperversiniz ama bu zorunlu misafirliğin bir an önce bitmesini ümit ediyoruz. Buradan hem İpek Elif Atayman'a, hem de tüm siyasi tutsaklara kocaman bir alkış gönderiyoruz dayanışma için. En kısa sürede iddianameleri bekliyoruz. Niye bekliyoruz? Yargılanmak için değil, iftiracıları yargılamak için, Cumhuriyet Halk Partisi'ne atılan iftiraları yargılamak için. Ekrem Başkan'a, arkadaşlarımıza atılan iftiraları, ailelerine yapılan zulümleri yargılamak için o iddianameleri sabırsızlıkla bekliyoruz.

"Mansur Yavaş'a uzanan kirli elleri bu millet kırar"

- Şimdi bu hafta yeni bir şey yaşandı. Sizin de çok sevdiğiniz, hepimizin çok sevdiği Mansur Başkanımıza saldırı başlattılar. Buradan öncelikle şunu söyleyeyim: Ekrem Başkan da Mansur Başkan da bu milletin gönlünde yer tutmuş, bu milletin sevdiği, inandığı, güvendiği tertemiz insanlardır. İkisinin de arkasında halk vardır, millet vardır. Onları kimseye kurban etmeyiz. Buradan öncelikle şunu söyleyeyim. Güya konserde usulsüzlük var diye yalan atıyorlar. Sayıştay gelmiş denetlemiş, hiç kusur görmemiş. Müfettişler gelmiş denetlemiş, hiç kusur görmemiş. Mansur Başkan o haksız ithamlara karşı iç denetleme yapmış. Bir kuruş yolsuzluk çıkmamış. Çıka çıka bir kişide kusur çıkmış, o kişi Melih Gökçek döneminde işe alınan bir memurmuş. Hakkında işlemler yapılmış. Bunun MASAK raporu kim tarafından… Melih Gökçek'in oğlunu biliyor musunuz? 'Bozuk tohum.' Bozuk tohum tarafından MASAK raporunu almışlar. Bu kişiyi güya itirafçı, iftiracı yapmışlar. Etrafındakilere kara çalıyor ama kendi elleri kara. Çünkü onun arkasında bozuk tohumun babası var.

- İftira attığı kimsenin hesabında bir kuruş hareket yok, zenginleşme yok. Rüşvet yok, irtikap yok. Hiçbir şey yok. Sadece bu iftiracıda var. Bunun üzerinden tertemiz insanları suçluyorlar. Ayrıca hiçbir suçlamanın altı dolmadığı için, hiçbir suçlamayla tutuklama yapamadıkları için, 'Pardon, yanlış yapmışız' diyemedikleri için yazmışlar oraya son anda, son dakika. Dört gün boyunca sorarken, yok. 'Zimmet suçu şüphesi.' Kardeşim zimmet olsa, zimmete geçen para olur. Mal olur. Tertemiz insanlara bu iftirayı atıp Mansur Başkan'a uzanmaya çalışıyorlar. Mansur Yavaş'a uzanan kirli elleri bu millet kırar.

- Mansur Başkan'ı seviyor musunuz? Ona güveniyor musunuz? Onu arkasında mıyız? 'Adam' dememek lazım da bozuk tohumun babasının 97 dosyası var. 97 yolsuzluk dosyası var, kapağını açıp bakan yok. Sonra Mansur Başkan gibi namus timsaline laf atıyorlar. Bir de bir gece önceden bir tane bomba koymuş, geri sayım koymuş, birazdan milyarlık bomba patlayacak diye. Sekiz saat önceden operasyonu duymuş. Yani demek ki neymiş? Bu operasyon tamamen siyasiymiş. Şimdi de bozuk tohumun kanalından diyorlar ki 'İkinci dalga gelecek. 30 kişi içeri alınacak. Şunlar alınacak, bunlar alınacak.' Buradan Ankara Adliyesi'nin namuslu savcılarına, hakimlerine sesleniyorum. Bu bozuk tohumun adliyede ne işi var? Bu bilgilerin bozuk tohumda ne işi var? Eğer adalet bu bozuk tohuma, babasına kaldıysa, bu memleket yandı demektir.

"Biri 33 milyon, biri beş katı etkinliğe 30 milyon harcamış"

- Buradan bütün televizyonlarımız, gazetelerimiz kanalıyla bütün Türkiye'ye şikayet ediyoruz ki bakın AK Parti döneminde beş yılda 80 etkinliğe o günkü parayla 33 milyon vermişler. Mansur Yavaş döneminde beş yılda 426 etkinliğe yani tam beş katı, bugünkü parayla 30 milyon verilmiş. Biri 33 milyon harcamış, biri 30 milyon harcamış. Bozuk tohumun babası ve ondan sonra gelenler aynı paraya 80 etkinlik yapmış, bizimkiler 426 etkinlik yapmış. Burada aynı paraya beş kat iş yapana laf söyleyeceksin, hamuduyla götüreni AK Partili diye ellemeyeceksin. Yazıklar olsun böyle adalete. Ayrıca milletimize şikayet ediyoruz. Mansur Başkan'a, Ankara Büyükşehir'e bu haksız operasyon… Sayıştay bir şey bulmamış, müfettişler bulmamış, kendileri bulmamış. Bu haksız operasyon yapılırken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Dezenformasyon Mücadele Birimi, bütün gazetecilere, temsilcilere Mansur Yavaş'ı suçlayan, gerçek dışı soru - cevaplar yollayıp basında bunların yer almasını sağlıyorlar. Buradan Erdoğan'ı uyarıyorum, buradan İletişim Başkanı'nı uyarıyorum. Cumhurbaşkanlığı'nın imkanlarını bir partinin lehine kullanıyorsun, yetmedi. Bir partinin aleyhine kullanıyorsun, yetmedi. Utanmadan namuslu insanlara kara çalmak için kullanıyorsunuz. Bu millet bunu görür, bunu bilir, bunu unutmaz. Bunun hesabını er ya da geç vereceksiniz.

"İcazeti Trump'tan alan, meşruiyeti Trump'tan alan diplomayı da Trump'ta arıyor olabilir"

- Erdoğan'a televizyonu başındakiler merak ediyordur, ne diyorlar diye. Diyorlar ki 'diplomasız Erdoğan.' Ama öyle demeyin, belki de vardır. Belki son gittiğinde Amerika'dan almıştır, belki Trump'tan almıştır. İcazeti Trump'tan alan, meşruiyeti Trump'tan alan diplomayı da Trump'ta arıyor olabilir. Ama açıkça söyleyeyim: Erdoğan'ın Ekrem Başkan'ın diplomasına saldırmasının sebebi, arkadaşlar boşa değil.

- Onlar hastamıza bakarken, kovidi hatırlıyor musunuz? Ölenlere Allah rahmet eylesin. Biz ölmeyelim diye ölümü göze alanlar vardı. Sağlık emekçileri. Erdoğan dedi ki 'hakları ödenmez.' Hakikaten haklarını ödemedi. Biz bütün sağlık emekçilerine, canlarını dişlerine katan, hayatlarını hiçe sayan biz yaşayalım diye ölümü göze alanlara bir yürekten alkış hepimiz için.

"Afyon İttifakı, Türkiye İttifakı'nın bir parçasıdır"

- Değerli Afyonlular, sözü çok uzatmayayım. Bir yandan da bir dayanışma göstermemiz gerekiyor. Bugün Mersin'de Müsavat Başkanımın mitingi var. O miting mutlaka televizyonlarda dönecek, o mitingi de yayınlayacaklar. Buradan öncelikle orada miting yapan İYİ Partililere, ama diyoruz ya 'Biz hepimiz Türkiye'yiz. Hatta biz 'Türkiye İttifakı'yız' diyoruz. Bütün milliyetçi demokratları, bütün muhafazakar demokratları, bütün liberal demokratları, bütün Kürt demokratları, bütün sosyalist demokratları, sosyal demokratlar olarak saygıyla selamlıyoruz. Sağ olsunlar, var olsunlar. Biz burayı Afyon İttifakı ile kazandık. Afyon İttifakı, Türkiye İttifakı'nın bir parçasıdır. Türkiye İttifakı renklerini ay yıldızlı albayraktan alır. Milli Takım kazanırken kim gurur duyuyorsa Türkiye İttifakı'ndadır. Filenin Sultanları İstiklal Marşı çaldırırken kimin gırtlağı düğümleniyorsa Türkiye İttifakı'dır. Türkiye İttifakı kırmızı beyaz renkleri ile Türkiye'nin gelecek umududur.

- İşte biz milletine güvenen, bayrağını seven, milletini seven ve kurulduğu günden beri aynı yerde duranlarız. Bir tarafta partisinin kadın kollarına, gençlik kollarına güvenmeyen, bunun için yargı kolları kuran, bunun için bu memlekette bir başsavcıyı yargı kolları başkanı ilan eden, ümidini milletten kesen, meşruiyeti halkta değil, yurt dışında Amerika'da arayanlar varken; bir taraftan bu ülkenin yarınlarını bu meydanlarda arayan sizler varsınız. Ben sadece ve sadece size güveniyorum, Ekrem Başkanı'mızı içerden çıkarmak için de aday etmek için de Cumhurbaşkanı yapmak için de ne yurt dışına güveniyoruz ne bir başkasına. Sadece ve sadece halka, millete, size güveniyoruz.

"Erken seçim istiyorum"

  • Buradan Silivri'ye, buradan Türkiye'nin dört bir yanındaki cezaevlerine selam yollarken bir kez daha hep beraber kararlılığımızı haykıralım. Biz bu meydandaki herkes, 'Ey Erdoğan, ben halkım, ben milletim. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. Adayımı bırak, sandığı getir. Erken seçim istiyorum. Erken seçim istiyorum.' Ben de buradan Erdoğan'a sesleniyorum, ne yaparsan yap 28 buçuktan 29 Erdoğan seni orada artık oturtmam, oturtmayacağız. Ama ben seni oturduğun koltuktan kaldırmak için hakimlere, savcılara güvenmiyorum. Polise, askere güvenmiyorum. Ben sadece ve sadece millete, demokrasiye güveniyorum. Sen bizi oturduğumuz koltuktan kaldırmak için bir savcıya görev vermişsin. Bizi milletin oturttuğu koltuktan, partimizin oturduğu koltuktan sadece partimiz, sadece milletimiz kaldırabilir. Bu millet seçtiğini seçer, seçtiğine sahip çıkar. Hodri meydan. Afyon beni duyuyor mu? Afyon ayakta mı? Afyon hazır mı? Ekrem Başkanı Cumhurbaşkanı yapmaya hazır mısınız? Mansur Başkanı sahip çıkmaya hazır mısınız? İktidara yürüyor muyuz? Birlikte yürüyecek miyiz? Birlikte yürüyecek miyiz? O zaman haydi bakalım yürüyelim arkadaşlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çocuğun devlet koruması altına alındığını duyurdu. Baba ise tutuklanarak cezaevine gönderildi...

Hatay’da bir baba ile 18 yaşından küçük kız çocuğunu oynatarak sosyal medya platformu Tiktok'ta canlı yayın yaptı.

Canlı yayınlardan para kazanan babaya tepki yağdı. Baba haberlerin ardından gözaltına alındı.

 

REZİL ADAM 3 551222069 25357815110486126 8536683813080651509 n 6cbc1

BABA TUTUKLANDI...

Canlı yayında kendisine de gelen tepkilere aldırış etmeyen baba, 'normal' diyerek dans videosunu savundu.

Bakanlık tarafından koruma altına alınan kız çocuğunu dans ettiren 'baba'nın ise gözaltı işleminin ardından çocukları fuhuşa teşvik etmek suçundan tutuklandı.

REZİL ADAM 2 551222069 25357815110486126 8536683813080651509 n 6fb65

BAKANLIKTAN AÇIKLAMA GELDİ...

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı konuya ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Bugün bazı basın yayın organlarında "Kızını Tik Tok yayınında oynatarak para kazanmaya çalışan baba tepkilere aldırış etmedi!" başlığıyla yer alan haberlere ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılması uygun görülmüştür.

 

Söz konusu görüntülere ilişkin emniyet birimleri tarafından adres tespitinin yapılması ile birlikte il müdürlüğü ekiplerimiz ivedilikle harekete geçmiştir.

Görüntülerde yer alan çocuğumuz sağlık kontrollerinin ardından devlet korumasına alınmıştır.

Uzman ekiplerimiz tarafından çocuğumuza yönelik psikososyal destek süreci başlatılmıştır.

Söz konusu şahıs emniyet birimleri tarafından gözaltına alınmıştır.

Bakanlık olarak dava sürecine müdahil olacak ve şahsın gereken cezayı alması için süreci titizlikle takip etmeye devam edeceğiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Emeklilik sürecinde kritik rol oynayan “7 yıl kuralı”, milyonlarca çalışanı ilgilendiriyor. SSK, Bağ-Kur ya da Emekli Sandığı üzerinden hangi kurumdan emekli olunacağını belirleyen bu kural, özellikle 1 Ekim 2008 öncesi sigortalılar için büyük önem taşıyor...

 

EMEKLİLİKTE 7 YIL KURALI 2 535064388 776424761801624 5850885239936222097 n dccfe

Türkiye’de son yıllarda milyonlarca kişi emekli olurken, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle birlikte birçok vatandaş emeklilik dilekçesini verdi. Emekliliğe hazırlananların dikkat etmesi gereken önemli ayrıntılar bulunuyor. Bunların başında ise “7 yıl kuralı” geliyor.

7 YIL KURALI NEDİR?

Emeklilikte hangi kurumdan (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) emekli olunacağını belirleyen temel unsur, “son 7 yıl” kuralı olarak biliniyor. 

1 Ekim 2008 öncesi sigortalı olan kişiler için bu kural geçerli. Son 2.520 güne (7 yıl) bakılarak, çalışanın hangi kurumdan prim ödemesi çoğunluktaysa emeklilik de o kurum üzerinden gerçekleşiyor.

Örneğin, bir çalışan son 7 yıl içerisinde 1.261 günden fazla SSK’ya prim yatırmışsa SSK üzerinden emekli oluyor. Aynı durum Bağ-Kur ya da Emekli Sandığı için de geçerli. Eğer üç kurumdan da prim ödemesi yapılmışsa, en fazla prim yatırılan kurum dikkate alınıyor.

 

1 EKİM 2008 SONRASI SİGORTALILAR İÇİN FARKLI UYGULAMA...

1 Ekim 2008 tarihinden sonra ilk kez sigortalı olanlarda ise farklı bir uygulama söz konusu. Bu kişilerde sadece son 7 yıl değil, tüm çalışma hayatı boyunca hangi statüye daha fazla prim ödenmişse emeklilik o kurum üzerinden gerçekleşiyor. 

Yani 2008 sonrası sigortalılar için emekliliğin yolu, primlerin ağırlıklı olarak yatırıldığı kurumdan geçiyor.

NEDEN 1 EKİM 2008 TARİHİ KRİTİK?

1 Ekim 2008 tarihi, sosyal güvenlik sisteminde köklü bir değişimin başlangıç noktasıdır. Bu tarihte yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tek çatı altında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesinde birleştirildi.

Bu nedenle:

2008 öncesi sigortalılar, eski sisteme göre değerlendirilirken “7 yıl kuralı” geçerli oluyor.

2008 sonrası sigortalılar ise yeni sisteme tabi olduğundan, tüm çalışma hayatı boyunca hangi kuruma prim ödedilerse emeklilikleri o kurumdan gerçekleşiyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Batman’ın Beşiri ilçesinde dün gece saatlerinde hafif ticari araca düzenlenen silahlı saldırıda ölen Mehmet Şanlı (65) ve eşi Takibe (43) ile çocukları Elanur (9) ve Akıncan Şanlı (6) toprağa verildi. Yürütülen soruşturmada 24 kişi gözaltına alınırken, öldürülen ailenin saldırıyı gerçekleştirdiği düşünülen aile ile arazi anlaşmazlığı ve kız kaçırma husumetlerinin olduğu ortaya çıktı...

Beşiri ilçesine bağlı Eskihamur köyü yakınlarında, Mehmet Şanlı’nın kullandığı 72 EK 339 plakalı hafif ticari araca, uzun namlulu silahla saldırı düzenlendi. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine çok sayıda sağlık ve jandarma ekibi sevk edildi.  

Sağlık görevlileri olay yerinde yapılan incelemede araçta bulunan Mehmet Şanlı ve eşi Takibe ile çocukları Elanur ve Akıncan Şanlı’nın yaşamlarını yitirdiklerini belirledi.

24 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Yaşamını yitirenlerin cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna götürüldü.

Hastanedeki otopsi işlemlerinin ardından Mehmet Şanlı ve eşi Takibe ile çocukları Elanur ve Akıncan Şanlı’nın cansız bedenleri yakınlarına teslim edildi. Buradan alınan Takibe Şanlı’nın cenazesi Batman merkezde, Mehmet Şanlı ve çocukları ise Eskihamur köyünde, yakınlarının gözyaşlarıyla toprağa verildi.

 

Öte yandan, Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma kapsamında 24 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltılara ilişkin Batman Valiliği tarafından yapılan açıklamada, "14.09.2025 günü saat 22.55 sıralarında Beşiri ilçemiz Eskihamur köyü yolunda seyir hâlinde olan araca düzenlenen silahlı saldırı sonucunda 4 vatandaşımızın hayatını kaybettiği olayın şüphelisi 4 şahıs yakalanarak gözaltına alınmıştı. Olayın aydınlatılmasına yönelik devam eden çalışmalar neticesinde, saldırı olayı ile bağlantısı olduğu değerlendirilen 20 şüpheli şahıs daha yakalanarak gözaltına alınmış olup, gözaltına alınan toplam şüpheli sayısı 24 olmuştur" ifadelerini kullanıldı. 

KATLİAMIN NEDENİ ORTAYA ÇIKTI

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, saldırıya uğrayan Şanlı ailesinin, gözaltına alınan şüphelilerin bulunduğu aile ile arazi anlaşmazlığı yaşadığı ve iki aile arasında geçmişte 'kız kaçırma' nedeniyle bir husumet oluştuğu öğrenildi. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Kocaeli'de bir apartman dairesinden gelen kötü koku üzerine eve giren ekipler, anne ile 5 yaşındaki kızı ölü buldu. Anne ve kızının vücutlarında kesici alet yaraları olduğu belirlendi...

Kocaeli'’nin Gebze ilçesinde apartman dairesinden gelen kötü koku üzerine eve giren ekipler, 50 yaşındaki anne Dursune Bilgili ile 5 yaşındaki kızı Havva Nur Anzerli’yi ölü buldu.

Anne ve kızının vücutlarında kesici alet yaraları olduğu belirlendi.

Alınan bilgiye göre Beylikbağı Mahallesi 302. Sokak’taki bir apartmanda yaşayanlar, 3’üncü kattaki daireden gelen kötü koku üzerine 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye, sağlık ve polis ekipleri yönlendirildi.

 
 

Kapının açılmaması üzerine itfaiye ekipleri, merdiven aracıyla pencereden daireye girdi. Ekipler, anne Dursune Bilgili ile kızı Havva Nur Anzerli’yi kanlar içinde yatarken buldu. Sağlık ekiplerince yapılan incelemede anne ve kızının hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yerinde yapılan incelemede, anne- kızın vücutlarında kesici alet yaraları olduğu tespit edildi. Anne ve kızının cansız bedeni, otopsi için morga kaldırıldı.

Öte yandan eşinden boşandığı öğrenilen Dursune Bilgili’nin, ismi öğrenilemeyen bir erkek çocuğu olduğu ve bu çocukla da aynı evde yaşadığı, ancak çocuğun bir süredir evde bulunmadığı öğrenildi. Polis, çocuğun bulunması için çalışma başlattı.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

İzmir’in Menemen ilçesinde, aile içinde yaşanan tartışma kanlı bitti. 16 yaşındaki H.U.B., babası Barış B. (47) ve annesi N.B.’yi (47) bıçakla yaraladıktan sonra intihar girişiminde bulundu...

 

Korkunç olay, Uğur Mumcu Mahallesi 1343 Sokak’taki bir dairede dün akşam saatlerinde meydana geldi. Tartışmanın büyümesi üzerine H.U.B., anne ve babasına saldırdıktan sonra odasına kapanarak intihar etmeye çalıştı.

BABA HAYATINI KAYBETTİ...

Çevredekilerin ihbarı üzerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Ekipler, önce yaralı anne ve babayı bulurken, daha sonra balkon kapısını kırarak H.U.B.’yi de yaralı olarak çıkardı. Yaralılar, Menemen Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan baba hayatını kaybetti.

SALDIRGANIN HAYATİ TEHLİKESİ SÜRÜYOR

Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen H.U.B.'nin hayati tehlikesinin devam ettiği belirtildi.

Anne N.B., ifadesinde oğlunun kendilerine bıçakla saldırdığını ve intihar girişiminde bulunduğunu aktardı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Herkesin ortak derdi bulaşık makinesinden çıkan bulaşıkların temiz, çizilmemiş ve kokmuyor olmasıdır. Bunun için bulaşık deterjanının tek başına yeterli olmadığını düşünüyor ve makinenizin içine çamaşır suyu ekliyor olabilirsiniz...

Bu ilk bakışta daha temiz bulaşık anlamına gelse de çamaşır suyu sanıldığı kadar masum değil. Makineye çamaşır suyu eklemenin birden fazla tehlikesi olabilir!

Temizlikten çok zehir saçıyor! Çamaşır suyunu makinenizden uzak tutun...

Bulaşık makinesine çamaşır suyu eklemek cihazınıza zarar verebilir. Çünkü bulaşık makinelerinin iç aksamında bulunan paslanmaz çelik parçalar, hortumlar ve lastik contalar zamanla aşınabilir. Bu da makinenizin ömrünün kısalması anlamına gelirTemizlikten çok zehir saçıyor Çamaşır suyunu makinenizden uzak tutun

Buna ek olarak makinede kullanılan deterjanla çamaşır suyu tepkimeye girdiğinde zararlı gazlar ortaya çıkabilir. Özellikle bulaşık makinesi deterjanlarında klor ile birleştiğinde zehirli klor gazı açığa çıkabilir ve bu da sağlık açısından oldukça zararlıdır.

bulaşık makinesinde çamaşır suyu kullanmayın 2 540996769 1754930262059071 6193957598894867322 n ff587

Bulaşık makinesine çamaşır suyu eklemek aynı zamanda zehirlenmeye sebep olabilir. Çamaşır suyunun kalıntıları tam olarak arınmazsa, yemeklerle temas ederek zehirlenmeye yol açabilir.

Aynı zamanda bulaşık makinesi üreten firmalar, kullanım kılavuzlarında çamaşır suyu gibi kimyasalların eklenmesini kesinlikle yasaklar.

Bu akşam gerçekleşen ay tutulması, dolunayı kırmızıya bürüyerek gökyüzünü izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. “Kanlı Ay” olarak da bilinen bu doğa olayı, Türkiye'den net olarak izlendi...

Türkiye’de de tutulmanın tüm evreleri net bir şekilde gözlemlendi. Özellikle ışık kirliliğinin düşük olduğu kırsal bölgelerde, çıplak gözle kolaylıkla takip edildi.

AY NEDEN KIRMIZIYA BÜRÜNÜYOR?

Ay tutulması, Dünya’nın Güneş ile Ay arasına girmesiyle meydana geliyor. Bu durumda Dünya, Güneş’ten gelen ışığı engelliyor ve Ay yüzeyine gölgesi düşüyor. 

Tam ay tutulması sırasında ise Ay, Dünya’nın gölgesiyle tamamen örtülüyor ve bu sırada çarpıcı bir kırmızı renge bürünüyor. Bu nedenle bu olay halk arasında "Kanlı Ay" olarak adlandırılıyor.

Ay tutulmaları üç ana kategoride sınıflandırılıyor: 

  • Tam Ay Tutulması: Ay, Dünya’nın gölgesi tarafından tamamen örtülür. Bu sırada Ay genellikle çarpıcı bir kırmızı renge bürünür ve “Kanlı Ay” olarak adlandırılır.
  • Kısmi Ay Tutulması: Ay’ın yalnızca bir bölümü Dünya’nın gölgesine girer. Bu durum, Ay’ın yüzeyinde gözle görülür şekilde karanlık bir bölüm oluşturur.
  • Yarı Gölgeli Ay Tutulması: Ay, Dünya’nın gölgesinin dış kısmından geçer. Tutulma hafif bir karartmaya neden olur ve çıplak gözle fark edilmesi diğer türlere göre daha zordur.

TARİH BOYUNCA KORKULAN BİR GÖKYÜZÜ OLAYI...

İnsanlık tarihi boyunca Kanlı Ay tutulmaları, sıkça kötü alametlerle ilişkilendirildi. Ancak günümüzde bu doğa olayı, astronomi meraklıları ve gökyüzü gözlemcileri için etkileyici ve estetik bir deneyim sunuyor.

Elazığ'da görev yapan Başkomiser Metin K. evine döndüğünde içeride gördüğü jandarma personeli Orhan Ö.’yü silahıyla vurarak öldürdü.

Evine gelen Başkomiser Metin K., içeride eşi ve jandarma personeli Orhan Ö.’yü görünce tartışma çıktı.

Tartışma sırasında Metin K., belindeki tabancayla Orhan Ö.’ye ateş etti.

Kurşunların isabet ettiği Orhan Ö. yere yığılırken, ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin kontrolünde Orhan Ö.’nün hayatını kaybettiği belirlendi.

Orhan Ö.’nün cenazesi otopsi için Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna götürüldü.

Metin K. gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma başlatıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Afyonkarahisar Valiliği tarafından gerçekleştirilen Hayvan Hakları Koruma Kurulu Toplantısında tepki çeken kararlar alındı. Toplantıda, sokaklarda, üniversite kampus alanlarında, okul bahçelerinde, parklarda ve kamu kurum, kuruluşlarının bahçelerinde sahipsiz hayvanlar için oluşturulan beslenme noktalarının kaldırılmasına ve beslenmelerinin yasaklanmasına karar verildi...

Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı başkanlığında Hayvan Hakları Koruma Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi.

 

539987181 812813091408964 5380876468473125292 n 5ac62

Toplantıya Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Murat Peker, İl Emniyet Müdürü Ahmet Birtan Erol, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Murat Kaya, 17 ilçe Kaymakamı, Bolvadin Belediye Başkanı Derviş Aynacı, Dinar Belediye Başkanı Veysel Topçu, İscehisar Belediye Başkanı Seyhan Kılıçaslan, Sandıklı Belediye Başkanı Adnan Öztaş ve ilgili kurum müdürleri de katıldı.

 

Toplantıda, il genelinde yapılan çalışmalar ve sahipsiz hayvanlara yönelik yapılması planlanan çalışmalara ilişkin çok sayıda karar alındı. Toplantıda karara bağlanan 9. Madde ise tepkilere yol açtı.

 

541176229 661974956409143 3632716647640298511 n 3b2f3

HAYVANLARIN BESLENMESİ YASAKLANDI...

Söz konusu maddede sokaklarda, üniversite kampus alanlarında, okul bahçelerinde, parklarda ve kamu kurum, kuruluşlarının bahçelerinde sahipsiz hayvanlar için oluşturulan beslenme noktalarının kaldırılmasına ve beslenmelerinin yasaklanmasına karar verildi.

Valilik toplantısında alınan kararlar kamu kurum ve kuruluşlarına da iletildi. Valiliğin kararına hayvanseverler tepki gösterdi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
KAYNAK: Ajanslar

 

Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) tarafından önümüzdeki hafta New York’taki Türk Evi’nde açılacak tarihsel dokümanter serginin ilk teşhiri İstanbul’da başladı. Serginin açılış kurdelesini İstanbul Valisi Davut Gül kesti...

541038731 769082622434262 2171189477324724227 n fe4dd

KGK tarafından Türkiye Cumhuriyeti New York Başkonsolosluğu’nun ev sahipliğinde 13 Eylül’de gerçekleştirilecek “Uluslararası Medya Dostluk Ödülleri Töreni” öncesinde açılacak olan Türk-Amerikan ilişkilerinin tarihsel belleği, görsel belgeler, arşiv küpürleri ve nadir objeler aracılığıyla yansıtan “Türkiye’deki Amerika: 1910–1970” başlıklı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sefer Darıcı’nın özel arşivi de ilk kez İstanbul’da sergilenmeye başlandı.

541690559 1309026280424091 3735964281852324074 n c8d45

Serginin küratörlüğünü İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Özgenur Reyhan Güler üstlendi.

 

Sergi 8 Eylül’e kadar ziyaretçileriyle buluşmaya devam edecek.

540753422 1426095138694457 5134726307410827494 n a2850


İstinye Üniversitesi’nin İstanbul Vadi’deki sergi salonunda yapılan açılış törenine

--İstanbul Valisi Davut Gül,

--Sarıyer Kaymakamı Ömer Kalaylı,

--Beykoz Kaymakamı Fatih Ürkmezer,

--Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu,

--Bakırköy eski Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı,

-- KGK yönetim kurulu ve meclis üyeleri, KGK üyesi bazı gazeteciler, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve KGK il temsilcisi Meral Ay, medya, iş ve siyaset dünyasından önemli isimler ve İstinye Üniversitesi çatısı altında KGK-AB işbirliği projesi kapsamında gerçekleşecek olan MadyaLab eğitiminde bulunan öğrenciler de katıldı.

541234406 1843948916541343 8985169500973102843 n 14316


VALİ GÜL: İSTANBUL’A DEĞER KATIYOR...


Açılış töreninde İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof Dr. Peyami Çelikcan ile sergi sahibi Doç. Dr. Sefer Darıcı ve KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim’in konuşmalarından sonra kürsüye gelen İstanbul Valisi Davut Gül, “Bu önemli sergiye ev sahipliği yaptıkları için konseye teşekkür ederim. Bu tür organizasyonlar İstanbul’umuza değer katıyor. Emeği geçenleri kutluyorum” dedi.

541273436 1529293608244849 8879759994881787481 n 8c662

Daha sonra açılış kurdelesini kesen ve sergiyi gezen Vali Gül, KGK eğitim projesi MedyaLab sınıfında iletişim öğrencileriyle de bir araya geldi.

 

540996753 1286305756465269 1809774028872516023 n 2796a

Öğrencilere hitap eden Gül, “Mesleğinizi sevin ve bilinçli yapmak için bu tür eğitimlerden yararlanmayı bilin” dedi.

 

 

 

 

HABER: Uğur  AKDAĞ

 

İstanbul Çekmeköy'deki bir restoranda yemek yediği sırada İstanbul Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak öldüren şüpheli Mustafa Can Gül'ün emniyette ve savcılıkta verdiği ifadede suçlamaları kabul ettiği öğrenildi. İşte 19 yaşındaki katil zanlısı Mustafa Can Gül'ün ifadesinin detayları...

 

Çekmeköy'de bir restoranda İstanbul Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak öldüren 19 yaşındaki Mustafa Can Gül'ün savcılık ifadesinin detayları ortaya çıktı. "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edilen Gül, ifadesinde savcıyı 10 yıldır tanıdığını belirterek, "Beni dövdü, silah çekti, 150 bin lira paramı vermedi" iddialarında bulundu.

 
Son dakika...İstanbulda Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhanı öldüren 19 yaşındaki katilin ifadesi ortaya çıktı

Olay, dün akşam saat 21.00 sıralarında Çekmeköy Ömerli Mahallesi'ndeki Yeşil Oba Et-Mangal isimli restoranda meydana geldi. İstanbul Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan, yemek yediği sırada bıçaklanarak hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan 19 yaşındaki Mustafa Can Gül'ün jandarmadaki işlemleri tamamlandı.


İŞTEN KOVULMUŞ, ALACAĞI KALMIŞ...

Anadolu Adliyesi'nde savcılık ifadesi alınan Gül'ün, üzerine atılı suçlamaları kabul ettiği öğrenildi. Şüphelinin ifadesine göre, savcı Ercan Kayhan'ı yaklaşık 10 yıldır tanıdığını ve daha önce yanında çalıştığını belirtti. Gül, "İşletme içerisinde bir miktar alacağım bulunmaktaydı, bunu istediğimde aramızda tartışma çıktı, bu tartışmalardan ötürü beni işten kovmuştu" ifadelerini kullandı.

Son dakika...İstanbulda Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhanı öldüren 19 yaşındaki katilin ifadesi ortaya çıktı

Mustafa Can Gül

 

SİLAH ÇEKME İDDİASI...

Şüpheli Gül, savcı Kayhan'ın kendisine yönelik fiziksel şiddet ve tehditte bulunduğunu iddia ederek, "Ercan Kayhan yanında çalıştığım dönemlerde beni defalarca kez dövmüştü, sevgilisi yanındayken bana silah çekmişliği de vardır" şeklinde konuştu.

 

"SADECE PARAMI ALMAK İÇİN GİTTİM"...

 

Olay günü restorana gidiş amacını anlatan Gül, "Dün akşam yani 03.09.2025 günü saat 21.00 gibi yine Yeşil Oba Et-Mangal isimli işletmeye kalan paramı almak için gittim. Ben sadece paramı almak için oraya gittim. Psikolojik problemim yoktur, alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında değildim" dedi.

Son dakika...İstanbulda Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhanı öldüren 19 yaşındaki katilin ifadesi ortaya çıktı

ARBEDE NASIL BAŞLADI?

 

Olay anını anlatırken arbedenin nasıl başladığını aktaran Gül, "İlk olarak büfe içerisinde duran Bilal Bilgin'in yanına gittim, kalan paramı istedim, Bilal daha bir şey söyleyemeden Ercan Kayhan içeri girdi, beni iterek 'dur yapma' demeye başladı, ben o sırada kimseye bir şey yapmıyordum, o beni itince ben de onu itmeye başladım, aramızda arbede çıktı" ifadelerini kullandı.

Son dakika...İstanbulda Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhanı öldüren 19 yaşındaki katilin ifadesi ortaya çıktı

BIÇAK ELİNE NASIL GEÇTİ?

 

Kargaşa sırasında yaşananları anlatan Gül, "Kargaşa sırasında ikimiz de masa üzerinde duran bıçağa uzanmaya çalıştık, bıçak benim elime geçince ben önce davranarak karnına doğru savurdum" şeklinde konuştu.

"SAVUNMA İÇGÜDÜSÜYLE, İSTEMSİZCE SAPLADIM"...


 

Arbedenin dışarıda da devam ettiğini belirten Gül, "Savunma içgüdüsü olarak istemsizce elimdeki bıçağı boynuna sapladım, bu sırada Ercan Kayhan yere düştü" dedi.

Son dakika...İstanbulda Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhanı öldüren 19 yaşındaki katilin ifadesi ortaya çıktı

BOĞAZINI KESME ANINI ANLATTI...

 

Şüpheli Gül, savcının yere düşmesinin ardından yaşananları ise şöyle anlattı: "Yine neden yaptığımı bilmediğim bir şekilde bir anlık panikle Ercan Kayhan yerdeyken bıçakla boğazını kestim."

"KAÇMADIM, TESLİM OLDUM"...

Olay sonrasındaki davranışlarını aktaran Gül, "Ercan kanlar içinde hareketsiz yerde yatarken kaçmadım, işletmenin kapısına doğru gittim ve jandarma ekipleri gelince teslim oldum" ifadelerini kullandı.

Son dakika...İstanbulda Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhanı öldüren 19 yaşındaki katilin ifadesi ortaya çıktı

Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan

 

"AMACIM ÖLDÜRMEK DEĞİLDİ, PİŞMANIM"...

Şüpheli Gül, ifadesinin sonunda, "Ben olay günü Ercan Kayhan isimli şahısla yalnızca konuşmaya gittim, amacım onu öldürmek değildi, her şey bir anda panikle yaşandı. Ercan Kayhan isimli şahsı istemeden öldürdüğüm için pişmanım" diyerek pişmanlığını dile getirdi.

TUTUKLANDI...

Çekmeköy'de bir restoranda İstanbul Adliyesi'nde görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan'ı bıçaklayarak öldüren 19 yaşındaki Mustafa Can Gül nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

Osmaniye'de otogarda tartıştığı babası tarafından tüfekle vurulan Nilgün Kıtay, yaralandı. Olay, cep telefonuyla görüntülendi...

Olay, öğle saatlerinde Şehirlerarası Otobüs Terminali peronlarında meydana geldi.

Terminalde Nilgün Kıtay ve babası arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine babası, yanında taşıdığı kısa dipçikli tüfekle Nilgün Kıtay’a bir el ateş ederek yaraladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. 

GENÇ KADIN HASTANEYE KALDIRILDI...

Nilgün Kıtay sağlık görevlilerinin ilk müdahalesinin ardından Osmaniye Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Polis ekiplerinin müdahalesiyle şüpheli gözaltına alındı. Saldırı anı, çevredeki bir kişi tarafından cep telefonuyla kayda alındı.

Kızını vuran baba, çevredekiler tarafından dövüldü.

 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

İstanbul'da yasa dışı bahse aracılık ettiği belirlenen suç örgütüne yönelik soruşturmada itirafçı olan örgüt yöneticisi, başkalarına ait banka hesaplarını komisyon karşılığında kullandırdıklarını, elde edilen paraların bir kısmını Kıbrıs'a taşıdıklarını savcılığa anlattı...

İstanbul'da Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca 38 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, Gökhan Reis "suç örgütü elebaşı", Ali Kerim Gürkem, Nezih Yaman ve Melih Yaman ise "örgüt yöneticisi" olarak gösterildi.

İddianamede, şüphelilerin yasa dışı bahis oynattıklarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 112 Acil Çağrı Merkezi ve Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına yapılan ihbarların ardından soruşturmaya başlandığı belirtildi.

İTİRAFLARI DİKKAT ÇEKTİ...

Soruşturma kapsamında ifadesi alınan şüpheli Melih Yaman, iddianamede yer verilen ifadesinde, kardeşi Nezih Yaman'ın yönlendirmesiyle bahis işinde kullanılmak üzere başkalarına ait banka kartı teminine başladığını ve bundan komisyon kazandığını ifade etti.

Yaman, kardeşinin yasa dışı bahisteki para transferlerinde kullanmak için tanıdıklarının banka hesaplarını temin ettiğini ve bu hesapları "set" diye tabir ettiğini belirtti.

Kardeşinin daha önce de kart kopyalama işi yaptığını ve cezaevine girdiğini bildiren Yaman, kurdukları sistemi şöyle anlattı:

"Hesaplarını veren şahıslar aynı zamanda kendi adlarına telefon hattı açtırıyorlardı. Bu hesaplara bu hatları tanımlatıyorlardı. Bize bu hesapları bu şekilde veriyorlardı. O dönem Ali Kerim Gürkem'in de olduğu Telegram grubunda hesaplar sıralı olarak paylaşılıyordu.

Daha sonra yasadışı bahis oyuncuları bu hesaplara para attığında Gürkem'in grubunda bulunan çalışanları hesaba para gelip gelmediğini bize soruyorlardı. Biz de hesapları mobil bankacılık üzerinden açıp para geldiğinin onayını veriyorduk.

Ben Ali Kerim Gürkem'in grubunda çalışanları hiç görmedim. Bu sistemde, hesaplarda biriken paraları zaman zaman kazanan oyuncuların hesaplarına gönderiyorduk. Kazanan olmadığı zaman biriken parayı bize söylenilen Paribu'daki Tether adreslerine atıyorduk. Bu grup ile yaklaşık 3 ay kadar çalıştık."

'KIBRIS'A TAŞIYORDUK'...

Yaman, Telegram gruplarında Kıbrıs'ta yaşadığını söyleyen bir kişinin kendisine yasa dışı bahis kapsamında banka kartı temin etmeleri için yüzde 6 komisyon teklif ettiğini, işi yapabilmesi için de kendisinden 150 bin lira teminat istediğini söyledi.

Anlaşma yapmak için Kıbrıs'a gittiğini ve bir otelde Yasin K. ile buluştuğunu anlatan Yaman, bu kişinin kendisine, Türkiye'de kumar oynamak isteyenlerin Zoom uygulaması ile uzaktan sanal kumar oynadığını, bunun için Türkiye'de banka hesaplarına ihtiyaç olduğunu söylediğini aktardı.

Türkiye'den banka hesapları temin etmek üzere bu kişilerle anlaştığını belirten Yaman, hesaplara gelen paraları kazananların hesaplarına attıklarını, kazanan olmadığı takdirde paraları nakit olarak elden Kıbrıs'a götürdüğünü ifade etti.

ERİŞİM ENGELİNİ AŞMA YÖNTEMİ...

İddianamede, yasa dışı bahis oynatılan "Jojobet", "Rexbet" ve "Matbet" isimli web sitelerine ilişkin yapılan incelemelerde ise bu sitelerin tek kaynağa bağlı olduğu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından getirilen erişim engellemelerinin ardından isimlerinin sonundaki rakamları değiştirerek yayına devam ettikleri tespitine yer verildi.

Yasa dışı bahis faaliyetinin, genellikle yöneticileri ve kaynağı yurt dışı olan siteler üzerinden gerçekleştirilen bir organizasyon olduğu kaydedilen iddianamede, suç örgütü mensuplarının üçüncü kişileri bularak, bu kişilerden banka hesapları temin edip suçtan elde edilen gelirin naklini sağladıkları vurgulandı.

İddianamede, üçüncü kişilerin yasa dışı bahis faaliyeti için oluşturulmuş organizasyon içinde örgüt faaliyeti kapsamında hesaplarını kullandırdıkları, sanık Gökhan Reis'in elebaşılığını yaptığı örgütün de elde edilen gelirin nakline aracılık yaptığı ifade edildi.

Spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarıyla bağlantılı olarak para nakline aracılık eden sanıkların, üzerlerine atılı suçları örgüt faaliyeti kapsamında işledikleri değerlendirmesi yapıldı.

KİME NE KADAR CEZA İSTENDİ?

İddianamede, sanıklar Gökhan Reis, Ali Kerim Gürkem, Melih Yaman ve Nezih Yaman'ın "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek" suçlarından 5 yıldan 11 yıla kadar hapis, üç bin güne kadar da adli para cezasına çarptırılmaları talep edildi.

Diğer 34 sanığın ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak", "kişileri reklam vermek ve sair surette spor müsabakalarına dayalı sabit ihtimalli veya müşterek bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek" suçlarından 3 yıldan 7 yıla kadar hapis, üç bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması istendi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

 

Turizm işletmecisi iki çocuk babası 46 yaşındaki İrfan Dikmen, borç ve alacaklı listesini içerin bir mektup yazdıktan sonra hayatına son verdi...

Bodrum’da akşam saatlerinde tedirginlik yaratan bir olay yaşandı. Bir cafeden gelen silah sesi çevredeki insanları korkuttu. Daha sonra işletmeden 112 Acil Çağrı Merkezinin aranmasıyla gerçek ortaya çıktı.
 
Kafe işletmecisi İrfan Dikmen’in borçlarını ödeyemediği için başına silah dayayarak ateşledi. İhbar üzerine 112 Acil Çağrı Merkezi ve polis ekiplerinin olay yerine gelmesiyle şahsın vefat ettiği ortaya çıktı.

 

BORÇLU VE ALACAKLILARIN LİSTESİNİ YAZIP BIRAKTI...

Turizm işletmecisi iki çocuk babası 46 yaşındaki İrfan Dikmen, ardından bıraktığı mektupta maddi sıkıntı çektiğini , borçlu ve alacaklı olduğu kişilerin listesini yazdığı tespit edildi.

Dikmen’in cenazesi otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Ordu Ünye'de 'pat pat' olarak bilinen tarım aracı şarampole yuvarlandı. Kazada aynı aileden dört kişi hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı...

Feci kaza Ordu'nun Ünye ilçesinde meydana geldi.

Güzelkale Mahallesi'nde Yusuf T'nin (49) kullandığı "pat pat" olarak tabir edilen tarım aracı, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi.

İhbar üzerine bölgeye jandarma ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi.

Kazada, sürücü ile ablası Ayşe T. (63), yengesi Güler T. (55) ve torunu B.A.Ç. (8) hayatını kaybetti.

Sürücünün yaralanan eşi Nurten T. ve oğlu O.T. (8) ile torunu U.A.Ç. (6) ise ilçedeki hastanelerde tedavi altına alındı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

İstanbul Çekmeköy'de bir kafede oturan Alemdağ Spor Kulübü Başkanı Tuncay Meriç, kimliği belirsiz bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Başından vurulan Meriç, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Polis, kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı...

Alemdağ Spor Kulübü Başkanı Tuncay Meriç, oturduğu kafede kimliği belirsiz bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. 

Saldırgan olay yerinden kaçarken, olayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi.

Sağlık ekibinin kontrollerinde başından vurularak ağır yaralandığı anlaşılan Tuncay Meriç, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Olay yerinde inceleme yapan polis ekipleri, kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Memur ve memur emeklisine 2026 yılı için yapılan zam teklifi 11+7 olarak kalırken, 2027 yılı için yapılan son zam teklifi 1 puan artırılarak 5+4 oldu. Buna ek olarak kamu görevlilerinin taban aylıklarının 2026 yılı birinci dönem için bin TL artırılması da kabul edildi. Memur Sen ve Kamu-Sen Hakem Kurulu'ndan çekildiklerini açıklarken, Hakem Kurulu zammı onayladı...

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur ve memur emeklilerinin 2026-2027 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere dördüncü kez toplandı.

Kamu işveren heyeti, toplantıda 2026 yılı için önceki teklifini değiştirmeyerek yüzde 11+7'de bıraktı. 2027 için ise bir puan artırıldı ve yüzde 5+4 zam teklif edildi.

HAKEM KURULU'NUN KARARLARI ŞU ŞEKİLDE:

23/08/2025 tarihinde başlayan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci aşağıdaki kararlar alınarak 26/08/2025 tarihinde sonuçlandırılmıştır.

1- 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde genele ilişkin mali ve sosyal haklara yönelik uzlaşılan 58 madde kabul edilmiştir.
Bu kapsamda; kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen teknik (mühendis, mimar, tekniker teknisyen gibi), sağlık (veteriner hekim, ebe, hemşire gibi), avukatlık hizmetleri sınıflarındaki personelin yanı sıra şef, amir, müdür yardımcısı ve müdür unvanlı personel ile herhangi bir ilave ödemesi bulunmayan yardımcı hizmetler sınıfı ve genel idare hizmetleri sınıfı personelinin mali haklarında önemli iyileştirmeler yapılmıştır.

2- Kamu görevlilerinin genel zam oranı artışı;

 
 

2026 yılı birinci dönem için %11, ikinci dönemi için %7

2027 yılı birinci dönem için %5, ikinci dönemi için %4
olarak kabul edilmiştir.

3- Kamu görevlilerinin taban aylıklarının 2026 yılı birinci dönem için 1000 TL artırılması kabul edilmiştir.

Kamu tarafı 5 maddede ilave iyileştirme teklif etti. Kurulda;

- Genel İdare Hizmetleri ile Yardımcı Hizmetler Sınıfında bulunup ilave ödemeden faydalanmayanlara yönelik artışın 10 puana yükseltilmesi,

- Kamu görevlilerinin yabancı dil tazminatlarının artırılması,

- Koruma ve güvenlik personeline resmi ve dini bayramlarda fazla çalışma ücreti ödenmesi,

- Engelli çocuk aile yardımına ilişkin mevcut oranda artış yapılması,

- Kamu konutlarından yararlanmada kamu görevlisinin engelli olan eşi ve çocukları için süre uzatımı kararı alındı.

Ara vermenin ardından toplanan Hakem Kurulu son teklifi onayladı ve milyonlarca memur ve memur emeklisinin zam oranı netleşti.

MEMUR-SEN BAŞKANI: HAKEM KURULU'NDAN ÇEKİLDİK

Hakem Heyeti'nin kararının ardından Memur-Sen masadan kalktıklarını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: Hakem Kurulu'ndan çekildik

"Uzlaşmazlıkla sonuçlanan Toplu Sözleşmede Toplantı Tutanağı ile kayıt altına aldığımız 58 Kazanım Hakem Kurulunda oylandı

Verdiğimiz tepkiler ve Hakem Kurulu’ndaki ısrarımızla bazı olumlu adımlar atıldı ama bunlar sorunu çözmez

Hakem Kurulu’ndan çekildik"

HÜKÜMETİN TEKLİFİ NE OLMUŞTU?

2026 yılı ilk 6 ay için yüzde 11, ikinci 6 ay için yüzde 7 artış,

2027 yılı ilk 6 ay için yüzde 4, ikinci 6 ay için yüzde 4 artış öngörülmüştü.

Ayrıca 15 Ağustos 2025’te verilen 1.000 TL taban aylığı artışı teklifinin de yinelendiği açıklanmıştı.

Gerçekleşen son düzenleme ile 2027 yılı ilk 6 ay için yüzde 4 olarak öngörülen zam oranı yüzde 5 olmuş oldu. 

MEMURLAR NE İSTİYOR?

Yetkili sendika Memur-Sen, 2026 yılı için 10 bin lira taban aylığa zam yapılmasını, yüzde 10 refah payı ile ilk 6 ay için yüzde 25 oransal zam verilmesini talep etmişti.

2027 yılı için ise 7 bin 500 lira taban aylığa zam yapılması ve ilk 6 ay için 20, ikinci 6 ay için yüzde 15 zam istenmişti.

Böylece 2026 için yüzde 88, 2027 için yüzde 47 oranında zam talep edilmişti.

İŞTE MEMURLARIN ZAMLI MAAŞLARI

Mevcut maaş + zam miktarı > 2026 ilk 6 ay zamlı maaş

Antrenör - 48 bin 533 TL + 3 bin 829 TL > 52 bin 362 TL

Araştırma Görevlisi - 70 bin 51 TL + 5 bin 527 > 75 bin 578 TL

Arşiv Memuru - 51 bin 630 TL + 4 bin 73 TL > 55 bin 704 TL

Aşçı - 46 bin 378 TL + 3 bin 659 TL > 50 bin 37 TL

Avukat - 66 bin 214 TL + 5 bin 224 TL > 71 bin 439 TL

Bahçıvan - 46 bin 378 TL + 3 bin 659 TL > 50 bin 37

Başkomiser - 69 bin 833 TL + 5 bin 509 TL > 75 bin 343 TL

Başmüfettiş - 78 bin 178 TL + 6 bin 168 TL > 84 bin 346 TL

Başkanlık Müşaviri - 92 bin 223 TL + 7 bin 276 TL > 99 bin 500 TL

Başmüfettiş - 78 bin 179 TL + 6 bin 168 TL > 84 bin 346 TL

Başmühendis - 70 bin 754 + 5 bin 582 TL > 76 bin 336 TL

Cezaevi Müdür - 61 bin 894 TL + 4 bin 883 TL > 66 bin 778 TL

Cumhurbaşkanlığı Birim Başkanları - 84 bin 874 TL + 6 bin 696 TL > 91 bin 571 TL

Çocuk Gelişimcisi - 49 bin 554 TL + 4 bin 228 TL > 57 bin 855 TL

Daire Başkanı - 104 bin 603 TL + 8 bin 253 TL > 112 bin 856 TL

Daire Tabibi - 74 bin 303 TL + 5 bin 863 TL > 80 165 TL

Denetçi/ Başdenetçi - 95 bin 312 TL + 7 bin 520 TL > 102 bin 833 TL

Denizcilik Sörvey Mühendisi - 80 bin 815 TL + 6 bin 376 TL > 87 bin 192 TL

Destek Hizmetleri Daire Başkanı - 104 bin 620 TL + 8 bin 254 TL > 112 bin 875 TL

Doktor Öğretim Üyesi - 75 bin 37 TL + 5 bin 920 TL > 80 bin 958 TL

Eczacı - 58 bin 41 TL + 4 bin 579 TL > 62 bin 621 TL

Eğitim Görevlisi - 61 bin 598 TL + 4 bin 860 TL > 66 bin 558 TL

Emniyet Amiri - 70 bin 805 TL + 5 bin 586 TL > 76 bin 391 bin

Emniyet Müdürü 3. Sınıf - 78 bin 101 TL 6 bin 162 TL > 84 bin 263 TL

Fakülte Sekreteri - 72 bin 906 bin + 5 bin 752 TL > 78 bin 658 TL

Genel Müdür - 133 bin 249 TL + 10 bin 513 TL > 143 bin 763 TL

Genel Müdür Yardımcısı - 114 bin 116 TL + 9 bin 3 TL > 123 bin 119 TL

Genel Sekreter (Üniversite) - 86 bin 761 TL + 6 bin 845 TL > 93 bin 607 TL

Hakim - 140 bin 930 TL + 11 bin 119 TL > 152 bin 50 TL

Hakim Adayı - 66 bin 901 TL + 5 bin 278 TL > 72 bin 169 TL

Hazine Avukatı - 65 bin 112 TL + 5 bin 137 TL > 70 bin 249 TL

Hukuk Müşaviri - 61 bin 714 TL + 4 bin 869 TL > 66 bin 583 TL

İcra Müdür - 61 bin 564 TL + 4 bin 857 TL > 66 bin 421 TL

İç Denetçi - 69 bin 55 TL + 5 bin 448 TL > 74 bin 503 TL

İl Emniyet Müdür Yardımcısı - 78 bin 172 TL + 6 bin 167 TL > 84 bin 340 TL

İl Emniyet Müdürü - 101 bin 121 TL + 7 bin 978 TL > 109 bin 99 TL

İl Müdür Yardımcısı - 74 bin 887 TL + 5 bin 908 TL > 80 bin 795 TL

İl Müdürü - 104 bin 623 TL + 8 bin 254 TL > 112 bin 877 TL

İl Nüfus Ve Vatandaşlık Müdürü - 73 bin 132 TL + 5 bin 770 TL > 80 bin 795 TL

İlçe Emniyet Müdürü - 75 bin 868 TL + 5 bin 986 TL > 81 bin 854 TL

İlçe Emniyet Müdürü Yardımcısı - 75 bin 831 TL + 5 bin 5 bin 983 TL > 81 bin 814 TL

İlçe Müdür - 71 bin 918 TL + 5 bin 674 TL > 77 bin 592 TL

İnfaz Koruma Başmemuru - 59 bin 478 TL + 4 bin 688 TL > 64 bin 117 TL

İşletme Müdür Yardımcısı - 79 bin 212 TL + 5 bin 539 > 75 bin 751 TL

İşletme Müdürü - 73 bin 606 TL + 5 bin 807 TL 79 bin 414 TL

Kaymakam - 113 bin 451 TL + 8 bin 951 TL > 122 bin 402 TL

Kaymakam Adayı - 71 bin 766 TL + 5 bin 662 TL > 77 bin 429 TL

Kit Müşaviri - 71 bin 369 TL + 5 bin 631 TL > 77 bin TL

Malı Hizmetler Uzmanı - 71 bin 263 TL + 5 bin 622 TL > 76 bin 886 TL

Matematikçi - 58 bin 382 TL + 4 bin 606 TL > 62 bin 988 TL

Memur - 48 bin 398 TL + 3 bin 818 TL > 51 bin 217 TL

Muhasebeci - 50 bin 373 TL + 3 bin 914 TL 54 bin 347 TL

Müdür - 63 bin 958 TL + 5 bin 46 TL > 69 bin 5 TL

Müdür Yardımcısı - 62 bin 821 TL + 4 bin 956 TL > 67 bin 778 TL

Müfettiş - 79 bin 517 TL + 6 bin 273 TL > 85 bin 791 TL

Mühendis - 69 bin 783 TL + 5 bin 505 TL > 75 bin 289 TL

Mülkiye Müfettişi - 99 bin 157 TL + 7 bin 823 TL > 106 bin 981 TL

Müsteşar - 126 bin 683 TL + 9 bin 995 TL > 136 bin 678 TL

Müsteşar Yardımcısı - 114 bin 970 TL + 9 bin 71 TL > 124 bin 41 TL

Müşavir - 101 bin 165 TL + 8 bin 22 TL > 109 bin 697 TL

Öğretim Görevlisi - 65 bin 216 TL + 5 bin 145 TL > 70 bin 361 TL

Özel kalem Müdürü - 77 bin 167 TL + 6 bin 88 TL > 83 bin 255 TL

Polis - 63 bin 391 TL + 5 bin 1 TL > 68 bin 392 TL

Profesör - 93 bin 463 TL + 7 bin 374 TL > 100 bin 838

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı - 115 bin 17 TL + 9 bin 74 TL > 124 bin 92 TL

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı - 137 bin 606 TL + 10 bin 857 TL > 148 bin 464 TL

SGK Müdür Yardımcısı - 69 bin 866 TL + 5 bin 512 TL > 75 bin 379 TL

Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürü - 71 bin 918 TL + 5 bin 674 TL > 77 bin 592 TL

Strateji Geliştirme Başkanı - 115 bin 17 TL + 9 bin 74 TL > 124 bin 92 TL

Şehir plancısı - 69 bin 783 TL + 55 bin 5 TL > 75 bin 289 TL

Tabip (Uzman) - 75 bin 335 TL + 5 vbin 943 TL > 81 bin 279 TL

TBMM Genel Sekreteri - 145 bin 658 TL + 11 bin 492 TL > 157 bin TL 151 TL

Teknisyen - 50 bin 217 TL + 3 bin 962 TL > 54 bin 179 TL

Uzman (Kariyer) - 80 bin 892 TL + 6 bin 378 TL > 87 bin 239 TL

Üniversite Genel Sekreteri - 86 bin 761 bin TL + 6 bin 845 TL > 93 bin 607 TL

Vali - 143 bin 687 TL + 11 bin 336 TL > 155 bin 23 TL

Vali Yardımcısı - 107 bin 562 TL + 8 bin 486 TL > 116 bin 48 TL

Vergi Dairesi Müdürü - 64 bin 125 TL + 5 bin 59 TL > 69 bin 976 TL

Veteriner Hekim - 70 bin 100 TL + 5 bin 530 TL > 75 bin 631 TL

Yazı işleri Müdürü - 63 bin 375 TL + 5 bin TL > 68 bin 375 TL

Yurt Müdürü - 71 bin 955 TL + 5 bin 677 TL > 77 bin 632 TL

Yüksekokul Sekreteri - 72 bin 906 TL + 5 bin 752 TL > 78 bin 659 TL

Zabıt Katibi - 51 bin 116 TL + 4 bin 37 TL > 55 bin 203 TL

Zabıta - 49 bin 683 TL + 3 bin 920 TL > 53 bin 603 TL                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Kahramanmaraş'ta 'dur' ihtarına uymayarak kontrol noktasında kaçarken polise çarpan ve attığı paketten uyuşturucu çıkan avukat, adli kontrolle serbest bırakıldı...

Olay, Kahramanmaraş-Gaziantep kara yolundaki polis kontrol noktasında meydana geldi.

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, avukat Ö.C.’nin kullandığı otomobili kontrol noktasında durdurmak istedi. Ancak Ö.C. polisin ‘Dur’ ihtarına uymayarak gaza bastı.

 

Kontrol noktasındaki güvenli kamerasına da yansıyan olayda Ö.C., kendisine engel olmak isteyen bir polis memuruna çarparak kaçarken, araçtan da dışarıya bir paket attı.

ADLİ KONTROLLE SERBEST...

Bunun üzerine bölgeye çok sayıda ekip sevk edildi. Polisin takibiyle Ö.C. yakalanarak gözaltına alınırken, attığı pakette ve evinde yapılan aramada 141.68 gram uyuşturucu ile 9 sentetik hap ele geçirildi.

 

Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Ö.C., nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrolle serbest bırakıldı.

Karara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz ettiği öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Manavgat-Alanya yolunda kırmızı ışık ihlali yapan VIP minibüs, motosiklete çarptı. Sürücü Hüseyin Evren hayatını kaybetti...

Manavgat'ta kırmızı ışık ihlali yapan VIP tur minibüsü, kavşaktan dönmeye çalışan motosiklete çarptı. Ağır yaralanan sürücü hastanede yaşamını yitirdi. 

KAZA MANAVGAT-ALANYA YOLUNDA MEYDANA GELDİ...

Antalya-Alanya Karayolu Manavgat Taşağıl Kavşağı’nda dün akşam saatlerinde meydana gelen kazada, İshak D. (25) yönetimindeki 31 ASF 327 plakalı VIP tur minibüsü, kavşaktan dönmeye çalışan Hüseyin Evren'in kullandığı 07 BMA 512 plakalı motosiklete çarptı.

 

manavgatta vip tur minibusu kirmizi isikta gecti motosiklet surucusu kurtarilamadi 4 result 6ec9c

MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ KURTARILAMADI...

Çarpmanın etkisiyle yola savrulan Hüseyin Evren ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, sürücüyü Serik Devlet Hastanesi'ne sevk etti. Yoğun bakımda tedavi altına alınan Evren, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

VIP MİNİBÜS KIRMIZI IŞIKTA GEÇMİŞ...

Taşağıl Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri, çevredeki güvenlik kamerası görüntülerini inceledi. Görüntülerde, VIP tur minibüsünün kırmızı ışıkta geçtiği belirlendi. Minibüs şoförü İshak D. jandarma tarafından gözaltına alındı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Balıkesir Sındırgı'da meydana gelen 6.1 büyüklüğünde ki depremin ardından Türkiye’de bulunan diri fay hatları merak konusu oldu.

15 Ağustos 2025 den  itibaren Türkiye'deki tüm pazarcı esnafına POS cihazı bulundurma zorunluluğu getirildi, böylece vatandaşlar pazar alışverişini kredi veya banka kartıyla yapabilecek...

indir 17 2f03b

Bu yeni uygulama sayesinde vatandaşlar, pazar alışverişlerini artık kredi veya banka kartıyla güvenli ve kolay bir şekilde yapabilecek.

TÜKETİCİ VE ESNAF İÇİN AVANTAJLAR...
Uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte, nakit parası olmayan tüketiciler de alışverişlerine ara vermeden devam edebilecek.

Bu durum, hem alışverişin kesintisiz sürmesini sağlayacak hem de pazarcı esnafının satış hacmini artırmasına yardımcı olacak.

Yetkililer, bu sistemin hem tüketiciler hem de esnaflar için kazançlı bir çözüm olacağını vurguluyor.

 

indir 18 2143c

Pazarcı esnafının komisyon oranlarıyla ilgili kaygıları üzerine bankalarla görüşmeler yapıldığı ve oranlarda indirim sağlandığı belirtildi.

Bu düzenleme, dijital ödeme yöntemlerinin yaygınlaşması ve pazarlardaki ticari faaliyetlerin modernleşmesi adına atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bölücülerin ve Ermenilerin oluşturduğu DEM Parti, “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları”nın 280’incisini PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın doğduğu Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde yaptı.

DEM Partili vekillerin de katıldığı 'buluşma', adeta PKK propagandasına dönüştü.

 

"PKK BİTMEDİ BİTMEYECEK"

Öte yandan tahliye edilen PKK’lilerden Hanifi Eser, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

“6 kişiyle başlayan harekette bugün sadece küçük bir toplanmayla yüzlerce kişinin geldiği bir harekete dönüştü. Bugün dünya siyasetine yön verecek bir halde Kürt hareketi. Çünkü Kürtler siyaseti ve savaşmayı iyi biliyor. PKK bitmedi bitmeyecek. O bir yaşamdır, o yaşam bitmez.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABER: İbrahim  AKDAĞ

KAYNAK: Ajanslar

Adana’da at ve eşek eti skandalının ardından bir başka gıda skandalı daha patlak verdi...

Kentte yapılan denetimlerde, ruhsatsız ve hijyen kurallarına aykırı şekilde faaliyet gösteren bir işletmede 5 tondan fazla paça ve bağırsak bulundu.

İnsan tüketimine sunulmak üzere hazırlanan ürünlere imha edilmek üzere el konulurken, işletmeye idari işlem başlatıldı.

Adana’da gıda güvenliğine yönelik denetimler sırasında, bağırsak ve paça üretimi yapan ruhsatsız bir işletmeye baskın düzenlendi.

Operasyonda, 5 bin 140 kilogram paça, 100 kilogram işlenmek üzere hazırlanmış bağırsak ve 50 metre kurutulmuş bağırsak ele geçirildi.

ürünlerin tamamına imha edilmek üzere el konulurken, işletme hakkında idari yaptırım uygulandı.

Yetkililer, halk sağlığını riske atan bu tür işletmelere karşı taviz verilmeyeceğini belirtti.

Adana, daha önce de et sahtekârlıklarıyla sıkça anılmıştı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Taklit ve Tağşiş Yapılan Gıdalar” listesinde, kentteki bazı işletmelerin dana eti adı altında at ve eşek eti sattığı ortaya çıkmıştı.

Yeni skandalla birlikte, kentteki gıda güvenliği tartışmaları yeniden alevlendi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

İstanbul'da akciğerine kedi tüyü kaçması sonucu öldüğü iddia edilen kişinin ölüm nedeni bambaşka çıktı. Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü'nü yaptığı açıklamayla, 65 yaşındaki Okan Diköz, kedi tüyünden değil Akciğer kanseri nedeniyle öldüğünü duyurdu....

İstanbul'da akciğerine kedi tüyü kaçması sonucu öldüğü iddia edilen kişinin, akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

'KEDİ TÜYÜNDEN ÖLDÜ' DENİLMİŞTİ...

Sakarya Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, 65 yaşındaki Okan Diköz için medyada yer alan, "İddiaya göre akciğerine kedi tüyü kaçması sonrası tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti." şeklindeki haberin evinde hayvan besleyen birçok kişiyi tedirgin ettiği belirtildi.

 
 

Açıklamada değerlendirmesine yer verilen Diköz'ün akrabası Sakarya Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Alemdar, 25 Temmuz Cuma günü vefat eden Diköz'ün cenazesinin cumartesi günü Sapanca'da Yanık Mahallesi'nde toprağa verildiğini ifade etti.

AKCİĞER KANSERİ TEDAVİSİ GÖRÜYORMUŞ...

Diköz'ün akciğer kanseri tedavisi gördüğünü belirten Alemdar, "Haber sitelerinde çıkan 'Kedi tüyü nedeniyle vefat etti' haberleri, muhtemelen kendisinin çok bilinen hayvanseverliği nedeniyle oluşan yanlış algıya bağlı yapılmıştır. Gerçek ölüm nedeni akciğerlerindeki kanser tutulumu olup kamuoyunun bu konuda doğru bilgilenmesini isteriz. Ölüm nedeninin kedi tüyü yutmasıyla bir ilgisi yok." bilgisini verdi.

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniğinden Prof. Dr. Aziz Öğütlü de evcil hayvanların birçok insan için sadece birer dost değil, aile bireyi olduğunu belirtti.

YİNE DE UYARDI...

Öğütlü, evcil hayvanlardan insanlara bulaşabilen ve "zoonotik hastalıklar" olarak adlandırılan bazı enfeksiyonların gerekli önlemler alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini ifade etti.

Özellikle kedilerden bulaşabilen "toksoplazmozis"in hamile kadınlar için risk oluşturduğunu belirten Öğütlü, kedi tırmığı hastalığı "bartonella"nın da bağışıklığı zayıf bireylerde ciddi enfeksiyonlara neden olabildiğini kaydetti.

Öğütlü, köpek ve kedilerden bulaşabilen iç ve dış parazitler ile sürüngen ve kuşlardan kaynaklanabilen "salmonella" gibi bakteriyel enfeksiyonlara karşı da dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.

Öğütlü, evcil hayvanların tüylerinin, tükürükleri ve derilerinden dökülen partiküllerin bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara yol açabildiğine işaret etti.

'TEMAS KONUSUNDA HASSAS OLUN'

Astım hastaları başta olmak üzere solunum yolu rahatsızlığı olan kişilerin hayvanlarla temas konusunda daha hassas davranmaları gerektiğini belirten Öğütlü, şunları kaydetti:

"Hayvanların yaşam alanlarının düzenli olarak temizlenmesi ve dışkı gibi biyolojik atıkların hijyenik koşullarda bertaraf edilmesi, bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde büyük rol oynar. Ayrıca hayvanlarla temas sonrası ellerin mutlaka yıkanması, olası mikropların yayılmasını önler."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Antalya'da hemşire Sevcan Demir Sakman'ın, eşi tarafından bıçak ve satırla öldürdüğü olaya ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ve kahreden detaylar ortaya çıktı...

Antalya'da 26 yaşındaki Halit Can Sakman’ın, kendisi gibi hemşire olan 26 yaşındaki eşi Sevcan Demir Sakman'ı bıçak ve satırla öldürdüğü olaya ilişkin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, Sevcan Demir Sakman, defalarca evden çıkmaya çalışsa da Halit Can Sakman her serinde eve götürüyor ve 25 saniye içinde öldürüyor.

 

Olay, 9 Mart'ta saat 21.30 sıralarında Kepez ilçesi Gazi Mahallesi'ndeki bir apartmanda meydana geldi. Özel hastanede hemşire olarak çalışan 2 aylık evli Halit Can ve Sevcan Demir Sakman çifti, öğle saatlerinde maddi sorunlar nedeniyle tartıştı. Halit Can Sakman, akşam eve geldiğinde yine tartışma çıktı. Sakman, kendisine bıçakla saldırdığını öne sürdüğü eşi Sevcan'a satırla vurdu. Komşuların ihbarı üzerine gelen polis, Sevcan Demir Sakman'ı karnında ve boğazında kesilerle yerde hareketsiz buldu. Ekiplerin yaptığı kontrolde Sevcan Demir Sakman’ın hayatını kaybettiği belirlendi. Halit Can Sakman'ın eşini öldürdüğü ve satırı boğazının üzerine bıraktığı tespit edildi.

 

'EŞİNİ KASTEN ÖLDÜRME' SUÇUNDAN TUTUKLANDI

Boynunda ve elinde kesikler bulunan Sakman hastaneye götürüldü. Evde yapılan incelemede biri sapı kırık, 2 bıçak bulundu. Adliyeye sevk edilen Halit Can Sakman, 'Eşi kasten öldürme' suçundan tutuklandı. Ayrıca, Sakman’a bir süre önce kişilik bozukluğu teşhisi konulduğu, psikolojik tedavi gördüğü ve ilaç kullandığı öğrenildi. Sevcan Demir Sakman, memleketi Hatay'da toprağa verildi.

 

İDDİANAME HAZIRLANDI

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. İddianamede, eşi Sevcan Demir Sakman'ı bıçak ve satırla öldüren tutuklu sanık Halit Can Sakman hakkında, 'canavarca hisle eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istendi. Maktulün vücudundan 11 kesi ve sol kolunda kırık tespit edildiği kaydedilen iddianamedeki ifadesinde Sakman, olay günü eşiyle maddi sıkıntılar nedeniyle tartıştıklarını belirterek, “Eşimle olay günü dışarı çıkıp eve geldik, o uyumuştu. Uyandığında alkol aldığımı fark etti. Alkolden önce 4 adet antidepresan ilaç da aldım. Alkolü nasıl aldığımı sorunca onun kredi kartı ile aldığımı söyledim. Bir kez daha tartışmaya başladık. 'Benim paramı da mı bitireceksin, kendi paranı zaten bitirdin' şeklinde sözler sarf etti. Ağlamaya başladım. 'Sen nasıl erkeksin ağlayıp durma, sende aşağılık kompleksi var. Sen benim eski erkek arkadaşımı senden daha yakışıklı olduğu için kıskandın. Komplekse girmiştin, sende aşağılık kompleksi var' diye konuşunca eski erkek arkadaşına hakaret ettim" dedi.

'YERE DÜŞÜNCE BOĞAZINI SIKARAK BOĞDUM'

Konuşmalar sırasında gözyaşlarına hakim olamadığını belirten Halit Can Sakman ifadesinde, “Birden eşim boğazıma doğru bıçak savurdu. Ayağa kalktım. Bıçağı yere atarak kapıya doğru kaçmaya çalıştı. Tezgah üzerinden başka bıçak alarak, bir kez Sevcan'ı sırtından bıçakladım. Sevcan yere düşünce ellerimle boğazını sıkarak boğdum. Mutfak tezgahına dönerek kesici başka bir alet, bıçak mı, satır mı hatırlamıyorum, alarak boğazını kestim. Sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü hastanede açtım" ifadelerini kullandı.

'CİNAYETİ 25 SANİYEDE İŞLEMİŞ'

İddianamede, apartmanın güvenlik kamerası kayıtlarının incelendiği, kayıtlarda maktulün saat 20.49'da binadan çıktığı, sanığın saat 21.51'de maktulü ikamete geri getirdiği, 25 saniye sonra daire kapısının tekrar açıldığı ve maktule ait olduğu düşünülen bir ayağın çırpındığı görüldüğü kaydedildi.

Görüntülere göre, Sevcan Demir Sakman, Halit Can Sakman'dan kurtulmak için defalarca evden çıkmaya çalışıyor. Ancak Halit Can Sakman, her seferinde onu durdurarak yeniden içeriye götürüyor. Son çıkma girişiminde ise kapıya yönelen genç kadın, eşi tarafından tekrar engelleniyor ve eve geri giriyor. Kısa bir süre sonra ise Halit Can Sakman'ın, üzeri kanlar içinde tek başına evden çıktığı kameralara yansıyor. İddianamede, olayın 25 saniye içinde yaşandığı, sanığın 'Arkadan saldırdı' ifadesinin suçtan kurtulmaya yönelik olduğu belirtildi.

Sevcan Demir Sakman’ın babası Güney Demir ise, “Ben sadece adalet istiyorum. Günlerdir kızımın videolarını izliyorum. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alsın. Günyüzü görmesin o cani. Canavarın kızımın darp ediş şeklini izledim. Kızım defalarca kaçmaya çalışmış. Mahkememiz olacak. Elbet adalet yerini bulacak ve kızımın kanı yerde kalmayacak” dedi.

Bursa'nın Gürsu ve Kestel ilçeleri arasındaki ormanlık alanda çıkan yangın, rüzgarın etkisiyle hızla büyüyerek yerleşim alanlarına yaklaşırken, Karahıdır Mahallesi’nde tahliye işlemlerine başlandı. Yangına hem havadan hem de karadan yoğun müdahale devam ediyor. Karabük'te 18 köy 50 mahalle boşaltıldı...

Yangın, Gürsu'nun İpekyolu Mahallesi’ndeki TOKİ Konutları ile Kestel ilçesine bağlı Ağlaşan Mahallesi arasındaki ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle başladı. Alevlerin hızla yayılması üzerine vatandaşlar tarafından yapılan ihbarlar doğrultusunda bölgeye Orman Bölge Müdürlüğü ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Yangın söndürme çalışmaları, helikopterler ve arazözlerle havadan ve karadan sürdürülürken, çevredeki vatandaşlar da çalışmalara destek veriyor. Ancak rüzgarın yön değiştirmesiyle alevlerin hızla yayılması, zaman zaman çalışmaları zorlaştırıyor. Bazı vatandaşların yangının üzerine gelmesi nedeniyle bölgeden uzaklaştırıldığı görüldü.

 

YURTTAŞLAR ALEVLERDEN KAÇTI

Bu sırada vatandaşlar, rüzgarın etkisiyle büyüyerek üzerlerine doğru yönelen alevlerden kaçtı.

Yangınla ilgili Kestel Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Kestel ilçesi Ağlaşan Mahallesi'nde yaşanan yangınla ilgili söndürme çalışmalarının sürdüğü belirtilerek, "Ağlaşan Mahallesi ve civarda ikamet eden vatandaşların yetkililerce yapılan uyarılara riayet etmelerini ve olası tüm duyurulara karşı gerekli tedbirleri almalarını rica ediyoruz" denildi.

 

Yangının Gürsu yönüne doğru ilerlemesi üzerine tedbir amacıyla Karahıdır Mahallesi’nde tahliyelere başlandığı bildirildi. Güvenlik güçleri ve belediye ekipleri, mahalle sakinlerinin güvenli şekilde bölgeden ayrılmasını sağlıyor.

Yangının çıkış nedeni henüz belirlenemezken, ekipler hem yangını kontrol altına almak hem de daha fazla yerleşim alanının etkilenmesini önlemek için yoğun çaba sarf ediyor.

KARABÜK'TE KIYASIYA MÜCADELE

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde çarşamba günü başlayan orman yangını 4. gününde devam ediyor. Çavuşlar köyü Mezarlık mevkisinde çıkan yangına ekiplerin havadan ve karadan müdahalesi sürerken, dumanın yoğunluğu ve bölgenin sarp yapısı çalışmaları zorlaştırıyor.

Yangın, 24 Temmuz Çarşamba günü saat 14.42’de ormanlık alanda başladı. Rüzgarın etkisiyle geniş bir alana yayılan alevler, gün boyunca havadan helikopterlerle, gece saatlerinde ise karadan yoğun şekilde müdahale edilerek kontrol altına alınmaya çalışılıyor.

Yangın söndürme çalışmalarına çok sayıda kurum destek veriyor. Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, AFAD, Kızılay, jandarma, belediyeler, DSİ, il özel idareleri, Kardemir ve çeşitli sivil toplum kuruluşları bölgeye hem personel hem de ekipman desteği sağladı.

 

Bölgedeki söndürme faaliyetlerine 2 yangın söndürme uçağı ve 23 helikopterin katıldığı, kara ekiplerinin ise arazöz, dozer ve su tankerleriyle çalışmaları aralıksız sürdürdüğü belirtildi.

Yangının sürdüğü alan zaman zaman yeniden alevlenirken, özellikle öğle saatlerinde sıcaklık ve rüzgarın etkisiyle yoğun duman yükseliyor. Yetkililer, halkı yangın bölgesine yaklaşmamaları ve resmi kaynaklardan yapılacak uyarıları dikkate almaları konusunda uyarıyor.

18 KÖY 50 MAHALLE BOŞALTILDI

Alınan son bilgilere göre bölgede tahliyeler sonucu 18 köy 50 mahalle boşaltıldı. Ankara-Karabük yolu trafiğe kapatıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Samsun'un İlkadım ilçesinde tartıştığı annesi G.M.’yi (61) bıçakla 11 yerinden yaralayan K.M. (20) isimli kadın, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklandı...

K.M. ile annesi G.M. arasında evde tartışma çıktı.

Tartışmanın büyümesiyle K.M., annesi G.M.’yi 11 yerinden bıçakla yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı G.M., sağlık ekiplerinin müdahalesi sonrası hastaneye götürülüp, tedaviye alındı.

KIZININ, PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞININ OLDUĞUNU SÖYLEDİ...
Olayla ilgili çalışma başlatan polis, K.M.’yi yakalayıp gözaltına aldı. K.M. ifadesinde ilk başta durumu inkar etse de daha sonra olayı kendisinin yaptığını itiraf etti. Polisin yaptığı görüşmede ise G.M.’nin, kızının psikolojik rahatsızlığının olduğu, zaman zaman sebepsiz yere kavga ettiklerini söylediği öğrenildi.


TUTUKLANDI...
K.M., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklandı. Annesinin, Muti’den erkek arkadaşıyla ayrılmasını isteyince tartışmanın çıktığı belirtildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Akıllara durgunluk verici olay İstanbul'da yaşandı. Türkiye'nin ilk kadın yarış spikeri Esen Gök evinde ölü bulundu...

Dehşet verici olay arkadaşlarının genç spikere ulaşamamasıyla ortaya çıktı.

Türkiye'nin ilk kadın yarış spikeri olan Esen Gök'e 36 saattir ulaşamayan arkadaşları oturduğu eve gitti.

Bakırköy'deki evinde site görevlisi tarafından içeri alınmayan arkadaşları endişelenerek polise haber verdi.

Polis ekipleri Esen Gök'ün oturduğu siteye gelerek çilingir eşliğinde eve girdi.

 

CESEDİ BULUNDU...

Polis ekipleri ile beraber eve giren arkadaşları, genç spikerin cesedi ile karşılaştı.

İlk incelemelere göre kendini asara intihar ettiği düşünülen Esen Gök'ün ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.

Esen Gök 2019’daki Gazi Koşusu günü gerçekleşen Kadın Binici Koşusu’nda hayalini ilk kez gerçekleştiren isim olmuştu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

"Diyarbakır'da 4 çocuğa hayvan dışkısı yedirildiği" videoya ilişkin bir kişi gözaltına alındı.4 çocuk devlet korumasına alındı...

Diyarbakır'da 4 küçük üvey kardeşine hayvan dışkısı yediren ve o anları kayda alan erkek gözaltına alındı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, bazı sosyal medya hesapları ve basın yayın organlarında "Diyarbakır'da 4 çocuğa hayvan dışkısı yedirildiği" yönünde paylaşım ve haberlerin yer almasına ilişkin başlatılan soruşturma sürüyor.

 

518895415 1376414250287633 5105553001252185513 n 1aa96

 
Soruşturma kapsamında, çocukların ağabeyi 25 yaşındaki H.A, "kötü muamele" suçlamasıyla gözaltına alındı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı söz konusu olaya ilişkin yaptığı açıklamada, Diyarbakır'da dışkı yedirildiği iddia edilen çocukların devlet korumasına alındığını bildirmişti.

Açıklamada, "Haber ve sosyal medya paylaşımlarına konu olan çocuklar devlet korumasına alınmıştır. İlgili şahıslar hakkında bakanlığımızca suç duyurusunda bulunulmuştur. Bakanlık olarak, hukuki süreci yakından takip ederek açılacak davaya müdahil olacağız. Ayrıca bakanlık çağrı merkezimize ulaşan bu ihbara yönelik ihmali tespit edilen ilgili personel hakkında Rehberlik ve Teftiş Başkanlığımız tarafından soruşturma başlatılmıştır." ifadeleri yer almıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Yol kenarındaki bavulda cesedi bulunan 22 yaşındaki Ayşe Tokyaz’ın katil zanlısı Cemil Koç’un ifadesi ortaya çıktı.

Katil zanlısı Koç Diyarbakır'da iki yıl önce ölen Ejegül Ovezova ile ilgili yürütülen soruşturmada da cinayet sanığı olduğu ortaya çıktı...

 

yine kadın cinayeti 2 520219285 1834055054131607 5353859706425082753 n 8a186

Üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz'u öldürerek cesedini valize koyan sevgilisi eski polis memuru Cemil Koç'un ifadesindeki detaylar kan dondurdu.

Koç ifadesinde "Ayşe dubleks evin merdivenlerinden düştü. Öldüğünü görünce paniğe kapıldım, korktum. Ne yapacağımı bilemeyince arkadaşımı aradım. Eve geldik, cesedi tek başıma valize koydum. Arabaya bindik. Arkadaşımın ortağı olduğu benzinliğe gittik" dedi.

 
yine kadın cinayeti 3 520219285 1834055054131607 5353859706425082753 n 48d87

 

Cesedin kokmaması için deodorant alıp cesede sıktım. Arkadaşlarımın beni oyaladığını düşündüm. Bir mekana gidip bir şeyler içtim, düşündüm. Başka bir arkadaşımı aradım. 'Arabanın valizinde bir şey var, yok olması gerekiyor' diyerek 500 bin TL karşılığında anlaştım. 100'er lira karşılığında da başka bir araçla cesedi kaldıracak üç kişiyle anlaştım.

 

MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRİLDİ...

İçişleri Bakanlığı, Ayşe Tokyaz cinayeti nedeniyle bir Mülkiye Müfettişi ve bir Polis Müfettişi görevlendirdi.

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Ayşe Tokyaz cinayetiyle ilgili bir Mülkiye Müfettişi ve bir Polis Müfettişi görevlendirilmiştir. Ayşe Tokyaz’a Allah’tan rahmet, acılı ailesine başsağlığı diliyoruz. Gelişmeler kamuoyuyla paylaşılacaktır" ifadelerine yer verildi.

ADI BAŞKA BİR CİNAYET DOSYASINDA DA ÇIKTI...

Cemil Koç’un Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 24 Temmuz 2023 tarihinde bir sitenin 8’inci katındaki daireden düşerek ölen Ejegül Ovezova ile ilgili yürütülen soruşturmada da cinayet sanığı olduğu ortaya çıktı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 4 Temmuz’da hazırlanan iddianamede olayın gerçekleştiği evde inceleme yapıldığı, yerde ve eşyalarda kan benzeri lekeler bulunduğu ve bunlardan alınan örneklerin çoğunun maktule ait olduğunun tespit edildiği belirtildi.

TIRNAKLARINDA CEMİL KOÇ’UN DNASI BULUNDU...

Şüpheli Cemil Koç iddianamedeki ifadesinde, olay sırasında lavaboda olduğunu, bir ses duyup salona geçtiğinde Ovezova’yı göremediğini, aşağı inerek kadını yerde yüzüstü yatarken gördüğünü ve intihar etmiş olabileceğini düşündüğünü söyledi.

İddianamede Adli Tıp Kurumu’nun raporuna da yer verilerek, tırnaklar üzerinden alınan sürüntü örneğinde maktul Ejegul Ovezova ve şüpheli Cemil Koç’tan alındığı belirtilen kan örneklerinden elde edilen genotiplerin karışık olarak bulunduğu tespiti yer aldı.

Bu durumun da aralarında bir boğuşma yaşandığını gösterdiği, Koç’un kadını pencereden düşürmek suretiyle ölümüne sebep olduğu, şüphelinin üzerine atılı kasten öldürme suçunu işlediğine dair hakkında kamu davası açılmasını gerektirir yeterli şüphenin elde edildiği kaydedildi.

 

İddianamede, evin salonunda, çamaşır makinesi içindeki yorgan üzerinde ve yatak süngeri kenarında tespit edilen kan izlerinin maktule ait olduğunun saptandığı, ancak maktulün vücudunda yara veya kesi izine rastlanmaması nedeniyle evdeki kan lekeleriyle ölüm arasında doğrudan bir bağ kurulamadığı ifade edildi.

Ancak tırnak altı DNA örneği ile birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin kadını öldürdüğüne yönelik yeterli şüphe oluştuğu ifade edilerek, Cemil Koç’un ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-f maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Bu da ikinci 'Yeliz' vakası: AKP'li üye Cumhuriyet'i hedef aldı...

Kamuoyunda 'Yeliz' olarak bilinen Ahmet Hamdi Çamlı'nın skandal ifadelerine tepkiler sürerken Çanakkale'de Belediye Meclis üyesi de Cumhuriyet'i hedef aldı. AKP'li üye Tandoğan Tolga'nın, "50 yıllık kalleşliği bitiren! 100 yıllık kahpeliği de bitirir" sözlerine büyük tepki geldi...

TÜRKİYE CUMHURİYETİ SAVCILARI NEREDE?..

Gazetemizi arayan binlerce okuyucumuz, ""her şeye dava açan ve adında Cumhuriyet olan savcılarımız bu hainlere neden dava açmıyor? lütfen bu tepkimizi yazın"" diyerek adeta isyan edercesine tepkilerini dile getirdiler.

AKP'li eski vekil Ahmet Hamdi Çamlı'nın Cumhuriyet'e yönelik kullandığı "kanlı 1923 darbesi" ifadelerine tepkiler sürerken skandallara bir yenisi daha eklendi.

Bu defa Çanakkale'nin Çan ilçe Belediye Meclisi'nin AKP'li üyesi Tandoğan Tolga, sosyal medyada Cumhuriyet'i hedef aldı.

Sosyal medya hesabından paylaşım yapan üye, "50 yıllık kalleşliği bitiren! 100 yıllık kahpeliği de bitirir" ifadelerini kullandı.

Meclis üyesinin Türkiye Cumhuriyet'ini hedef alan sözleri büyük tepki topladı.

SOSYAL MEDYADA TEPKİLER...

Sosyal medya üzerinden ise Tandoğan Tolga’ya sert tepkiler geldi.

Yapılan yorumlar arasından; "'Çay içer gider. bir şey olmaz', 'Sıfata bak' ve 'Yüz buluyorlar böyle'" paylaşımları dikkat çekti.

YELİZ CUMHURİYET'İ HEDEF ALMIŞTI

Kamuoyunda "Yeliz" olarak bilinen eski AKP İstanbul milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla Cumhuriyet’i hedef almıştı.

Cumhuriyet’in kuruluşunu hedef alan Çamlı “kanlı 1923 darbesi” ifadesini kullanmıştı. Aldığı tepkiler sonrası yeni bir paylaşım yapan Çamlı bu kez Türkiye için “Çamuristan” ifadesini kullanmıştı.

Çamlı TBMM’de başkanlık teklifine ilişkin görüşmeler esnasında, Genel Kurul’dan "Yeliz Adaley" isimli bir Twitter hesabından canlı yayın yaptığının ortaya çıkması üzerine geniş kesimlerce "Yeliz" olarak anılmaya başlanmıştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

 

 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bütün kredi kartı sahiplerini ilgilendiren yeni yapılandırma kararını duyurdu. Yeni düzenleme, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi...

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kredi kartı ve ihtiyaç kredisi yapılandırmalarının kapsamını genişletti.

Kurumdan yapılan açıklamada, BDDK'nın, bireysel kredi kartları ve ihtiyaç kredilerinin borç bakiyelerinin 48 ay ile yapılandırılmasını uygun bulduğu belirtilerek, vade ve başvuru süreleri kısaltıldığı ve daha az maliyetli hızlı bir sürecin öngörüldüğü aktarıldı.

 

Bu yapılandırma için bireysel müşterilerin 3 ay içerisinde yapılandırma başvurusunda bulunması gerektiği belirtilen açıklamada, "Yapılandırmadan dönem borcunu kısmen ya da tamamen ödeyemeyen bireysel kredi kartı müşterileri, anapara ve/veya faiz ödemeleri geciken ihtiyaç kredisi müşterileri, daha önce yeniden yapılandırılmış bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi müşterileri yararlanabilecektir" denildi.

AZAMİ FAİZ ORANI 3,11...

Açıklamada, kredi kartlarının yapılandırılmasında borcun yarısı ödeninceye kadar ilgili banka tarafından kartların limitinin artırılmayacağı, ihtiyaç kredilerinin yapılandırılmasında ise mevcut borç bakiyesini aşacak bir kredi kullandırılmayacağı vurgulandı.

Alınan karar kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) da kredi kartı yapılandırma işlemlerine uygulanacak azami faiz oranını yüzde 3,11 olarak belirlediği aktarıldı.

AZAMİ FAİZ ORANI DEĞİŞTİ...

Açıklamada, BDDK'nin yeni kararının daha öncekine göre içerdiği değişikliklere ilişkin şu bilgiler verildi:

-Kredi kartı yapılandırmasında artık sadece asgari tutarı ödenmeyen değil, dönem borcu kısmen ya da tamamı ödenmeyen bireysel kartlar da yapılandırmaya konu olabilecek.

İhtiyaç kredisi yapılandırmasında gecikme süresi artık '30 günü aşan' değil, 'her türlü gecikmiş ödeme' olarak güncellendi.

Hem kredi kartları hem ihtiyaç kredileri açısından; yapılandırma kapsamı, daha önce karar tarihindeki borç bakiyesiyken; artık yapılandırma tarihindeki borç bakiyesi esas alınacak ve gecikmesi olmasa bile karar tarihinden önce yeniden yapılandırılan krediler tekrar yapılandırılabilecektir.

KARAR RESMİ GAZETEDE YAYIMLANDI...

‘Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ’ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Kararının 1’inci maddesi uyarınca kredi kartı borçlarının yapılandırılması halinde uygulanacak aylık akdi faiz oranı, Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplanarak ilan edilen aylık referans oranı aşamayacak. Söz konusu işlemlerde uygulanacak aylık azami gecikme faiz oranı ise bu Tebliğin 5’inci maddesi kapsamında belirlenen en yüksek gecikme faiz oranıyla sınırlı olacak. Bu maddede yer alan faiz oranı ve gecikme faiz oranı ibareleri, katılım bankaları için sırasıyla kâr payı oranı ve gecikme cezası oranı olarak uygulanacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

AKP yönetimindeki Konya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı KOSKİ Genel Müdürlüğü'nde muhasebe elemanı olarak çalışan Döndü K., 5 yıl boyunca abonelerin depozito ücretlerini yakınlarının hesaplarına geçirdi. Döndü K., zimmetine geçirdiği paralarla birisi TOGG T10X marka araç olmak üzere iki araba, 2 ev ve ba

AKP yönetimindeki Konya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı KOSKİ Genel Müdürlüğünde kadrolu işçi statüsünde muhasebe personeli olarak çalışan D. K., 2020 yılından 2024 yılına kadar abonelerin depozitolarını ailesinin IBAN numaralarına göndererek, toplamda 14 milyon Türk Lirası üzerinde bir tutarı zimmetine geçirdiği belirlendi.

DEPOZİTO ÜCRETLERİNİ ANNESİNİN HESABINA GEÇİRDİ...

Edinilen bilgilere göre Döndü K., depozito iade işlemlerinde imza aşamasında resmi üst yazılar ekinde bulunan ve ıslak imza ile imzalanan ödeme listesinde hak sahiplerinin adı ve soyadını yazıp karşılarına annesinin iban numarasını yazarak paraları annesi H.K’nın hesabına yatırdı.

 

TOGG BİLE ALMIŞ...

Döndü K.’nın 5 yıl boyunca zimmetine geçirdiği paralarla birisi TOGG T10X marka araç olmak üzere iki araba, 2 ev ve başka taşınmazlar aldığı belirlendi.

TÜM MAL VARLIĞINA ELKONULDU...

KOSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan iç denetim sonucunda, Döndü K.’nın ödeme listelerinde değişiklik yaparak zimmet suçu işlediği tespit edildi.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Konya Kapalı Cezaevi'ne konulan Döndü K.’nın tüm mal varlığına el konuldu.

TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ...

Döndü K. Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkemede kendisine isnat edilen suçlamaları kabul eden Döndü K., tahliyesini istedi.

Döndü K, “Çocuklarım mağdur durumdadır, bu aşamada tahliyemi talep ediyorum, borcumu da ödemek istiyorum” dedi.

21 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ...

Mahkeme heyeti Döndü K’ya “nitelikli zimme”t suçundan 21 yıl hapis cezası verdi.

Hakim karşısına çıkan Döndü K.’ya “nitelikli zimmet” suçundan 21 yıl hapis cezası verildi...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 5-12 Temmuz arasında hava sıcaklıklarının 4 ila 6 derece artacağını açıkladı...

Türkiye genelinde alarm verildi: Sıcaklıklar 6 derece artacak.

 

515706629 1400067801188858 3532043255113036851 n 32705

Özellikle Aydın, Diyarbakır, Muğla ve Antalya gibi illerde sıcaklık 40 derecenin üzerine çıkacak. Bakan Murat Kurum vatandaşlara dikkatli ve duyarlı olma çağrısı yaptı.

Türkiye genelinde yaz sıcaklıkları etkisini artırmaya devam ederken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden vatandaşlara kritik bir uyarı geldi. Meteorolojik verilere göre, 5 Temmuz 2025 Cumartesi gününden itibaren hava sıcaklıklarında ciddi artış bekleniyor. Özellikle iç ve doğu bölgelerde mevsim normalleri altında seyreden sıcaklıkların, ülke genelinde 4 ila 6 derece arasında artacağı bildirildi.

 

alanya da sicaklik tarih yazdi h125372 47d4f b0d07

BAKAN KURUM'DAN DUYARLILIK ÇAĞRISI...

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden alınan son değerlendirmelere dikkat çekti. Bakan Kurum, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Az önce Meteoroloji Genel Müdürlüğü’müzden aldığımız verilere göre; önümüzdeki hafta hava sıcaklıkları ciddi derecede artış gösterecek. Bu hem sağlığımız hem de orman yangınlarının önüne geçmek açısından daha tedbirli olmamız gerektiği anlamına geliyor. Süreçte çok daha duyarlı davranmak hayati önemde.”

 

Bu açıklamayla birlikte hem bireysel hem de toplumsal düzeyde dikkatli olunması gerektiği bir kez daha vurgulanmış oldu.

KRİTİK UYARI: 11.00–16.00 SAATLERİ ARASINDA DIŞARI ÇIKMAYIN

Meteoroloji uzmanları, özellikle sıcaklıkların en yoğun hissedildiği 11.00 ile 16.00 saatleri arasında, başta yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, hamileler ve çocuklar olmak üzere hassas grupların dışarı çıkmaktan kaçınması gerektiğini belirtti.

 

Uzmanlar, bu saat aralığında açık alanda kalmanın güneş çarpması, sıvı kaybı ve tansiyon düşmesi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulundu.

 

antalyalilar dikkat sicaklik 40 derece olacak h32485 ba198 d0a2a

 

BAZI İL MERKEZLERİNDE BEKLENEN EN YÜKSEK SICAKLIKLAR...

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 5–12 Temmuz tarihleri arasında yayımladığı sıcaklık tahminlerine göre, Türkiye'nin pek çok bölgesinde aşırı sıcaklık değerleri görülecek.

 

Bazı il merkezlerinde beklenen en yüksek sıcaklıklar şu şekilde:

  • Ankara: 36°C

  • İstanbul: 34°C

  • İzmir: 39°C

  • Konya: 36°C

  • Edirne: 40°C

  • Bursa: 36°C

  • Aydın: 44°C

  • Muğla: 40°C

  • Antalya: 40°C

  • Adana: 38°C

  • Diyarbakır: 43°C

Bu değerler, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde yaşayanlar için kritik eşiklerin aşıldığını gösteriyor. Özellikle Aydın, Antalya , Muğla ve Diyarbakır gibi kentlerde 40 derecenin üzerinde sıcaklıklar bekleniyor.

 

 

 

 

HABER:  Halime  Yağmur  AKDAĞ

KAYNAK: MGM-Meteoroloji Genel Müdürlüğü

Gaziantep Şehitkamil'de bir evde çıkan yangında dört kişi yaralandı. Olayla ilgili soruşturma sürerken yangının altından aile faciası çıktı. İddiaya göre bir baba, intihar etmek istediğini söyleyen kızının üzerine benzin döküp yaktı...

Gaziantep'in Şehitkamil ilçesine bağlı Gazikent Mahallesi Eylül Apartmanı'ndaki bir dairede yangın çıktı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.

Yaralanan dört kişi ambulanslarla kentteki hastanelere kaldırılırken dairedeki yangın itfaiye ekiplerinin başarılı müdahalesi sonucu söndürüldü.

Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü öğrenildi.

İNTİHARA TEŞEBBÜS AİLE FACİASINA DÖNÜŞTÜ...

Gaziantep'in yerel haber sitelerinde yer alan bilgilere göre, olayın bir intihar girişimi nedeniyle çıktığı belirtildi.

İddiaya göre baba Ç.G. (52) henüz bilinmeyen bir nedenden dolayı intihar etmek istediğini söyleyerek benzin bidonu getiren kızı Y.G.'ye öfkelenerek, "İntihar öyle olmaz" diyerek benzini 20 yaşındaki kızının üstüne dökmeye başladı. 

 

Bu sırada anne ve evli kızı H.K. araya girerek babayı engellemeye çalıştı. C.G'nin aile bireylerinin üzerine döktüğü benzin, çakmağın çakılmasıyla yanmaya başladı.

Yaralanan dört kişi ambulanslarla hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılardan C. G., Y.G.. ve H.K.'nin durumunun ağır olduğu öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Manisa Turgutlu'da tarım arazisinde çıkıp ormana sıçrayan yangını çıkardığı gerekçesiyle tutuklanan şüpheli, ifadesinde, üzerinde kene gördüğü yastığı yakıp bahçeye attığını söyledi. Yangında 120 dönümlük tarım arazisi ve orman alanı zarar gördü...

Turgutlu ilçesi kırsal Osmancık Mahallesi Cennet Deresi mevkisi yakınlarındaki bir tarım arazisinde, önceki gün saat 21.00 sıralarında yangın çıktı.

Alevler, rüzgarın da etkisiyle ormana sıçradı. Çevredekiler, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbarla bölgeye İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı beş arazöz, iki su ikmal aracı, Manisa Büyükşehir Belediyesi Turgutlu İtfaiye Amirliği ekipleri ile Turgutlu Belediyesi iş makineleri sevk edildi.

 

Alevler, ekiplerin karadan yoğun müdahalesiyle iki saatte söndürüldü.

120 DÖNÜM ALAN ZARAR GÖRDÜ

Yangında ilk belirlemelere toplam 120 dönüm tarım arazisi ve orman zarar gördü. Diğer yandan jandarma, yangının çıkış nedenini tespit etmek için çalışma başlattı. 

Tarım arazisinin bitişiğinde yer alan bağ evinde oturan Özcan Taşhan'ın yangına neden olduğu tespit edildi.

Gözaltına alınan Taşhan ifadesinde, üzerinde kene gördüğü yastığı yakıp, bahçeye attığını söyledi.

İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Taşhan, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Küresel Gazeteciler Konseyi Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan’ı ziyaret etti. Ziyarette samimi bir sohbet gerçekleşti, imzalı kitap hediyesi de alındı...

 

Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, Dış Medya Meclisi Başkan Vekili Ahmet Coşkunaydın ile birlikte Türkiye’nin önde gelen global markalarından Doğtaş ve Kelebek’in üreticisi Doğanlar Holding’i ziyaret etti.

DİM 2 506888333 671157379305762 8814462181085112533 n 0192a


Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan tarafından ağırlanan heyet, sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen görüşmede iş dünyası ve medya üzerine sohbet etti.


Ziyaret sırasında Davut Doğan’ın kaleme aldığı "Altın Bulmadan Zengin Olunmaz" adlı kitabın imzalı bir nüshası da Dim’e takdim edildi.


KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, nazik ev sahipliği ve keyifli sohbeti için Davut Doğan’a teşekkür etti. 


 

 

 

 

 

 

HABER: Halime  Yağmur  AKDAĞ

Mersin'de kepenkleri indirilmiş bir oto yıkamacıda 4 kişinin cansız bedenleri bulundu...

Dehşet veren olay, merkez Toroslar ilçesi Sağlık Mahallesi’ndeki bir oto yıkamacıda meydana geldi. Çocuklarına ulaşamayan aileler, durumu polis ekiplerine bildirdi.

İhbar üzerine dün gece saatlerinde Arda G.’ye (22) ait oto yıkama işletmesine giden polis ekipleri, kepenkleri kapalı iş yerinde otomobil sesi geldiğini duyunca içeriye girdi.

Ekipler, 33 AZL 780 plakalı otomobilde Yiğithan U. (25), Abdulvahit B. (25) ve Batuhan A.’yı (18), tuvalet önünde ise Arda G.’yi hareketsiz buldu.

Çağırılan sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, 4 kişinin de yaşamını yitirdiği belirlendi.

İlk belirlemelere göre egzoz gazından zehirlendikleri tespit edilen gençlerin cenazeleri, otopsi işlemleri ve kesin ölüm nedeninin tespiti için Mersin Şehir Hastanesi morguna kaldırıldı.

Öte yandan, iş yeri içerisinde bir köpek de ölü bulundu. İş yerinde yapılan aramada uyuşturucu madde içiminde kullanılan aparatlar ve tabanca ele geçirildi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Son zamanlarda hem borçları hem de kapatılan işletmeleriyle gündeme gelen Konya Şeker’de Panek ve Panogra’ya da Rekabet Kurulu tarafından inceleme başlatıldığı ortaya çıktı...

Türkiye'nin en büyük çiftçi kuruluşu olan ve bünyesinde Torku’yu da barındıran Konya Şeker’in borcu katlanarak artarken kuruma bağlı bazı işletmelerde de küçülmeye giliyor..

REKABET KURULU’NDAN İNCELEME...

Zor günler geçiren Konya Şeker’e Rekabet Kurulu tarafından da kötü haber geldi.

REKABETİ ENGELLEYİCİ EYLEMLERDE BULUNMUŞ...

Kurumun resmi sitesinde yayımlanan bağımsız denetim raporunda yer alan bilgilere göre; Rekabet Kurulu tarafından Panek ve et, süt entegre tesisi Panagro’ya inceleme başlatıldığı ifade edildi.

 

Raporda şu ifadelere yer verildi: “Grup'un bağlı ortaklarından Panek ve Panagro’ya 18 Şubat 2025 tarihinde Rekabet Kurulu tarafından inceleme başlatılmıştır. Rekabet kurulunun 13 Şubat 2025 tarih, 25-06/143 – M sayılı kararları uyarınca “çiğ süt alımı, süt yemi satışı ve süt ve süt ürünleri üretimi ile satış pazarlarında faaliyet gösteren teşebbüsler ile ambalajlı süt ve süt ürünleri sanayicileri Derneği’nin yatay fiyat tespit, pazar paylaşımı ve rekabet hassas bilgi değişimi gibi rekabeti sınırlayıcı eylemlerde bulunmak suretiyle 4054 sayılı rekabetin korunması kanun’un (4054 sayılı kanun) 4. Maddesinin ihlal ettikleri iddiası “ ile ilgili olarak aynı Kanun’un 40. Maddesi uyarınca ön araştırma yapılmasına karar verilmiştir.”

 

KONYA ŞEKER SESSİZ...

Konuyla ilgili şu ana kadar Konya Şeker’den de herhangi bir açıklama yapılmaması endişeleri artırdı.

SÜT ÜRETİCİSİNİN DE PARASINI VERMEMİŞTİ...

Konya Şeker'in USK'nın belirlediği referans fiyatın altında süt aldı, alınan sütün parasının da zamanında ödemediği ortaya çıkmış ve üretici duruma tepki göstermişti.

BORÇ KATLANDI...

Türkiye'nin en büyük çiftçi kuruluşu olan ve bünyesinde Torku’yu da barındıran Konya Şeker’in borcu 4 yılda 4'e katlandı. Kurumun 2021’de 17 milyar lira olan borcu 2025’te 67 milyar 835 milyon 516 bin liraya ulaştı. Kurumun kısa vadeli 32 milyar 766 milyon 111 bin lira, uzun vadeli 35 milyar 69 milyon 405 bin lira borcu olduğu belirlendi. Şirketin sahip olduğu termik santralin kredilerinde ve hisseleri üzerinde rehin bulunduğu öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Kocaeli'nde okulu bahçesine kılıçla girip çocukların topunu kesip, Atatürk’e hakaret eden M.Ç. (42), tutuklandı...

Olay dün İzmit ilçesi Çukurbağ Mahallesi'ndeki Mehmet Akif İlkokulu’nda meydana geldi. Okul bahçesine kılıçla giren kişi, çocukların topunu kesti.

ATATÜRK'E HAKARET ETTİ...

Daha sonra topun bir parçasını okul bahçesinde bulunan Atatürk büstünün üzerine koyan şüpheli, Atatürk’e hakaretler etti. Görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekipleri çalışma başlattı.

 

 

Şüphelinin M.Ç. olduğu belirlendi. M.Ç., ‘Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna Muhalefet suçundan aynı gün gözaltına alındı.

 

TUTUKLANDI...

Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde işlemleri tamamlanan M.Ç. Kocaeli Adliyesi'ne sevk edildi. Hakim karşısına çıkarılan M.Ç. tutuklandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son veren kişinin iş insanı İlhan Arık olduğu ortaya çıktı. Arık daha önce katıldığı programda acı dolu geçmişini anlatmıştı...

İstanbul'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde dün saat 14.00'te aracından inerek yaşamına son veren kişinin iş insanı İlhan Arık olduğu belirlendi. Arık daha önce babasının evde ölü bulunduğunu, oğlunu üç aylıkken kaybettiğini ve 99 depreminde de enkaz altından çıktıklarını söylemişti.

Arık, geçtiğimiz yıl katıldığı bir yayında geçmişine dair bilgiler paylaşmıştı. Arık şu ifadeleri kullanmıştı.

 

Babam evde ölü bulundu. Küçük yaştan bu yana yetim büyüdüm. Babamı tanımadım, babamın yokluğunu hep hissettim. Başkalarını kıyafetlerini giydim. Oğlumu 3 aylıkken hastanenin ihmali ile kaybettim. Erkek evlat çok istedim. Ben baba sevgisi görmedim oğlum görsün istedim, olmadı. Günlerce beşiğin başında ağladım. Ben hep yalnız başımaydım, mücadelemi bu şekilde verdim. Şu an iki kızım var. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. 99 depreminde Sakarya'da enkazın altından çıktık, 3 ay çadırda yaşadık. 14 yaşında enkazdan cansız beden çıkardım."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

2025 Voleybol Milletler Ligi’nde fırtına gibi esen A Milli Kadın Voleybol Takımı, ikinci haftanın ilk maçında Dominik Cumhuriyeti’ni 3-0 mağlup ederek serisini sürdürdü.

A Milli Kadın Voleybol Takımı, 2025 FIVB Milletler Ligi ikinci hafta açılışında Dominik Cumhuriyeti’ni net bir oyunla 3-0 mağlup etti.

İstanbul Sinan Erdem Spor Salonu’nda coşkulu taraftarının önünde parkeye çıkan milliler, mücadele dolu geçen setlerin ardından galibiyete uzanarak namağlup unvanını korudu.11670638.jpg

Sultanlar;

--ilk seti 27-25,

--ikinci seti 25-19,

--üçüncü seti ise 28-26 kazandı ve mücadeleyi 3-0'lık üstünlükle tamamladı.

SIRADAKİ RAKİP KANADA...

İlk haftayı 4’te 4 ile tamamlayan ve ikinci haftaya da galibiyetle başlayan A Milli Kadın Voleybol Takımı, toplamda beşinci maçından da galibiyetle ayrıldı. Filenin Sultanları, ikinci haftada sırasıyla Kanada, Güney Kore ve Brezilya ile karşılaşacak.

Ay-yıldızlılar, altıncı maçında 19 Haziran Çarşamba günü saat 19.30’da Kanada ile kozlarını paylaşacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan çiftçi Lütfü Ay, deneme amacıyla ektiği özel karpuz tohumundan 58 kilogram ağırlığında dev bir karpuz yetiştirdi...

El arabasıyla taşınmak zorunda kalınan bu dev meyve, sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı.

Çiftçi Lütfü Ay, bu dev karpuzu yetiştirme sürecini şöyle anlattı:

"Bu kadar büyüyeceğini ben de tahmin etmiyordum. Tohumu sadece merak ederek denedim, sonuç ise beni şaşırttı."

SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLDU...

58 kiloluk dev karpuz, sosyal medyada büyük ilgi gördü. Bölgede tarımla uğraşan diğer üreticiler de bu özel tohumu araştırmaya başladı. Uzmanlar ise dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor.
"Bu tür dev meyveler, tarımsal potansiyeli göstermesi açısından önemli olabilir. Ancak ticari üretime uygunluğu için bilimsel araştırmalar yapılmalıdır."

Lütfü Ay, yetiştirdiği karpuzun bir kısmını yerel tarım fuarında sergileyeceğini, kalanını ise komşularıyla paylaşacağını ifade etti.

DEV KARPZUNUN AĞIRLIĞI TABLOSU...

ÜrünAğırlık (kg)Yetiştirenİl/İlçe
Karpuz 58 Lütfü Ay Antalya / Manavgat

Kaynak: Yerel Tarım Yetkilileri, Çiftçi Açıklamaları, Sosyal Medya Paylaşımları

 

Muğla'da bir kişi, tartıştığı baba ile 12 yaşındaki oğlunu öldürürken gönül ilişkisi yaşadığı öne sürülen kadını ise ağır yaraladı...

Muğla’nın Ortaca ilçesinde Köksal U., tartıştığı Menderes ve oğlu Kıvanç Aşgın’ı bıçakla öldürdü. Şüpheli, Menderes Aşgın ile bir süre önce boşanan ancak aynı evde oturan Nesrin A.’yı  da ağır yaralandı. Olayın ardından kaçan Köksal U., yakalandı. Köksal U. ile Nesrin A. arasında gönül ilişkisi olduğu ileri sürüldü.

Alınan bilgiye göre Ortaca ilçesindeki bir tüpçü dükkanında çalışan 35 yaşındaki Köksal U., saat 18.00 sıralarında, bir restoranda garsonluk yapan 45 yaşındaki Menderes Aşgın'ın Terzialiler Mahallesi’ndeki oturduğu apartmanın ikinci katında bulunan evine geldi. İkili arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede büyürken Köksal U., mutfaktan aldığı bıçakla Menderes Aşgın ve 12 yaşındaki oğlu Kıvanç Aşgın'a saldırdı. Köksal U. baba ile oğlunu öldürürken, Aşgın'ın 3 yıl önce boşandığı ancak aynı evi paylaştığı 43 yaşındaki eski eşi Nesrin A.'yı ise aynı bıçakla ağır yaralandı.

 

Köksal U., olayın ardından geldiği motosikletine binerek kaçtı. Gürültüleri duyan çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yaptığı ihbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Nesrin A., sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Tedaviye alınan Nesrin A.'nın hayati tehlikesinin sürdüğü öğrenildi. .

GÖNÜL İLİŞKİSİ İDDİASI

Ortaca İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olay yerine geldiği motosikletle kaçan şüpheli Köksal U.'yu yakalayıp, gözaltına aldı. Nesrin A. ile Köksal U. arasında gönül ilişkisi olduğu öne sürüldü. Köksal U.'nun polisteki işlemleri devam ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Kurban Bayramı tatilinin ilk dört günündeki (perşembe, cuma, cumartesi ve pazar) trafik kazalarında 32 kişi öldü. 4 bin 817 kişi yaralandı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın X’teki paylaşımına göre tatilin dört gününde 2 bin 960 trafik kazası meydana geldi. Ayrıca polis 1 milyon 912 bin 720 aracı denetledi.

6844589034cc3 bayramin birinci gununde kac kaza oldu cc2c9

Bakan Yerlikaya şunları söyledi:

“YOLLARIN KURALI OLUR, KRALI OLMAZ…

Kurban Bayramı’nın üçüncü günü (pazar) 722 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda maalesef altı vatandaşımız olay yerinde hayatını kaybetti. 1 bin 227 vatandaşımız ise yaralandı.

Denetlemelerimiz işlem yapmak için değil, kazaları önlemek ve can kaybımızı sıfıra indirmek içindir. Trafik kurallarına uyalım, bayram sevincimize hüzün karışmasın.”

 

 

 

 

HABER: İbrahim  AKDAĞ

İzmir'in Menderes ilçesinde üç otomobilin karıştığı zincirleme trafik kazasında 5 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı. Otomobillerin parçalanmış hali, facianın boyutunu gözler önüne serdi...

İzmir'de Özkan Nazlı (45) idaresindeki otomobil, Menderes-Seferihisar kara yolu Keler mevkisinde karşı yönden gelen Sultan Baran'ın (22) kullandığı araçla çarpıştı.

Çarpışmanın etkisiyle savrulan otomobil, seyir halinde olan S.U. (21) idaresindeki arabaya çarptı.

izmirde kaza505526304 793206193085282 2686700399868724162 n 8cab8

İhbar üzerine kaza yerine sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kazada araçlarda sıkışan kişiler, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle çıkarıldı.

Kazada sürücü Özkan ve eşi Suna Nazlı (45) ile diğer otomobilde bulunan sürücü Sultan ile ablaları Emine (26) ve Fatma Baran (24) hayatını kaybetti.

Yaralanan E.D.D. (20) ve Z.N. (20), ambulanslarla Menderes Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Savcının kaza yerindeki incelemesinin ardından cenazeler, aynı hastanenin morguna götürüldü.

Kazadan yara almadan kurtulan otomobil sürücüsü S.U'nun jandarmadaki işlemleri sürüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ahtapotu göstereceğim" diyerek seslendiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın suçlamalarına bugün grup toplantısında yanıt verdi. Özel, İstanbul’da Fatih, Bayrampaşa ve Bahçelievler belediyelerinde Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüzlükleri tek tek kamuoyuyla paylaştı. Özel konuşması sırasında 'Free İmamoğlu' posterini kürsüye astı...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkan Erdoğan'ın, "İstanbul'dan Türkiye'ye ve yurt dışına uzanan ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor" sözlerine karşılık olarak, "Ben yarın ona bir ahtapot göstereceğim. Savcının yöneltmediği suçlamayı ispatlanmış gibi söylüyor. Ben Erdoğan’ın bir tek gördüğü ahtapotu, yarın grup toplantımızı izleyen herkese göstereceğim inşallah. Ahtapot dediğin nasıl bir şey oluyormuş, görelim bakalım" demişti....

27 Mayıs Darbesi'nin 65'inci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Özel, şunları söyledi:

-65 yıl önce yapılan o darbe, seçilmişleri asker zoruyla görevden uzaklaştırıp seçilmişlerin yerine vesayet kurup ülkeyi belli bir dönem de olsa seçilmişlerin yerine askerlerin ve onların görevlendirdiklerinin yönetmesini amaçlıyordu.

 

-12 Mart Muhtırası da 12 Eylül Darbesi de 15 Temmuz darbe girişimi de hep seçilmişleri hedef aldı.

-Darbeler, iktidarlara yapılır ve herkes dönüp muhalefete bakar, ana muhalefetin gözünün içine bakar.

-Ne 27 Mayıs sabahı, ne 12 Mart'tan sonra, ne 12 Eylül'de ne 15 Temmuz gecesi gözümüzün içine bakan kimse milli irade yerine vesayet, demokrasi yerine otokrasi, seçilmiş yerine atanmışlara cesaret verebilecek ya da CHP'den bu konuda destek bulacak hiçbir işareti görmediler. Biz tarihimiz boyunca her darbeye karşı olduk. Yaklaşan darbe süreçlerinde engel olmak için mutlaka pozisyon aldık. O konularda irade ortaya koyduk.

-Bugün birileri emin olun birkaç saat sonra devletin imkanlarıyla çıktığı kürsüde Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyorken, kendisi şu anda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve İsmet Paşa'nın makamında oturuyorken çıkacak 27 Mayıs Darbesi üzerinden ki o darbenin mağduru ailelerle, CHP referandum sürecinde bu tek adam rejimi kurulurken o darbenin mağdurlarının aileleriyle, torunlarıyla, çocuklarıyla, tek adam rejimine karşı getirilen güya Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı birlikte mücadele ettiğimiz aileler onlar.

- O gün darbeye uğrayan Demokrat Parti altılı masa sürecinde CHP ile birlikte tek adam rejimine karşı mücadele eden parti. Ve o darbe sürecinde darbenin içinde olanların kurduğu partiler şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ittifak ortakları, kendisini bir kenara çekecek 27 Mayıs Darbesi, onun yarattığı mağduriyet, başbakanın, bakanların asılması gibi bir utanç üzerinden onu CHP'ye mal etmeye çalışacak. Ve bunu yaparken ülkenin 2'nci cumhurbaşkanına, Sevr Anlaşmasını yırtıp atıp Lozan'ı yapan diplomata, Batı cephesinin kumandanına namus ahlak dürüstlük timsali bir devlet adamına İsmet Paşa'ya dil uzatacak... O İsmet Paşa'ya uzanan dili İsmet Paşa'yı karalayan o tüm kirli sözleri seçimi kaybettiği gece oğluna 'Ben kaybettim demokrasi kazandı' deyip tek adam olabilecekken demokrasinin önünü açmış İsmet Paşa'nın hatırası önünde eğilerek o lanetli dili şimdiden kınıyorum.

"CUNTA BAŞKANI OLARAK SİYASETİ NOKTALIYORSUN"...

-İsmet Paşa'ya söylediği her sözü 65 yıl sonra o darbeden bir başka darbeye girişen cunta başına şimdiden iade ediyorum. İsmet Paşa Cumhurbaşkanı olarak geldi. Seçimlere girdi. Kaybetti. Cumhurbaşkanlığını da devretti. Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Sen başbakan olarak geldin. Cumhurbaşkanı oldun. Ama cunta başkanı olarak siyaseti noktalıyorsun.

-Biz 'Demokrasiyi işimize geldi bindik demokrasi tramvayina, işimize gelmeyen yerde ineriz' diyen Recep Tayyip Erdoğan değiliz. Recep Bey, Tayyip Bey, Sayın Erdoğan, demokrasiyi bir tramvaya benzetiyorsan biz raylarını döşeyeniz. Bu memlekete tramvayın rayını döşeyeniz. Şimdi aynı Erdoğan 15 Temmuz'un ertesi günü 16 Temmuz, CHP'nin kapısını çalıyor. Yanımda Sayın Genel Başkan'a diyor ki 'Dün akşamki meclis grubunuzun tutumundan dolayı takdirlerimi iletin.' Allah var Kemal Bey dedi ki 'CHP her zamanki gibi darbelerin karşısında.' 'Teşekkürleri iletin'.

-Dedi ki 'Darbeye teşekkür edecek bir şey yok. Telefon bağlıyorlardı, Cumhurbaşkanı görüşecek. Aramızda değerlendirdik.' Dedim teşekkür edecek, teşekkürünü kabul etmeyelim bunun. Çünkü biz teşekkür edilecek bir iş yapmıyoruz.

-Biz yüz yıldır yaptığımızı yapıyoruz. Sandığa sahip çıkıyoruz. Demokrasiye sahip çıkıyoruz. Bugün teşekkür kabul etmek birisini demokrasinin ev sahibi, seni orada misafir yapar.

-Biz bu demokrasiden istifade eden herkesin bu makamlara gelmesinin teminatı olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fikrinin sahipleriyiz. Vuruyor kapıya. 'Sizin dünyayla bağlantılarınız güçlü.

-Bu darbeyi dünyayı birlikte anlatabilir miyiz? Sosyalist Entarnasyonal'e sizinkiler anlatabilir mi?' Hayhay dedik. Şimdi bana diyor ki 'Sosyalist Entarnasyonal'e bizi şikayet etme.' Sana darbe yapılınca şikayet edeceğiz de anlatacağız da 15,5 milyon oyla milletin aday gösterdiği İmamoğlu'na sen darbe yapınca mı susacağız?" ifadesini kullandı.

-1980 Darbesi'ni yapanlara Amerika 'Bizim çocuklar' diyordu. 19 Mart darbesini yapanlar Amerika'dan icazet aldı dedim, üç gün sustular sonra bir iki kınama mınama yaptılar. Şimdi o konulara girmiyorlar.

-Ama Gazze'yi güya turistik kent yapacağım deyip önündeki doğal gaza çökmek isteyen, deli numarasıyla orada oyun kurgulayan Trump'a susan diğer taraftan Filistinlileri başka ülkelere yollayacağız deyince itiraz etmeyen Kuzey Kıbrıs'ı tanıması gereken Türki Cumhuriyetlerine Güney Kıbrıs'ı tanıttıran bir plana sessiz kalan Erdoğan 12 Mart tarihinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ile Trump'ın petrol baronu Harold Hamm sözleşme imzalıyorlar.

-Güneydoğu ve Trakya'daki petrol aramaları için. Trump yolluyor. Adamımı yolladım ona diyor. Çok güzel anlaşmalar yaptılar diyor.

-Bizim çocuklar diyen darbeden tam bir hafta önce sen önce bizim petrol baronuyla Türkiye'deki bütün petrol aramaları için bir anlaşma yap bakalım, ondan sonra işine bakarsın. Bakın bu kişiye gazeteci soru sordu, 'Türkiye'de bir huzursuzluk var.

-Bu durum petrol işinizi nasıl etkiler?' Bu adam diyor ki, Trump'ın Erdoğan'a yolladığı adam, Erdoğan'ın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığıyla imza attırdığı adam, diyor ki, 'Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi. Üçüncü dünya ülkelerinde böyle işler olur.

-Muhalifleri hapse tıkarsınız. İcabına bakarsınız. Yaptıkları işe yarayacak Erdoğan'ın' diyor. Teröristi demiyor. Yolsuzluk yapanı demiyor. 'Muhalifleri içeri tıkarsınız icaplarına bakarsınız.

-Erdoğan'ın yaptıkları işe yarayacak.' 12 Eylül'deki 'Bizim çocuklar', şimdi Trump'ın icazetiyle bu işlere karşı çıkacak ses yükseltecek, örneğin Trump'ın Gazze'yi işgaline 'Evet' demeyecek bir sonraki Cumhurbaşkanı'nın içeri atılmasına mevcut cumhurbaşkanıyla yol yürünmesine karar vermişler. Bu darbe bütün darbelerden farklı olarak iktidara yapılan bir darbe değildir. Bu darbe iktidar tarafından geleceğe, geleceğin iktidarına yapılan korkakların yaptığı bir darbedir."

 

491076512 1641165833201380 4017278460492814747 n 3177d

 

 

"SEN İMAMOĞLU'NA DARBE YAPARKEN Mİ SUSACAĞIZ?"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyon ve tutuklamalara tepki gösteren Özel, şunları kaydetti:

-19 Mart darbesinin üzerinden 69 gün geçti. Dün 5. dalga operasyonu yaptılar. 5. dalga ile birlikte 46 kişiyi gözaltına aldılar, 25 kişiyi tutukladılar.

-Bunların içinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin özel kalem müdürü, koruma müdürü ve en yakın çalışma arkadaşları teker teker gözaltına alındılar, dört gün içeride tutuldular ve ardından tutuklandılar.

-Dün merkez medyanın televizyon kanalları ellerine çubukları almışlar, 'bakın özel kalem müdürü yanında' diyorlar. Nerede olacak özel kalem müdürü?

-Bu kadar edepsizliğin sonunda olana bakın; Kadriye Hanım ilk gözaltına alındığında dört gün tuttular, 'araban üç yıl önce iki kez İpsala'dan çıkmış, rüşvet parası vardı da İmamoğlu sana telim etti, onu mu yurtdışına kaçırdın?'

-Demiş ki; 'o araba ben de üç yıldır yok ki Aralık'tan beri var'. Arabanın parasının dekontunu gösterince 'kusura bakmayın'.

-Bu ifadeye rağmen savcı tutuklanmasını istedi, oradaki hakim 'yok artık' dedi ve serbest bıraktı. 14 yaşında bir evladı var, bugün yaş günü. Annesini dört gün önce bir daha aldılar, dün gece 'Ekrem beyin kayıp telefonunu' sordular. O telefonu hiç eline almadığını söyledi.

-Ama o telefonu Ekrem Bey, İBB'ye seçildiğimizde elinde Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanıyken kartvizitini verdiği kim varsa çekmecesinden çıkarsın üstündeki telefon numarası gizli telefon dedikleri.

-Altı yıldır bir çekmecede duran bir telefondan bahsediyoruz. Telefonu yönlendiren 'ben yönlendirdim' diyor. Kadriye Hanım'a diyorlar ki 'bu telefon üzerinden gelen aramaları cevaplamışsın'.

-Özel kalem müdürü ne yapacak? Ekrem Başkanın bilmesi gereken bir aramaysa onu bağlıyor, ne yapacak. Dört gün sonra tutukladılar.

-Türkiye'de 'ben hukukçuyum, Türkiye yasalarla yönetilir' diyen herkese söylüyorum; CMK ifade alma ve sorguda yasak usuller 5'inci madde; 'şüphelinin aynı olayla ilgili yeniden ifadesi alınması ihtiyacı ortaya çıktığında bu işlem ancak Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır'. 4 gün tutamazsın, poliste sorgu yapamazsın, çağırırsın ilave ifade alırsın. Bu burada yazarken ikinci kez gözaltı, 4 gün zulüm ve yeniden tutuklama talebi.

-Sadece zulüm olsun diye değil, 12 Sulh Ceza Hakimliği var o Adliyede. Bir Sulh Ceza Hakimine düştü o baktı, tutuklamadı ya turnikeyi kaçırmış basketçi gibi topu alıp bir daha turnikeye giriyor. Başka birine gelirse basketi atacak.

"BU KADAR VİCDANSIZLIK"...

-Savcı, tutuklamayı kafaya koymuş, o talimatı almış. Namuslu bir hakim tutuklamıyor bu topu tekrar alıp turnikeye giriyor.

-Hakimlere şunu söylüyorlar; 'istediğimiz tutuklamayı yapmazsanız Sulh Ceza'dan seni icraya sürerim.' Yargılama bu şartlarda sürüyor. Güya turpun büyüğünü arıyorlar. 12 taneden ayarladıkları 3'üne düşmezse bir kez daha gözaltı yapıp başka mahkemeye düşürüp oradan tutuklama yapıyorlar. Bu kadar vicdansızlık...

-AK Partili olup 'Türkiye'de gerçekten hukuk var' deyip bu usulü savunacak bir kişi çıksın karşımıza. Türkiye'nin namuslu hukukçularına söylüyorum; HSK burada daha ne duruyor? Bu utancı daha ne kadar taşıyacağız? Böyle iş olur mu?

-Doğum gününde annesi babası ayrı, sabahın köründe alıp götürdüğünüz annesini, dört gün daha zulmettiğiniz, denk getirdiğiniz yerden tutuklayıp doğum gününde annesinden ayrı bıraktığınız Çınar'ın gözyaşlarında boğulun inşallah.

-Darbeciler panik evresindeler, boş dosya dolmadıkça sağa sola saldırıyorlar. AK Parti’nin içindeki bazı vicdanlı sesler, partinin geleceğini düşünenler, buna rıza göstermediler. Şimdi homurdanmalar başlamış darbeciler arasında. 'Hani dosya doluydu, kandırıldık mı, ekonomi dibe vurdu artık nasıl toparlanacak' diye.

-Tayyip bey bir taraftan geçmiş dönem kumpas davalarında Zekeriye Öz'e sahip çıktığı gibi şimdi sürece sahip çıkmaya çalışıyor ama bir yandan da kazan kaynıyor.

-Öyle bir hale gelmiş ki Ekrem İmamoğlu İstanbul'un seçilmiş belediye başkanı. İddia var iddianame yok. Olsa ne yazar yargılama yok.

-Başlasa ne yazar, karar yok. Karar alınsa ne yazar kesinleşme yok. Yani ispatlanana ve kesinleşene kadar suçsuz. 'Ekrem İmamoğlu'nun resmini belediyeye asamazsın, metroya asamazsın'. Böyle bir karar alsa hakim alacak, kendisini hakim yerine koymuş başsavcılık abuk subuk işler yapıyor.

 

 

İMAMOĞLU PANKARTI AÇTI

Kürsüden 'Free İmamoğlu' (İmamoğlu'na özgürlük) pankartı açan Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

-Arkadaşlarımız 'biz İstanbul'da öyle bir yere asarız ki tüm Dünya'nın haberi olur' dediler. Boğaz Köprüsü'ne astılar. Buna deliriyorlar. Hadi gel indir. Bir başsavcıya, üç savcıya, üç hakimin arkasına saklanan korkaklara söylüyorum; Ekrem İmamoğlu masumdur, gelecekte de bunun hesabını sizden hukuk önünde soracaktır.

-Gün gelip devran dönünce biz namuslu, temizli, iftiracı olmayan, partiye üye olmuş vatandaşından bu süreçle ilgili hesap sormayacağız. Biz, darbecilerden hesap soracağız. Olmayan ahtapotu varmış gibi göstermeye çalışanlardan hesap soracağız. Biz, gerçek rüşvetçilerden, yolsuluk yapanlardan, milletin kanını emenlerden hesap soracağız. Haksızlık, hukuksuzluk yapanlar, darbe yapanlar hesap verecek.

-Bugünün AK Partilisi yarının Cumhuriyet Halk Partisi'nden 14 bin lira değil 30 bin lira emekli maaşını alınca, geçmişte ne yanlış yapmışım, helal olsun Ekrem İmamoğlu'na deyip iki eliyle bize oy verecek.

-Bundan sonra Ekrem İmamoğlu'nun resminden korkanlar korkmaya devam etsin. Göreceksiniz ki İmamoğlu her yerde.

"2019 ÖNCESİNE AİT 37 YOLSUZLUK DOSYASI VAR"...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de düzenlenen haftalık grup toplantısında gündemi değerlendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik 5'inci dalga tutuklamalarına tepki gösteren Özel, AKP'li Fatih ve Bahlievler Belediyelerinde açılan bazı ihalelerde yolsuzluk yapıldığına ilişkin belgeleri açıkladı.

Özel, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

-Şimdi biraz hızlanalım çünkü sonunda ahtapotu göstereceğim. Mutlaka görün. Geçen hafta söyledim, birden bir panik, bir panik. Meydan okuyan mı ararsın, haber yollayan mı ararsın... İstanbul’da Cumhuriyet Başsavcısı’na söylüyorum: Bu kadar belediye var, İstanbul Büyükşehir’de 2019’a ait, öncesine ait 37, dört başı mamur yolsuzluk dosyası var.

-Dosya geldi, Süleyman Soylu el koydu, örtbas etti. O 37 dosyanın örnekleri İBB’de duruyor, Süleyman Soylu yanında aldı, yanında götürmediyse İçişleri Bakanlığı’nda duruyor. Hiçbir işlem yapmadınız. Ankara’da 97 yolsuzluk dosyası var.

-El koydular, hiçbir işlem yapmadılar. Bakın, bugün Türkiye’de yaşadığını şöyle özetleyeyim: Belediyeyi Sayıştay denetler, iç denetçi denetler, mülkiye müfettişi denetler. Bilhassa bu Meclis adına Sayıştay denetler.

-Raporu düzenler, bir suç unsuru bulduysa ve uyarıp da düzelmediyse, suç olduğuna inanıyorsa, suç duyurusunda bulunmasına da karara bağlar. Dedim ki İstanbul’dan AK Partili belediyelerden başlayacağım. Fatih’ten başlayacağım.

AKP'Lİ AHTAPOTLARI AÇIKLADI...

-Şimdi Fatih Belediye Başkanı isyanda, 'Ya niye benden başlıyorsun, Esenler dururken?' diyormuş. Ya, zaten benim Fatih’ten başlamamın sebebi, Esenler dururken Fatih’te neler var, onu görün demek için yapıyorum da...

-Şimdi, Sayıştay kararı 4 Temmuz 2024. 2024/74 nolu karar. Fatih Belediyesi’nde bir önceki yılın işlemlerinde, Belediye Başkan Yardımcılarının birden fazla belediye şirketinden huzur hakkı aldığı başlığıyla, bunun yasak olduğu, suç olduğu, bütün uyarılara rağmen bu paraların ödendiği, oy birliğiyle görüldüğünden, yedi daire başkanı ve dört üyenin imzasıyla suç duyurusunda bulunulmasına...

-Fatih Belediyesi raporda reklam alanlarının ihalesiz olarak kullanıldığı anlaşıldığından, İstanbul Büyükşehir’in bütün reklam panolarının, panoları kiralayan bütün reklam şirketlerine, şirketlerin mal varlıklarına el koydular. İhaleler var. Sayıştay incelemiş, usulsüzlük bulamamış. Gizli tanık, usulüne uygun yapıldı ama 'Mutlaka rüşvet verildi' dedi, diye hepsini almışlar.

-Sayıştay incelemiş ve diyor ki: 'Reklam panoları, 2886 sayılı kanuna aykırı olarak, ihale edilmeksizin kiraya verildiği anlaşılmıştır.' İhalesiz, istediği birine... Büyük kamu zararı vardır. Oy birliğiyle 7. Dairenin kararı...

-Fatih Belediyesi, idare tarafından spor kulübüne taşınmaz tahsisi yapılmaz. Yapmış. Yandaşlar orayı işletiyor ve tesislerden para kazanıyor. Yapamazsınız. Yapılmasının yolu belli, nasıl yapılacağı...

-Belediyeden vermiş, adam da orada kafe işletiyor, kiraya veriyor. 'Zarar var' deniliyor, suç duyurusunda bulunulmuş. Fatih Belediyesi açısından turpun büyüğüne geldik. Fatih Belediyesi raporda, idarece öğrenci yurt binası yapılması ve işletilmesi şartıyla üst hakkı tesis edilen arsa üzerine yapılan binanın yüklenici tarafından turistik otel olarak işletildiği, bu otelin 2015’te yapıldığı, 10 yıldır işletildiği, mevcut Fatih Belediye Başkanının altı yıldır bunu sürekli eleştirilmesine rağmen bu konuda işlem yapmadığı, otelin .. adıyla ruhsatsız bir şekilde turistik otel olarak işletildiği, internet ortamında yapılan aramaya göre bahse konu otelin web sitesinin olduğu ve söz konusu otelin adının birçok otel rezervasyon sitesinde yer aldığı, otel hakkında son beş yıl öncesinden günümüze dek kullanıcıların yorum yaptığı ve halen daha otelin müşteri kabul ettiği anlaşıldığından ve defalarca uyarılmasına rağmen, öğrenci yurdu diye yapılan yerin otel olarak işletildiğinden, Fatih Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunulmasına...

-Bunlarla, tespit edilen bu suçlarla gelip Fatih Belediye Başkanı’nı almıyor. Almasın zaten, davet etse gider. Bunları sormuyor, soruşturma açmıyor. Tut ki Fatih Belediyesi bizimdi. Neydi şimdi?

-Oraya reklam veren herkes, şirket, Belediye Başkanı, bütün bürokratlar Silivri’de miydi, değil miydi? Ben bunu söylüyorum. Fatih Belediye Başkanı’nın bir açıklaması varsa, bağımsız yargı önünde tıkır tıkır anlatırdı. Ama belediye AK Parti’nin olunca, her belediye hakkında var onlarca, hiçbir şey yapmayanlar Cumhuriyet Halk Partisi’ne gelince bunları yapıyor. Bir tek Fatih olmasın...

-Fatih Belediye Başkanı demiş ki: 'Canım benim, Bayrampaşa dururken Fatih’i anlatacakmış.' Ama hakikaten doğruymuş. Ne diyormuş diye baktım. Mart 2024 öncesi, AK Parti’nin yönettiği Bayrampaşa Belediyesi. Belediye tesisinde Ocak-Haziran 2024 döneminde spor eğitimi verecek eğitmenler için ihale açılmış. Yani geçen seneki seçimden üç ay önce ve seçim bittikten üç ay sonrasına kadar.

-Nasıl, belediye kendinde ya, kaybedeceğini düşünmeden ihaleyi açmış. 1.4 milyon liraya bir şirkete vermiş, 'Buraya eğitici, öğretmenler geçireceksin altı ay boyunca.' Belediye bize geçmiş, bizim arkadaşlar gitmiş dolaşmış tesiste, kimseler yok. Sorumlu kaçmış. Tesise ise bizimkiler yeni bir sorumlu atamış. Sorumlu bakmış ihale dosyasına ve demiş ki: 'İhale kapsamında orada aylarca çalışıyor görünen personellerin hiçbirisini, hiç kimseye, hiçbir zaman görmemiş.' Belediye Bayrampaşa AK Parti’de olsa, hiç yapılmamış eğitime 1,4 milyon ödenmiş. O ana kadar da paranın bir milyon liraya yakınını ödemişler.

-Bunun üzerine soruşturma açılmış, 19 Eylül’de Kaymakamlığa teslim edilmiş. Tık yok. Bayrampaşa Belediyesi’nin önceki dönem Belediye Başkanı ortalıkta geziyor. İhaleyi yapanlar, ihaleyi alanlar, parayı ödeyen, parayı alan ortalıkta geziyor. Niye? AK Partili.

-Bir kör kuruş para alışverişi yok, bizimkilerin hepsi içerde. Ne ile? Yalancı şahidin iftiralarıyla. Sonra İstanbul İl Başkanımıza dedim ki: 'Fatih tek başına olmasın, oraya yapalım, başka nereye yapalım?' Vallahi, 'Genel Başkanım nereyi seçersen seç' dedim. “Sen nerede oturuyorsun?” “Bahçelievler” dedi. Oradan bir tane çektim: AK Partili Bahçelievler Belediyesi, Temmuz 2024 temizlik hizmetleri ihalesi. İhaleye bütün şirketler giriyorlar içeriye. Temizlik için temizlik aracı var, şoförünü düşünüyor, mazotunu düşünüyor, şunu yapıyor, bunu yapıyor, herkes teklif veriyor.

-Bir tanesi 560 milyon liraya ihaleyi alıyor. Diğer şirketler 'Kaybettik' deyip çekiliyor. Bu şirketten sonra bir bakılıyor, bir ihale daha açılıyor. Bu şirketin arabalarına şoför alım ihalesi. Öncekiler şoförü de hesap edip yüksek para koymuş, bu düşük koymuş. Diyor ki: 'İçinde şoförü yok.' Yeni bir ihale açılıyor ve bu sefer 278 milyon lira şoför parası koyuyorlar. Bunu da bu şirket alıyor.

-843 milyon liraya çıkıyor. Bunu görünce diyorlar ki: 'İki ihale var, tek ihale yapılmalıydı. Araçla şoför aynı firmadan sağlanmalıydı. Bu firmaya böyle bir imtiyaz verilmemeliydi' diyor ve bunun üzerinden Bahçelievler Belediyesi’ne hiçbir işlem yapılmıyor. Şirket kim? Şirket Bilgin Ay Temizlik. Beşiktaş Belediyesi’ndeki bir ihaleye aldığı için Rıza Akpolat 130 gündür içeride.

-Esenyurt Belediyesi’nde ihale aldığı için 126 günlük, bu dosyadan dolayı iki tutukluluğu var Ahmet Özer’in. Bu şirketin Türkiye’de almadığı ihale yok. Bir tek Bahçelievler’de ihale ikiye bölünmüş.

-Belediyenin kusuruyla, hiçbir işlem yapılmıyor. Rıza Akpolat’ın suçu CHP’li olmaktı, Silivri’de. Bahçelievler Belediyesi’nin başkanı AK Partili, akşam evinde. Adalet mi bu? Ben bunları anlatacağım deyince bir de tepki gösteriyorlar.

-Siz çıkın, benim belediye başkanlarımın haklılığını savunduğum gibi, bunların böyle olmadığını anlatın. Bizim alnımızı öne eğdirecek, birbirimizin gözlerine bakamayacağımız hiçbir kusurumuz yok. Sizin ise bir taraftan tutulacak bir tane belediyeniz yok.

-Bu devir geçecek. Bu kumpası kuranlar hesap verecek. Milletin malına el uzatanlar da teker teker hesap verecek.

 

AHTAPOTU AÇIKLADI...

-Bu ahtapotu, sürekli Tayyip Bey kendi kendine bir ahtapot görüyor. Sürekli ahtapot anlatıyor. Ahtapotun kollarını arıyorsan, işte Fatih Belediyesi, işte Bayrampaşa Belediyesi, öbür kolunda Bahçelievler Belediyesi, pek yakında büyük kol Esenler Belediyesi, kafaya yakın, kafadan çıkıyor en büyük kol.

-Ama ben Tayyip Bey'in esas ahtapotunu göstereyim, bakın. Bu Tayyip Bey'in ahtapotunda, beşli çete dediğin kırk haramiler.

-Yaklaşık 43 şirket bunlar. Kırk haramiler, ahtapotun elinde. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti soygunu, özel kalem müdürü Serim'in gencecik oğlunu önce dışişlerinde özel kalem yapıp, Kıbrıs'a büyükelçi yapıp hem kaset toplatıp hem oradaki büyük vurgunlar, gemiler, gemilerde yakalananlar, KKTC soygunu.

-Çadır satan Kızılay'ın, çadır satan depremde Kızılay'ın vurgunu. 17-25 Aralık, dört bakan, devrin başbakanının "hırsızlık yapan kardeşim olsa kolunu keserim" dediği dört bakan. Ayakkabı kutuları, çikolata kutuları, elbiseler, kıyafet askıları. Buraya kadar pislik. Sıfırladın mı oğlum paraları? İşte ahtapotun öbür ucu.

-Yunus Emre Vakfı soygunu, ahtapotun milliyetçi kolu. Dezenfektan satan bakan da ahtapotun bir kolunda, Türgev ve Ensar'ı, kol yetmedi, ayrı ayrı yazamadık. İkisi birden ahtapotun bir kolunda. İşte ahtapotun besledikleri.

-Aha bu da ahtapotun canından bezdirdikleri, boğazını sıktıkları. Bir elinde işçi, bir elinde esnaf, bir elinde emekçi, bir elinde çiftçi. Gençlerin geleceğini tüketti ahtapotun ta kendisi. Memuru, işsizi, bitirdiniz memleketi!

-Al sana ahtapot bu! Al sana ahtapot! Ahtapot meraklılarına gösterilir. Yeni Şafak, hazırla manşeti, en güzel sen yapıyorsun mizahı. Hadi! Hadi Yeni Şafak! Hadi A Haber! A Haber son dakika yaz!

-Aranan ahtapot bulundu! Reis'in tarif ettiği ahtapot Özgür Özel'in ellerinde! 17-25 de burada. Açlıktan sefalet çeken emekli de...

YENİ ŞAFAK'IN MEHMET ŞİMŞEK MANŞETİ...

-Biz rezervleri biz bu günler için biriktirdik diyor Mehmet Şimşek. Rezervi, işsizler emekliler için biriktirmemiş de bugünler için biriktirmiş.

-Mehmet Şimşek niye bana vuruyorlar anlamıyorum diyor. Bir de diyorlar ki Cumhuriyet Halk Partisi karışır mı diyorlar? Parti içi karışıklık için Ak Parti'yi öneriyorum, takip etmek için en iyi mecra Yeni Şafak.

ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI...

-Asgari ücrete ara zam, emekliye seyyanen zam alacağız. Tut ki asgari ücreti zamlamadılar, emeklinin de asgari ücretlininde bu ahtapot gibi sekiz eli sizin yakanızda olacak. Gelecek hafta sonu için durumlar karışık.

-Düzce biz istiyoruz diyor, Antalya havalar ısınmadan milyonlar meydanda diyor. Karar veremedim Düzce mi Antalya mı? cumartesi Düzce'ye, pazar Antalya'ya.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Adana'da emekli polis memuru Recep Ç. (54), eski eşi Esengül Kaya’yı (48) çalıştığı büfede tabancayla başından vurarak öldürdü. Olayın ardından kaçan Recep Ç., jandarma ekiplerince durdurulmak istenince aynı tabancayla kendini de vurup, ağır yaralandı...

Saat 23.00 sıralarında merkez Çukurova ilçesindeki Turgut Özal Bulvarı’nda emekli polis memuru Recep Ç., eski eşi Esengül Kaya’nın çalıştığı büfeye gitti.

Burada ikili arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Recep Ç., yanındaki tabancayla eski eşinin başına ateş etti.

Silah seslerini duyan çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Esengül Kaya’nın yaşamını yitirdiği belirlendi. Kaya’nın cansız bedeni, olay yerindeki incelemenin ardından morga götürüldü.

YAKALANACAĞINI ANLAYINCA KENDİNİ DE VURDU: AĞIR YARALI...

Olayın ardından kaçan Recep Ç. ise Sarıçam ilçesi Kozan yolu üzerindeki Mustafalar Mahallesi girişinde jandarma ekipleri tarafından durdurulmak istendi.

Recep Ç., yakalanacağını anlayınca suç aleti tabancayla kendini de vurdu. Ağır yaralanan Recep Ç., olay yerine gelen sağlık ekiplerince Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürdürülüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Diyarbakır’da Ramazan ve Muhammed Sati’nin öldürülmesiyle ilgili tutuklanan zanlı A.M.İ., 200 bin lira alacağı nedeniyle cinayeti işlediğini itiraf etti. Zanlı, kurbanları öldürdükten sonra aracı ateşe verdi...

 

Diyarbakır’da, 49 yaşındaki Ramazan Sati ile 15 yaşındaki oğlu Muhammed Sati’nin yakılarak öldürülmesiyle ilgili olarak gözaltına alınan ve tutuklanan A.M.İ., cinayeti 200 bin lira alacağı nedeniyle işlediğini itiraf etti.

19 Mayıs 2025 sabahı Sur ilçesi Kuşburnu Mahallesi Ambar Çayı bölgesinde park halindeki araçta iki erkek cesedi bulundu. Yapılan incelemede ölenlerin Ramazan Sati ve oğlu Muhammed olduğu belirlendi.

4 KİŞİ TUTUKLANDI...

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT), olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Olay günü ve öncesine dair 735 saatlik kamera kaydı incelenerek, 7 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden bazıları adli kontrolle serbest bırakılırken, A.M.İ. ve diğer dört kişi tutuklandı.

Soruşturma sonucunda, baba ve oğlunun alacak meselesi yüzünden A.M.İ.’nin çağrıldığı ve burada tabancasıyla onları öldürdüğü ortaya çıktı. Cinayetin ardından delilleri yok etmek için aracı ateşe veren zanlı, sorgusunda 200 bin lira alacağı bulunduğu için cinayeti işlediğini kabul etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

Sağlık Bakanlığı, Ordu'da temizlik görevlisi için kadro açtı. 67 personelin alınacağı ilana 27 bin kişi başvurdu. Başvuranların arasında 10 bin kişinin üniversite mezunu olduğu öğrenildi...

Sağlık Bakanlığı, 2025 yılı daimi işçi alımı kapsamında Ordu’da sadece “Temizlik Görevlisi” kadrosu için 67 personel istihdam edeceğini duyurdu.

Başvurular, 5-9 Mayıs 2025 tarihleri arasında Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) internet sitesi üzerinden alındı.

Adaylarda en az ilkokul mezunu olması, 18 yaşını doldurmuş olması ve 5 Mayıs 1985 tarihinden sonra doğmuş olması şartı arandı. İlan ise, İŞKUR platformunda yayımlandı.

27 BİN KİŞİ BAŞVURDU, 10 BİNİ ÜNİVERSİTELİ...

İlana 27 bin 663 kişi başvurdu. Sadece 10 bin kişinin üniversite mezunu olduğu öğrenildi.

KURA 27 MAYIS'TA ANKARA'DA...

Noter kurası, 27 Mayıs 2025’te Ankara’da gerçekleştirilecek.

Kura ile ilgili detaylar, Sağlık Bakanlığı’nın resmi duyuruları üzerinden ilerleyen günlerde paylaşılacak.

Bakanlık, bu alımın inşaatı devam eden Ordu Şehir Hastanesi ile bağlantılı olmadığını açıkladı.

'ÇALIŞMAK İSTEYEN BULAMIYORUZ DİYENLERE DUYURULUR'...

İlanla ilgili yorum yapan Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili Seyit Torun, “Bu ülkede ‘İş var, çalışmak isteyen bulamıyoruz’ diyenlere duyurulur: Gerçekler Ankara’da değil, Ordu’da hayalleri temizlik kadrosuna sığdırılan bir nesilde gömülü!” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Konya'da 5,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi...

 

491182862 1426313978786085 943640880862933108 n 8e27f

Merkez üssü kentin Kulu ilçesi olan ve saat 15.46'da yaşanan deprem, Ankara'da da hissedildi.

İçişleri Bakanı Yerlikaya yaptığı paylaşımda, "Konya Kulu'da 5,2 büyüklüğünde bir deprem meydan gelmiştir. Çevre illerden de hissedilen depremle ilgili olarak, AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri derhal saha taramalarına başlamıştır. An itibarıyla herhangi olumsuz bir durum bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.

 

 

 

HABER: İbrahim  AKDAĞ

 

Akdeniz'de gece saatlerinde 6.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD Depremin Muğla Datça'ya 155 km yakınlıkta meydana geldiğini duyurdu. Deprem; Antalya, Aydın, İzmir, Denizli ve birçok ilde hissedildi...

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Akdeniz'de bir depremin meydana geldiğini bildirdi.

AFAD'ın internet sitesinden edinilen bilgiye göre, saat 01.51'da Akdeniz'de 6.0 büyüklüğünde deprem oldu.

Depremin Muğla Datça'ya 155 km uzaklıkta olduğu bildirildi.

Depremin deniz yüzeyinin yaklaşık 20 kilometre derinliğinde meydana geldiği aktarıldı.

 

 

 

 

HABER: Uğur  AKDAĞ

KAYNAK: AFAD

İstanbul'da poşetle yüzünü gizleyen şüpheli tarafından öldürülen Hüseyin Veznedar cinayetiyle ilgili aralarında eşinin de bulunduğu 2 kişi yakalandı...

İstanbul'un Bahçelievler ilçesinde sokak ortasında başındaki beyaz poşetle yüzünü gizleyen kişi tarafından öldürülen Hüseyin Veznedar (54) cinayetiyle ilgili aralarında eşinin de bulunduğu 2 kişi yakalandı.

 

Hüseyin Veznedar'ın 2012 yılından beri evli olduğu eşi Z.V.'nin kurduğu planla Ufuk A.(44) tarafından öldürüldüğü belirlendi. Veznedar'ın eşi Z.V., çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken Bursa'da yakalanan şüpheli Ufuk A. adliyeye sevk edildi.

Olay, 9 Mayıs'ta Çoban Çeşme Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; kafeterya işlettiği öğrenilen Hüseyin Veznedar, sokakta başındaki beyaz poşetle yüzünü gizleyen bir kişi tarafından silahla vuruldu. Saldırıda vücuduna 5 kurşun isabet eden Veznedar, olay yerinde hayatını kaybederken saldırgan yaya olarak kaçtı.

 

OLAY GÜNÜ BAŞKASIYLA BULUŞMUŞ...

Cinayet Büro Amirliği'nin olayın ardından şüpheliyi yakalamak için başlattığı çalışmada, saldırının gerçekleştirildiği sırada otomobilini caddeye park eden eş Z.V.'nin ifadesi alındı. Olayı anlatan Z.V., eşinin kendisini telefonla arayarak alışveriş yapmak için sokağa inmesini istediğini, olayın bu sırada gerçekleştiğini söyledi. Polis ekipleri, Z.V.'nin verdiği çelişkili ifadelerin ardından çalışmasını sürdürdü. İncelemelerin ardından olay günü sabah saatlerinde Z.V. ve bir erkeğin birlikte otele gittiği görüntülere ulaşıldı.

CİNAYET PLANINI ANLATTI...

Görüntülerin ardından tekrar sorgusu yapılan Z.V., eşini öldürmek için cinayet planı yaptığını itiraf ederek saldırıyı gerçekleştiren şüphelinin ismini verdi. Z.V.'nin poliste verdiği ifadesinde “Uzun süredir gönül ilişkimiz vardı. Ben ayrılmak istiyordum ancak Hüseyin benden ayrılmak istemiyordu. Beni tehdit ediyordu. Olay günün sevgilim olan Ufuk'la buluştum. Bir süre konuştuktan sonra evin oraya geldik. Ufuk'u bir sokak geride indirmiştim. Ben telefon ederek onu bir bahaneyle aşağı çağırdım. Bana doğru gelirken bir anda silahlı saldırı oldu. Ufuk'un onunla konuşup ikna etmesini bekliyordum. Öldüreceğini bilmiyordum." dediği öğrenildi. Bu ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Z.V. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

ŞÜPHELİ BURSA'DA YAKALANDI...

Z.V.'nin ifadesinin ardından Ufuk A.'yı yakalamak için çalışma başlatan polis ekipleri, şüphelinin Bursa'ya kaçtığını belirledi. Bursa'da kaldığı otelde yakalanan Ufuk A., gözaltına alınarak İstanbul, Cinayet Büro Amirliğine getirildi. Burada sorgulanan şüpheli, yapılan ilk sorgusunda suçunu itiraf ederek, Z.V. ile internet üzerinden tanıştığını, bir süredir ilişkileri olduğunu, eşinin kendisini dövdüğünü ve eziyet ettiğini söyleyince kinlendiğini söylediğini öğrenildi. Ancak şüpheli Ufuk A. resmi ifade vermeyerek 'Susma' hakkını kullandı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli adliyeye sevk edildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar 

 

Türkiye'de kan donduran kadın cinayetleri bitmek bilmiyor. Geçtiğimiz yılın Nisan ayından beri ulaşılamayan 19 yaşındaki Nagihan Uyğur'un, dayısı Yaşar T. tarafından cinsel istismara uğradığı ve ardından öldürülerek birlikte oturdukları evin girişindeki kuyuya atıldığı ortaya çıktı...

Akıllara durgunluk veren olay Kütahya'da yaşandı. 19 yaşındaki Nagihan Uyğur bir yıldır kayıptı. Genç Nagihan'ın 22 yaşındaki kardeşi H.E.T., kardeşinin bulunması için Kütahya Emniyetine başvurdu. Nagihan 2024 yılı Nisan ayında evden ayrılmış ve o tarihten itibaren kendisinden haber alınamıyordu.

 

DAYISI ÖNCE İSTİSMAR EDİP SONRA ÖLDÜRMÜŞ...

Kütahya Emniyetinin yaptığı araştırma neticesinde Nagihan Uyğur'un iki kız kardeşi ve annesinin olaydan önce tutuklanarak cezaevine girdiği öğrenildi. Aralarında akrabalarının ve arkadaşlarının da olduğu çok sayıda kişinin ifadesi alındı. Soruşturmada polis ekipleri Nagihan'ın annesinin cezaevine girmesinin ardından dayısı Yaşar T., ile birlikte kaldığını ve o evde öldürüldüğünü öğrendi.

 

 

CESEDİ KUYUYA GÖMÜP ÜSTÜNE BETON ATMIŞ...

2 katlı binaya ulaşan polis ekipleri giriş katta zeminde anormallik fark etti. Cumhuriyet Savcısının verdiği talimatle zemin kazıldı. Yapılan kazada üzeri kapatılan bir kuyuya ulaşıldı. Kuyuda yapılan aramada 19 yaşındaki Nagihan'ın cesedine ulaşıldı.

 

CİNAYETTEN SONRA EVİ SATTI...

Nagihan Uyğur’un cesedi otopsi işlemleri için hastane morguna kaldırıldı. Nagihan Uyğur’un cesedinin bulunduğu evin 2024 yılı ağustos ayında 1 milyon liraya başkasına satıldığı tespit edildi.

 

8 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI...

Nagihan Uyğur’un ölümüne ilişki başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Nagihan Uyğur’un dayısı Yaşar T., onun eşi Havva T. (49), imam nikahlı eşi Emine Ç. (35), kayınbiraderi Osman Ç. (37), Havva Eylül T. (40), Fatma Ç. (62), Efe Sıktı T. (20), Halil T. (23) ve Nagihan’ın kız kardeşi G.U. (15) gözaltına alındı. Kütahya Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınan 9 şüpheli işlemlerinin ardından Kütahya Adliyesi’ne sevk edildi. Kız kardeş G.U. ifadesinin ardından serbest bırakılırken, diğer şüpheliler ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.

 

ANNE VE DAYI, KATİL ZANLISI...

Öte yandan dayı Yaşar T.’nin Nagihan Uyğur’un babası Mehmet Uyğur’un 2011 yılında Hatay’da öldürmesine ilişkin soruşturmada firari olduğu ve geçen şubat ayında yakalanarak cezaevine konulduğu, aynı soruşturmada Nagihan Uyğur’un annesi Hatice Uyğur’un eşini tabancayla öldürerek toprağa gömdüğünü itiraf ettiği ve 2018 yılında tutuklandığı öğrenildi. Ailenin, 2011 yılındaki cinayetin ardından Gaziantep ve Antalya’dan sonra Kütahya’ya taşındıkları belirtildi.

İSTİSMAR AİLE TARAFINDAN BİLİNİYOR İDDİASI...

Soruşturmada dosyasındaki ifadelerde, öldürülen Nagihan Uyğur’un, dayısı Yaşar T. tarafından aynı evde yaşadıkları dönem cinsel istimara uğradığı ve bu durumun aile yakınları tarafından da bilindiği öne sürüldü. Ayrıca dayı Yaşar T.’nin biri resmi nikahlı 2 eşinin bu durumu kabullenmediği ve genç kızı evde istemedikleri bilgisine ulaşıldı. İddiaya göre, 2023 yılı eylül ayında Yaşar T. önderliğinde evde bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda, Nagihan Uyğur için ‘infaz’ kararı alındığı, dayı Yaşar T.’nin tutuklanan diğer akrabalarıyla birlikte genç kızı iple boğduktan sonra kuyuya attığı ve üzerini de betonla kapattığı iddia edildi.

Öte yandan Hatice Uyğur’un 2 kız çocuğu ise savcılık kararıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teslim edilerek devlet korumasına alındı. Soruşturma sürüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Sivas'ta evlerinde elleri plastik kelepçeyle bağlanıp, boğazları kesilerek öldürülen Umutcan ve Melisa Şimşek kardeşlerin babaları Uğur Şimşek'ten 2020 yılından beri haber alınamadığı ortaya çıktı...

Dehşete veren olay, dün saat 23.30 sıralarında Kılavuz Mahallesi 58'inci Sokak'taki İdil Apartmanı D Blok 12'nci kattaki dairede meydana geldi.

Köyüne yakınlarının yanına giden Ayşegül Şimşek, gece geç saatlerde eve geldiğinde çocukları Umutcan ve Melisa Şimşek'i kanlar içinde hareketsiz buldu.

 

infaz 2 495979955 1907068630104525 7534817926529474599 n 848f6

Annenin feryatları üzerine komşuları 112 Acil çağrı Merkezine haber verdi. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Şimşek kardeşlerin hayatını kaybettiği tespit edildi.

PLASTİK KELEPÇELERLE ELLERİ BAĞLANIP, BOĞAZLARI KESİLMİŞ

Olaya ilişkin polis ekipleri tarafından geniş çaplı çalışma başlatıldı. Yapılan incelemede her iki kardeşin de ellerinin plastik kelepçelerle bağlandıktan sonra bıçakla boğazlarının kesildiği tespit edildi. Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Umutcan ve Melisa Şimşek kardeşlerin cenazeleri otopsi için Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı.

 

MASKELİ ŞÜPHELİ 5 SAAT BİNADA KALMIŞ...

Binanın güvenlik kameralarını inceleyen polis ekipleri, saat 17.00 sıralarında apartmana giren ve saat 22.00 sıralarında yeniden çıkan yüzünde maske, gözlük ile başında şapka ve elinde poşet bulunduran kişiyi tespit etti.

Binadaki görgü tanıklarının da ifadeleri doğrultusunda cinayetleri işlediği tahmin edilen kişinin kimliğinin belirlenmesi ve yakalanması için polis ekipleri harekete geçti.

Şüphelinin binadan çıktıktan sonra yaya olarak uzaklaştığı bilgisine ulaşan ekipler çevrede araştırma yaptı.

Çevredeki güvenlik kameraları da incelemeye alındı. Ancak şu ana kadar şüphelinin izine rastlanmadı.

1 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI...

Şüpheli görülen 1 kişinin gözaltına alındığı, olayla ilgisinin olup olmadığının soruşturulduğu öğrenildi. Ölen kardeşlerin hastanedeki otopsi işlemleri ise devam ediyor.

EN SON ANKARA’DA GÖRÜLMÜŞ...

Öldürülen Umutcan ve Melisa Şimşek'in babaları Uğur Şimşek'in 48 yaşındayken 5 yıl önce kaybolduğu ortaya çıktı.

Sivas'ta yaşayan ve zaman zaman taksicilik ve besicilik gibi işlerle uğraştığı belirlenen Uğur Şimşek'in 24 Temmuz 2020’de eşi Ayşegül Şimşek'e şehir dışına çıkacağını söyleyerek ayrıldığı ve o tarihten sonra bir daha kendisinden haber alınamadığı belirtildi. Şimşek'in en son Ankara'da görüldüğü belirlendi.

KARDEŞLERİ VE EŞİ PROGRAMA ÇIKMIŞ...

O tarihten yaklaşık 11 ay sonra Uğur Şimşek’in bulunması için kardeşleri ve eşi Ayşegül Şimşek’in o dönem ulusal bir televizyon kanalında yayınlanan programa konuk oldukları belirtildi.

Programda Uğur Şimşek'in eşi Ayşegül Şimşek'in, eşinin düzenli bir işi olmadığını, genellikle internet üzerinden sürekli yazışmalar yaptığını, şehir dışına çıkacağını belirttiği günden sonra kendisinden bir daha haber alamadıklarını söylediği ortaya çıktı.

5 yıldır kendisinden haber alınamayan Uğur Şimşek hakkında gaiplik kararı çıkartıldığı öğrenildi.

BABALARININ AMCASI KONUŞTU...

Uğur Şimşek'in amcası Fevzi Şimşek, olayın yaşandığı bina önünde basın mensuplarına gözyaşları ile bildiklerini anlattı. Şimşek, "Anneleri Yıldızeli ilçesine gitmişti. Çocuklar evdeydi. İkindiden sonra biri geliyor. Maskeli, şapkalı, eldivenli bir adam gelmiş. İçeride kızı buluyor, onu kesiyor. Sonra kardeşi geliyor onu da kesiyor. Kız evde yalnızmış, ağabeyi sonradan gelmiş. İkisini de öldürmüş. Biz böyle duyduk. Babaları kayıptı. Onun kahrını çekiyor bu çocuklar. Erkek adam niye kaçıyorsun. Para alış verişi, alacak verecek meselesi varmış. O yüzden kaçıyordu. O tarihten sonra yakınları televizyona çıktılar. Polisler şüpheliyi arıyor. Kameradan baktılar. Kim olduğunu bilmiyorum, şüphelendiğimiz biri yok. Çocuklar çok efendiydi. Dört dörtlüklerdi. Efendi, nazlı, sakin, anneleri de sakinlerdi. Onlara hiçbir şey diyemem. Herhangi bir kötülükleri yoktu" dedi.

 

infaz 1 495979955 1907068630104525 7534817926529474599 n 31a4d

MELİSA MİLLİ KAYAKÇIYDI...

Öldürülen kardeşlerden Melisa Şimşek'in Kongre Lisesi 10'uncu sınıfında eğitim gördüğü, aynı zamanda milli kayak sporcusu olduğu ve müsabakalarda dereceleri bulunduğu öğrenildi. Ağabeyi Umutcan Şimşek'in ise kentte düğün salonlarında garsonluk yaptığı öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Adana'da 3 kız, kendilerine küfrettiğini iddia ettikleri kızı, tekme ve yumruklarla darbetti. Olay, cep telefonu kamerasıyla görüntülendi...

Adana'da 3 genç kız, kendilerine küfrettiğini iddia ettikleri kızla tartıştı.

Tartışmanın büyümesi üzerine grup, kızı yere düşürüp tekme ve yumruklarla darbetti. Bu sırada kızların arkadaşlarından biri de kavgayı cep telefonuyla görüntüleyip sosyal medyada paylaştı. 

 

 

HABER: Mertcan  YILMAZ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Antalya ve Alanya turizmi Anayasa Mahkemesi (AYM)'nden çıkacak kararı bekliyor...

Turizm işletmelerinin faaliyet göstermesi için zorunlu tutulan 'Turizm İşletmesi Belgesi' düzenlemesinin belgeleri olmadığı için kapanan 4 binin üzerindeki konaklama tesisi 9 aylık süre beklenmeden revize edilmesinin bekliyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2021 yılında, turizm işletmelerinin faaliyet göstermesi için zorunlu tuttuğu Turizm İşletmesi Belgesi düzenlemesi, CHP'nin başvurusu üzerine AYM tarafından 24 Mart 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararla iptal edildi.

AYM, bu zorunluluğu kaldırarak konaklama tesisleriyle ilgili ruhsat yetkisini belediyelere geri verdi. Ancak bu kararın yürürlüğe girmesi için bakanlığa 9 aylık süre tanındı.

4 binin üzerinden konaklama tesisi ise belgesi olmadığı için kapatıldı. Bu sebeple sektör temsilcileri revizeye bir an önce gidilerek turizm sezonuna yetişmesini bekliyor. 

 

indir 30 f73b9

4 BİNİN ÜZERİNDE KONAKLAMA TESİSİ KAPATILDI...

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 25 bin 908 otelden 4 bin 380'inin iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı bu kapsamda iptal edildi. Halen 7 bin 5'i Turizm İşletmesi Belgeli, 14 bin 523'ü Basit Konaklama Belgeli olmak üzere toplam 21 bin 528 konaklama tesisi faaliyetini sürdürüyor.

MAĞDURİYETİN GİDERİLMESİNİ İSTİYORLAR...

AYM kararını değerlendiren hukuk temsilcileri ise 9 aylık süre hukuk mantığında olsa da turizm sezonu için mağduriyet yaratacağını söylüyorlar. İptal edilen ruhsatların yeniden nasıl alınacağı dair aydınlatıcı bilgi verilmesini gerektiğini savundular. Burada kanunun belirlenebilir olması çok önemli, devletimizin ve Meclisimizin görevi var olan ve iptal edilen ruhsatların vatandaşlara herhangi bir külfet vermeksizin yeniden aktif hale getirilmesi ve bununla ilgili yasal düzenlemelerin belirlenebilir, bilinebilir hale gelmesi olduğunu söylediler. Kapanan işletmelerin ise tek isteği yasanın hızlı bir revize edilerek turizm sezonuna yetiştirilmesi olduğunu ifade ettiler. 

indir 29 85a5f

ALANYA BELEDİYE BAŞKANI ÖZÇELİK'TEN AÇIKLAMA...

Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, AYM'nin iptal kararına ilişkin sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Kararla, belediyemiz basit konaklama tesislerine ruhsat verme yetkisini yeniden kazandı. Söz konusu bu karar, apart oteller ve pansiyonlar için önemli bir adım niteliğini taşıyor. Ayrıca turizm bölgesi imar planlama yetkisi de tekrar belediyemize geçti. Karar, 24 Eylül 2025'te yürürlüğe girecek. Bu süreçte yeni yasal düzenlemeler yapılabilir. İşletmecilerimizin gelişmeleri takip etmesi önem taşımaktadır" dedi. 

 

 

HABER: Mertcan  YILMAZ

Muğla'da 13 yaşındaki kız öğrenci R.Ş, okulun arka bahçesinde kız arkadaşı D.D.'yi tekme tokat dövüp, cep telefonuyla kayıt altına aldı. Görüntüleri sosyal medyada da paylaşan R.Ş gözaltına aldı.

Muğla'ın Yatağan ilçesinde bulunan 23 Nisan Ortaokulu'nun arka bahçesinde öğrencilerden R.Ş., D.D.'yi darbetti.

Darp anına ilişkin video sosyal medyada paylaşıldı. D.D.'nin annesi F.C. dün polis merkezine giderek R.Ş.'den şikayetçi oldu.

Anne F.C., R.Ş.'nin kızına attığı tehdit içerikli mesajların ekran görüntülerini de polisle paylaştı.

Görüntülerde, R.Ş.'nin bir süre konuştuğu D.D.'ye aniden yumruk atıp, saçından tuttuktan sonra diziyle yüzüne vurması ardından yere düşen D.D.'nin başına tekme attığı anlar yer aldı.

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Yatağan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. R.Ş., soruşturma kapsamında gözaltına alındı.

D.D.'nin ifadesinde, R.Ş.'nin kendisini yanına çağırdığı ve konuşmaya başladıkları sırada darbettiğini söylediği öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 AFAD, Amasya'nın Taşova ilçesinde 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini bildirdi. Sarsıntı çevre illerden de hissedildi...

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'ndan (AFAD) edinilen bilgiye, Amasya'nın Taşova ilçesinde korkutan bir deprem meydana geldi.

 

AMASRA DEPREMİ 1 491068009 1460499342026129 6157622938033118651 n eaf01

Saat 17:43'de meydana gelen depremin büyüklüğü Richter ölçeğine göre 4,6 olarak ölçüldü. Depremin derinliği de 6,21 kilometre olarak kaydedildi.

Depremin şiddeti Samsun, Giresun ve diğer çevre illerden de hissedildi. 

BAKAN YERLİKAYA'DAN AÇIKLAMA

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Amasya'nın Taşova ilçesinde meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremle ilgili "an itibarıyla herhangi olumsuz bir durumun bulunmadığını" bildirdi.

Yerlikaya, merkez üssü Amasya'nın Taşova ilçesi olan 4,6 büyüklüğündeki depremle ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

"Amasya Taşova’da 4,6 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Samsun, Tokat, Çorum ve Sivas’tan da hissedilen depremle ilgili olarak, AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına devam etmektedir. An itibarıyla herhangi olumsuz bir durum bulunmamaktadır.
Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde bir işletmede farklı zamanlarda yedikleri tavuk dönerin ardından rahatsızlanıp hastanelere başvuranların sayısının 648’e ulaştığı öğrenildi. İşletme sahibi K.Y. ve E.T. tutuklandı.

Alınan bilgiye göre 1 Nisan günü Güney Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde tavuk döner satılan işletmeden farklı zamanlarda tavuk döner yiyen 648 kişi, mide bulantısı, ateş ve kusma şikayetleri ve zehirleneme şüphesiyle Körfez Devlet Hastanesi ile ilçedeki özel hastane ve Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. 648 hastadan 646’sı tedavilerinin ardından taburcu edilirken 2 hastanın tedavisinin devam ettiği öğrenildi.

 

2 TUTUKLAMA...

Polis ekiplerinin gözaltına aldığı işletme sahipleri K.Y. ve E.T. ise emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

VALİLİKTEN AÇIKLAMA...

Kocaeli Valiliği tarafından zehirlenme olayı ile ilişkin yazılı açıklama yapıldı. 

Valilik tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

- İlimiz Körfez İlçesinde faaliyet gösteren bir işletmede tavuk döner yiyen vatandaşlarımızın mide bulantısı, ateş, kusma şikayetleri ve zehirlenme şüphesiyle Hastanelere başvurması sebebiyle; Körfez İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden 01.04.2025 tarihinde gelen bildirim doğrultusunda Körfez İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından gıda kontrol ekiplerince ivedi bir şekilde ilgili işletmeye gidilerek satışa hazır olarak döner tezgahında bekleyen tavuk döner ürününden numune alınmış ve Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü’ne gönderilmiştir. Kocaeli Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan kontrollerde tavuk döner numunesinin test sonuçlarının olumsuz çıktığı ve numunenin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne uygun olmadığı tespit edilmiştir. Yapılan analizlerinin Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği’ne göre uygun olmaması nedeniyle işletme hakkında Körfez İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından suç duyurusunda bulunulmuştur.

- Gerçekleşen zehirlenme konusu ile alakalı olarak; iş yeri sahipleri 2 şüpheli şahıs nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanmıştır. Kocaeli genelinde toplam 648 kişi gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastanelerimize başvurmuştur. Herhangi bir hayati tehlikesi olmayan 648 hastamızdan 646’sı tedavilerinin ardından taburcu edilmiş olup, 2 hastamızın tedavisi devam etmektedir. Söz konusu iş yeri Körfez Belediyesi tarafından mühürlenmiş olup; Konu; Valiliğimiz, Belediye, İl Sağlık Müdürlüğümüz, Tarım İl Müdürlüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yakinen takip edilmektedir

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Müftüden sonra AKP’li eski başkan!

Volkan Konak için iğrenç paylaşım...

Kıbrıs'ta konser sırasında sahnede fenalaşarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden sanatçı Volkan Konak için taziye mesajları yayımlanırken, Kayseri’de Hacılar Belediyesi’nin eski Başkanı Doğan Ekici’nin iğrenç paylaşımı tepki çekti. CHP, AKP’li Başkan Ekici hakkında suç duyurusunda bulundu.

Karadeniz müziğinin efsane isimlerinden biri olan Volkan Konak, Kıbrıs’ta bayramın ilk günü konser sırasında fenalaşarak, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Konak’ın vefatı sevenlerini yasa boğarken, birçok kişi taziye mesajları yayımladı.

 

PPP487968042 1036300565011502 8515939733350251236 n e0229

MÜFTÜDEN TEPKİ ÇEKEN PAYLAŞIM...

Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu, yaşamını yitiren sanatçı Konak için skandal sözler sarf etmişti. Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu, Konak için "Sahnede gebermiş" ifadelerini kullandı.

AKP’Lİ BAŞKANDAN İĞRENÇ PAYLAŞIM...

Müftünün paylaşımına tepkiler sürerken iğrenç bir paylaşım da Kayseri’de Hacılar Belediyesi’nin eski başkanı AKP’li Doğan Ekici’den geldi. Ekici, sosyal medya hesabından Volkan Konak için yaptığı paylaşımda, “Karadeniz'i de kirletir, Hindistan Ganj Nehri’ne atsınlar” ifadelerine yer verdi.

CHP, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU...

CHP Kayseri İl Başkan Yardımcısı Niyazi Ünalmış, hem Çatalca Müftüsü hem de AKP’li Başkan hakkında suç duyurusunda bulundu.

Ünalmış, “AKP eski Hacılar Belediye Başkanı Doğan Ekici ve Çatalca Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu hakkında kişinin hatırasına hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan suç duyurusunda bulundum. AKP’li eski belediye başkanı hakkında ayrıca CHP’lilere şizofren demesi nedeniyle ayrı bir suç duyurusu daha yaptım. Yargıya hesap verecekler! Yargıya hesap vermeseler bile tarihe not düşüyoruz…” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

 

Resmi Gazete’de yayımlanan kararla yurt dışına çıkarken yanınızda taşıyabileceğiniz para limiti 25 bin liradan 185 bin liraya yükseltildi...

Döviz kuru artışı ve mali düzenlemeler dikkate alınarak yapılan değişiklik, suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadele kapsamında yürürlüğe girdi. Ayrıca, yetkisiz türev işlemlere aracılık edenlere yönelik yeni tedbirler de açıklandı.

 

YURT DIŞINA ÇIKARKEN ALINABİLECEK TUTAR 185 BİN LİRA OLDU...

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre yurt dışına çıkarken azami 25 bin liralık olan para limiti artırıldı. Döviz kurundaki artış ile suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesine ilişkin mevzuatta yer alan kimlik tespiti için belirlenmiş tutar da göz önünde bulundurularak 185 bin liraya yükseltildi.


 

Bakan Yerlikaya açıkladı: 'Bu ehliyetlerin tamamı iptal edilecek'...

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, trafik kazalarının önlenmesine yönelik hazırlanan eylem planında caydırıcı cezaların bulunduğunu belirterek, 'Bir yılda 6 kez kırmızı ışık ihlali yapan sürücünün ehliyetini iptal edip, göz doktoruna gönderiyoruz ve 80 bin lira cezai işlem uyguluyoruz' ifadelerini kullandı.

 

KKK481706199 1032855531993980 6022912705840316032 n 0d759

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen MOTOBIKE İstanbul 2025 Fuarı'nın açılış töreninde açıklamalarda bulundu. 

Türkiye genelinde 675 bin personelle ülkenin huzurunu sağlamaya çalıştıklarını belirten Yerlikaya, trafikte huzurun sağlanmasına yönelik de çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Bu konuda eğitimden denetime kadar her alanda var olduklarını dile getiren Yerlikaya, Türkiye'de 31,3 milyon motorlu taşıt, 6,3 milyon da motosiklet bulunduğunu belirtti.

Trafikte güvenlik için motosiklet sürücülerine seslenen Yerlikaya, "2019'da 3,3 milyon olan motosiklet sayısı 2024'te 6,3 milyona ulaşmış. Toplam motorlu taşıtların sayısını 2024'te 31,3 milyon ile kapattık, bunların yüzde 20'si, yani her beş araçtan biri iki teker, yani motosiklet." ifadesini kullandı.

 

Yerlikaya, ülkedeki motosiklet sayısının 2023'te 2022'ye kıyasla 1 milyon artarak 5,1 milyon, 2024'te ise 1,2 milyon artışla 6,3 milyon olduğunu söyledi.

SÜREKLİ KIRMIZI IŞIKTA GEÇENLERİN EHLİYETLERİ İPTAL EDİLECEK...

Kırmızı ışık ihlali yapanlara uygulanması talep edilen cezalara da değinen Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Kırmızı ışıkta geçenlere 2 bin 167 lira cezai işlem uygulanıyordu. 'Bir yıl içinde üç ihlal yapıldığında 30, altı ihlal yapıldığında 45, dokuz ihlal yapıldığında 60 gün sürücü belgesi geri alınıyor.' deniliyor. Biz caydırıcılıkla ilgili taslağımızda kırmızı ışıkta geçmenin cezasını birincisinde 5 bin, ikincisinde 10 bin, üçüncüsünde 15 bin ve 30 gün sürücü belgesini alma, dördüncüsünde 20 bin ve 60 gün, beşincisinde 30 bin ve 90 gün, eğer bir yıl içinde 6'ncı defa düşüyorsa ehliyet iptal, rakam da 80 bin lira. Hem de göz doktoruna gönderiyoruz muayene olsun. Yıl 2025, halen kırmızı ışıkta durmamakla ilgili bir ölçüm yaparsak biz bu öz güveni bu şekilde sınamak istiyoruz. Bir yılda 6 kez olduğu zaman ehliyetini alıyoruz, sıfırdan gitsin ehliyetini alsın."

İçişleri Bakanlığı, trafikte karşı yönden gelen sürücülerin görüşünü zorlaştıran beyaz far kullanımını yasaklamaya karar verdi...

BEYAZ FAR 2 482616922 624452647031577 6569282035873106062 n 96954

Bakanlık tarafından alınan kararla, trafikte beyaz farların karşıdan gelen sürücüler üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle kullanımı engellenecek.

Yeni kurallara göre, araçların fabrika çıkışı dışında sonradan eklenen beyaz farlar yasak kapsamına alınacak ve bu kuralı ihlal eden sürücülere para cezası kesilecek.

BEYAZ FAR 1 482616922 624452647031577 6569282035873106062 n 3640b

FABRİKA ÇIKIŞI DEĞİLSE CEZA KESİLECEK...

Fabrika çıkışı olmayan beyaz farların kullanımı artık yasak olacak ve bu yasağa uymayan sürücüler ciddi para cezalarıyla karşılaşacak.

2025 yılından itibaren, abartılı egzoz kullanımına uygulanan 9.267 TL’lik cezanın, beyaz far kullanan sürücüler için de geçerli olacağı öngörülüyor.

TRAFİKTEN MEN DE EDİLECEK...

Cezaya rağmen farlarını değiştirmemekte ısrar eden sürücülerin araçları ise trafikten men edilecek.

 

 

 

HABER: İbrahim  AKDAĞ

Euro/TL'de yükselişler tüm hızıyla devam ediyor. Euro'daki yükselişler durdurulamıyor. 1 Euro ilk kez 40 lirayı aşarak rekor tazeledi...

Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar sert şekilde etkisini göstermeye devam ediyor. Son günlerde özellikle Euro/TL'deki sert yükselişler dikkat çekerken tarihi zirveler  görülüyor.

Almanya'da ekonomik reform konusunda uzlaşı sağlamasıyla Euro güçlenmesini sürdürüyor. 7 gündür devam eden yükseliş serisi bugün yeni bir rekoru getirdi. Euro/TL tarihte ilk defa 40,00 lira seviyesini aşarak rekor tazeledi.

 
 

Ekonomistlere göre Almanya'nın savunma ve altyapı harcamalarını artırma kararı euro tarafını destekliyor. Bu ve TL'de görülen kayıpların etkisiyle de Euro/TL'de peş peşe rekorlar geldi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın tarife açıklamaları ve AB'ye yönelik ilave gümrük verilerine dair çıkışlarla beraber Rusya-Ukrayna Savaşı da piyasaların ateşini yükselten etmenler arasında sıralandı.

DOLAR/TL'DE YÜKSELİŞE DEVAM EDİYOR...

Türk Lirası'nda görülen derin kayıpların etkisiyle hem Euro/TL hem de dolar/TL rekor tazelemeye devam ediyor. Dolar endeksinde sert kayıpların olmasına rağmen dolar/TL yükselişine tüm hızıyla devam ediyor. Dolar endeksi bugün 103,332 seviyesine gerileyerek Ekim 2024'ten beri en düşük seviyeyi gördü. Dolar/TL bugün 36,58 seviyesini görerek tarihi zirvesini yeniledi.

 

 

112 yıldır Türkiye'de faaliyet yürüten British Petrol (BP), geçtiğimiz yıl Rekabet Kurumu'nun onayladığı anlaşma ile Türkiye'deki tüm istasyonlarını Petrol Ofisi'ne devretmişti. BP Petrolleri AŞ'nin, Petrol Ofisi AŞ çatısı altında birleşme işlemi, 28 Şubat'ta resmen tamamlanırken, şirkete ait istasyonların marka dönüşüm sürecinin ne zaman tamamlanacağı da belli oldu...

Petrol Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, 28 Şubat'ta İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edilen birleşmeyle BP Petrolleri AŞ'nin tüm hak ve yükümlülükleri Petrol Ofisi'ne devredildi.

BP Petrolleri AŞ'nin, Petrol Ofisi AŞ çatısı altında birleşme işlemi, 28 Şubat'ta resmen tamamlandı.

BP'nin dağıtıcısı olduğu akaryakıt bayileri, 1 Mart itibarıyla faaliyetlerine Petrol Ofisi dağıtıcı lisansı altında devam ediyor. Bu çerçevede "bp" markası ve "Petrol Ofisi" markası altında hizmet veren istasyonlardan akaryakıt alımı aynı şekilde sürdürülüyor.

 

Akaryakıt devinin Türkiye'ye veda edeceği tarih belli oldu: Tüm istasyonları o markaya dönüştürülecek

112 yıldır Türkiye'de faaliyet yürüten British Petrol (BP), geçtiğimiz yıl Rekabet Kurumu'nun onayladığı anlaşma ile Türkiye'deki tüm istasyonlarını Petrol Ofisi'ne devretmişti. BP Petrolleri AŞ'nin, Petrol Ofisi AŞ çatısı altında birleşme işlemi, 28 Şubat'ta resmen tamamlanırken, şirkete ait istasyonların marka dönüşüm sürecinin ne zaman tamamlanacağı da belli oldu.

Akaryakıt devinin Türkiye'ye veda edeceği tarih belli oldu: Tüm istasyonları o markaya dönüştürülecek

Petrol Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, 28 Şubat'ta İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edilen birleşmeyle BP Petrolleri AŞ'nin tüm hak ve yükümlülükleri Petrol Ofisi'ne devredildi.

BP Petrolleri AŞ'nin, Petrol Ofisi AŞ çatısı altında birleşme işlemi, 28 Şubat'ta resmen tamamlandı.

BP'nin dağıtıcısı olduğu akaryakıt bayileri, 1 Mart itibarıyla faaliyetlerine Petrol Ofisi dağıtıcı lisansı altında devam ediyor. Bu çerçevede "bp" markası ve "Petrol Ofisi" markası altında hizmet veren istasyonlardan akaryakıt alımı aynı şekilde sürdürülüyor.

 

DÖNÜŞÜM SÜRECİ 2026 SONUNA KADAR DEVAM EDECEK...

Perakende akaryakıt istasyonlarının marka dönüşüm süreci, 1 Kasım 2026 tarihine kadar tamamlanacak.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Petrol Ofisi Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Abbasoğlu, BP'nin Petrol Ofisi Grubu'na katılmasının kendileri ve sektör için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Ülke genelindeki 9 terminalimizin ikmal ve tedarik gücüyle beslenen 2 bin 700'e yakın istasyonumuzla hem tüketicimize hem de bayilerimize katma değer sağlarken Türkiye'nin enerji güvenliği stratejilerine de fayda yaratacak projelerimizi artırarak sürdüreceğiz. Sektörümüze örnek teşkil eden bu birleşmenin tamamlanmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza, iş ortaklarımıza ve düzenleyici kurumlara teşekkür ediyorum."

112 YIL SONRA TÜRKİYE'YE VEDA ETTİ... 

Öte yandan 1912’den beri Türkiye’de hizmet veren İngiliz yakıt devi BP (Britih Petroleum), 112 yıl sonra Türkiye'ye ilk kez veda etmiş oldu. Halihazırda BP Türkiye olarak hizmet veren akaryakıt istasyonlarının kademeli olarak marka dönüşüm sürecini uygulayacağı aktarılırken, toplamda 770'in üzerinde BP istasyonu Petrol Ofisi'ne dönüştürülecek. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

İzmir’in Konak ilçesinde metruk bir evde at eti kesen 4 şüpheli suçüstü yakalandı...

Olay, 23 Şubat’ta Hilal Mahallesi’nde bulunan metruk bir evde meydana geldi. İhbar üzerine harekete geçen Konak İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, adreste at eti kesimi yapan M.Ö. (42), A.Ö. (24), C.İ. (24) ve A.Ö.’yü (16) suçüstü yakaladı.

Adresteki görüntülerde ise kesilmiş at eti parçaları ve kemiklerine rastlantı.

Gözaltına alınan şüphelilerden A.Ö. (16), emniyetteki işlemlerinin ardından yaşı küçük olduğu için ailesine teslim edikirken, 3 şüpheli çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK:  Ajanslar

Adana'nın Kozan ilçesinde 23 yaşındaki Orhan Akçasu'nun, arkadaşları bir çocuğu döverken çektiği görüntüleri sosyal medyadan paylaştığı, bunu izleyen M.A.’nın da tepki gösterdiği, sonrasında çıkan kavgada öldürüldüğü ortaya çıktı. Öte yandan olayla ilgili yedi kişi de yakalandı...

Olay, 23 Şubat gece saatlerinde Şevkiye Mahallesi'nde meydana geldi. Buluşan iki grup arasında bıçaklı kavga çıktı. Kavgada Orhan Akçasu vücuduna aldığı bıçak darbeleriyle hayatını kaybetti, M.A. ise kulağından yaralandı.

Bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan olayla ilgili polis, M.A.'yı gözaltına aldı.

Soruşturmayı yürüten polis, taraflar arasındaki kavganın Orhan Akçasu'nun, yaşı küçük bir çocuğun dövüldüğü anları cep telefonuyla kaydedip, görüntüleri sosyal medyadan paylaşması nedeniyle çıktığını belirledi.

 

Bir evde, küçük yaşlardaki kişi, iddiaya göre, 7 kişi tarafından tekme ve yumruklarla feci şekilde dövüldü.

Bu sırada grupta bulunan Orhan Akçasu da bu anları cep telefonuyla kayda alıp, görüntüleri sosyal medya hesabından paylaştı.

Görüntüleri izleyen M.A., Akçasu'ya, "Bir kişiyi onca kişi dövmek delikanlılığa yakışır mı?" diye mesaj attı. Orhan Akçasu'nun, "Yiyorsa adresini ver de görelim" demesi üzerine M.A.’nın buluşma yeri belirlediği ve olayın yaşandığı tespit edildi.

 

HEPSİ YAKALANDI...

Öte yandan çocuğun feci şekilde dövüldüğü görüntüler ise tepki çekerken Adana Valiliği, videodakilerin gözaltına alındığını bildirdi.

Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Kozan ilçesinde iş yerinde bir gencin 6-7 kişi tarafından darbedildiği anlara ilişkin görüntülerin cep telefonuyla kaydedilip saldırganlar tarafından sosyal medyada paylaşıldığı ifade edildi.

Fotoğrafı Aç

23 Şubat'ta Üstün Sokak civarında yaralı bir kişi olduğu bilgisinin alınması üzerine olay yerine giden emniyet güçlerinin K.Ş'nin (24) yaralandığını belirlediği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"24 Şubat günü sabah saatlerinde olayla ilgisi olduğu tespit edilen şüpheli şahıslar S.E. (20), A.E. (27), A.H. (17), R.K. (19), T.S.Ö. (26), M.A. (23) ile A.M.K. (19) yakalanarak alınan ifadelerinin ardından adli makamlara sevk edilmiştir."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Ankara'da eşi Alihan E. tarafından annesinin evinde bıçaklanan ve pencereye çıkarak yardım isteyen Gökçe Nur E.'nin tedavisi devam ediyor. Gökçe Nur E., boşanmak istediğini ve eve dönmeyeceğini söyleyince eşinin sinirlenip, bıçakladığını söyledi...

Ankara'nın Kahramankazan ilçesinde Alihan E., boşanmak istediğini söyleyerek, evi terk eden Gökçe Nur E. ile konuşmak için dün kayınvalidesinin evine gitti.

Alihan E., kayınvalidesi olmadığı sırada Satıkadın Mahallesi'ndeki eve girerek, eşini ikna etmeye çalıştı. Ancak Gökçe Nur E., boşanmak istediğini ve eve dönmek istemediğini söyledi.

Alihan E., bunun üzerine eşi Gökçe Nur E. ile kayınbiraderi K.Ö.'yü (5) bıçakla yaraladı. Gökçe Nur E., yaralı halde pencereye çıkarak yardım istedi.

Bu sırada Alihan E., kendisini de bıçakla yaralayıp, kaçtı. Kısa süre sonra polis tarafından yakalanan Alihan E., Gökçe Nur E. ve kardeşi hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.

'KORKUYLA PENCEREYE ÇIKTIM'...

Kahramankazan Devlet Hastanesi'nde tedavisi süren Gökçe Nur E., yaşadıklarını anlattı. Gökçe Nur E. "Dün yanıma geldi. Ben kendisine boşanmak istediğimi ve eve dönmeyeceğimi söyledim. Ondan sonra bana sinirlendi. Mutfağa gitti ve bıçak aldı eline. Karnıma, sırtıma ve bacaklarıma bıçak sapladı. Sonra küçük kardeşim direnmeye çalıştı. O esnada kardeşime de bıçak sapladı. O anın korkusuyla pencereye çıkarak yardım istedim. ‘Ambulansı arayın, yardım edin’ dedim. O sırada eşim bıçağı kendisine saplamaya başladı. Ardından da kaçtı" dedi.

Olayın yaşandığı dairenin üst katında oturan Büşra Bozkurt ise "Yaralı kadın ve çocuk kanlar içindeydi. Saldırgan, kayınvalidesinin evde olmayışından faydalanarak içeri girmiş" dedi.

Etlik Şehir Hastanesine sevk edilen K.Ö. ile Yenimahalle Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Alihan E.'nin tedavileri de sürüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Antalya'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 'Kahtalı Mıçe' olarak bilinen Türk Halk Müziği sanatçısı Mustafa Kahtalı, memleketi Adıyaman'da toprağa verildi...

Adıyaman'ın Kahta ilçesinde dünyaya gelen ve uzun süredir rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Mustafa Kahtalı'nın cenazesi, sabah saatlerinde uçakla memleketi Adıyaman'a getirildi. Kahtalı'nın cenazesi, havalimanından konvoyla Kahta'ya götürüldü.

Antalya'da hayatını kaybeden Kahtalı Mıçe son yolculuğuna uğurlandı

KÜLTÜR MERKEZİ'NDE TÖREN DÜZENLENDİ

Mustafa Kahtalı için ilk olarak adını taşıyan Kahtalı Mıçe Kültür Merkezi'nde tören düzenlendi. Buradaki törene; Adıyaman Valisi Osman Varol, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, AK Parti Adıyaman milletvekilleri İshak Şan ve Resul Kurt, AK Parti Bingöl Milletvekili Feyzi Berdibek, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş, Kahta Kaymakamı Muhammed Üsame Soysal, Gazipaşa Kaymakamı Selami Korkutata, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Kahta Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç, siyasi parti temsilcileri, halk müziği sanatçıları Yunus Bülbül ve Mehmet Seske, ailesi, sevenleri ve vatandaşlar katıldı.

 

 

Antalya'da hayatını kaybeden Kahtalı Mıçe son yolculuğuna uğurlandı

Konuşmaların ardından Kahtalı Mıçe'nin güllerle donatılmış tabutu omuzlara alınıp, Çağrı Camisi'ne götürüldü. Kahtalı'nın cenazesi, namazının kılınmasının ardından Karşıyaka Belediye Mezarlığı'na gözyaşlarıyla toprağa verildi. 

Antalya'da hayatını kaybeden Kahtalı Mıçe son yolculuğuna uğurlandı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

İstanbul Ümraniye'de 4 kişilik bir grup, park kavgası yaşadıkları bir sürücüyü tekme tokat dövdü. Akıl almaz görüntüler 'bu ne öfke?' dedirtti...

Ağır yaralanan sürücü hastaneye kaldırıldı. Başka bir olayda ise saldırganlar trafikte bir kişinin önünü kesti, aracına zarar verdi. Dehşet anları kameralara yansıdı.

Ümraniye’de yaşanan park kavgasında 4 kişi, 1 kişiyi öldüresiye darp etti. Saldırhanların yerde yatan adamın kafasına tekme attığı anlar kameraya yansıdı. 

BİR BAŞKA SALDIRI DAHA GERÇEKLEŞTİ...

Ümraniye Otoyolu'nda otomobille seyir halinde olan Abdullah Enfal Ş.'nin önü trafikte tartıştığı 3 kişi tarafından kesildi. Abdullah Enfal Ş.'nin aracının aynasını kıran magandalar, kapısını da tekmeledi. O anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülenirken, toplam 23 suç kaydı olduğu ortaya çıkan 3 saldırgan gözaltına alındı.

Olay, dün saat 21.15 sıralarında Ümraniye TEM Otoyolu'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, otomobiliyle trafikte ilerleyen Abdullah Enfal Ş., 06 DHE 027 plakalı araçtakilerle yol verme nedeniyle tartıştı. 06 DHE 027 plakalı araçtaki 3 şüpheli, Abdullah Enfal Ş.,'nin önünü kesip aşağıya indi. 3 kişi araca saldırıp küfretmeye başladı. Saldırganlar aracın aynasını kırdıktan sonra kapısını tekmeledi. Yaşanalar ise cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

Olayın ardından saldırıya uğrayan Abdullah Enfal Ş.'nin şikayeti üzerine polis çalışma başlattı. Yapılan incelemede şüphelilerin kullandığı aracın Arzu Y.'nin üzerine kayıtlı olduğu, aracı kullanan kişinin ise oğlu Halil Can G. olduğu tespit edildi. Devam eden çalışmalarda ise yanındaki kişilerin ise Cihan G. ve Mustafa E. olduğu belirlendi.

ŞÜPHELİLERİN 23 SUÇ KAYDI ÇIKTI...

Adreslerinden tek tek gözaltına alınan 3 şüpheli emniyete götürüldü. Burada ifadeleri alınan şüpheliler 'trafiği tehlikeye düşürmek' suçundan adliyeye sevk edildi. Öte yandan şüphelilerin toplamda poliste 23 suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Ayrıca trafik ekipleri tarafından sürücü Halil Can G.'ye Karayolları Trafik Kanunu'nun 73A maddesi gereğince 993 lira idari para cezası uygulandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Bingöl'de kontrolden çıkan yolcu otobüsü şarampole devrildi. İlk belirlemelere göre 4 kişi hayatını kaybetti, 32 kişi de yaralandı...

Mardin Seyahat firmasına ait 33 CFU 60 plakalı yolcu otobüsü Bingöl- Diyabakır kara yolunun Doğanca köyü mevkisinde kontrolden çıkarak şarampole devrildi.

 

477910600 662082446390134 1243794556381891756 n 0568c

Olay yerine çok sayıda 112 Acil Sağlık ve kurtarma ekibi sevk edildi.

İlk belirlemelere göre 4 kişi hayatını kaybetti, 32 kişi de yaralandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar 

Otomobil piyasasında hurda araç furyası yaşanıyor. Hurda araç indiriminin sözü bile yetti. Henüz yasa çıkmadan bugüne dek kimsenin yüzüne bakmadığı hurdalar bir anda değer kazandı. Çalışacağı bile şüpheli hurdalara 400 bin liraya kadar fiyat çekilmeye başlandı. Birden yaşanan pahalılıkta bazılarının hurda araçları toplu alıp biriktirmeye başlaması da etkili oluyor...

Türkiye otomobil piyasasında hurda araçlara yönelik olağanüstü bir hareketlilik yaşanıyor. Meclis’e sunulması beklenen hurda teşviki yasası, 25 yaş üstü araçlara yönelik ÖTV indirimi beklentisini artırırken, eski model otomobillere olan ilgiyi de adeta patlattı. Birkaç ay öncesine kadar 50 bin TL’ye alıcı bulmakta zorlanan araçlar, şu an 150 bin TL’den başlayarak 400 bin TL’ye kadar çıkan fiyatlarla satılıyor. Vatandaşlar, teşvik düzenlemesi yürürlüğe girmeden hurda araçları toplu şekilde satın almaya başladı.

 

Hurda Araç Piyasasında Fiyatlar 4 Katına Çıktı...

İkinci el araç piyasasında hurda otomobil ilanları hızla artarken, ilan başlıklarında "hurda teşvikine uygun", "acil hurda teşvik bekliyor" gibi ifadeler dikkat çekiyor. Daha önce kimsenin yüzüne bakmadığı eski model araçlar, şimdi yüksek rakamlara alıcı buluyor. Yasanın çıkması durumunda hurda araç fiyatlarının daha da yükselebileceği konuşuluyor.

Hurda Teşviki Yasası Çıkmadan Talep Patlaması Yaşandı...

Meclis gündemindeki hurda teşviki düzenlemesi, otomobil sektöründe büyük yankı uyandırdı. Vatandaşlar, yasa henüz çıkmadan hurda araçları yatırım aracı olarak görmeye başladı. Araç alım-satımı yapanlar, teşvikten faydalanmak için hızlı hareket ederek eski model otomobilleri toplamaya yöneldi. Özellikle galericiler, bireysel satıcılar ve ikinci el oto pazarlarında hurda araçlara yönelik yoğun bir talep gözlemleniyor.

 

 

ÖTV İndirimi Teşviki Neler Getirecek?

Meclis’te kabul edilmesi beklenen düzenleme kapsamında, 2000 model ve daha eski araç sahipleri 300 bin TL ile 800 bin TL arasında değişen ÖTV indirimiyle sıfır araç alma şansı yakalayacak. Henüz detayları kesinleşmeyen teşvik, şimdiden otomotiv piyasasını hareketlendirmiş durumda. Eğer yasa yürürlüğe girerse, birçok kişi eski araçlarını hurdaya çıkararak büyük vergi avantajıyla sıfır araç satın alabilecek.

2000 Model ve Daha Eski Araçlar Değer Kazandı...

Otomobil sektöründeki bu gelişmeler, hurda araçların değerini beklenmedik şekilde yükseltti. İkinci el ilan sitelerinde, daha önce kimsenin almak istemediği eski model araçların fiyatları 250 bin TL ve üzerine çıktı. Normal şartlarda hurda statüsüne girecek olan bu araçlar, teşvikten yararlanmak isteyen vatandaşlar tarafından hızla satın alınıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Ankara'nın Keçiören ilçesinde, iki çocuğunu bileklerini keserek öldürüp bir çocuğunu ağır yaralayan kadın gözaltına alındı. Annenin şizofreni hastası olduğu ve ilaçlarını kestiği iddia edildi...

Ankara'nın Keçiören ilçesi Ayvalı Mahallesi'nde yaşayan Serpil A.D., henüz belirlenemeyen nedenle cinnet getirerek, evde bulunan çocukları A.B.D. (12), A.S.D. (10) ve O.A.D.'nin (7) bileklerini kesti.

 
Haber verilmesi üzerine, bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
 
 
Ankara'da anne vahşeti: İki çocuğunu öldürdü - 1
 
 
Ekiplerin çalışması sırasında eve gelen ailenin yakınları gözyaşlarına boğuldu.

Sağlık ekipleri çocuklardan A.S.D. ve O.A.D.'nin olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. A.B.D. ise ağır yaralı şekilde hastaneye kaldırıldı.

Anneyi gözaltına alan polis ekiplerinin olayla ilgili soruşturması sürüyor.

 

Ankara'da anne vahşeti: İki çocuğunu öldürdü - 2
 
 
Çocukların cansız bedenleri, otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.
 
 
Ankara'da anne vahşeti: İki çocuğunu öldürdü - 3Serpil A.D.

 

 

"İLAÇLARINI KESMİŞ, KENDİNİ DAHİ TANIMIYOR"...

Annenin, şizofreni hastası olduğu öne sürüldü. Kadının kız kardeşinin kocası, Serpil A.D.'nin rahatsızlığı nedeniyle ilaç kullandığını belirterek şöyle konuştu:

"İlaçlarını kesmiş, bizim de haberimiz yok. Gayet mutlulardı, çocuklarına düşkündü. Cinnet geçirmiş. Kendisiyle de görüştük şu an bilinci yerinde değil. Kendini dahi tanımıyor.

"ÇOCUKLARINDAN BİRİ BEDENSEL ENGELLİ"...

Çocuklarından biri bedensel engelli. Eşi olay yaşandığında iş yerindeymiş. Hastanede olan büyük kızı önce babasını arıyor. Babası da benim oğlumu arıyor. Oğlum buraya yakınlarda çalışıyor. İlk o gelip olayı görüyor. Anneyi elinde bıçakla görüyor. Bıçağı elinden alıp fırlatıyor. Hastanedeki çocuğun da durumu iyi değil diyorlar, yoğun bakıma almışlar."

Öte yandan olayla ilgili çocukların babasının da ifadesine başvurulduğu belirtildi. Soruşturma sürdürülüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Ege Denizi’nde Santorini Adası çevresinde meydana gelen depremlerin ardından, olası tsunami ve deprem riskine karşı İzmir’in Seferihisar ilçesine mobil siren sistemi kuruldu...

 

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nda (AFAD) düzenlenen ‘Santorini Adası Sismik Aktivite ve Olası Risk Değerlendirme Toplantısı’nda, bölgedeki son sismik hareketlilik ve potansiyel riskler masaya yatırıldı.

Toplantı sonrasında yapılan açıklamada, Santorini çevresinde yaşanabilecek büyük bir deprem, tsunami veya volkanik patlama gibi olayların Türkiye kıyılarına etkisinin AFAD, MTA, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi ve bilim insanları tarafından değerlendirildiği belirtildi.

Bu değerlendirmelerin ardından, AFAD tarafından Ege Denizi’nde süregelen deprem fırtınasına karşı önlem olarak İzmir’e mobil siren sistemi gönderildi. Bu kapsamda Seferihisar ilçesi Sığacık Mahallesi’ndeki Mustafa Kemal Atatürk Meydanı’na bir mobil siren sistemi yerleştirildi.

Dört hoparlörden oluşan ve çevresi güvenlik şeridiyle çevrilen sistem, olası bir tsunami veya acil durumda bölge halkını hızla uyarmak amacıyla kullanılacak. Mobil siren sisteminin çalışmaya başladığı duyuruldu.

Benzer önlemler, Aydın’ın Didim ve Muğla’nın Datça ilçelerinde de hayata geçirildi.

Kıyı bölgelerine yerleştirilen mobil siren sistemlerinin faaliyete geçtiği açıklandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

Ankara'da son günlerde sahte içki nedeniyle 33 kişi hayatını kaybederken, 20 kişinin yoğun bakımda tedavi altında olduğu bildirildi. İstanbul'da ise 14 Ocak’tan bu yana sahte içkiden kaynaklı 70 can kaybı yaşandı...

Ankara Valisi Vasip Şahin, kentte sahte içki nedeniyle 33 kişinin hayatını kaybettiğini, 20 kişinin yoğun bakımda tedavi altında olduğunu söyledi.

Vali Şahin, Anafartalar Şehit Kamil Arslan Polis Merkezi Amirliğinin açılışında yaptığı konuşmada, son günlerde Ankara'da sahte içkiye bağlı ciddi ölüm olaylarının görüldüğünü belirterek, bu durumun kendilerini derinden üzdüğünü ve daha fazla teyakkuz haline geçirdiğini dile getirdi.

 
 

Sahte alkollü içecek üreterek vatandaşların hayatına kasteden kişilerle mücadelede kolluk kuvvetlerinin gece gündüz çalıştığını ve denetimlerini sürdürdüğünü kaydeden Şahin, bu kontrollere gıda denetim birimlerinin de katıldığını bildirdi.

Bu çalışmalar sonucu yaklaşık 102 ton etil ve metil alkolün ele geçirildiği bilgisini veren Şahin, bunun 62 tonunun süren operasyonlar bağlamında Düzce ve Konya'dan elde edildiğini, yaklaşık 40 tonunun da il sınırları içinde ele geçirildiğini anlattı.

Şahin, şu ifadeleri kullandı:

-Bizim için burada dikkat çekici ve çok üzücü olan şey ise maalesef bu sahte alkol kullanımına bağlı olarak 33 vatandaşımız vefat etmiştir.

-Şu anda halihazırda 20 kişi de hastanelerimizde yoğun bakımda tedavi altındadır.

-Bu konuyla ilgili olarak hem kaçak alkol üretimi hem de satımı yapan 32 şahsa yönelik işlem yapılmış ve bunların 13'ü tutuklanmış, 17'si ise tutuklama talebiyle sevk edildikleri adli birimlerce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştır.

Vatandaşlara alkolden uzak durmaları çağrısında bulunan Şahin, "Alkol hem sağlığımız hem geleceğimiz açısından uygun olmayan zararlı bir madde. Hele sahte alkol, hayata kasteden bir madde. Dolayısıyla alkol kullanılmamasını ama kullanılacaksa da mutlaka yetkili satıcılardan ve bilinen yerlerden alınması, aksi takdirde üzücü manzaralarla karşılaşmış oluyoruz." diye konuştu.

Şahin, vatandaşlardan sahte alkollü içecek satan kişileri ihbar etmelerini isteyerek bu konuda verecekleri desteğin çok kıymetli olacağını sözlerine ekledi.

İSTANBUL'DA SAHTE İÇKİDEN 23 GÜNDE 70 ÖLÜM...

Sahte içki, İstanbul'da can almaya devam ediyor...

Megakentte 14 Ocak - 6 Şubat tarihleri arasında sahte içki nedeniyle 70 kişi hayatını kaybetti.

Sahte ve kaçak içkiyle mücadeleye ilişkin bilgi veren İstanbul Valisi Davut Gül, "Sahte ve kaçak alkolle mücadele kapsamında 190 şahıs yakalandı, 11'i tutuklandı, 86 bin 274 litre sahte-kaçak alkol ele geçirildi. Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelemizde 371 denetimde 126 bin litre kaçak akaryakıt ele geçirildi. Ele geçirilen tüm bu kaçak ürünlerin piyasaya sürülmesinin engellenmesiyle 259 milyon lira vergi kaybı önlendi" ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Aydın'da yaşlı bir vatandaş yardım kolisinden dökülenleri elleriyle topladı. 66 yaşındaki vatandaşın sokakta yaşadığı belirlendi.

VATANDAŞIN BU HALLERİ YÜREKLERİ DAĞLADI...

Türkiye'de siyasetin gündeminde gerilim her geçen gün artarken aynı zamanda yoksulluk da derinleşiyor.  Aydın'da yaşlı bir vatandaş yere düşürdüğü erzaklarını toplarken görüntülendi. 

Aydın'ın Efeler ilçesi Atatürk Kent Meydanı'nda bir kişinin kolide taşıdığı gıda erzaklarını yere düşürdükten sonra topladığı anlar, cep telefonu kamerasıyla görüntülenip sosyal medyada paylaşıldı.

Sokakta yaşadığı anlaşılan vatandaş, Kuşadası ilçesinde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı özel bakım merkezine yerleştirdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

AFAD ve MTA tarafından Ege Denizi'nde devam eden 'deprem fırtınası'na ilişkin ortak ön değerlendirme raporu yayımladı. Raporda sismik aktivitenin, olası bir volkanik hareketliliğe yol açma ihtimalinin bulunduğu ve deprem sonrası olabilecek tsunaminin etkilerinin Türkiye'ye kadar ulaşabileceği belirtildi...

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA), Santorini Adası'ndaki depremlere ilişkin ortak ön değerlendirme raporu yayımladı.

Raporda, Ege'de, Santorini Adası ve civarında meydana gelen ve 28 Ocak'tan itibaren yoğunlaşmaya başlayan depremlerin sayısının bugün itibarıyla 900'ün üzerine çıktığı dile getirildi.

En büyüğü 5,1 olarak ölçülen depremlerin, Santorini Adası'nın kuzeydoğusunda yoğunlaştığı aktarılan raporda, depremlerin derinliklerinin 5 kilometreyle 25 kilometre arasında değiştiği ifade edildi.

Türkiye kıyılarına en yakın depremin 140 kilometre mesafede olduğu anımsatılan raporda, "Depremler, Santorini Adası'nın 6,5 kilometre kuzeydoğusunda bulunan su altı kraterine sahip olan Kolumbo Volkanı'nın olduğu bölgede yoğunlaşmaktadır. Kolumbo Volkanı, Santorini volkanik kompleksinin bir parçası olup, en son 1650 yılında aktif hale geçmiştir. Santorini volkanik kompleksinin bilinen en son patlaması ise 1950 yılında gerçekleşmiştir." bilgisine yer verildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

Çanakkale'de İsmail D.’nin (60) evde, başı gövdesinden ayrılmış cansız bedeni bulundu. Jandarma, oğlunun yanına gittiği öğrenilen İsmail D.'nin eşi Erebiş D.'yi (56) gözaltına aldı...

Evli ve 2 çocuk babası İsmail D.'den 3 gündür haber alamayan arkadaşları, kardeşini arayıp durumu bildirdi.

Bunun üzerine, saat 10.00 sıralarında eve gelen kardeşi tarafından İsmail D.'nin başsız gövdesi bulundu. İhbar üzerine adrese gelen jandarmanın yaptığı incelemede İsmail D.'nin kesilerek gövdesinden ayrılan başı ise evdeki çöp kovasında bulundu.

İsmail D.'nin cansız bedeni, savcı ve jandarmanın olay yerindeki incelemelerinin ardından hastane morguna kaldırıldı.

Jandarma, İsmail D.'nin 3 gün önce Çan'daki oğlunun yanına gitti belirlenen eşi Erebiş D.'yi gözaltına aldı. Erebiş D.'nin jandarmadaki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Şanlıurfa'da, Serap Yamaca’nın oturdukları dairede kızları İsmet Ada ve Nida Yamaca’yı (8) öldürüp intihar ettiği olaya ilişkin tüyler ürperten detaylar ortaya çıktı...

Kahreden olay, Şanlıurfa'da Ali Baba Mahallesi'ndeki 11 katlı binanın 7'nci katında meydana geldi. Kısa süre önce eşinden boşandığı öğrenilen Serap Yamaca, altınlarını komşusuna emanet ettikten sonra dairesine döndü.

Bir süre sonra daireden silah sesi duyan komşular, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. Ekipler eve girdiklerinde Serap Yamaca ve büyük kızı İsmet Ada Yamaca’yı kanlar içinde yerde, küçük kız Nida Yamaca’yı ise kolunda serum takılı halde hareketsiz buldu. Serap ve İsmet Ada Yamaca'nın hayatını kaybettiğini belirlendi. Hastaneye kaldırılan Nida Yamaca da kurtarılamadı.

 

AİLELERDEN HABERSİZ BOŞANMIŞLAR...

Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bilgi işlem görevlisi olarak çalışan Serap Yamaca’nın cenazesi, tamamlanan otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi. Serap Yamaca, Yeni Asri Mezarlığı'nda öğle namazı sonrası toprağa verildi.

KARDEŞİNİ ARAMIŞ...

Uzun süredir eşi İsmail Yamaca ile şiddetli geçimsizlik yaşadığı ve ailelerinden habersiz şekilde boşandıkları öğrenilen Serap Yamaca'nın olay günü erkek kardeşini arayarak altınlarını komşusuna emanet ettiğini söylediği belirtildi.

BİRİNİ ATEŞ EDEREK DİĞERİNİ ZEHİRLEYEREK ÖLDÜRMÜŞ...

Psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilen Yamaca’nın, tabancayla büyük kızı İsmet Ada Yamaca’yı sırtına ateş ederek öldürdüğü, ardından soğuk algınlığı şikayeti olan küçük kızı Nida’nın serumuna ilaç enjekte edip yaşamına son verdiği öğrenildi.

YAN YANA DEFNEDİLDİ...

Kız kardeşlerin cenazeleri ise otopsi işlemlerinin ardından baba İsmail Yamaca’ya teslim edildi. Muhasebeci olan baba, eski eşinin cenazesine katılmazken, kızları ise Hazreti Aişe Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Bediüzzaman Aile Mezarlığı’nda yan yana toprağa verildi.  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Konya Selçuklu'da dört kişilik aile evlerinde silahla vurulmuş halde ölü bulundu. Evin büyük oğlunun katliamı gerçekleştirdikten sonra yaşamına son verdiği ileri sürüldü...

KARA GÜN...

Şanlıurfa'dan sonra Konya'da da bir aile katliamı yaşandı.

Parsana Mahallesi Murat Sitesi C2 Blok'ta bir daireden silah sesleri duyulması üzerine komşular polise ihbarda bulundu.

Olay yerine gelen polis ekipleri evde anne, baba ve 2 çocuğu olduğu değerlendirilen 4 kişiyi ölü halde buldu.

Evin 28 yaşındaki erkek çocuğunun anne ve babası ile kardeşini öldürdükten sonra aynı silahla intihar ettiği iddia edildi.

Olaya ilişkin soruşturma sürüyor.

ŞANLIURFA'DA ANNE VE KIZLARI ÖLÜ BULUNDU...

Şanlıurfa'da bir süre önce eşinden boşanan Serap Yamaca (35) ile büyük kızı İsmet Ada’nın (14) evde silahla vurulmuş cansız bedenleri, küçük kızı Nida Yamaca (8) ise kolunda serum takılı hareketsiz bulundu. Hastaneye kaldırılan Nida Yamaca da kurtarılamadı.

 
 

Bir hastanenin bilgi işlem bölümünde çalışan Serap Yamaca ile kızları Nida ve İsmet Ada’nın cenazeleri otopsi yapılmak üzere morga kaldırıldı.

Nida Yamaca’nın serumuna ilaç katılarak zehirlenmiş olabileceği ihtimali üzerinde durulurken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

AKP'nin Gençlik Kolları kongresinde koltuğunu devredecek olan başkan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın önünde konuşurken tehditler savurdu. Heyecanlı bir tonla konuşan eski başkan 'Bir daha kalkışırsanız karşınızda bizi göreceksiniz' diyerek tehditler savurdu...

AKP Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan, Gezi Parkı eylemlerine yönelik sert açıklamalarda bulundu. Görevini Yusuf İbiş'e devredeceği kongrede kürsüye çıkan İnan, 2013’teki Gezi eylemlerini "vandallık" ve "darbecilik" olarak nitelendirerek, eylemlerin yeniden tekrarlanması durumunda "gençlerin karşı duracağını" ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dinleyiciler arasında olduğu konuşmasında İnan, sert mesajlar verdi:

"Buradan sokaktan medet uman, milli irade düşmanlarına sesleniyorum ve bugün bu salonda bulunan tüm kardeşlerimiz adına hatırlatıyorum. Gezi bir vandallıktı, Gezi bir darbecilikti, Gezi bir yağmacılıktı, Gezi bir işgalcilikti. Bu ülkenin itibarını Batılı efendilerine peşkeş çeken eziklerin kaos planıydı.

 

Bugün, 'Yeni bir Gezi olur mu?' hayalini kuranlara buradan, Ankara’dan, AK Gençlik olarak sesleniyoruz: Bir daha bu ülkenin bir karış sokağını işgal etmeye kalkışırsanız, milli iradenin asli unsuru olan biz gençleri karşınızda bulacaksınız. Çünkü AK Gençlik, bu iradenin lokomotifi olmaktan bir an olsun vazgeçmez."

 

Erdoğan'dan Gezi Vurgusu: "Bu Gençlik Vandallık Yapmaz"

İnan'ın açıklamalarının ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Gezi Parkı eylemlerini hedef aldı. Erdoğan, gençliğe atıfta bulunarak, "Bu gençlik, 3-5 ağacın yeri değiştirildi diye sokakları yakıp yıkan vandal bir gençlik değildir" ifadelerini kullandı.

AKP Gençlik Kolları’na Övgü, Gezi’ye Eleştiri: Erdoğan’dan Sert Mesajlar

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partinin gençlik kollarına övgüler yağdırırken 2013 Gezi Parkı eylemlerine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Partisinin kongresinde yaptığı konuşmada, gençlerin milli değerlerle yetiştiğini vurgulayan Erdoğan, Gezi eylemcilerini “vandal” ve “kandırılmış” olarak nitelendirdi.

“Bu gençlik, milli bir gençliktir”

Erdoğan, konuşmasında gençlere dair şu ifadeleri kullandı:

“Sadece son 4 yıl içinde partimizin gençlik kollarına 700 bin gencimiz üye oldu. Bu gençlik, İstanbul’un duvarlarına ‘Zulüm 1453’te başladı’ diyen köksüz ve şuursuz bir gençlik değildir. Bu gençlik, 3-5 ağacın yeri değiştirildi diye sokakları yakıp yıkan vandal bir gençlik değildir. Molotof atan, kandırılmış bir gençlik değildir. 78 canı kaybettiğimiz kara günde ailelerin acılarıyla dalga geçen bir gençlik değildir. Bu gençlik, 1453’ü baş tacı eden bir gençliktir. Vatanına aşık, milli bir gençliktir.”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Son yıllarda dijital bankacılık uygulamaları üzerinden artış gösteren dolandırıcılık olayları, ekonomi yönetiminin yeni tedbirler almasına neden oluyor. Son olarak, EFT ve havale işlemlerini dava güvenli hale getirmek isteyen BDDK, para transferinde çifte doğrulama sistemine gitmeye hazırlanıyor...

Türkiye'de görülen yüksek enflasyon, bankaların kısa sürede müşterilerin kredi ve kart limitlerini hızlıca artırmasına neden olurken, bu durum dolandırıcıların da iştahını kabarttı. 

Çok sayıda vatandaş, bilgileri ve rızaları olmadan mobil uygulamalarına erişildiğini ve yüz binlerce liralık kredili işlem yapılarak söz konusu tutarın para transferi ile dolandırıcıların hesaplarına aktarıldığını belirtiyor. Şikayetlerin artması üzerine harekete geçen ekonomi yönetimi, internet bankacılığı ya da mobil uygulamalar üzerinden yapılan para transferlerinde yeni bir güvenlik tedbirini hayata geçirecek. 

IBAN'A PARA TRANSFERİNDE ÇİFTE DOĞRULAMA İSTENECEK...

Türkiye Gazetesi'nin haberine göre; internet veya telefon üzerinden yapılan dolandırıcılık ve hırsızlıklara karşı alınacak tedbirler şöyle: 

 
  • Bilişim ve dolandırıcılık suçları konusunda cumhuriyet başsavcılıklarının kurumsal kapasitesi geliştirilecek. Suç tiplerine göre soruşturma kılavuzları hazırlanacak ve bu kılavuzlar, güncel tutulacak.
  • Suçların önlenmesi amacıyla telefon aboneliğinde kimlik doğrulama  zorunlu olacak. Abonelik kayıtlarının güncellenmesi sağlanacak ve kayıtları güncellenmeyen hatlar iletişime kapatılacak. 
  • Telefon üzerinden dolandırıcılık yapmaya kalkanların aboneliklerinin anında iptal edilmesine yönelik teknik altyapı kurulacak.
  • İnternet üzerinden yapılan satışlarda tarafları koruyacak yeni düzenlemeler yapılacak.
  • Başta bankacılık ve bilişim sistemi kullanılmak suretiyle işlenen dolandırıcılık ve hırsızlık suçları olmak üzere, ceza yargılamasında el koyma ve müsadereden kaynaklanan sorunların çözümüne yönelik düzenlemeler yapılacak. Örneğin bir bankanın ismi kullanılarak yapılan dolandırıcılıkta, vatandaştan çalınan paranın yatırıldığı diğer hesabın hızlıca bloke edilmesi sağlanacak.  
  • Mobil uygulamalar aracılığıyla yapılacak eft, havale gibi işlemlerde doğrulama mesajları daha güvenlik hâle getirilecek. Örneğin havale işleminde bankadan onay isteme mesajı geliyorsa, ikinci bir doğrulama sistemi daha kullanılacak.
  • Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen suçların önlenmesi ve caydırıcılığın sağlanabilmesi amacıyla bankaların ve elektronik para kuruluşlarının sorumluluklarını artırmaya yönelik tedbirler alınacak.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                      KAYNAK: Ajanslar

Gazipaşa'nın Koru Mahallesi'nde kaybolan 18 yaşındaki Mehmet Akyol, bir muz serasında ölü olarak bulundu. Polis olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlattı...

Koru Mahallesi'nde yaşayan Mehmet Akyol'un kaybolduğunu fark eden ailesi, durumu güvenlik güçlerine bildirdi. Yapılan arama çalışmaları sonucunda Akyol, bir muz serasında iple asılı halde bulundu.

Cenaze, gerekli incelemelerin yapılması için Gazipaşa Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI...

Polis ekipleri, olayın intihar mı yoksa farklı bir nedenle mi gerçekleştiğini belirlemek için detaylı bir soruşturma başlattı.

 

 

HABER: İbrahim AKDAĞ

Kaynak: Ajanslar

Büyükçekmece’de okulun müdür yardımcısını boğazından bıçaklayan 16 yaşındaki lise öğrencisi B.Y.E.’nin ifadesi ortaya çıktı. Kan donduran ifadede hoşlandığı kıza dair detaylar çıktı. Cani, mesajlarından korkup okula gelmeyen kız için " O kız gelseydi, yangın merdivenlerine götürecektim. Orada çığlık atsa bile kimse duyamazdı. Önce çekiçle bayıltıp, bıçaklayacaktım. Parçalara ayıracaktım" ifadelerini kullandı...

Olay, dün Büyükçekmece Kumburgaz’daki bir lisede meydana geldi. 10. sınıf öğrencisi B.Y.E., çantasında bıçak, bant ve çekiçle okula gitti. B.Y.E., okul müdürünün odasına girerek devamsızlıklarının silinmesini istedi ancak olumsuz yanıt aldı. Bunun üzerine çantasındaki bıçağı çıkararak okul müdür yardımcısı Ş.Ç.’yi boğazından bıçaklayıp okuldan kaçtı.

OKULA CİNAYET PLANI YAPIP GİTMİŞ...

Olaydan sonra polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalanarak gözaltına alınan B.Y.E.’nin asıl hedefinin aynı okuldak bir kız öğrenci olduğu ortaya çıktı. Şüpheli polise verdiği ifadesinde bir gün önce takıntılı olduğu kız öğrenciye “Yarın gel elim boş dönmeyeyim. Beğeneceğin bir şey aldım. Biraz orta büyük arası, çantamın kitap kısmında saklayacağım. Bir yer var, başım ağrımasın diye seni oraya çağırıp vereceğim" diye mesaj atarak buluşmaya çağırdığını söyledi. Mesajdan sonra kız öğrenci korktu ve ertesi gün okula gitmedi. B.Y.E. ise okula çantasında bıçak, çekiç ve bantla gitti.

 
 

'O KIZ GELSEYDİ...'

Hedefindeki kızı okulda bulamayan B.Y.E. bu sefer okul müdür yardımcısının odasına girip devamsızlıklarını konuşmak istedi. Ancak B.Y.E. sürekli çantasını da kontrol edince öğretmenin dikkatini çekti. Ş.Ç., öğrencisine ‘Çantanda bir şey mi var’ diye sorunca B.Y.E. çantasındaki bıçağı çıkarıp öğretmenin boğazına soktu. B.Y.E., polise olayları anlatırken, “O kız gelseydi, yangın merdivenlerine götürecektim. Orada çığlık atsa bile kimse duyamazdı. Önce çekiçle bayıltıp, bıçakla parçalara ayıracaktım. Asıl amacım o kızdı" dediği öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

AKP'li Sakarya Karasu Belediyesi sabaha karşı Menzil cemaatine ait kaçak tatil köyünü yıktı...

Sakarya'nın Karasu ilçesinde Denizköy sahil kesiminde Menzil cemaati tarafından kaçak olarak inşa edilen tek katlı 34 ev, 1 sosyal tesis ve avluların bulunduğu tatil köyü için mahkemeden yıkım kararı çıktı.

Kararın ardından Karasu Belediyesi ekipleri, jandarma eşliğinde sabaha karşı 04.00’te bölgeye gitti.

Zabıta ekipleri, kaçak tatil köyünün duvarlarına tırmanarak içeriye girdi. İş makineleri, tatil köyünün dış duvarlarını yıkarak yıkıma başladı. Tek katlı yapılar, ekiplerin 3 saatlik çalışmasıyla yıkıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Kan donduran olay Balıkesir'de yaşandı. 15 yaşındaki I.A. Tapu Müdürlüğü'nün tuvaletinde doğum yaptı. Dünyaya getirdiği erkek bebeği klozete atan çocuğun babası A.A. ve babaannesi S.B.'yi gözaltına aldı...

Olay, sabah saatlerinde Altıeylül ilçesinde meydana geldi. Tapu Müdürlüğü'ne gelen I.A., tuvalette dünyaya getirdiği erkek bebeği klozete attı. Bebeği fark eden bir kişi, durumu müdürlükteki temizlik görevlilerine bildirdi. Temizlik görevlileri de bebeği klozetten çıkarıp polise haber verdi. İhbarla gelen polis ekipleri, güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı.

BEBEĞİN DURUMU İYİ...

Görüntülerden I.A., beraberindekiler ve geldikleri araç tespit edildi. Polis, bebeğini doğurup klozete attığı belirlenen I.A. ile babası A.A. ve babaannesi S.B.'yi gözaltına aldı. Görüntülerde; şüphelilerin Tapu Müdürlüğü'ne geldiklerinde yanlarında bebek olmadığı görüldü.

Gözaltına alınan 3 kişinin Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Öte yandan klozetten çıkarılarak Atatürk Şehir Hastanesi Yenidoğan Ünitesi'nde tedaviye alınan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Rize'de PTT Baş Müdürlüğü kargo biriminde düzenlenen silahlı saldırıda 2 kişi yaşamını yitirdi. Polisler, kaçan saldırganın yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor...

Rize'de Mermerdelen Mahallesi'ndeki PTT Baş Müdürlüğü kargo birimine gelen kimliği henüz belirlenemeyen zanlı, çalışanlardan S.O. ve Ö.B'ye silahla ateş ederek kaçtı.

İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi.

 

kapak 202027 d8188

İKİSİ DE HAYATINI KAYBETTİ...

Rize Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılar, yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybetti.

Polisler, kaçan saldırganın yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.

BAKAN URALOĞLU'NDAN AÇIKLAMA...

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Rize'de PTT çalışanlarına yönelik silahlı saldırıda hayatını kaybeden çalışanlara Cenab-ı Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileyerek," Faillerin adalet önünde hesap vermesi için süreci yakından takip ediyoruz. PTT camiamızın ve aziz milletimizin başı sağ olsun." ifadesini kullandı.

 
 
 

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Uraloğlu, Rize'de PTT çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen menfur saldırı sonucunda iki çalışanın hayatını kaybettiğini üzülerek öğrendiklerini belirtti.

Uraloğlu, "Bu hain saldırıda hayatını kaybeden değerli çalışanlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Faillerin adalet önünde hesap vermesi için süreci yakından takip ediyoruz. PTT camiamızın ve aziz milletimizin başı sağ olsun." açıklamasını yaptı.

PTT AŞ sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda da "Şirketimiz bu hain saldırının yakından takipçisi olacaktır. Saldırıda hayatını kaybeden çalışma arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve tüm PTT camiamıza sabırlar dileriz." ifadelerine yer verildi.

VALİLİK DE AÇIKLAMA YAPTI...

Valilikten konuya ilişkin yapılan açıklamada, saat 17.03 sularında PTT Başmüdürlüğü binasında meydana gelen elim bir olayda, usulsüz işlem yapılmasını talep eden bir şahıs ile görevli personel arasında yaşanan tartışma sonucu iki personelin silahla vurularak ağır yaralandığı belirtildi.

İhbar üzerine polis ve 112 Acil Sağlık ekiplerinin hızla olay yerine sevk edildiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yaralı personeller Selim Okumuş, Ömer Bayazit hastaneye kaldırılmış ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatlarını kaybetmişlerdir. Saldırganın kimliği güvenlik güçlerince tespit edilmiş olup, kaçan şahsın yakalanması için emniyet ekiplerimizce çalışmalar sürmektedir. Ayrıca, Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili çok yönlü bir soruşturma başlatmıştır. Hayatını kaybeden personellerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına sabır ve başsağlığı dileriz."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

İstanbul Sultangazi'de eşinin cansız bedenini otomobilin bagajında taşırken yakalanan Engin Çelik'in, Eyüpsultan'da eşi Ayşe Çelik'i öldürmesinin hemen sonrasında cep telefonu ile çekilen görüntü ortaya çıktı...

Sultangazi'de polisin 'Dur' ihtarına uymayan ve bir süre kaçtıktan sonra yakalanan otomobilin bagajında, sürücü Engin Çelik'in boşanma aşamasında olduğu eşi Ayşe Çelik'in cansız bedeni bulundu. Engin Çelik'in cinayeti Eyüpsultan ilçesinde işlediği ve eşinin cesedini otomobilin bagajına koyduktan sonra Sultangazi'de yakalandığı öğrenildi. Cinayeti gören çevredeki bir kişinin cep telefonu ile çektiği görüntü ortaya çıktı.

Görüntüde, sürücü kapısı açık olan aracın dışında Engin Çelik'in elinde tabanca ile dolaştığı ve cep telefonuyla konuştuğu görülüyor. Görüntüyü çeken kişi ise kayıtta, araç sürücüsünün tabanca ile öldürüldüğünü söylüyor. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Adana'da yol kenarında başından silahla vurulmuş halde ölü olarak bulunan 15 yaşındaki Rafet Dinç'in anne ve babası tutuklandı. Toprağa verilmeden önce oğlunu yıkayan babanın cinayeti jandarma sorgusunda itiraf ettiği öğrenildi...

Adana'nın Yüreğir ilçesi Geçitli Cumhuriyet Mahallesi'nde yürüyen kişi, 31 Aralık'ta Kızıldere yolu kenarında hareketsiz yatan kişiyi görünce 112 Acil Çağrı Merkezi'ne haber verdi.

Bölgeye jandarma ve sağlık ekiplerine bildirdi. Ekipler, başından vurulan kişinin öldüğünü belirledi. Cesedin 15 yaşındaki Rafet Dinç'e ait olduğu tespit edildi.

İncelemenin ardından Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna götürülen Dinç’in cenazesi, yakınları tarafından alınarak toprağa verildi.

AİLE İÇİNDE TARTIŞAMALAR YAŞANDIĞI BELİRLENDİ...

Olayla ilgili çalışma başlatan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, uyuşturucu bağımlısı olduğunu öne sürülen Rafet Dinç'in, bağımlılığı nedeniyle ailesiyle sık sık tartıştığını belirledi. Cinayetin aile içindeki bir kavgadan dolayı işlenmiş olabileceğini değerlendiren ekipler, çalışmayı derinleştirdi.

 
 
 

Baba M.D.'nin, tartışma sırasında oğlunu başından tabancayla vurup, cinayeti gizlemek için de kıyafetlerini çıkardıktan sonra cesedini yol kenarına attığı ileri sürüldü.

Bu tespitler sonrası jandarma, baba M.D. ile olayı gizlediği iddia edilen anne S.D.'yi gözaltına aldı.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan baba M.D., anne S.D. ve abla E.D., adliyeye sevk edildi.

CENAZEYİ BABA YIKAMIŞ...

Jandarma ekipleri, dün eve yapılan baskında cinayette kullanıldığı değerlendirilen tabancayı da ele geçirdi. Evin önündeki otomobilde ise Rafet'in olduğu değerlendirilen kana rastlanıldı. Tabanca ile kan örneği, kriminal incelemeye gönderildi.

Öte yandan 1 Ocak'ta Suluca Mahallesi'nde toprağa verilen Rafet'in cenazesinin, baba M.D. tarafından yıkandığı öğrenildi.

Baba M.D. ile anne S.D., çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı, abla E.D. ise serbest bırakıldı.

CİNAYETİ İTİRAF ETMİŞ...

Baba M.D.’nin jandarmadaki ifadesinde cinayeti itiraf ettiği belirtildi. Anne S.D.'nin ise ifadesinde, eşi tarafından tehdit edildiğini, cinayeti bu nedenle gizlediğini söylediği öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde İskender Kodalak (42), eşi Simge Kodalak’ı (31) öldürüp, cesedini gölet kenarına bıraktı. Polise gidip suçunu itiraf eden Kodalak’ın tarif ettiği yerde eşi Simge Kodalak’ın cansız bedeni bulundu...

Müzisyen olduğu öğrenilen İskender Kodalak, polis merkezine gidip eşi Simge Kodalak’ı öldürdükten sonra cesedini Müezzinler Göleti’nin yanına bıraktığını itiraf ederek teslim oldu. Bölgenin jandarma bölgesi olması sebebiyle polis durumu jandarmaya haber verdi.

Bölgeye giden İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, göletin kenarında Simge Kodalak’ı hareketsiz buldu. Yapılan kontrolde Kodalak'ın hayatını kaybettiği belirlendi.

İskender Kodalak jandarma tarafından gözaltına alındı. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Muğla'nın Menteşe ilçesinde peş peşe korkutan depremler meydana geldi...

İlk olarak saat 21.44'de 3.9 büyüklüğünde deprem meydana gelirken hemen ardından 21.48'de 3.5 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.

AFAD'ın verilerine göre; Muğla'nın Menteşe ilçesinde saat 21.44'de yerin 6.97 kilometre altında 3.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

 
 
BİR DEPREM DAHA...
 

Muğla'nın Menteşe ilçesinde saat 21.48'de yerin 7 kilometre altında 3.5 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Üsküdar'da mahallelerde yaptığı incelemelerde yapıların durumunu değerlendiren Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, olası İstanbul'da deniz kıyısındaki bölgelerdeki risklere dikkat çekti. Deprem öncesinde alınması gereken tedbirleri tek tek sıralayan Kadıoğlu, "Küçük kıyametten sonra büyük kıyameti bekliyoruz, ancak hazırlıklı olabiliriz" dedi...

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Üsküdar Kuzguncuk'taki mahallelerde riskli ve tehdit unsuru oluşturan yapıları inceledi.

Mahallelerde depreme karşı hasarlı yapıların tespiti ve çözümü için şehir risk avcılığı ve şehir risk analizi yapmak ve farkındalık oluşturmak için hayata geçirilen eğitim programına çevre sakinleri de ilgi gösterdi.

 
 

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, olası İstanbul depremine karşı alınması gereken tedbirlere dikkat çekerek, özellikle deniz kıyısındaki bölgelerde riskin yüksek olduğunu belirtti.

İstanbul'daki mahallelerde depreme karşı çalışmaların yapılması gerektiğini belirten Kadıoğlu, "Bugün burada Kuzguncuk Mahallesi'nde, 'Vatandaş Bilimi' örneği olarak; şehir risk avcılığı, şehir risk analizi yapmak amacımız. Bu, mahalleliyi burada yaşayanları, etrafındaki sokakta ve caddedeki riskleri bina ve yerde bütün kent mobilyası olsun, binaların kendisi, binaların yüzeyindeki tabelalar, sokaktaki mazgallar gibi eksikleri ve güzellikleri, doğru örnekleri belirlemeyle ilgili bir bilinçlendirme çalışması bu. Bunun aslında Türkiye'nin her tarafında, özellikle de Marmara depremini, büyük bir depremi bekleyen İstanbul'da yapılması lazım. Vatandaşın, sokağında yaşadığı yerdeki eksikleri, yanlışları görmesi, bunu hem kendi tekrarlamaması hem de bunu yerel yönetimlerle birlikte çözmeyi öğrenmesi gerekiyor. Biz şimdi sokakta yürürken, dolaşırken çoğu zaman çoğu şeyin farkına varmıyoruz. Gündelik koşuşturmada yürürken anlamıyoruz. Bakıyoruz görmüyoruz. O yüzden böyle bilinçlendirerek, risklerin farkındalığını yaratmak ve sonra da oturup bunları kim çözecek? Nasıl yapacağız? Bunu işte belediye, valilik, bakanlık gibi yönlendirme yapmak için Marmara Bölgesi'nde ve Türkiye'de Mahalleli kendi yaşadığı, sokağında, caddesinde mahallesinde riskleri görmek. Bunları afete dönüşmeden, tehlike ortaya çıkmadan; mesela bugün biz dolaşırken çürümüş balkonlar gördük, balkonun altından insanlar geçiyor. Bu balkon çöküp kimseyi öldürmeden bunun için tedbir almak, bunun için bir yere müracaat etmek lazım. Belediyeden başlayarak valilik, tarihi eserler müdürlüğü. Halkın riski görüp çözüm için ilgililere doğru bir başvurması gerekiyor. Halkın artık bazı şeyleri dikkate alması lazım. Çünkü bu bizim mahallemizde toplum tabanlı afete hazırlık, toplumun duyarlılığıyla başlıyor ve kendi sokağında, mahallesinde temizlikle başlıyor ve herkes sokağını temizlerse şehrimiz, mahallemiz temizlenecektir" dedi.

 

'TEDBİRLERİ TEK TEK SIRALADI'...

İstanbul'da beklenen olası depreme karşı alınması gereken tedbirlere değinen Kadıoğlu, "Biliyorsunuz İstanbul da küçük kıyameti yaşamıştı, Marmara'daki depremle. Şimdi biz İstanbul'da büyük kıyameti bekliyoruz. Bu büyük kıyameti beklerken bir yandan hazırlık yapmamız gerekiyor. Burada çeşitli şekillerde hazırlık yapabiliriz. Binamızın sağlamlığına bakarız. Evimizdeki eşyaları sabitleyip sabitlemediğimize bakarız. Afete karşı hazırlığımız nedir, ne tür malzemelerimiz var. İlk yardım biliyor muyuz, yangın söndürmeyi biliyor muyuz, aile afet planımız var mı. Ondan sonra sokağa çıkıp, konu komşu birbirimize afette yardımcı olabilecek miyiz? Biz de sokağa çıktığımız zaman nerede toplanabileceğiz, sokakta deprem olunca hangi mobilyalar, hangi klimalar, hangi masalar harekete geçecek, trafiği kesecek, insanlara zarar verecek. Şu anda biliyorsunuz, bütün kışın caddede, sokaklarda böyle ısıtıcılar konmuş. Bunların tabii devrilme tehlikesi var. Bunların yangın çıkarma tehlikesi var. Bunları görebilmesi lazım insanların ve bunlar basit tedbirlerle azaltılabilirse bunlar hem normalde bir yangın tehlikesi oluşturmaz. Hem afette de bizim işimizi daha fazla zorlaştırmaz. O yüzden bilinçli olacağız, hazırlıklı olacağız. Deprem olduğu zaman da fazla can ve mal kaybına uğramayacağız. Japonlar gibi. Biz de tam bu yaptığımız şehir tehlike avı Japonlardan öğrendik biz bunları. Japonlar buna Town Watching (Yerleşim Ünitesi Analizi) diyorlar" şeklinde konuştu.

'1999 DEPREMİNİ İŞARET ETTİ'...

İstanbul'da deniz kıyısında olan bölgelere dikkat çeken Kadıoğlu, "İstanbul'da tabii depremde en çok kritik olan bölgeler deniz kıyısı olan bölgeler. Esas burada yaşayanların, buradaki eksikleri görmeleri gibi. Mesela bugün gördük, çok az hidrantı var. Bugün gördük, çok az mazgal var. Yani toplanma alanlarımız çok yetersiz. Yolda bir sürü engel var. Bunları vatandaşın görmesi lazım. Şimdi bunlar normalde göre göre kanıksamış olabiliyoruz. Ama afetlerde bunlar bizim hayatımızı daha da zorlaştıracaklar. O yüzden mahalle tabanlı risk analizi bu bilim, toplum bilim, toplumu bilimsel bakışa yönlendirme projesiydi. Toplum önce bu afete hazırlığı, kendine bir görev edinmesi lazım. Her şeyi devletten beklemek tabii yeterli değil. Devlet de afetleri tek başına yönetemez, halk olmadan. Bu halk, yönetim, toplum, idareciler, yönetimler, birlikte yapmamız gerekiyor. Bugün bunun bir örneğini burada yaptık. İstanbul'da tabii depremde en çok kritik olan bölgeler deniz kıyısı olan bölgeler. Yani Marmara Denizi'ne kıyı olan dolgu alanları, heyelan bölgeleri olan bu 1999 depreminde de en çok zarar gören, bu kadar uzak olmasına rağmen sıkıntı yaşanmış bölgeler zaten. Bir de tabii binanın sağlamlığı çok önemli. Zemin bina ve içindeki eşyaların sabitlenmemiş olması ayrıca insanların ne kadar zihinsel ve eğitim bakımından, beceri bakımından, yangın ve ilk yardım konusunda bilgili ve becerili olması çok önemli" ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Erzurum Palandöken Dağı'nda yüksek irtifa kampı yapan Judo Milli Takımı Sultan Seki'si bölgesine tırmanırken çığ düştü. Kar yığını altında kalan 16 yaşındaki sporcu Emre Yazgan hayatını kaybetti. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi 4 kişinin de tedavisinin sürdüğünü aktardı...

ÇIĞ 1 469941915 1771766090327276 4853251603618942855 n 30b62

Erzurum Palandöken Dağı'nda yüksek irtifa kampı yapan Judo Milli Takımı Sultan Seki'si bölgesine tırmanırken çığ düştü.

Çığ olayının ardından bölgeye AFAD, UMKE, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kurtarma çalışmaları devam ederken, bölgede ikinci bir çığ riskine karşı güvenlik tedbirleri de alındı.

İl Afet ve Acil Durum Müdürü Selahattin Karslı, Palandöken'de kayak pistlerinin olmadığı bir alana çığ düştüğünü söyledi.

Karslı, "Çığ altında insanların olduğu söylendi. Bölgede JAK ekiplerimiz var. Biz de yetiştik. Sporcular izinsiz olarak antrenmana çıkmış. Çok dik olan mevkide çığa kapılmışlar. 4 kişi kendi imkanları ve jandarma tarafından indirildi, sağ çıkarıldı. 1 kardeşimiz şu anda 2 metre çığ altından çıkarıldı. Muhtemelen boynunda ve belli bölgelerinde kırıklar var" dedi.

4 SPORCU YARALI... 

Kayak merkezindeki tesisler ve pistlerde bulunan vatandaşlar güvenli bölgelere yönlendirildi. Kar yığını altında kalanların kurtarıldığı belirtildi. Çığ altında kalan 4 sporcuya müdahale ediliyor.  

EMRE YAZGAN HAYATINI KAYBETTİ...

Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, ilk açıklamasında 16 yaşındaki sporcunun hayatını kaybettiğini aktardı.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
KAYNAK: Ajanslar

 

İstanbul Beykoz'da trafikte tartıştığı polis memuru tarafından vurularak ağır yaralanan Turgut Toydemir, hayatını kaybetti. Olayın ardından, güvenlik kameralarına yansıyan görüntüler de ortaya çıktı...

Beykoz'da trafikte tartıştığı polis memurunun silahından çıkan kurşunla yaralanan mimar Turgut Toydemir, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Olay, dün saat 19.00 sıralarında Kavacık Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi.

Görev saati dışında kendisine ait 34 DF 8762 plakalı araç ile trafikte seyreden polis memuru S.Ç., 34 TC 7374 plakalı aracı ile seyir halinde olan mimar Turgut Toydemir ile trafikte tartıştı.

Toydemir'in aracını durdurmak isteyen S.Ç., durmaması üzerine tabancası ile araca doğru ateş açtı.

Kurşunlardan biri Toydemir'e isabet etti. Yaralanan Toydemir'in aracı, refüje çıkarak durdu. İhbar edilmesi üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Toydemir tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

 
 
 TESLİM OLDU...

Polis memuru S.Ç., kullandığı silahla birlikte teslim oldu. Hakkında 'Kasten yaralama' suçundan soruşturma başlatılan polis memuru S.Ç.'nin açığa alındığı öğrenildi.

CENAZE YARIN TOPRAĞA VERİLECEK...

Toydemir'in cenazesi Adli Tıp Kurumu'ndaki işlemlerin ardından yakınlarına teslim edildi. Cenazenin yarın toprağa verileceği öğrenildi.

GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI...

Öte yandan olay sırasında yaşananların güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı.

Görüntülerde, tartışma sonrası aracıyla ilerleyen Turgut Toydemir silahla yaralandıktan sonra aracı refüje çıktığı görülüyor.

NE OLMUŞTU?

Dün, Göztepe Mahallesi Atatürk Caddesi'nde 34 TC 7374 plakalı aracıyla ilerleyen Turgut Toydemir ile kendi aracıyla seyreden polis memuru S.Ç. arasında trafikten kaynaklanan tartışma yaşanmış, Toydemir, S.Ç'nin araca doğru silahla ateş açması sonucu vurulurken, aracı ise bir süre ilerledikten sonra refüje çarparak durabilmişti.

Ağır yaralanan Toydemir, sağlık görevlilerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından önce özel bir hastaneye, sonra da Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilip ameliyata alınmıştı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünden silahla yaralama olayına ilişkin yapılan açıklamada, "Polis memuru S.Ç'nin aracı ile seyir halindeyken diğer araç sürücüsü Turgut Toydemir ile aralarında trafik nedeniyle tartışma çıktığı, S.Ç'nin aracı durdurmak istemesi ve Toydemir'in durmaması üzerine S.Ç'nin silahıyla araca doğru ateş etmesi sonucu Toydemir'in yaralandığı anlaşılmıştır." ifadeleri kullanılmıştı.

Açıklamada, silahıyla birlikte yakalanan polis memuru S.Ç'nin açığa alınarak görevden uzaklaştırıldığı ve "kasten yaralama" suçundan hakkında yürütülen tahkikat işlemlerinin adli ve idari olarak devam ettiği bildirilmişti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Kadına yönelik şiddet, maalesef günümüzde hayatın her alanında karşımıza çıkıyor: Evde, işte, trafikte... Eski Türkiye'de kadınlara duyulan saygı ve değer ön plandayken, şiddet olaylarının bu kadar yaygınlaşması toplumun ahlaki ve sosyal yapısındaki bozulmayı gözler önüne seriyor. Bunun son örneği Aksaray'da yaşandı. Trafikte seyir halindeyken bir erkek, başka bir araçta yolcu olarak bulunan bir kadına saldırıda bulundu...

 

yazıkkı yazık 1 470672379 2094287144340518 7211477488462460174 n bdb32

Aksaray Taşpazar Mahallesi’nde bir erkek, trafikte diğer araçta yolcu olarak bulunan bir kadına saldırdı.

Kadının saldırıya karşılık vermesi üzerine kısa süreli arbede yaşandı.

Aksaray Taşpazar Mahallesi Şehit Mehmet Ali Demir Caddesi’nde trafikte İsmet B. adlı bir kişi ile Alina B. adlı arasında tartışma çıktı. O anlar trafikte bulunan başka bir araçtaki yolcunun kamerasına yansıdı.

Saldırıya uğrayan kadın aracından inerek tekme atan şahsa karşılık verdi. İkili arasında kısa süreli arbede yaşanırken, olayı görenlerin müdahalesiyle kavganın büyümesi önlendi. Kavganın sona ermesinin ardından aracına binen İsmet B, bölgeden uzaklaştı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Türkiye'de yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü düşerken Osmaniye'de yaşlılık maaşı ile geçinen bir vatandaşın sözleri gelinen son noktayı ortaya koydu. Yaşlılık maaşı alan Cankurt, "Ayda bir yumurta ya görüyorum ya görmüyorum" dedi...

Osmaniye'de yaşlılık maaşı ile geçinen vatandaşlar maaşlarının en az 10 bin lira olması gerektiğini ifade etti. Yaşlılık maaşı alan Zeki Cankurt "Yumurta alıyorum da et alamıyorum. Hayatta daha et alamadım, tavuk da alamadım" dedi. Mehmet Tatar ise "Ayda bir yumurta ya görüyorum ya görmüyorum. Yalan yok. 8- 10 bin lira olacak ki 65'lik maaşları en azından soğan ekmek yesin" ifadelerini kullandı.

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde yaşlılık maaşı alan vatandaşlar, maaşlarının en az 10 bin lira olması gerektiğini ifade etti. Yaşlılık maaşı alan Zeki Cankurt, şöyle konuştu:

"HAYATTA DAHA ET ALAMADIM"...

-65'lik maaşı alıyorum ben geçinemiyorum. 4 bin 700 lira maaşım. Geçinemiyorum yetmiyor yetmiyor. Yumurta alıyorum et de alamıyorum. Hayatta daha et alamadım, hiç alamadım. Tavuk da alamadım. Yetmiyor, tüp var, o var, bu var. Tarlam takımım da yok. Maaşımız 10 bin lira olsun, biz de insan gibi yaşayalım."

 
 

"AYDA BİR YUMURTA GÖRÜYORUM"...

Mehmet Tatar ise "65'liklere acıyan yok mu? İşçileri düşünüyoruz diyorsunuz, emeklileri düşünüyoruz diyorsunuz, bu 65'likleri yok mu sayıyorsunuz arkadaş. En azından 10 bin lira almamız lazım. Sadaka veriyor gibi bir para veriyorlar onunla da zaten geçinemiyoruz. Tezgahta hamallık yapıyorum burada. Fazla ne diyeyim ki piyasa belli. Maaş yetmiyor, yevmiyeye gidiyoruz yetmiyor. Sonumuz ne olacak ben de bilmiyorum. Yılda bir onu da konu komşuda bulabilirsek (et) yiyoruz. Ne yapacaksın kardeşim nereden bulacaksın ki? Adam da onu da babasının hayrına veriyor verirken. Ayda bir yumurta ya görüyorum ya görmüyorum. Yalan yok. 8- 10 bin lira olacak ki 65'lik maaşlılar en azından soğan ekmek yesin" dedi.

Bir başka yaşlılık maaşı alan vatandaş, "Ya nereden versin adam ötekine vermiyor ki Bağ-Kur'luya vermiyor. Ona da 12 ile 13 bin lira para veriyor. Bana vermez bu adam. Bu tahminen vermez. Yok nereden yetecek, yemek parası bile yapmaz" şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Balıkesir'de yaşayan 48 yaşındaki iki çocuk annesi Birgül Güden, sosyal medya hesabında gördüğü ve yapay zeka ile ünlü isimlerin seslerinin kullanıldığı sahte yatırım reklamına inanarak 650 bin TL dolandırıldı. İki çocuk annesi Güden, yaşadığı talihsiz olayı şu sözlerle anlattı:

Instagram'da ünlü isimlerin seslerinin taklit edilerek yapılan bir reklamı izleyen Güden, kısa bir süre sonra dolandırıcılar tarafından arandı.

Kendilerini Global Gold Elite isimli yatırım şirketinden aradıklarını ve Rus asıllı borsacı Timur Turlov adına konuştuklarını söyleyen dolandırıcılar, asgari ücret kazanan Güden'i Skype üzerinden görüntülü görüşmeye aldı.

650 BİN LİRAYI KENDİ HESABINA AKTARDILAR...

Sabah'tan Muharrem Doğantez'in haberine göre Güden, bu görüşme sırasında telefonuna uzaktan erişim izni verdiğini fark etmedi.

Dolandırıcılar, bu sayede Güden'in mobil şifrelerini öğrenerek banka hesabına erişim sağladı. Üniversiteyi kazanan oğlunun masrafları için başvurduğu ve ön onayını aldığı 650 bin TL krediyi kendi hesaplarına aktardılar.

 

Durumu fark eden Güden'e, dolandırıcılar "Bu para, sizin için açacağımız yatırım hesabına aktarılacak" diyerek iletişimi kestiler.

"PARANIN AKTARILDIĞINI GÖRÜNCE ŞOKA UĞRADIM"...

Güden, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Görüntülü konuşurken sık sık 'ekranını kapatma' diye uyarılarda bulundular. O an ne demek istediklerini anlayamamıştım. Hesabımdan paranın aktarıldığını görünce şoka uğradım. O andan itibaren iletişimi kestiler. Dolandırıldığımı anladım ve dünyam başıma yıkıldı. Tek başıma asgari ücretle çalışıp iki çocuk okutuyorum. Oğlum Kıbrıs'ta bir üniversiteyi kazandığında bankaya kredi başvurusu yapmıştım ancak geri ödeyememekten korktuğum için ön onaydan geçen krediyi kullanmamıştım. 85 bin TL'lik ilk kredi ödemesinin zamanı geldi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Ünlü ve güvenilir isimlerin görüntülerinin ve seslerinin olduğu o reklamı izledikten hemen sonra beni arayıp, kazançlı bir yatırım yapmak isteyip istemediğimi sordular. Benim yatırım yapacak param yok deyince, 'sizden para talep etmiyoruz, sizi görüntülü olarak arayacak olan arkadaşlarımız sizi bilgilendirip yönlendirecek' dediler. Aynı reklamlar, aynı ünlülerin sesleriyle yayınlanmaya devam ediyor. Benim gibi birçok kişi mağdur olacak. Yardım istiyorum."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), borçlu belediyelerle ilgili harekete geçti. CHP’li 6 belediyenin SGK prim borçları nedeniyle hesaplarına haciz işlemi uygulandı...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar kapsamında, borçlu belediyelerin mevduat ve şirket hesaplarına bloke koyulduğu belirtildi. Haciz işlemi uygulanan belediyeler şu şekilde sıralandı:

 

--İstanbul Büyükşehir Belediyesi

--Ankara Büyükşehir Belediyesi

--Adana Büyükşehir Belediyesi

--İzmir Büyükşehir Belediyesi

--Mersin Büyükşehir Belediyesi

--Şişli Belediyesi

 

 

"SGK BORÇLARINI ÖDEMEYE DAVET EDİYORUM"...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a, SGK borçları bulunan belediyelerle ilgili daha kararlı adımlar atılması yönünde talimat verdi. Erdoğan, “Açık artırma usulüyle asgari ücret açıklayan muhalefeti, ülke ve millet yararına bir iş yapmaya davet ediyorum. SGK’ya olan borçlarını ödemeleri konusunda daha kararlı bir duruş sergilemekte fayda var” ifadelerini kullanmıştı.

BELEDİYELERİN SGK BORÇLARI NEDEN GÜNDEMDE?

Belediyelerin prim borçları son dönemde kamuoyunda sıkça tartışılıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, bu konuda daha etkin bir takip süreci başlattığını ve gerekli durumlarda yaptırımların uygulanacağını açıklamıştı.

ANTALYA VE ALANYA BELEDİYELERİNE HACİZ GİTTİ Mİ?

Yaşanan son gelişmelerden sonra Antalya Büyükşehir ve Alanya belediyelerine haciz gidip gitmediği henüz açıklanmadı.

 

 

 

 

HABER: İbrahim AKDAĞ

KAYNAK: Ajanslar

 

Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) tüplerinin piyasada takip edilmesine yönelik düzenlemede değişikliğe gidildi. LPG tüplerinde takip sistemi için son tarih 31 Aralık 2025 olarak açıklandı...

Milyonlarca araç sahibini ilgilendiriyor: Son tarihe dikkat, zorunlu hale getirildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun konuya ilişkin tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı.

 

Buna göre, dağıtıcıların LPG tüplerinde takip sistemini 31 Aralık 2025 tarihine kadar kurması gerekecek.

Öte yandan, bu tarihten itibaren kimliklendirilmemiş veya karekod etiketine sahip olmayan LPG tüpleri, dolum tesislerinde bulundurulamayacak. Ayrıca bu tür tüplerin dolumu ve satışı yapılamayacak.

15 Ekim 2016 tarihli ve 29858 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Tüplerinin Piyasada Takip Edilmesine İlişkin Tebliğ'de yapılan değişiklikle, tüplerin takibinin sağlanması için dağıtıcı firmalara ek süre verilmiş oldu.

Tebliğ, yayımlandığı tarih itibarıyla yürürlüğe girerken, düzenlemenin uygulaması Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile EPDK tarafından ortaklaşa yürütülecek.

Düzenleme ile LPG tüplerinin izlenebilirliği sağlanarak, güvenlik ve kayıt dışı faaliyetlerle mücadele hedefleniyor.

 

 

 

HABER: İbrahim  AKDAĞ

 

 

Türk Hava Yolları’nın(THY) Dubai-İstanbul seferini yapan uçağında sarhoş yolcu olay çıkardı...

Kendisini uyaran başka bir yolcuya da tehditler savuran A.Ö., "Ben milyar dolarlık adamım. Türkiye'yi satın alırım. Sen kimsin?" diyerek tehditler savurdu.

Business Class'ta oturan A.Ö. isimli yolcu, fazla alkol alarak sarhoş oldu. A.Ö.'nün diğer yolcuları rahatsız etmeye başlaması üzerine kabin ekibi bu kişiye daha fazla alkol servis etmeme kararı aldı.

 

istanbul sarhos yolcu ucakta olay cika 468544 138511 be109

Sarhoş yolcunun rahatsızlık vermeye devam etmesi üzerine yanındaki yolcu yer değiştirmek istedi. Bu duruma sinirlenen A.Ö., uçakta olay çıkararak yer değiştirmek isteyen yolcuyu ve kabin ekibini tehdit etti.

Kontrol edilemeyen A.Ö., kabin ekibi tarafından kelepçelenerek İstanbul'a iniş yapılana kadar bu şekilde bekletildi.

Uçak indikten sonra yolcu, havalimanı polisine teslim edildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

CHP Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ve Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, KGK Genel Merkez'ini ziyaret etti...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Ankara'da Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Merkezi'ni ziyaret etti.

Ziyaret sırasında, Bulut’a, medyanın karşılaştığı sorunlar aktarıldı.

KGK VE CHP 2 469610140 929098255854484 1598786930463687183 n 6e5dc

KGK üyelerinin gündeme ilişkin sorularını içtenlikle yanıtlayan Burhanettin Bulut, medya sektöründeki sıkıntılar ve çözüm önerileri üzerine görüşlerini paylaştı.

KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, "Sayın Bulut’a ve ziyarete eşlik eden Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız’a, verdikleri destek ve katılımlarından ötürü şükranlarımı sunarım" ifadelerini kullandı.

 

 

 

HABER: Mertcan  YILMAZ

 

Artvin'in Arhavi ilçesinde, dün Karadeniz Sahil Yolu'nun kapanmasına neden olan heyelanda toprak altında kalan otomobil ve içindeki 4 kişinin cansız bedenlerine ulaşıldı...

Karayolları, AFAD, jandarma ve polis ekiplerinin yanı sıra çevre il ve ilçelerden de takviye ekiplerin katıldığı çalışmalarda, heyelan sırasında toprak altında kaldığı sanılan otomobilin bulunabilmesi amacıyla Erzincan, Rize ve Ankara'dan getirilen teknik cihazlar ve dronlar da kullanıldı.

Ekipler, yolun ulaşıma açılan şeridi ile deniz arasındaki kısımda çalışmalarını yoğunlaştırdı.

İş makineleri yardımıyla kazılan alanda araca ulaşan ekipler, içindeki 4 kişinin cansız bedenlerini çıkardı.

"4 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelere baş sağlığı diliyorum"

Çalışmaları yerinde takip eden Artvin Valisi Turan Ergün, gazetecilere, bulundukları alanda 8 Aralık saat 03.15'te büyük bir heyelan meydana geldiğini anımsattı.

Kara yolunun iki yönlü trafiğe kapandığını belirten Ergün, dün saat 22.00 civarında yoğun bir çalışma sonucu yolun tek şeridini ulaşıma açtıklarını söyledi.

Ergün, toprak altında araç olabileceği ihtimali üzerine çalışma yapıldığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O çalışmada PTS kameralarını, giriş çıkış kameralarını izleyerek bir araçtan şüphelendik. Nitekim o şüphelerimiz bugün haklı çıktık. Bu sabah AFAD Başkanlığımızdan değerli genel müdürümüz, daire başkanımız geldi. MTA uzmanlarımız geldi ve onların dron ile manyetik tarama yaptıkları bir sistem var. Bu sitemle iki kritik nokta belirlediler. Kritik noktada çalışmaya başladık. Birinci öncelik olarak belirledikleri yerde bugün araca ulaştık, aracın içinde de 4 kişinin cansız bedenine ulaştık. Az önce cenazeler otopsi için Arhavi Devlet Hastanesi'ne gönderildi."

Söz konusu kişilerin ailelerinin bölgeye geldiğini ifade eden Ergün, "Aileler otopsiden sonra cenazelerini teslim alacaklar. 4 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, acılı ailelere başsağlığı diliyorum. Bir kez daha burada bütün hemşehrilerimize, Artvinlilere, bütün milletimize 'Geçmiş olsun.' diyoruz." ifadelerini kullandı.

Ergün, teknik desteğin önemine işaret ederek, Rize ve Trabzon valileri, tüm kamu kurumları ve arama ekiplerinin katkılarının altını çizdi.

Bir gazetecinin heyelanlı bölgede alınacak önlemlerle ilgili sorusuna da cevap veren Ergün, "Bunun teknik çalışmasını Karayollarındaki arkadaşlarımız yürütürler. AFAD yine burada çalışma yapıyor. Özellikle İTÜ'den gelen hocalarımız var, AFAD koordinesinde onlar da risk değerlendirmesi yapıyorlar çevre alanlarda. Kendilerine tekrar teşekkür ediyoruz." yanıtını verdi.

Heyelanda hayatını kaybedenlerden Nuri Apaydın'ın ağabeyi Ali Apaydın, AA muhabirine, kardeşi Nuri Apaydın (38) ile en son birkaç gün önce görüştüklerini söyledi.

Heyelanın ardından kendilerine gelen bilgiyle bölgeye geldiklerini belirten Apaydın, "Gürcistan'a gideceklermiş gezme amaçlı. Yoldayken burada heyelana yakalanıyor. Sonra bilgisi geldi bize, jandarma aradı, bilgilendirildik ve buraya geldik. Cuma günü kendisiyle köye giderken görüşmüştük ve ondan sonra bir haber alamadık. Köyde kalıyordu kendisi ve köyü seviyordu. Sonra böyle bir acı haber geldi." diye konuştu.   

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Antalya'da eşi Ramazan İpek'i öldüren Melek İpek'in tahliye kararına yapılan itiraz Yargıtay tarafından oy birliğiyle reddedildi. Böylece İpek'in tahliye kararı kesinleşti. Melek İpek, kendisine işkence yaptığı iddiasıyla eşi Ramazan İpek'i av tüfeğiyle öldürmüştü...

Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında, 7 Ocak 2021 gecesi yaşadıkları müstakil evde tartışma çıktı. Tartışma sonrası Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak çıplak şekilde saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek'i buldu. Taraflar arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak durumu bildirdi.

İhbarla adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek'i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan Melek İpek'e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Cumhuriyet savcısının 'Haksız tahrik' indirimi uygulanmasını istediği iddianamede, Melek İpek'in 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması talep edildi.

SAVCI, 6 YILA KADAR HAPİS İSTEDİ...

Döşemealtı L Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Melek İpek, 26 Nisan 2021 tarihinde Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü kez hakim karşısına çıktı. İpek, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS bağlantısı ile katıldı. Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık Melek İpek'in 'Kast olmaksızın taksirle insan öldürme' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsini talep etti.

108 GÜN SONRA TAHLİYE EDİLDİ...

Mahkeme heyeti, 'Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelmişse faile ceza verilmez' hükmü gereğince Melek İpek'in tahliyesine karar verdi. Melek İpek, 108 gün sonra tahliye kararı ile özgürlüğüne kavuştu.

Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına yapılan itiraz, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi’nce görüşüldü. İstinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine hükmeden Ceza Dairesi, birinci derece mahkemesinin kararını hukuka uygun buldu.

YARGITAY CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA KARAR VERDİ...

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyaya bakan Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, temyiz istemini usulden reddetti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi ilamında, 'Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararların temyiz incelemesine tabi olmadığı hatırlatılarak, temyiz istemlerinin oy birliğiyle reddine karar verildiği kaydedildi. İpek'in avukatı Ahmet Onaran, "Yargıtay, 'bu karar temyiz edilemez' demiştir. Bununla birlikte karar kesinleşmiştir" dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Mersin'de bir kişi evde içki içerken tartıştığı 2'si amcası 3 kişiyi bıçakla öldürdü...

Mersin'nin Mezitli ilçesinde C.U., evde içki içtikleri sırada tartıştığı amcaları Ömer ve Ramazan Uyar ile akrabası Tuna Özel’i bıçaklayarak öldürdü.

İddiaya göre C.U., amcaları Ömer ile Ramazan Uyar ve akrabası Tuna Özel’le Kuyuluk Mahallesi'ndeki müstakil bir evde bir araya gelerek içki içmeye başladı.

Tuna Özel'e ait evde gecenin ilerleyen saatlerinde akrabalar arasında henüz belirlenemeyen bir sebeple tartışma çıktı. 

Alkolün de etkisiyle tartışma kısa sürede büyüyerek bıçaklı kavgaya dönüştü. 

 

mersinde yegen dehseti ikisi amcasi olmak uzere 3 kisiyi oldurdu 17334130052991 1 edc72

Kavga esnasında C.U., amcaları Ömer ve Ramazan Uyar ile akrabası Tuna Özel'i bıçaklayarak öldürdü. 

Şüpheli olayın ardından kayıplara karışırken, çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri yönlendirildi. 

3 kişinin cansız bedeni, savcılık ve ekiplerin olay yerindeki incelemesinin ardından otopsi için morga kaldırıldı.

Cinayet Büro Amirliği ekipleri, yapılan çalışma kapsamında C.U.'yu saklandığı bir evde suç aleti bıçakla birlikte yakaladı. C.U.’nun emniyetteki işlemleri devam ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın taklit ve tağşiş ürünlerle ilgili denetimleri de açıklamaları da devam ediyor. Son olarak ifşalanan 4 çay markası oldu. Bu ürünlerdeki gıda boyasının ciddi zehirlenmelere yol açabileceği belirtiliyor...

Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ve tağşiş ürünlere karşı yürüttüğü denetimlerde bir kez daha dikkat çeken bir liste yayınladı. Bu kez, gıda boyası içeren ürünleri tespit edilen dört çay markası ifşa edildi. Tüketicilere uyarıda bulunan uzmanlar, bu ürünlerin sağlık üzerinde ciddi riskler oluşturabileceğine dikkat çekti.

images 1 b1e79

HİLELİ ÇAY MARKALARI AÇIKLANDI...

 

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, söz konusu çay markalarının ürünlerinde doğal olmayan gıda boyaları tespit edildi. Bu durum, hem halk sağlığına yönelik tehdit oluşturduğu hem de tüketiciyi yanılttığı gerekçesiyle sert şekilde eleştirildi.

Hileli ürünler listesine eklenen çay markaları ve ürünleri şu şekilde sıralandı:

Özakçay Karasevda – Demlik Süzen Poşet Siyah Çay

Avcı Sezon Çay – Siyah Çay

Fatih Gold – Siyah Çay

Winmey – Demlik Süzen Poşet Siyah Çay

 

Adana Emniyet’inde Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memurlarının tanıdıkları üzerine açtıkları av bayii üzerinden, emniyetteki silah ve mühimmatları çete üyelerine sattığı ortaya çıktı...

 

Polisler, bu mühimmat ve silahları suç örgütlerine ulaştırdı. 

 

Devam eden soruşturmada O.K. isimli polis memuru, itirafçı olmayı kabul edip satışları nasıl gerçekleştirdiklerini anlatınca, Adana Emniyet Müdürlüğü, olayı Ankara’ya bildirdi. 

BORSADA PARA KAYBETİĞİ İÇİN YAPMIŞ...

O.K.’nin, borsada büyük miktarda para kaybettiği ve bu borcunu ödemek amacıyla, çalınan silah ve mühimmatları satmayı planladığı öne sürüldü.

O.K., çalınan mühimmatları, FETÖ üyeliği nedeniyle ihraç edilen polis memuru Y.Y.’ye sattı. Y.Y. ise bu silahları, Mersin Emniyet Müdürlüğü'nde görevli kadın başkomiser Z.T.M.'ye devretti. Z.T.M. ve eşi polis memuru A.M., avukat M.Y. ile birlikte, çalınan silahları bir av bayisine satmak üzere harekete geçti.

 
 

MÜHİMMATLAR ZAİYAT GÖSTERİLMİŞ...

Yapılan tespitlere göre, çalınan mühimmatlar, eğitimlerde zayiat olarak gösterilerek envanterden düşürülmüş, ardından suç örgütlerine teslim edilmek üzere satılmıştı. O.K., itirafçı olmayı kabul ederek, satışların nasıl yapıldığını anlattı.

Bu gelişme üzerine Adana Emniyet Müdürlüğü durumu Ankara'ya bildirdi. Özel Harekat Daire Başkanlığı'ndan gelen heyet, adı geçen polisleri sorgulamak üzere Adana'ya gitti. Yapılan sorgulamalar neticesinde, M.Y.’nin de organize suç örgütüyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı.

29 Kasım'da düzenlenen operasyonla, aralarında 5 polis, 1 avukat ve diğer şüphelilerin de bulunduğu 11 kişi yakalandı.

M.Y.’nin avukatlık bürosu da dahil olmak üzere yapılan baskınlarda, 139 el bombası, 55 tabanca, 3 otomatik tabanca, 2 av tüfeği, 7 bin 621 mermi, 200 şarjör, 17 balistik yelek, 5 elektroşok cihazı, 40 biber gazı ve 23 bıçak ele geçirildi.

Ancak yapılan incelemeler, kaybolan 100 el bombası ve 255 bin merminin envanterden kaybolduğunu ortaya çıkardı. Polis, çalınan silah ve mühimmatları satan kişileri tespit etmek için çalışmalarını sürdürüyor.

7 TUTUKLAMA...

Adli süreçte, şüphelilerden itirafçı olan polis O.K., eski polis Y.Y., avukat M.Y., polis memuru A.M. ve diğer bazı şüpheliler tutuklanırken, 4 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

2025 yılına girerken trafik cezaları da önemli ölçüde artacak. Resmi Gazete’de yayımlanan yeniden değerleme oranına göre, trafik cezalarına yüzde 43,93 oranında zam yapılacak. Kırmızı ışıkta geçmekten alkollü araç kullanmaya kadar birçok ceza tutarı yükselecek.

 

İşte 2025 yılına ait trafik cezaları...

Yeniden değerleme oranları, Resmi Gazete'de yayımlandı. 2024 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranı yüzde 43,93 olarak açıklandı. Bu oran, 2025 yılında trafik cezalarındaki artışı da belirlemiş oldu. İşte 2025’te geçerli olacak yeni trafik cezaları...

2025 yılı itibarıyla uygulanacak trafik cezaları şu şekilde:

Kırmızı ışıkta geçmenin cezası:

2024: 1.506 TL
2025: 2 bin 167 TL

Hatalı park cezası:

2024: 691 TL
2025: 994 TL

Hız sınırı aşma (Yüzde 10 ila 30):

2024: 1.506 TL
2025: 2 bin 167 TL

Alkollü araç kullanma (En düşük):

2024: 6 bin 439 TL
2025: 9 bin 267 TL

Araç kullanırken telefonla konuşma:

2024: 1.510 TL
2025: 2 bin 173 TL

Engelliler için ayrılan yere park etmek:

2024: 1.383 TL
2025: 1.990 TL

Emniyet kemeri kullanmamak:

2024: 690 TL
2025: 993 TL

Drift cezası:

2024: 32 bin 233 TL
2025: 46 bin 392 TL

Yönetmeliğe aykırı nitelikte plaka takmak:

2024: 2 bin 647 TL
2025: 3 bin 810 TL

Muayenesiz araçla trafiğe çıkmak:

2024: 1.506 TL
2025: 2 bin 169 TL

Yasak olan yerde sollama yapmak:

2 bin 169 TL

Ehliyetsiz araç kullanmak:

18 bin 679 TL

Aracı plakasız kullanmak:

11 bin 754 TL

Trafik sigortası olmadan trafiğe çıkmak:

994 TL   

 

 

 

HABER: Halime Yağmur  AKDAĞ

 

Mardin'deki Mor Yuhanon Dilimiyo Süryani Kilisesi'nde bir grubun yaptığı yoga seansına Süryanilerden tepki geldi...

Mardin'in Savur ilçesine bağlı kırsal Dereiçi Mahallesi'ndeki tarihi Mor Yuhanon Dilimiyo Süryani Kilisesi'nde bir grubun yaptığı yoga seansı, tepki çekti.

Kilisede yoga eğitmeni Seda Deliormanlı tarafından organize edilen etkinlik, Süryani cemaatinde rahatsızlığa yol açtı.

Deliormanlı, kilisede yoga görüntülerini 'hayalimdi' ifadeleriyle sosyal medyada paylaştı.

"MEDİTASYON YAPACAĞIZ DEDİLER"

Kiliseye gelen ekibin 'Meditasyon yapmak istiyoruz' talebini dini bir ritüel olarak algılayarak izin verildiğini belirten Midyat Süryani Kiliseleri Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Türker, "Savur Dereiçi'ndeki o çirkin olaylar, bölge açısından iyi olan bir şey değil. Sonuçta orası da bir ibadethane olarak geçiyor. Gelen turistlerin ibadethanelerde daha dikkatli olmalarını istiyoruz. Oraya gelenler belki kötü bir niyetle gelmediler ve oradaki görevli arkadaşlarımız da orayı art niyetle vermemiş. O arkadaşlar, turistlerin buralara kadar gelmesinden dolayı tarihi bilgi verdi. Daha sonra o olay oldu. Bunu istemiyoruz. Bu bölge, dinler ve diller merkezi olduğundan dolayı burada bulunan bütün ibadethanelerimiz, camilerimiz, kiliselerimiz, manastırlarımız hepsi kutsal bir yerdir. Bunun için gelen turistlerin giyim ve konuşmalarına daha dikkatli olmalarını istiyoruz. Buraya gelen turistlerin tarihle ilgili bir şeyler götürmelerini istiyoruz. Orada olan üzücü olayda başlarındaki bayan, herkesin yanında özür diledi artık olan oldu" dedi. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye'nin deprem riski konusunda önemli uyarılarda bulundu. Özellikle Adana-Kıbrıs arasındaki fay hattına dikkat çeken Moriwaki, ülkemizin deprem gerçeğini göz önünde bulundurarak gerekli önlemleri alması gerektiğini vurguladı...

 

JAPON DEPREM UZMANI MİROWAKİ'DEN KORKUTAN UYARI...

"Türkiye'nin bir yerinde mutlaka deprem olacak" diyen Moriwaki, ülkemizin yapı stokunun büyük bir kısmının kaçak olması nedeniyle ciddi bir risk altında olduğunu belirtti. Yapı denetimlerinin önemine işaret eden uzman, bu sayede can kayıplarının azaltılabileceğini ifade etti.

Aydın'ın da deprem riski taşıyan iller arasında yer aldığını belirten Moriwaki, bölgenin zemin yapısının deprem sırasında risk oluşturabileceğini söyledi. Aydınlıların bu konuda dikkatli olmaları ve gerekli önlemleri almaları gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin dünyanın en riskli 17 ülkesi arasında yer aldığını belirten Moriwaki, ülkemizin depremde can kaybı sıralamasında ise üçüncü sırada bulunduğunu ifade etti. Bu durum, Türkiye'nin deprem konusunda daha fazla önlem alması gerektiğini gösteriyor.

Uzman, Doğu Anadolu Fay Hattı'nın batı kolunun Adana'dan Kıbrıs'a doğru uzandığını ve bu fay hattının kırılma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Bu durum, bölgedeki deprem riskini artırıyor.

 

Japonya'nın deprem konusunda aldığı önlemleri örnek gösteren Moriwaki, Türkiye'nin de benzer uygulamaları hayata geçirmesi gerektiğini söyledi. Yapı denetimleri ve teknolojik altyapı yatırımları sayesinde Japonya, depremlerdeki can kayıplarını önemli ölçüde azaltıyor.

 

İstanbul'a tek başına tatile gelen turist kadın sosyal medya üzerinden tanıştığı polisle oteldeki odasında buluşurken başına geleceklerden habersizdi. İkilinin ilk gecesinden sonra turist kadın ülkesine döndü ancak birkaç ay sonra geri geldi. Bu kes onu polisin arkadaşları da bekliyordu. Zorla ilişkiye girdikleri kadını kayda aldılar ve bu kayıtla tehdit etmeye başladılar. Tehdit yoluyla 7 kişiye pazarladıkları kadın sonunda kabusu yine polise giderek bitirdi...

İstanbul’da turist kadına korkunç tuzak: Zorla ilişkiye zorlayıp görüntülerini kaydettiler

2021 yılında tatil için İstanbul’a gelen Suheir W. (25), arkadaşlık uygulaması Tinder üzerinden tanıştığı Uğur B. (31) isimli bir polis memuruyla buluştu. Kendini “Fatih” olarak tanıtan Uğur B., turist kadınla otelde bir araya geldi ve aralarında bir ilişki yaşandı. Ancak bu buluşma, Suheir W.’nin hayatında bir kabusun başlangıcı oldu.

 
 

Şantaj ve tehditlerle fuhuşa zorlandı...

İlk buluşmanın ardından bir ay sonra yeniden Türkiye’ye gelen Suheir W., Uğur B.’nin mesajı üzerine kaldığı apartta onunla tekrar buluştu. Bu kez Uğur B., yanında polis arkadaşı Fatih Ö. (33) ile geldi. İddialara göre, Uğur B. bu görüşmede Suheir W. ile yaşadığı anları video kaydına aldı. Fatih Ö. ise kadına ilişki teklifinde bulundu. Suheir W., görüntülerin silinmesini talep etse de Uğur B. bu kaydı kullanarak turist kadını tehdit etti.

Tehditlerin devamında, Uğur B. kadını başka erkeklerle para karşılığı ilişkiye zorladı. Korkudan bu taleplere boyun eğmek zorunda kalan Suheir W., yaklaşık 7 kişiyle para karşılığı birlikte oldu. Yaşadığı travma dayanılmaz hale gelince, Suheir W. polise başvurarak Uğur B. ve diğer şüpheliler hakkında şikayetçi oldu.

 

 

 

"Rızası vardı" savunması

Gözaltına alınan Uğur B., ifadesinde Suheir W. ile kendi rızasıyla ilişkiye girdiğini, video çekip çekmediğini ise hatırlamadığını söyledi. Şüphelilerden Fatih Ö. ise Suheir W.’nin ilişkileri kendi isteğiyle yaşadığını, iddiaların asılsız olduğunu öne sürdü.

24 yıl hapis talebiyle dava açıldı...

Savcılık, hazırladığı iddianamede şüpheliler hakkında "basit cinsel saldırı", "silahla tehdit", "şantaj" ve "fuhuşa teşvik" gibi suçlamalarla 24 yıl hapis cezası talep etti. Duruşma sırasında savcılık, Suheir W.’nin bazı ilişkileri kendi rızasıyla yaşadığını, ancak diğer ilişkilerde sanıkların zorlamasının etkili olduğuna dair kuvvetli şüphe bulunduğunu belirtti.

Karar: Polis memurlarına hapis cezası...

Mahkeme, Uğur B. ve Fatih Ö.’yü "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Diğer sanıklar Mehmet A. ve Sercan Ç. ise delil yetersizliği nedeniyle beraat etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Ankara'da suikasta kurban giden eski Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş’e saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt, elektronik kelepçe takılıyken cinayet işledi. Eşi, ve eşinin sevgilisini öldüren Bozkurt, kaçtı. Polis saldırganı yakalamak için çalışma başlattı...

Ankara'da eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesiyle ilgili 2 Ekim'de görülen karar duruşmasına verilen arada Selma Ateş Kazanç'a saldıran ve olayın ardından tutuklanan Mert Can Kılıç'ı 3 bin TL vererek azmettirdiği gerekçesiyle ev hapsi uygulanan Servet Bozkurt, evde boşanma aşamasında olduğu ileri sürülen eşi Elif Bozkurt ile tartıştı.

KARISININ BOĞAZINI KESTİ...

Tartışmanın büyümesi üzerine çiftin çocukları komşularına sığındı. Servet Bozkurt, bıçakla eşinin boğazını kesti. Aynı zamanda yurt dışına çıkış yasağı bulunan Bozkurt, elektronik kelepçeyi sökerek evden çıktı.

 

(Elif Bozkurt)

KARISININ SEVGİLİSİNİ DE ÖLDÜRDÜ...

Bozkurt, daha sonra eşinin sevgilisi olduğunu iddia ettiği Hasan Şahin'i, çalıştığı tekel bayiinde bıçakladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde Elif Bozkurt ve Hasan Şahin'in hayatını kaybettiği belirlendi. Polis, olayın ardından kaçan Servet Bozkurt'u yakalamak için çalışma başlattı.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. 

(Hasan Şahin)

ORTAK ÇALIŞMA BAŞLATILDI...

Eşini ve eşinin sevgilisini öldüren Servet Bozkurt'un bir cinayeti jandarma bölgesinde birini de polis bölgesinde işlediği ortaya çıktı. Bu sebeple hem cinayet büro hem de jandarma Bozkurt’un yakalanması için ortak çalışma başlattığı öğrenildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Türkiye gündemi bebek ve çocuk ölümleri ile sarsılmaya devam ediyor. İstanbul'da bir bebeğin 45 günlük yaşa savaşından sonra ortaya çıkan detay kan dondurdu. Ölen bebeğe annesi tarafından vahşice tiner içerildiği, iç organlarının parçalandığı tespit edildi...

Esenler'de Dilek Ç., 2 yaşındaki bebeğinin biberonuna tiner koyup içirdi. Hastaneye kaldırılan bebek 2 ay sonra hayatını kaybetti. Anne ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Olay, 26 Eylül Perşembe günü Esenler'de meydana geldi. İddialara göre, Kırıkkale'de yaşayan Dilek Ç. (23) sevgilisi Y.E. ile evlilik dışı çocukları oldu. Baba Y.E.nin kendisine ve çocuğuna sahip çıkmaması üzerine Dilek Ç., İstanbul'a akrabalarının yanına geldi. Olay günü Bağcılar'da bir parkta olan anne bebeğin biberonuna tiner koydu. 2 yaşındaki Emre Ç. biberondaki tineri içti. Anne bebekle birlikte Esenler'deki akrabalarının evine gitti. Bebek evde fenalaşınca Fatih'te bir hastaneye götürüldü. Yoğun bakımda 2 ay kalan çocuk dün hastanede hayatını kaybetti.

ANNE TUTUKLANDI

Çocuğun kimyasal zehirlenme ile hastaneye götürülmesi üzerine polis ekipleri anne ve babayı gözaltına aldı. Polis merkezinde yapılan sorguda annenin çocuğunun evlilik dışı dünyaya geldiğini ve babasının sahip çıkmadığı için bunalıma girdiğini ve bu olayı gerçekleştirdiğin söylediği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen anne tutuklanarak cezaevine gönderilirken baba adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Uşak'ta korkunç bir cinayet yaşandı. Oğlu tarafından bıçaklanan anne hastanede can verdi...

Uşak'ta ailesiyle birlikte yaşayan Ramazan Yıldırım (21), henüz belirlenemeyen nedenle annesi Asiye Yıldırım'ı (46) bıçakla yaraladı.


Eve gelen baba Refik Yıldırım, eşinin bıçakla yaralandığını, oğlunun da kaçtığını görünce durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi.

KAÇAN OĞLU YAKALANDI...

Hastaneye kaldırılan Asiye Yıldırım, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Öte yandan şüphelinin yerini tespit eden Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, bölgeye hareket etti. Polisleri fark edince kaçmaya çalışan zanlı, kovalamaca sonucu yakalanarak gözaltına alındı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

İzmir'de yangın faciasında yaşamını yitiren 5 çocuğun cenazesine baba Hasan Akcan, kelepçeli getirilmişti. Akcan'ın kelepçesi Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan gelen telefon sonrası çıkarıldı...

İzmir Selçuk'ta barakadan bozma evdeki yangın faciasında kaybettiği beş çocuğunun cenazesine baba Hasan Akcan’ın kelepçeli getirilmesi kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. ,

Jandarma, defin işlemi sırasında baba Hakan Akcan’ın bileklerindeki kelepçeleri çıkardı. Kelepçe krizinin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un telefonu sonrası çözüldüğü öğrenildi.

27 yaşındaki anne Melisa Sinem Akcan, para kazanmak için hurda toplamaya gitmişti. Anne Akcan, barakadan bozma evinin kapısını kilitleyip çıkmıştı.

Evde ısınmak için bırakılan elektrikli soba faciaya sebep olmuştu. Evde tek başlarına kalan bir yaşındaki Aras Bulut Akcan, iki yaşındaki Masal Işık, üç yaşındaki Aslan Miraç, dört yaşındaki Funda Peri ve beş yaşındaki Fadime Nefes, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında ölmüştü.

 
Akcan’ın eşinin de bir suçtan dolayı cezaevinde olduğu öğrenilmişti.

ADALET BAKANI DEVREYE GİRMİŞ...

Çocukların cenazesinde baba Hasan Akcan başta kelepçe ile getirildi. Akcan’ın kelepçesi defin işlemleri öncesinde çıkarıldı.

Halk TV’de İsmail Küçükkaya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kendisine ulaştığını ve kelepçenin Tunç’un talimatı ile çıkarıldığını söyledi.

"AKRABAMIN YANINDA KALIYORUM"...

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Melisa Akcan, DHA muhabirine telefonda yaptığı açıklamada, "Olaydan sonra bir akrabamın yanına geldim. Şu an ilaçlarla ayakta kalıyorum. Kimseyle görüşmek istemiyorum, acımı yaşamak istiyorum. Çocuklarım gözümün önünden gitmiyor" dedi.

Ayrıca Melisa Akcan'ın babasının emekli felsefe öğretmeni, kendisinin ise lise mezunu olduğu öğrenildi. Hakkında 'Hayvan hırsızlığı' ve 'Yaralama' gibi suçlardan kaydı olduğu öğrenilen Melisa Akcan ile 'Uyuşturucu kullanma', 'Yaralama', 'Hırsızlık' gibi çeşitli suçlardan yaklaşık 10 suç kaydı bulunan Hakan Akcan'ın ailelerin rızası olmadan evlendiği ileri sürüldü.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Şişli'de 31 Ekim tarihinde kaybolan 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi, tüm çabalara rağmen gece saatlerinde Feriköy Mezarlığı'nda ölü bulundu. Ailesinin televizyon programlarına çıkarak aradığı minik Şirin'in cansız bedenine ulaşan polis ekipleri, yapılan arama çalışmalarını ihbar üzerine mezarlık ve çevresinde yoğunlaştırdı. Acı haberi alan aile ve tüm Türkiye yasa boğuldu...

Minik Şirin'in katil zanlısı olarak gözaltına alınan kağıt toplayıcısı M.Ö., sorgusunda suçunu itiraf etti. Zanlının ifadesine göre, Şirin’in para istemek amacıyla yanına gelmesi üzerine aralarında bir diyalog başladı. M.Ö., Şirin’in "peşini bırakmadığını ve canını sıktığını" iddia ederek onu boğduğunu ve cesedini mezarlıkta sakladığını söyledi. Zanlı, ifadesinde olay anını şu cümlelerle anlattı: “Peşimi bırakmadı, canımı çok sıktı. Ben de onun boğazını sıktım, öldürdüm. sonra mezarlığa attım, üstünü çalı çırpıyla örttüm.”

Soruşturma Sürüyor...

Minik Şirin'in ölümüyle ilgili soruşturma tüm yönleriyle devam ederken, polis ekipleri olayın tüm detaylarını araştırıyor. Zanlının emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildiği öğrenildi. Türkiye’yi derinden sarsan bu olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılması için güvenlik  güçleri kapsamlı bir soruşturma yürütüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Antalya’da yaşanan bir olayda, sosyal medyada paylaşılan bir çiçek buketi fotoğrafının izinsiz kullanılmasına öfkelenen Kıvanç Şensöz (31), çiçekçi Eşref Yunus Yıldırıcı'yı (29) öldüresiye dövdü. Hastanede tedavi altına alınan Yıldırıcı’nın beyin ölümü gerçekleşti...

Olay, Kıvanç Şensöz'ün eşinin sosyal medya hesabında paylaştığı bir çiçek fotoğrafının başka bir işletme tarafından izinsiz kullanıldığını fark etmesiyle başladı. Şensöz, bu duruma tepki göstererek, Eşref Yunus Yıldırıcı'nın çalıştığı çiçek deposuna gitti. İddiaya göre, Şensöz'ün "Neden karımın fotoğrafını paylaşıyorsunuz, emek hırsızısınız" diyerek Yıldırıcı'ya saldırdığı belirtildi.

Özür Yetmedi, Ölümle Sonuçlandı...

Firdevs Yıldırıcı, yaptığı paylaşımda hata yaptığını kabul etti ve yüzü net olmayan bir fotoğraf paylaştığı için özür diledi. Ancak Kıvanç Şensöz, öfkesi dinmeyerek çiçek deposuna gitti ve burada Yıldırıcı’ya yumruk atarak yere düşürdü. Yere düştükten sonra da defalarca tekmeleyen Şensöz, Yıldırıcı’nın ağır yaralanmasına sebep oldu.

Güvenlik Kamerası Görüntüleri Ortaya Çıktı...

Olay anı, çiçek deposunun güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, Kıvanç Şensöz'ün Eşref Yunus Yıldırıcı'ya aniden yumruk atıp yere düşürdüğü ve ardından tekmelediği görülüyor. Olay yerine gelen Yıldırıcı’nın dayısı Ali Okur, Şensöz’ü durdurmaya çalıştı. Ancak Şensöz, "Karımın fotoğraflarını paylaşırsa, böyle olur" diye karşılık verdi.

Beyin Ölümü Gerçekleşti...

Hastaneye kaldırılan Eşref Yunus Yıldırıcı’nın beyin kanaması geçirdiği ve beyin ölümünün gerçekleştiği bildirildi. Doktorlar, ailesiyle Yıldırıcı’nın organlarının bağışı konusunda görüşmelere başladı. Kıvanç Şensöz ise gözaltına alınarak tutuklandı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından alınan yeni kararlara göre, bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borcunu ödeyemeyenler için 60 aya kadar yapılandırma imkanı getirildi. Kredi kartlarında asgari ödeme oranında da limite göre değişikliğe gidildi...

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından bireysel kredi kartlarına ilişkin eş güdümlü adımlar atıldı.

TCMB'nin Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete'de, BDDK'nın konuya ilişkin kurul kararı da internet sitesinde yayımlandı.

 
 
 

60 AYA KADAR YAPILANDIRMA İMKANI...

Buna göre, BDDK, bireysel kredi kartı ve ihtiyaç kredisi borcunu ödeyemeyenler için 60 aya kadar yapılandırma imkanı getirdi.

Bireysel kredi kartlarında dönem borcunun asgari tutarını ödeyemeyenler, mevcut kredi kartı borç bakiyelerini 60 aya kadar yapılandırabilecek. Her aya düşen taksit tutarı, ilgili ayın asgari ödeme tutarına eklenecek. Yapılandırılan kredi kartı borcunun en az yarısı ödeninceye kadar ilgili bankadaki kredi kartı limiti artırılamayacak.

TCMB de bireysel kredi kartlarında yapılandırmada kullanılacak azami faiz oranını referans faiz olan yüzde 3,11 ile sınırlandırdı.

İhtiyaç kredileri ise anapara ve faiz ödemelerinin 30 günden fazla gecikmesi halinde ilave kredi olmadan 60 aya kadar yapılandırılabilecek. Borçlunun 1 yıl içinde yapılandırma için başvurması gerekiyor.

ASGARİ ÖDEME ORANINDA LİMİTE GÖRE DEĞİŞİKLİK...

BDDK, kredi kartlarında asgari ödeme oranında da değişikliğe gitti.

Dönem borcunun yüzde 20'si olan asgari ödeme oranında sınır tutar, 25 bin liradan 50 bin liraya çıkarıldı. 50 bin lira ve altında olan kredi kartları için asgari ödeme oranı dönem borcunun yüzde 20'si olurken, 50 bin lira ve üzerinde olanlarda yüzde 40 olarak uygulanacak.

BDDK'nin adımlarıyla uyumlu şekilde TCMB, bireysel kredi kartlarına uygulanan azami akdi faiz oranlarını kredi kartı dönem borcuna göre referans orana bağlı olarak farklılaştırdı. Bu kapsamda belirlenecek oranlar 24 Ekim'de açıklanacak ve 1 Kasım'da yürürlüğe girecek.

Referans oranın aynı kalması halinde azami akdi faiz oranları; dönem borcu 25 bin liranın altında olan kredi kartları için yüzde 3,50, 25 bin-150 bin lira olan kredi kartlarında yüzde 4,25 ve 150 bin liranın üzerinde olan kredi kartlarında yüzde 4,75 olacak.

Kredi kartları vasıtasıyla nakit çekim/kullanım azami akdi faiz oranı ise yüzde 5 seviyesinde korundu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Hatay’da yüzmek için Reyhanlı Baraj Gölü’ne giren 5 kişi suda kayboldu. İhbarla olay yerine giden ekipler 5 kişinin cansız bedenine ulaştı...

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde isimleri öğrenilemeyen 5 arkadaş yüzmek için Reyhanlı Baraj Gölü’ne girdi.

Bir süre sonra çırpınmaya başlayan 5 kişi, suda kayboldu. Çevredekilerin ihbarıyla bölgeye jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Ekiplerin yaptığı çalışmada suda kaybolanlardan 5 kişinin cansız bedenini bulundu.

Kıyıya çıkarılan ve Suriye uyruklu olduğu belirlenen 5 kişinin cansız bedenleri olay yerindeki incelemenin ardından hastane morguna kaldırıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Hatay'da kum yüklü hafriyat kamyonu  freni tutmayınca önündeki 7 araca çarpıp, devrildi. Kazada yaralanan 5 kişi hastanelere kaldırıldı...

Defne ilçesi Harbiye Mahallesi'nde saat 18.00 sıralarında yokuş aşağı seyir halindeki kum yüklü hafriyat kamyonu, freni tutmayınca önündeki 7 araca çarparak, devrildi.

Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine çok sayıda polis, jandarma, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri, araçlarda sıkışan 5 yaralıyı çıkarttı.

İlk müdahaleleri yapılan yaralılar ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Yaralıların içinde hayati tehlikesi olan bulunmadığı öğrenildi.

 Ekipler, kazaya karışan araçlar nedeniyle kapanan yolda güvenlik önlemi aldı. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Mersin'de çöplük alandaki bir varilde cesedi bulunan Selahattin Doludeniz'in oğlu tutuklandı...

Mersin'in Bozyazı ilçesinde, emekli öğretim görevlisinin 2 gün önce ölü bulunmasıyla ilgili gözaltına alınan oğlu tutuklandı. 

Emekli öğretim görevlisi Selahattin Doludeniz'in (77) cesedinin, 14 Eylül'de Gürlevik Mahallesi'ndeki çöplük alana bırakılan varilde bulunmasının ardından İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince dün gözaltına alınan oğlu Orkun Doludeniz'in (33) emniyetteki işlemleri tamamlandı.

4544554jpg vQxVgfrw50qBKNVgiaC9nw 3b1e7
 

'CESEDİ TİCARİ TAKSİYLE TAŞIDI' İDDİASI...

Zanlının ifadesinde, babasını evde hareketsiz yatarken bulduğunu, daha sonra cesedi ticari taksiyle alana götürdüğünü iddia ettiği öğrenildi. Adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. 

Selahattin Doludeniz'in kesin ölüm nedeni, Adana Adli Tıp Kurumu tarafından yapılacak otopsinin ardından belli olacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Mersin'de yaşayan emekli Prof. Dr. Selahattin Doludeniz, çöplükte bir plastik fıçı içerisinde elleri ve ayakları bağlı halde ölü bulundu...

Mersin Bozyazı ilçesi Ustalar Mahallesi’ndeki çöplüğe sabah saatlerinde giden belediye işçileri, plastik fıçı içerisinde elleri ve ayakları bağlı çıplak bir erkek cesedi buldu.

İhbar üzerine olay yerine jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. İlk incelemede çürümeye başladığı görülen ceset, Mersin Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

Yapılan otopside cesedin, Selçuk Üniversitesinden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin Doludeniz’e ait olduğu belirlendi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın babası Arif Güran, cinayetle ilgili çarpıcı ifadeler kullandı. Baba Arif Güran, "Hepsi akraba bile olsa vazgeçmem. Ciğersiz oldukları için gelip beni öldürseydiler. Gelip öcünü benden alsaydılar" dedi...

 

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan ve arama çalışmalarının 19'uncu gününde cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın defnedildiği Tavşantepe Mahallesi'ndeki ziyaretinin ardından iş insanı Ferit Kaya ile Narin’in babası Arif Güran arasındaki görüşme, cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

"GELİP ÖCÜNÜ BENDEN ALSAYDILAR"...

Kaya ile sohbet eden baba Arif Güran, "Akraba olmuş, dayı-yeğen olmuş. Akraba olduğu zaman diyor 'Dayımdır, yeğenimizdir'. Hepsi akraba bile olsa vazgeçmem. Bunu herkes de biliyor. Kimin parmağı bu işte, kimin parmağı varsa da devlet delillerle çıkardıktan sonra. Ciğersiz oldukları için gelip beni öldürseydiler. Gelip öcünü benden alsaydılar" dedi.

"O ÇOCUĞUN YERİ MEZAR DEĞİL, OKUL"...

Kaya ise Narin’in yerinin okul olduğunu belirterek, "Ağabey, o çocuğun yeri mezar değil, o çocuğun yeri şu anda okul. Böyle bir şey yok. 8 yaşındaki bir çocuk" diye konuştu.

"KENDİ ARALARINDA TOPLANTI YAPIYORLAR"...

Görüşmede bulunan Narin'in amcası Erhan Güran ise "20 nüfuslu bir yer, 90- 100 nüfusluk değil. Onların da hepsi akraba. Kendi aralarında toplantı yapıyorlar, şey yapıyorlar ki. O namussuzluk yaptı, çocuğu öldürdü, bu süreçte bütün çocuklarımızı okuldan etti. Kimse okula gitmiyor. İşte böyle bir toplumuz" dedi. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

İstanbul Beyoğlu'nda Ercan Yıldız, aynı evde yaşadığı annesi Aysel Yıldız'ı bıçaklayarak öldürdü. Annesinin cesediyle iki gün aynı evde kalan Yıldız, komşuların şüphesi üzerine eve gelen polis ekiplerince yakalandı...

 

11 Eylül Çarşamba günü İstanbul Beyoğlu Fetihtepe Mahallesi Okçular Yolu Sokak üzerinde bulunan 3 katlı binanın 1’inci katındaki dairede iddialara göre, oğlu Ercan Yıldız (22) ile beraber yaşayan Aysel Yıldız 2 gündür işe gitmeyince yakınları ve komşuları sabah saatlerinde eve geldi. Kapıyı açan Ercan Yıldız, annesinin içeride olduğunu söyledi. Ancak anneden ses çıkmayınca olay yerine polis ekibi çağrıldı. 

MAHALLELİ LİNÇ ETMEYE ÇALIŞTI...

Eve giren ekipler, annenin yerde hareketsiz yattığını gördü. Yapılan incelemede Aysel Yıldız’ın bıçaklanarak öldürüldüğü ve yüzünde yastık olduğu tespit edildi. Mahalle sakinleri tarafından linç edilmeye çalışılan Ercan Yıldız, gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından ceset, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

 
 

"ANNESİNİ ÖLDÜRMÜŞ, 2 GÜN BERABER YAŞAMIŞ"...

Mahalle sakini İlhan Ataç, olayla ilgili şunları söyledi:

* "Burada 22-23 yaşlarında madde bağımlısı bir genç vardı. Annesini evde ölü buldular. 2-3 gün olduğu söyleniyor. Çocuk bıçaklamış daha sonra ağzına yastık koymuş. Bu çocuk daha önce de mahallede yabancı madde kullanıyordu. Mahallede bağırıyor, çocuklar korkuyordu. Bu çocuklar böyle değildi.  Burada bunun gibi çocuklar var. Böyle olayların yaşanmasından korkuyoruz. Çocuk burada annesiyle beraber yaşıyor. 

 
  • O gece de komşulardan görenler olmuş. Annesi işe gitmeyince şüphelenmişler. ‘Annen nerede’ diye sormuşlar. Daha sonra annesini görünce polise haber vermişler. Adli Tıp'tan geldiler. İnceleme yaptılar. Sonra cenazeyi kaldırdılar. Çocuğu da götürdüler. Annesini bıçakladıktan sonra ağzına yastık bastırtmış. Daha sonra da kanları silmiş. Boğuldu süsü vermeye çalışmış."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

Milyonlarca vatandaşın Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcu bulurken SGK’dan borçlulara dikkat çeken o mesaj gönderildi. Mesajda borçlu konumda olan milyonlarca vatandaşın Genel Sağlık Sigortası prim borçlarının ödenmesi istendi...

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından milyonlarca vatandaşa gönderilen kısa mesaj dikkat çekti.

SGK tarafından gönderilen mesajda prim borcu olan vatandaşların borçlarının ödenmesi gerektiği ifade edildi.

Borçların kısa süre içerisinde ödenmemesi durumunda yasal takip başlatılacağı belirtilen uyarı mesajında, mevcut borç durumunun e-Devlet üzerinden sorgulanabileceği belirtildi.

 

YASAL TAKİP BAŞLAYACAK...

Geçtiğimiz yıllarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yapılan düzenlemeler ile bu borçlara kısmen af getirilmiş ancak şimdilerde işsiz geçirilen sürenin ardından biriken prim borçlarının tekrar ödenmesi istendi.

SGK tarafından vatandaşlara gönderilen mesajda şu ifadeler yer aldı, "Değerli sigortalımız, Genel Sağlık Sigortası kapsamında prim borcunuz bulunmaktadır. Borcunuzu e-Devlet üzerinden sorgulayabilir ve yine e-Devlet üzerinden veya anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödeyebilirsiniz. Aksi takdirde yasal takip başlatılacaktır. Borcunuzu ödemiş olmanız halinde bu mesajı dikkate almayınız.

 

 

 

HABER:  İbrahim  AKDAĞ

 

Yeni okul döneminin başlamasıyla birlikte gözler ortak sınav uygulamasına çevrildi. Milli Eğitim Bakanlığı 6, 7, 8, 9 ve 10. Sınıflar için yeni kararını duyurdu...

Milli Eğitim Bakanlığı, geçtiğimiz yıl başlattığı ortak sınav uygulamasını bu yıl da sürdüreceğini duyurdu.

Okulların açılmasıyla yapılan açıklamaya göre 2024-2025 eğitim öğretim yılında da 6, 7, 8, 9 ve 10. sınıf öğrencileri için ortak sınavlar yapılacak.

Toplamda 12 ortak yazılı sınav gerçekleşecek ve bu sınavlar, belirlenen derslerde uygulanacak.

Tüm Türkiye genelinde aynı anda yapılacak sınavların tarihleri de belli oldu.

İşte ortak sınav tarihleri…

2024-2025 ORTAK SINAV TARİHLERİ...

Yeni eğitim öğretim yılında da ortak sınavlar devam edecek. Bu yıl, 6 ve 9. sınıfların yanı sıra 7 ve 10. sınıflar da bu uygulamaya dahil olacak.

· 1. Dönem 1. Sınavlar: 30 Ekim - 8 Kasım 2024

· 1. Dönem 2. Sınavlar: 30 Aralık 2024 - 10 Ocak 2025

· 2. Dönem 1. Sınavlar: 17 - 28 Mart 2025

· 2. Dönem 2. Sınavlar: 26 Mayıs - 13 Haziran 2025                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   HABER: Uğur  AKDAĞ

 

Serik’te spor yapmak için evinden ayrılan 17 yaşındaki genç kızdan haber alınamıyor...

Alınan bilgiye göre, üç gün önce spor yapmak için evden ayrılan ve daha sonra bir daha haber alınamayan genç kız için ailesi çağrı yaptı.

ÜÇ GÜNDÜR ARANIYOR...

Serik'te, "Spora gidiyorum" diyerek evden çıkan ve 3 gündür kendisinden haber alınamayan 17 yaşındaki Ezo Çamlı'nın ailesi, kızlarının bulunması için yetkililere kayıp başvurusu yaptı. Ezo Çamlı'nın annesi Kibar Çamlı, gözyaşları içinde kızına geri dönmesi için çağrıda bulundu.,

Aile, kayıp ilanı verdikten sonra kızlarının en son Antalya'da kız arkadaşıyla birlikte görüldüğünü öğrendi.

Ezo'nun spora gitmek için evden çıktığını belirten anne Kibar Çamlı, “Kızımla evde oturuyorduk, bir telefon geldi arkadaşından. Kendisine sorduğumda 'Spora gideceğim' dedi. Evden çıktı, ama bir daha geri dönmedi. Her zaman spora giderdi, geri gelirdi. Bu kez geri dönmedi” diyerek endişelerini dile getirdi.

 

image 11 1 c1ba8

 

‘GERİ DÖN’ ÇAĞRISI...

Ezo Çamlı'nın bir süredir börekçide çalıştığını belirten anne, "Kızım en son Sude isminde bir arkadaşıyla telefonda görüştü. O görüşmeden sonra eve dönmedi. Hemen emniyete gidip kayıp başvurusunda bulunduk. Kızım hayatta bir yere gitmezdi, okuldan bile eve dönerdi. Daha önce ev de tutmuştu, işe gidip geliyordu. Son olarak Antalya’da bir alışveriş merkezinde polisleri görünce arkadaşlarıyla kaçmışlar. Nerede kaldığını bilmiyorum" dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar