Sağlık
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 101889
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 115314
Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi hastalara daha iyi ve kaliteli hizmet verme hedefi ile çalışmalarına devam ediyor. Hastane bünyesinde hizmet veren Göz Kliniğine, ileri tetkik ve tedavi için 7 yeni cihaz kazandırıldı...
Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Vekili Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Etli hastane yönetimi ile birlikte göz kliniğine kazandırılan yeni cihazları yerinde inceledi.
Göz Hastalıkları Uzmanı Emin Utku Altındal ile bir araya gelen Dr. Öğretim Üyesi Etli, cihazların işleyişi hakkında bilgi aldı. İleri tetkik ve tedavi amaçlı hastaneye kazandırılan cihazların hastaların hizmetine sunulduğu bildirdi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Başhekim Vekili Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Etli, ”Önce sağlık düşüncesiyle yola çıkarak yapmış olduğumuz çalışmalarımızda hekimlerimizin istekleri doğrultusunda hastanemize yeni tıbbi cihaz ve ekipmanlar kazandırmaya devam ediyoruz. Sağlık Bakanlığımıza ve hastanemizin her alanındaki gelişimi ve dönüşümünü yakından takip eden ve desteklerini her zaman hissettiğimiz Sayın Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na özellikle şükranlarımızı sunuyoruz. Hastanemize kazandırdığımız son teknolojik cihazlar sayesinde halkımıza çok kaliteli sağlık hizmeti sunabileceğiz. Göz Kliniğimize; Sağlık Bakanlığımızın gönderdiği Korneal Topografi, Görme Alanı cihazını, Sağlık Bakanlığımızdan aldığımız ödenek ile 2 Biyomikroskop, Optik Biyometri, Taşınabilir Tonometri’yi, Bir bağışçımız tarafından alınan Taşınabilir Biyomikroskop cihazını kazandırdığımız için mutluyuz. İleri teknolojik bu cihazlar sayesinde hasta da ameliyat sonrası dönemde daha iyi toparlanıp hayatına kısa sürede devam edebilecektir” diye konuştu.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Emin Utku Altındal Göz Kliniğine gelen yeni teknolojik cihazlar hakkında bilgi verdi. Korneal Topografi; Kornea ile ilgili cerrahi tedavi öncesinde, katarakt ameliyatlarından önce ve keratokonuslu hastaların tanı ve takibinde ihtiyaç duyulan önemli bir tanı yöntemidir. Bilgisayarlı Perimetri (Görme alanı testi) cihazımız; Glokom hastalığının saptanmasında ve takibinde çok önemlidir. Ayrıca retina, orbita tümörleri, beyindeki tümörler, migren hipertiroidi gibi rahatsızlıkların takibinde de kullanılır. Optik Biyometri cihazımız ise son nesil optik biyometri cihazlarımız ise göze temas etmeden alınan ölçümler sonucu göz içerisine yerleştirilecek mercek numarası ve tipi daha doğru belirlenebilmektedir. Hastanemize kazandırılan son teknolojik cihazlar ile hastalarımıza daha modern bir hizmet alabileceklerdir“dedi.
HABER: Uğur AKDAĞ
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 211000
Ülke genelinde olduğu gibi Alanya’da da ‘Tarihi geçmiş Coronavirüs aşısı’ polemiği gündeme bomba gibi düştü...
Alanya Sağlık Müdürü Nadir Aldemir, “Aşıların raf ömrü 9 aya çıkarıldı, bu yüzden elimizdeki aşıların tarihi geçmedi" dedi.
OMİCRON varyantının hızla yayılmasının ardından vatandaşlar soluğu 3. doz aşıları için Alanya'daki sağlık kuruluşlarında almıştı. Coronavirüse karşı aşılarını yaptırarak tedbir alan vatandaşlar ‘Tarihi geçmiş aşı’ şokuyla karşılaştı.
Bilgi, ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aşı Ünitesi görevlilerince verildi. Hastalara "Aşının tarihi 4 gün geçmiş ancak olunmasında bir sakınca yok" dendi.
Bazı hastalar bu yüzden aşı olmaktan vazgeçti...
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Alanya Sağlık Müdürü Nadir Aldemir, aşıların güvenli olduğunu, vatandaşların şüphe duymasına gerek olmadığını belirtti.
‘6 AYDAN 9 AYAÇIKARILDI’...
Konuyla ilgili yaklaşık 1 ay önce Sağlık Bakanlığı’ndan genelge yayınlandığını belirten Aldemir, “Ülke genelindeki tüm aşıların raf ömrü Sağlık Bakanlığı tarafından 6 aydan 9 aya çıkarıldı. Alanya’da da tüm yurtta uygulanan aynı aşı bulunuyor. Bizdeki farklı bir aşı değil. Şu an elimizde bulunan aşıların 9 aylık raf ömrü bitmedi. Aşılarımız güvenli" dedi.
‘ÜRETİCİ FİRMA UZATIR, DSÖ’DEN ONAY ALIR’...
Raf ömrünün yeni çıkan ilaç ve aşılarda etkinlik testine göre 6 aydan 9 aya, 9 aydan da 1 seneye kadar uzatılabildiğini belirten Aldemir, “Raf ömrü Türkiye’de uzatılmıyor. Aşıların yurt dışındaki üretici firmalarının aldığı bir karar bu. Karar alındıktan sonra da Dünya Sağlık Örgütü’nden onay alınıyor. Yeni üretilen her ilaç ve aşıda bu tür güncellemeler olabilir. Bize 1 ay önce gelen genelge Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne de bakanlık tarafından gönderildi. Aşılarımızla ilgili karışıklığa yol açacak bir durum söz konusu değil. Virüse karşı elimizdeki tek silah aşı. Herkesin bir an önce aşısını olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 50870
ALTSO, ALKÜ, AHEP ve ALSTUD işbirliğinde 18 - 19 Aralık 2021 (Cumartesi-Pazar) tarihleri arasında ALTSO ev sahipliğinde sağlık turizmi açısından büyük önem arz eden Sağlık Çalıştayı düzenleniyor...
Alanya halkını çalıştaya davet eden ALTSO Başkanı Mehmet Şahin, “Sağlık Çalıştayımız Alanya’mız açısından büyük önem taşımaktadır. ALKÜ, AHEP ve ALSTUD işbirliğinde gerçekleştireceğimiz çalıştayımıza herkes davetlidir” dedi.
18 - 19 Aralık 2021 (Cumartesi-Pazar) tarihleri arasında ALTSO Konferans Salonu’nda düzenlenecek olan Sağlık Çalıştayı ile ilgili olarak bugün ALTSO’da düzenlenen basın toplantısına Başkan Şahin’in yanı sıra ALKÜ Rektörü Prof Dr Ekrem Kalan ve ALSTUD Başkanı Dr Tevfik Yazan’da katıldı.
Alany için bu çalıştayın öneminden bahseden Başkan Şahin, “ALKÜ Rektörümüz Prof Dr Ekrem Kalan ve ALSTUD Yönetim Kurulu Başkanımız Dr Tevfik Yazan ile düzenlediğimiz basın toplantısında bölgemiz ve ülkemizin Dünya Sağlık Turizmi Pastasından daha fazla pay alabilmesi hedeflenen bu çalıştayın önemine dikkat çektik. Çalıştayımıza ülkemizden ve değişik ülkelerden 60 akademisyen, Sağlık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’ndan da Daire Başkanı ve Genel Sekreter düzeyinde katılımlar olacak. Sağlık Turizmi yapacak Sağlık Kuruluşlarının belgelendirilmesi ve sağlık çalışanlarının da eğitilmesi konusunda yol haritası belirlenecek. Sağlık Turizminde ülkemizin ve hizmetin en güzeline layık Alanya’mızın da hak ettiği payı alabilmesi en büyük temennimiz. Turizmin çeşitlendirilmesi, hususunda bu çalıştayı çok değerli buluyoruz. Buradan çıkacak kararların da uygulamada takipçisi olacağız. Alanya’mızın mükemmel iklimi, tarihi ve doğal güzellikleri ile sağlık için seyahat eden kesimin tercihi olmaması için hiçbir neden yok. Bilakis Alanya avantajlarını çok daha iyi kullanabilecek ve kendisini öne çıkartacak potansiyeli var.
Bu yönde ALKÜ Rektörümüzden ve akademik kadrolarından ve Tevfik Yazan hocamız ile ekibinden yararlanacağız. Koordinasyonlu, uzlaşıcı, birlik ve beraberlik içinde Alanya’mıza hizmet ederek her sorunun üstesinden gelinebileceğine inanıyoruz. Birlikte yapacağımız çok şey var. Her şey Alanya’mız için” diye konuştu.
KALAN: “SAĞLIK TURİZMİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”...
ALKÜ Rektörü Prof Dr Ekrem Kalan ise sağlık turizminin öneminden bahsederek, “ALKÜ olarak Alanya’nın turizm çeşitliliğini arttırmak için geçtiğimiz yıl Sağlık Turizmi Uygulama Araştırma Merkezi’ni Alanya’mıza kazandırmıştık. Bu kapsamda da yurt dışından hekimleri getirerek ALKÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan doktorların nezaretinde 15-20 günlük staj programları uygulayarak sağlık turizmi açısından ilk çalışmalarımızı hayata geçirmiştik. Bugün de çok önemli bir organizasyon için ALTSO’dayız. ALTSO Başkanımız Mehmet Şahin, AHEP ve ALSTUD Başkanı Dr Tevfik Yazan işbirliğinde Sağlık Çalıştayı düzenliyoruz. Çalıştayımız şimdiden hayırlı uğurlu olsun” dedi.
YAZAN’DAN BAŞKAN ŞAHİN’E TEŞEKKÜR...
ALSTUD Başkanı Dr Tevfik Yazan ise “Sağlık turizmi artık savaşların ekonomik olarak yapıldığı dünyada büyük önem taşımaktadır, ekonomik bir sektör haline gelmiştir. Ülkemizin sayılı Ticaret Odalarından olan ALTSO ev sahipliğinde Kıymetli Başkanımız Mehmet Şahin ve ALKÜ ile AHEP işbirliğinde düzenleyeceğimiz çalıştayımız bu açıdan büyük önem taşımaktadır. Çalıştayımız da büyük emekleri olan Başkanımız Mehmet beye ve üniversitelerimize çok teşekkür ederim” diye konuştu.
HABER: Ayten YILMAZ
- Kategori: Sağlık
- Gösterim: 44589
"Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz"...
Alanya’da sağlık çalışanları iş bırakma eylemi yaptı. Sağlık Emekçileri Sendikası Alanya Şubesi üyeleri, “Oyalama değil hakkımız olanı istiyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri bu çalışma rejimini kabul etmiyor. Artık bıçak kemikte!” dedi.
Sağlık emekçileri tüm yurtta olduğu gibi Alanya’da da yoksullaşmaya, ağır çalışma koşullarına, sağlığın piyasalaştırılmasına ve iktidarın çalışanlar arasındaki iş barışını bozmaya yönelik girişimlerine karşı bugün grev yaptı. Sağlık Emekçileri Sendikası Alanya Şubesi üyeleri yıpranma payı, 3600 ile 7200 ek gösterge, güvenli iş ve yoksulluk sınırının üstünde temel ücret ile ilgili iş bırakarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Grup adına açıklama yapan Ses Alanya Eş Başkanı Zehra Ayata, “Bugün gelinen aşamada tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ağır çalışma koşulları, uzun nöbetler, eksik istihdam, sağlıkta şiddet, özlük haklarının aşındırılması nedeniyle zor durumdadır. Genç hekimler başta olmak üzere sağlık emekçileri ülkeyi terk etmekte çareyi arıyor. Kamuoyuna yansıdığı gibi ağır çalışma koşulları ve mobbing etkisi ile intiharlar yaşanıyor. Uzun nöbetler sonrası uykusuz kalanlar trafik kazalarında yaşamlarını yitiriyor. Yüzlercemiz pandemi ile mücadelede yaşamını yitirdi. Yüz binlercemiz enfekte oldu. Bu da yetmezmiş gibi yoksulluk sınırının çok altında, açlık sınırının biraz üzerinde kalan düşük aylık gelirler ile hepimiz birden ‘Geçinemiyoruz’ demeye başladık. Evet artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Onun için iş bırakarak bu gün alanlara çıkarak uyarıyoruz! İktidarın savunuculuğunu yaptığı ve uyguladığı sağlık sistemi toplum sağlığı için artık önemli bir risk halini almıştır. Bu sistemin yürütülmesi olanaksızlaşmıştır. Koronavirüs salgını mevcut sağlık sisteminin, toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını çok acı bir şekilde önümüze koymuştur. Halkın sağlığını tehlikeye atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri, iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya yönelik politikalara gelince hiçbir sınır tanımamış; salgın döneminde dahi bu anlayışından vazgeçmemiştir. Yüzlerce insanımız, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sistemlerinin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmektedirler. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri salgın döneminde canla başla çalışırken aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakılmıştır. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri “artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek istifa ederken, emekli olurken; sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimizi defalarca ilettik. Sağlık Bakanı’nın sağlık ve sosyal hizmet emekçilerin çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını sağlık emek meslek örgütleriyle konuşmasından daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak Sağlık Bakanı’nın bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir? Mevcut sağlık sistemi işkolu emekçileri ve halk açısından da iflas etmiş durumdadır. Halk sağlık hizmetlerine erişememektedir. Kronik hastalığı olanlar bile bu pandemi sürecinde tedaviye ulaşamamaktadır. Halkın verdiği vergiler yetmezmiş gibi 14 kalemde katkı katılım payları ilave ücretler alınmaktadır. İlaçlar ödeme kapsamından çıkarılmakta, çok sayıda ilaca erişememe hali yaşanmaktadır. Artık yaşamımıza bile mâl olan bunca sorunumuzu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir. Yaşanan sorunları ne yazık ki pandemi döneminde çok daha belirgin olan algı yönetimleriyle çarpıtmaya, kendisini bir şeyler yapıyormuş gibi göstermeye çalışmaktadır. Bunun en son örneği de sağlık emekçilerinin artık yoksulluk sınırının çok altına düşmüş, açlık sınırının az üzerinde olan gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapacağı iddiasıyla getirdikleri yasa tasarısıdır. Ancak yasa tasarısı TBMM’ye getirildiği gibi hızla geri çekilmiştir. 11 Aralık tarihinde bir kez daha Meclis’te komisyona getirilen ve oy birliğiyle kabul görmüş teklif, içtüzüğe aykırı olarak komisyon başkanının imzasıyla geri çekilmiştir. Bu teklifin ne zaman görüşüleceği ise ifade edilmemiştir. Ülkeyi yönetenler angarya koşullarında, sefalet ücretleri ile bizleri çalıştırırken ayrım yapmamaktalar. Ne zaman haklarımızı elde etmek için ortaklaştığımızda, güçlü ses çıkardığımızda bizleri ayırmak için ekibin bir kısmına yönelik kısmi yasal düzenlemeler yapmakta, mobbing uygulamakta, ötekileştirme dâhil her türlü yöntemle bizi baskı altına almaya çalışmaktalar. Bizler bunun farkındayız. Nasıl hizmeti üretirken ekip olarak çalışıyor isek haklarımızı almak içinde ekip olarak mücadele edeceğiz. Uyarıyoruz: Torba yasa kapsamında gündeme gelen mevcut teklifin altında ve tüm işkolu emekçilerini kapsayacak tarzda bizlerin TBMM’ye gönderdiği ve muhalefet patileri tarafından kanun teklifi olarak sunulan, emekçilerin ekip olma prensibine uygun herkesi kapsamayan hiçbir teklifi kabul etmiyoruz. Sorunlarımızı muhatabı ile çözemediğimiz için bu gün alanlardayız. Sorunlarımızın köklü çözümü ancak bu sağlık sisteminin tümüyle değişmesi ile gerçekleşecektir. Halkın ve işkolu emekçilerinin taleplerini karşılayacak, hizmet üretenlerin ve alanların örgütleri aracılığı ile sağlık ve sosyal hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar karar alma süreçleri içinde yer alacağı sağlık sistemi inşa edilinceye kadar birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
SAĞLIK EMEKÇİLERİ TALEPLERİNİ SIRALADI...
Sorunlarımız çok fazla ve çok yol kat etmemiz lazım. İfade ettiğimiz köklü çözümü elde edinceye kadar acil olarak çözülmesini istediğimiz taleplerimiz şunlardır. Özelleştirme politikalarından vazgeçin. Koruyucu sağlık hizmetlerini öncelleyin. Tüm işkolu emekçilerine emekliliğe yansıyacak yoksulluk sınırı üzerinde temel ücret uygulamasını başlatın. Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verin. Güvenceli çalışabilme koşullarını sağlayın. Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri sağlıklı çalışma ortamları oluşturun. Covid-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası. Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm işkolu emekçileri için 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verin. Bizleri yok sayanlara sorumluluk görev ve yükümlülüklerini hatırlatmak için uyarımızı yapmaya devam edeceğiz. Bu eylem ve açıklamalarımız emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarıdır. İktidar artık topluma, sağlık çalışanlarına kulak vermelidir. İktidar bilmelidir ki sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin söyleyecek sözü, bu sistemi değiştirecek gücü vardır” ifadelerini kullandı.