head

2183026 810x458 75f08
Pazartesi, 17 Şubat 2025
rek_lam_11_386cd_1aab8.jpg

Manşetler

 

 

 

 

 

Antalya’daki domates üreticileri, fide fiyatlarının iki katına çıkmasına rağmen domates satış fiyatlarının düşmesiyle büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya...

CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya, artan maliyetlerin üreticiyi zor duruma soktuğunu ve tarım sektörünün ciddi bir çıkmazın eşiğinde olduğunu belirterek hükümete acil önlem çağrısında bulundu.

Antalya, Türkiye’nin en önemli örtü altı tarım bölgelerinden biri olma özelliğini taşıyor ve seracılık sektörü, ilin ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. Ancak son dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, çiftçileri zor durumda bırakıyor. Özellikle domates üreticileri, maliyetlerin artışı karşısında ciddi bir çıkmazın içinde.

"ÜRETİCİLER ZARARINA ÇALIŞIYOR"...

Aykut Kaya, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Antalya’daki domates üreticilerinin ağır bir ekonomik krizin ortasında olduğunu vurguladı. Kaya, "Ağustos ayında 8 TL olan domates fidesi şu an 15 TL’ye yükseldi. Ancak domatesin satış fiyatı, üç yıl öncesinin bile gerisinde kaldı. Girdi maliyetleri neredeyse iki katına çıkarken, üreticiler ya maliyetine satış yapmak zorunda kalıyor ya da zararına çalışıyor. Ne yazık ki üreticilerin sesini duyan yok" ifadelerini kullandı.

 

 

 

Antalya’nın ekonomisinin büyük kısmını oluşturan tarım ve tarıma dayalı ihracatın ciddi bir düşüş yaşadığını belirten Kaya, "Geçen yılın aynı dönemine göre yaş sebze ve meyve ihracatında %7’lik bir düşüş var. Eğer pazar payımızı genişletemezsek, Antalya’daki örtü altı üretimi ciddi risk altında. Bu gidişle domates başta olmak üzere birçok ürünü ithal etmek zorunda kalabiliriz" şeklinde konuştu.

"TARIMDA ACİL ÖNLEM ALINMALI"...

Tarım sektöründeki sıkıntıların giderek derinleştiğine dikkat çeken Aykut Kaya, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’na acil çözüm çağrısı yaptı. Kaya, "Çiftçilerin sesini duymazsanız, üretim azalacak ve Türkiye, tarımda ithalat bağımlısı bir ülke haline gelecek. Acil önlem alınmazsa, Antalya’daki domates üretimi ciddi bir tehlike altına girebilir" dedi.

ÜRETİCİLER ACİL DESTEK TALEP EDİYOR...

Antalya’daki üreticiler, yetkililerden mazot, gübre ve fide desteği başta olmak üzere acil çözüm bekliyor. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa, Antalya'nın domates üretimi ciddi bir sıkıntıya düşebilir ve bölge ekonomisi daha da zor bir duruma girebilir. Aykut Kaya, bu konuda hükümetin hızlı bir şekilde harekete geçmesi gerektiğini belirterek, "Tarım sektörü, sadece Antalya'nın değil, Türkiye'nin geleceği için kritik bir öneme sahip. Üreticilerimizin desteklenmesi gerekiyor" dedi.

ANTALYA'DA KRİZ BÜYÜYOR...

Antalya’daki domates üreticileri, artan maliyetler ve düşük satış fiyatları ile karşı karşıya kalırken, bu durum tarım sektörünün sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Üreticiler, yaşadıkları sıkıntıları aşabilmek için devletin acil müdahalesini bekliyor.

 

 

 

 

HABER: İbrahim  AKDAĞ

 

Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Tayfun Demirören tutuklandı. Havalimanında gözaltına alınan Tayfun Demirören'in Silivri cezaevine götürüldüğü kaydedildi. Demirören Holding, Tayfun Demirören'in tutuklanma sebebinin şahsına ait şirketin ticari faaliyetlerinden ötürü olduğunu açıkladı.

Halk TV’den Dinçer Gökçe’nin haberine göre; Tayfun Demirören, 66 milyon TL’lik iki karşılıksız çek nedeniyle tutuklandı. Havalimanında gözaltına alınan Demirören hakkında İcra Ceza Mahkemesi’nin kesinleşen tutuklama kararı yüzüne okundu.

Demirören Holding'den açıklama

Demirören Holding, Tayfun Demirören'in tutuklaması sonrası bir açıklama yayınladı.

Demirören Holding'in açıklaması şu şekilde; "Yönetim Kurulu Üyemiz Sn. Tayfun Demirören, kendi şahsına ait “Mikare Real Estate” şirketindeki ticari faaliyetlerinden doğan bir konuyla ilgili tutuklanmıştır. Söz konusu şirket, Sn. Tayfun Demirören’in şahsına aittir. Bu şirketle ilgili tüm yatırım ve borçlardan da kendisi sorumludur.

Demirören Yatırım Holding’in davaya konu olan ticari faaliyetlerle herhangi bir ilgisi veya borcu bulunmamaktadır.

Sn. Tayfun Demirören’in şahsına ait olan şirket ile Demirören Yatırım Holding’in bir bağlantısının bulunmadığı, 3 Ocak 2024 tarihinde yayımladığımız basın açıklaması ile de kamuoyuna duyurulmuştur.

Sn. Tayfun Demirören ile ilgili gelişme, Demirören Yatırım Holding’te büyük bir üzüntü yaratmıştır.

Yüce Türk yargısına intikal eden bu konunun, adil bir şekilde sonuçlanacağına inancımız tamdır."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

 

 

 

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iktidarın hedef tahtasına oturttuğu sunumu yapan TÜSİAD YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma açtı...

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında, dernek genel kurulundaki konuşmasında kullandığı ifadelere ilişkin, "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma" suçlarından resen soruşturma başlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TÜSİAD YİK Başkanı Aras'ın 13 Şubat'taki dernek genel kurulunda yaptığı konuşmada bazı soruşturma ve kovuşturmalar hakkında yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandığını tespit etti.

 

Başsavcılık, Aras'ın ifadelerinin, gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelikte olduğunu değerlendirerek "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma" suçlarından resen soruşturma başlattı.

ADALET BAKANI'NDAN AÇIKLAMA...

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da bugün yaptığı açıklamada TÜSİAD'a yönelik olarak, "Bu sözlerin eleştirinin ötesine geçen, yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabası olduğunu görüyoruz" dedi.

"MAALESEF SİCİLİNİN DE BOZUK OLDUĞUNU HATIRLIYORUZ"...

Tunç bugün Bartın'daki Ulus Adalet Sarayı Temel Atma Töreni'ne katıldı.  Aras'ın açıklamalarını “yargı ve siyaseti yönlendirme çabası” olarak nitelendiren Bakan Tunç, şunları kaydetti:

-Dün iş adamlarının oluşturduğu bir dernek, maalesef sicilinin de bozuk olduğunu hepimiz hatırlıyoruz. 28 Şubatlarda, beşli çetenin içinde nasıl bulunduklarını, darbecilere ve vesayetçi anlayışa nasıl destek verdiklerini dün gibi hatırlıyoruz. Maalesef dün genel kurullarında yapmış oldukları talihsiz açıklamalar hukuk devletiyle bağdaşan açıklamalar değildir.

-Hiçbir organ, makam, mevki veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz. Anayasamızın 138. maddesi böyledir. Tavsiye ve telkinde bile bulunamayacağınız noktada yürüyen soruşturmalarla ilgili, dosyanın içeriğiyle ilgili hiçbir bilginiz olmadan, tamamen ideolojik düşüncelerle, birtakım siyasi düşüncelerle, özellikle birtakım karşıtlıklarla kürsüye çıkarak bazı ifadeler kullanmanız, ‘Suç vardır ya da yoktur bilmeyiz ama bunlar yanlıştır’ dememin nasıl bir mantığı olabilir. Böyle bir mantık olabilir mi?

-Hem diyorsunuz ki, ‘Suç vardır ya da yoktur, neden böyle soruşturmalar yapılıyor?’ Suç varsa değerlendirecek olan tarafsız ve bağımsız yargıdır, ona yargı karar verir. Bir suç şüphesi, somut delil ortaya çıktığında Cumhuriyet savcıları harekete geçer ve dava açılması gerekiyorsa dava açılır ve yargı huzurunda tarafsız ve bağımsız mahkemelerde herkes kendi savunmasını yapar. Ya beraat eder ya da işlediği suç varsa bunun karşılığını yargı huzurunda görür. Dolayısıyla herkes sözlerini sarf ederken yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı noktasındaki hassasiyetlerini korumalıdır.

-Yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili olarak yasama meclisinde soru dahi sorulamaz, araştırma önergesi verilemez. Bu derece yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına Anayasamız vurgu yapmıştır ve bu hukuk devletinin gereğidir.

"YÜRÜYEN SORUŞTURMALARLA İLGİLİ YARGIYI ETKİLEMEYE YÖNELİK BEYANLARDAN KAÇINMAK GEREKİR"...

-Maalesef son zamanlarda yargının yürüttüğü soruşturma ve kovuşturmalar üzerinden adalet sistemimize yönelik, yargı teşkilatımıza yönelik sözlü saldırıların arttığına şahit olmaktayız. Dün de geçmişte de vesayetçi anlayışın yanında duran, sicili bu anlamda kötü olan bu iş adamları derneğinin yöneticisinin ifadelerini kabul etmek mümkün değildir. Milletimiz de bundan rahatsız olur.

"YARGI BAĞIMSIZLIĞINI HEDEF ALAN BU SÖZLERİ REDDEDİYORUZ"...

-Yargı bağımsızlığını hedef alan bu sözleri reddediyoruz. Yürüyen soruşturmalarla ilgili ‘Hem suç vardır, hem yoktur.’ Ya vardır ya yoktur. Söyledikten sonra eleştiriye devam etmenin gerçekten bir mantığı yoktur. Bu sözler yargıyı, hukuk devletini hedef alan, yargıyı ve siyaseti yönlendirmeye çalışan söylemler olduğunun ve artık bunların eski Türkiye’de kaldığını söylüyoruz. Bunlar hala eski Türkiye’de kalmışlar maalesef. Sivil toplum kuruluşları görüşlerini sonuna kadar açıklayabilir, özgür bir ortam var ama bu açıklamayı yaparken Anayasamız ve kanunlarımız çerçevesinde de yürüyen soruşturmalarla ilgili yargıyı etkilemeye yönelik beyanlardan kaçınmak gerekir. Bu sözlerin eleştirinin ötesine geçen, yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabası olduğunu görüyoruz.

"YÜRÜYEN SORUŞTURMALARI ETKİLEME ÇABASI"...

-Yürüyen soruşturmaları etkileme çabası olduğunu görüyoruz. Bu hukukun üstünlüğüne zarar veren bir tutumdur. Yargı süreçleri üzerinde hiçbir baskıyı kabul etmediğimiz gibi yargıyı etkilemeye yönelik her türlü girişime karşı olduğumuzu herkesin çok iyi bilmesi gerekir. Türkiye, eski Türkiye değildir. Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye’nin artık geride kaldığını hala olduğunu az da olsa görüyoruz. Şunu bilmelidirler ki onlar, hiç kimse veya hiçbir kuruluş kendisini millet iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Hukuk düzenine yönelik her türlü müdahale girişimine karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden milletimizin asla şüphesi olmasın. Milletimiz adına yargı karar verir ve çalışmalarını fedakarca sürdürür.

-İş adamları 22 yıl önceki Türkiye’deki yatırım ortamıyla bugünkü yatırım ortamını kıyasladığımız zaman arada dağlar kadar fark vardır. Türkiye’deki hukuk düzeni ve güvenliğinin tahkim edilmesi sayesinde bu yatırım ortamı gelişmiştir ve gelişmeye devam etmektedir. Eğer Türkiye’de yatırım ortamı gelişmeseydi, hukuk güvenliği sağlanmasaydı bugün gerek ihracatta, gerek yabancı sermayenin ülkemize çekilmesinde bu denli başarı sağlanabilir miydi? Bu güven ortamı sayesinde 2002’de 36 milyar dolar olan ihracatımız, bugün 260 milyar doların üzerine nasıl çıkmıştır? Türkiye’deki üretim, yatırım ortamı, hukuk güvenliği olmasa üreticileri organize sanayi bölgelerini fabrikalarla doldurabilir miydi? Bunu en net görecek olan iş adamlarımızdır, sanayicilerimizdir ve görüyorlar ve özellikle o söylemleri tasvip etmeyen geniş bir sanayici kitlesi var."

NE OLMUŞTU?

TÜSİAD YİK Başkanı Aras, son dönemde artan gözaltı ve tutuklamalarla ilgili "Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor. Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz" demişti.

Aras, enflasyonu değerlendirirken de “Kamunun da özel sektör şirketleri ve vatandaşlarımız gibi eşit düzeyde kemer sıkması şart. Enflasyonla mücadele için 2025 yılında kamuda yapılacak tasarrufun daha etkin olmasını bekliyoruz. Devletin bütçe disiplinine uyması, kamu harcamalarını kontrol etmesi ve kamuda tasarrufu arttırması şart” demişti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Gazipaşa'da jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi. Operasyon kapsamında 18 kişi hakkında adli ve idari işlem başlatıldı...

 

GAZİPAŞA'DA RESMEN CEPHANELİK ELE GEÇİRİLDİ...

Gazipaşa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla harekete geçen Antalya İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ile Gazipaşa İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçede belirlenen 10 adresi eş zamanlı olarak denetledi.

Yapılan aramalarda çeşitli çap ve modellerde;

--15 tabanca,

--12 av tüfeği,

--630 fişek,

--4 kasatura,

--3 pompalı tüfek

--15 tabanca şarjörü ele geçirildi.


18 KİŞİYE YASAL İŞLEM UYGULANDI...
Olayla ilgili olarak 18 şüpheli hakkında adli ve idari işlem başlatıldı. Yetkililer, kamu güvenliğini tehdit edebilecek unsurların engellenmesi amacıyla titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Ege Denizi'nde saat 18.40 ve 18.42'de 4,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi...

Ege Denizi'nde bugün saat 18.40 ve 18.42'de 4,6 büyüklüğünde iki deprem kaydedildi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgilere göre, her iki sarsıntının da merkez üssü Ege Denizi olarak belirlendi.

Depremler, 7 kilometre derinlikte gerçekleşti.

Depremler nedeniyle şu ana kadar herhangi bir can ve mal kaybı yaşandığına dair bir bilgi bulunmazken, bölgedeki vatandaşlar olası artçı sarsıntılara karşı tedbirli olmaya çağrıldı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar