Bu telaşı, kaygıyı , endişeyi, tehlikeyi gören , yaşayan her aklı başında, bilinçli insan günde yüzlerce kez “korona, corona, kovit-19 “ diyor…
Her gün haber bültenlerini sıkı şekilde takip ediyoruz. “Acaba bu gün ne oldu, kaç kişi hayatını kaybetti, iyileşme var mı” İçimiz, dışımız “Corona, korona” oldu…
Endişe, gelecek kaygısı, ölüm korkusu…
Ekonomik endişesi, sağlık korkusu , sevdiklerini kaybetme, işsizlik, açlık korkusu…
“Ben bilirim” diyen bir iktidar anlayışı.. Elleri , kolları bağlanmaya çalışılan mualefet belediyeleri.. .Her şeye rağmen gönüllü canlar, güzel yürekler tarafından desteklenen mualefet yönetimler.. Yapılan güzel işler, dağıtılan yiyecek ve nakit yardımlar, yemekler, ekmekler, destekler.. Dağıtımlarını , yardımlarını sürdüren iktidar belediyeleri…
Şov peşinde karakterler….
Bazı kurum ve şahıslar… “ Verdik, dağıttık, dağıtıyoruz “ naraları… Yalaka medya da şişirilmiş , pompalanmış haberler..
Beş yüz bin nüfuslu yerde , “ belediyenin ücretsiz onbin maske” dağıtması… Tansiyon hastasının, salataya tuz serpmesi gibi..
Kapalı kurumlar, kuruluşlar, bankalar, işletmeler…
Partiler, dernekler, okullar, alışveriş mekanlar…
Az sayıda resmi kurumlar önünde oluşan upuzun kuyruklar…
Satılmayan, hala düzenli dağıtılamayan maske sıkıntısı…
Sokağa çıkma yasakları, 65 yaş üstünün nerdeyse iki aydır sokağa çıkmasının yasak olması, buna birde yirmi yaş altı çocuk ve gençlerin eklenmesi…
Dört duvar arasında sıkışıp kalan dedeler nineler ve de torunlar.. Sokağa çıkıp çalışmak zorunda kalan , “eve korona taşır mıyım” endişesi yaşayan aile bireyleri. Ya işinde çıkartılan, işyeri kapan, işsiz kalan onbinler…
Sezonu beklerken “ korona “ darbesi yiyen onbinlerce işsiz turizm çalışanları.. Evde ekmek bekleyen yüzbinlerce çocuk, eş. Biriken elektrik, su, doğalgaz, telefon , internet faturaları…
Ah korona, vah corona…
Sen ne yaptın yaaa..
İnsanoğlunun yaşam biçimini yüz seksen derece ters köşe yaptın..
Yüzü maskeli insanlar, sokaklarda birbirine “öcü” gibi bakıyor, psikolojimiz bozuldu.. Yediğimizden, içtiğimizden , attığımız adımdan korkar olduk. Hastanelere gidemez olduk, corona korkusundan..
Binlerce sağlık çalışanımız , evinden , eşinden, çocuğundan uzak, nasıl bir düşman olduğu belli olmayan virüs belası ile uğraşıyor. Tedaviye çalışırken, hayat kurtarmak için mücadele ederken kendi hasta oluyor, hayatını kaybediyor…
Ah Korona, vah Corona… Bırak artık yakamızı.
Güzel günlerde görüşmek umuduyla…