head

2183026 810x458 75f08
Perşembe, 18 Aralık 2025
rek_lam_11_386cd_1aab8.jpg

Dünya

Almanya, Savunma Bakanlığı fonlarıyla desteklenen yeni ve gizemli bir savaş stratejisine imza attı. Rusya'nın devasa tank üstünlüğüne karşı, Alman Ordusu (Bundeswehr) cepheye 10 gramlık sırt çantası taşıyan cyborg casus hamamböceklerini sürüyor...

Swarm Biotactics tarafından geliştirilen bu yapay zeka (AI) destekli biyo-robotik ordu, enkazlara ve tünellere sızarak drone'ların yapamadığı keşif ve istihbarat görevlerini üstlenirken içerdiği kamera, mikrofon ve radar teknolojisiyle yeni dünyanın görünmez gözleri olacak.

Teknoloji ile biyolojinin birleştiği bu proje, dünya haberlerinde manşetlere otururken, böceklerin acı çekip çekmediği sorusuyla birlikte küresel etik tartışmaları da başlattı.

Keşif ve İstihbarat yapacak

Alman startup Swarm Biotactics'in kullandığı Madagaskar fısıldayan hamamböcekleri, radyasyona ve darbelere karşı doğal dayanıklılıkları sayesinde robotların giremediği tüneller ve enkazlarda yeni dünyanın "görünmez gözleri" oluyor.

 

Sırt çantasına takılan teknoloji, 10-15 gram ağırlığında olup, içinde mikroçipler, kamera, mikrofon ve Doppler radar taşıyor. Bu, sadece bir casusluk aracı değil, biyolojik bir savaş makinesidir.

 

Muhabirin bile kumanda edebildiği bu böceklerin antenlerine bağlanan elektrotlar (acı vermediği savunulsa da), doğal navigasyonu uyarlayarak, yapay zeka tabanlı bir sürünün (swarm) otonom kontrolünü sağlıyor.

Gelecekte ağırlığın 10 grama inmesi, bu teknolojiyi tamamen tespit edilemez hale getirecektir.

Rusya tank üretiyor Almanya hamam böceği

Alman Savunma Bakanlığı'nın bu projeyi fonlaması, Rusya'nın 2025 raporlarında belirtilen 10 binin üzerindeki tank/zırh üstünlüğüne karşı personel ve ekipman eksikliğini kapatma amacı güden "akıllı" bir strateji olduğunu gösteriyor.

Swarm Biotactics kurucusu Wilhelm'in "Rusya tank üretirken biz, AI ve biyo-robotlarla kapatıyoruz," sözleri, savaşın geleceğinin yapay zeka ve biyolojik robotlarda yattığını açıkça ilan ediyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Bor (Boron), küresel silahlanma yarışının en kritik ham maddesi haline geldi. Çinli bilim insanları, Mach 5 hızındaki hipersonik füzeler için hayati önem taşıyan boru, deniz suyundan yüzde 90 verimle ve düşük maliyetle çıkarmanın yolunu buldu...

Çinli bilim insanları, hipersonik füzelerin kritik yakıtı boru (boron) deniz suyundan %90 verimlilikle çıkarmayı başardı. Bu atılım, Çin'in %80 bor ithalat bağımlılığını bitirirken, küresel rezervlerin büyük kısmını elinde tutan Türkiye ve ABD'nin stratejik üstünlüğünü sarsabilir. Araştırmaya göre bu yönetemin askeri teknolojiden çevreye geniş etkileri olabilir.

Okyanus, borun kaynağı oldu...

Northwest A&F University ekibi, lideri Prof. Li Qiang yönetiminde, elektrokimyasal redoks reaksiyonu kullandı. Deniz suyunu grafen bazlı elektrotlara maruz bırakarak boru seçici şekilde yakalıyorlar. Diğer iyonlar (sodyum, magnezyum) filtreleniyor. Süreç 30 dakikada tamamlanıyor, maliyet geleneksel madenciliğin onda biri fiyatına mal oluyor. 1 litre sudan 4 mg saf bor çıkıyor; ölçeklendiğinde yıllık 1 milyon ton üretim mümkün.
Prof. Li Qiang: "Bu, hipersonik yakıt zincirini okyanusa taşıyor ve stratejik bağımlılığı bitiriyor." Bulgular, ACS Sustainable Chemistry & Engineering dergisinde yayımlandı.

 
Üretim hızı yüzde 50 artıyor...

Bor, Mach 5+ hızlardaki hipersonik füzeler (DF-17 gibi) için Çin hipersonik silahlarında scramjet motorlarında katı yakıt olarak kullanılan hafif bir elementtir.

Ve bor yüksek sıcaklık alaşımları ve yakıt katkı maddesi olarak kullanılıyor. Çin, bor rezervleri sınırlı olduğu için %80'nini Türkiye ve ABD'den ithal ediyor. Çinli kaynaklara göre bu keşif, deniz suyundan bor üretim hızını %50 artırabilir. Bu yöntem iddiaya göre ABD'ye karşı hipersonik yarışında üstünlük sağlayabilir.

Öte yandan uzay ve pil teknolojilerinde de bu yöntem ile üretilen bor kullanılabilir.

Okyanuslar yeni madenler mi oluyor?

Yöntem, deniz suyu arıtmanın yan ürünü olarak tatlı su krizine çözüm sunabilir. Uzmanlar, "deniz madenciliğinin dönüm noktası" diyor; bor gibi elementler okyanuslardan sınırsız elde edilebilir.

"Güneş kaynaklı arayüz buharlaşma (SDIE), tatlı su üretimi için yeni ve sürdürülebilir bir teknoloji olarak ortaya çıktı," dedi çalışmada, 7 Kasım'da Çin hakemli dergi Science Bulletin'de yayımlandı. Araştırma ekibi, Kuzeybatı A&F Üniversitesi'nde Ekonomik Bitki Kaynakları Geliştirme ve Kullanımı için Shaanxi İl Ana Laboratuvarı'ndan Fan Zhimin liderlik etti.

Fan ve meslektaşlarına göre, seçici adsorbentlerin SDIE sistemlerine entegre edilmesindeki son gelişmeler, lityum, uranyum ve sezyum gibi tatlı su ve değerli elementlerin birlikte çıkarılmasını mümkün kıldı.

Araştırmadan ilham alan ekip, güneş enerjisini kullanarak deniz suyundan tatlı su ve boru çeken tek ve güçlü bir sistem tasarladı.
Ekip, doğal bir madde olan sodyum alginat'ı temel olarak kullanan ve MXene ve MgO adlı iki yüksek teknoloji bileşiği karıştıran MMS adlı yeni bir jel geliştirdi.

Fan'ın ekibi, Güneş ışığı altında, üst jel yüzeyinden su buharlaşması, deniz suyunu jel üzerinden yukarı doğru çeken bir konsantrasyon gradyanı oluşturdu. Bu arada, deniz suyuyla temas eden jelin alt kısmı hem suyu hem de boru sürekli olarak emiyordu. Jel içindeki MgO'nun hedefli bor adsorpsiyonuna izin verdiğini iddia ettiler.

Araştırmacılar, güneş ışığına maruz kaldığında, MXene-MgO kompozit jelden buharlaşarak tatlı su üretildiğini belirttiler. Aynı zamanda, deniz suyundaki bor özel olarak yakalanıp biriktirildi.

Laboratuvar testlerinde, sistem maksimum buharlaşma oranı 2,14kg (4,7lbs) olarak elde etti, her metrekare jel başına 225,52mg bor birikimi sağlandı.
Son olarak, gerçek dünya performansını değerlendirmek için araştırmacılar, cihazın yapısal tasarımını Hong Kong'da açık havada test etti. Üç saatlik çalışmanın ardından, cihazın üstünde yoğunlaşmış su gözlemlendi.

Çinli bilim insanlarının deniz suyundan bor üretmesi ve neredeyse sonsuz bir kaynağa sahip olma ihtimaline karşılık, bu durumda Türkiye ve ABD'nin rezerv üstünlüğü azalabilir yorumları yapıldı.

Sizce bu keşif, savaş teknolojilerine mi yoksa sürdürülebilir çözümlere mi daha çok katkı yapacak? 

 

 



Kaynak: ACS Sustainable Chemistry - Engineering

Hindistan ziyareti öncesi röportaj veren Rusya Devlet Başkanı Putin, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Trump'ın Ukrayna'da barışın sağlanması hususunda içtenlikle uğraştığını dile getiren Rus Lider, savaşın bitişine ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı. İşte detaylar...

Rusya Devlet Başkanı Putin, Hindistan'a yapacağı resmi ziyaret öncesinde India Today gazetesine röportaj verdi.

Putin, Rusya-Hindistan ilişkilerinin farklı alanlarda geliştiğine değinerek 2 ülkenin geleceğe dönük birçok işbirliği alanına sahip olduğunu ifade etti.
 

ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner ile 2 Aralık'ta yaptıkları görüşmenin "çok faydalı" olduğuna dikkati çeken Putin, görüşmenin uzun sürdüğünü ve ABD barış planındaki her maddenin ele alındığını belirtti.

Rus lider, "Rusya'nın kabul etmediği maddeler var mı?" sorusuna "Böyle konular var. Bunları istişare ettik ancak bu zor bir çalışma. Bazı noktaları istişare edebileceğimizi ancak kabul edemeyeceğimizi söyledik. Bu şekilde istişareler yürütüldü. Şimdi neyin uygun olmadığını, neyin üzerinde anlaşabileceğimizi söylemek için erken olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu çalışma sürecini bozabilir." yanıtını verdi.

Putin, ABD lideri Trump'ın Ukrayna'da barışın sağlanması hususunda içtenlikle uğraştığını aktararak ABD'nin bu politikasında siyasi ve ekonomik çıkarları da olduğunu kaydetti.

Trump'ın, Ukrayna'da uzlaşı aradığına ancak bunun kolay olmadığına işaret eden Putin, Rusya'nın G8'e geri dönme gibi bir düşüncesi olmadığını ve "G7'nin dünya ekonomisindeki yerinin gittikçe küçüldüğünü" söyledi.

Dikkat çeken 'Özel askeri operasyon' açıklaması...

Rus lider, "özel askeri operasyonlarının" savaşın başlangıcı değil bunu bitirme girişimi olduğunu savunarak, bunun savaş başlamadan önce belirledikleri hedeflere ulaştıklarında sona ereceğini belirtti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

Rusya, Karadeniz’deki tanker saldırılarının ardından misilleme sinyali verirken Putin, Avrupa’ya yönelik "Hazırız" mesajı gönderdi. Ukrayna ise saldırıyla hiçbir ilgisi olmadığını söyleyerek suçlamaları reddetti...

Putin yaptığı değerlendirmede, “Avrupa'nın taleplerini Rusya'nın kabul etmesi mümkün değil. Onlar barışın değil, savaşın tarafındalar” diyerek tepki gösterdi.

Açıklamalarının devamında Rusya’nın olası bir çatışma ihtimaline hazır olduğunu belirten Putin, “Avrupa savaş istiyorsa biz şimdi hazırız” ifadelerini kullandı.

Karadeniz’de Türkiye yakınlarında tankerlere yönelik saldırılara da değinen Putin, söz konusu eylemleri “korsanlık faaliyeti” olarak nitelendirdi.

Rus lider ayrıca, Ukrayna limanları ve altyapısına yönelik operasyonların genişletileceğini ifade ederek, “Ukrayna'ya yardım eden ülkelere ait tankerlere yönelik adımlar atacağız” dedi.

Putin’in bu açıklamaları, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltirken, uluslararası kamuoyunda yankı uyandırdı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar

 

Hong Kong'da yerleşim yeri olarak kullanılan gökdelende yangın çıktı. Yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 36'ya yükselirken, 279 kişiye ise ulaşılamıyor...

BAMBU İSKELETLER YANGINI HIZLANDIRDI...

Hong Kong'un Tai Po bölgesinde bulunan gökdelende bulunan 31 katlı yaklaşık 1900 dairenin bulunduğu gökdelende yerel saate göre 14.51'de yangın çıktı. İtfaiye dairesi tarafından alarm seviyesi saat 15:34'te 5 kademeli alarm sisteminde en yükseğe yakın alarm seviyesi olan 4 numaralı alarma yükseltildi.

Binanın dış cephesinin yenilenmesi amacıyla bınanın dışına kurulan bambu iskeleler nedeniyle yangının hızla yayıldığı aktarıldı.

36 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ...

Binanın dış cephesinin yenilenmesi amacıyla binanın dışına kurulan bambu iskeleler nedeniyle yangının hızla yayıldığı aktarıldı. 

Çıkan yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 36'ya yükseldi. 29 kişi hastaneye kaldırılırken 279 kişiye ise ulaşılamıyor. 

İtfaiye personellerinden de yaralılar olduğu açıklandı. Yangının kontrol altına alındığı açıklanırken, içeride mahsur kalanların olduğu ifade edildi. Mahsur kalanlara dair henüz bir açıklama yapılmadı.

YANAN BİNADA MAHSUR KALANLAR VAR...

Alevlere müdahale sürerken içeride mahsur kalanların olduğu ifade edildi. Mahsur kalanlara dair henüz bir açıklama yapılmadı.

Hong Kong Ulaştırma Bakanlığı, yangın nedeniyle Hong Kong'un iki ana otoyolundan biri olan Tai Po yolunun bir bölümünün tamamının kapatıldığını ve otobüslerin başka yerlere yönlendirildiğini bildirdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAK: Ajanslar