Bu durum, hem halk sağlığını hem de devletin vergi gelirlerini tehdit eden ciddi bir sorundur.

Son dönemde sosyal medya platformlarında vergiden kaçmak amacıyla kayıt dışı satışların arttığını görüyorum.

Ne yazık ki satılan ürünlerin önemli bir bölümü sahte, bilinmeyen koşullarda üretilmiş veya kontrolsüz şekilde piyasaya sürülmüş ürünlerden oluşuyor. Bu durum yüzlerce vatandaşımızın mağdur olmasına yol açıyor ve toplumun güven duygusunu zedeliyor.

Sahte ürünlerin en tehlikeli olanları arasında gıda ürünleri, özellikle de kuru yemişler ve baharatlar bulunmaktadır.

Kuru yemişlerin uygun olmayan ortamlarda saklanması, küf ve aflatoksin gibi ciddi sağlık risklerine yol açabilmektedir. Baharatlarda ise merdiven altı üretimde kullanılan boyar maddeler, katkılar ve yabancı toz karışımları insan sağlığı için büyük tehlike oluşturmaktadır.

Bu ürünleri sosyal medyada kontrolsüz şekilde satanlar, hem vatandaşın sağlığını hiçe saymakta hem de halkı yanıltmaktadır. Bu nedenle kuru yemiş ve baharat satışlarında denetimlerin artırılması sadece ekonomik değil, aynı zamanda sağlık açısından da zorunludur.

Polis ve zabıtanın ortak çalışması gerektiğini düşünüyorum.

Dolandırıcılık ve sahte ürün satışıyla mücadelede yalnızca para cezası yeterli değildir; caydırıcı yaptırımlar ve gerekli hallerde hapis cezaları da uygulanmalıdır.

Merdiven altı işletmeler, kayıt dışı üretim merkezleri özellikle gıda alanında ciddi risk taşımaktadır. Vergiden kaçmak amacıyla yasal olmayan yerlerden alınan ürünler, hem tüketiciyi hem de dürüst esnafı zarara uğratmaktadır.

Ben bu konuları bıkmadan ve usanmadan yazacağım; çünkü halkın sağlığı ve güvenliği her şeyden önce gelir. Aynı zamanda yemek şirketleri, kahvaltı salonları, restoranlar, kafeler, pastaneler ve otellerde sunulan hizmetlerin hijyen açısından daha sıkı denetimlerden geçmesi gerektiğine inanıyorum.

“Her şey dahil” hizmet veren otellerde üretim, hazırlık ve servis süreçlerinin şeffaf ve kontrol edilebilir olması önemlidir.

Fırınlar ve ekmek üretim tesislerinin de düzenli denetimlere tabi tutulması şarttır. Amacım kimsenin ekmeğine zarar vermek değildir. Ancak sahtekârlığın, hijyen eksikliklerinin ve kontrolsüz üretimin önüne geçmek; milletimizin sağlığıyla oynanmasına izin vermemek gerekmektedir.

Devletin vatandaşının sağlığını koruma ve adil vergi düzenini sağlama görevi vardır.

Benim çağrım nettir: Yetkililer, denetimleri artırmalı; kayıt dışı, sahte ve sağlığa zararlı ürün satışına izin vermemeli; caydırıcı cezalarla halkın güvenliğini sağlamalıdır.

Saygılarımla.

Ayten Yılmaz

Alanya Güneşi Medya Haber Müdiresi